18322
an itibariyle 3. sıraya düşmüştür. *
kanımca bu duraksamanın en büyük nedeni taraftar. yani dünyada tek olabiliriz bu konuda. tabi ki sürekli içinde değilim ama birçok avrupa şehrinde bulundum, böyle bir şey yok. ortamız yok. ya çok seviyoruz, ya nefret ediyoruz. sosyal medyayı berbat kullanıyoruz.
tudor getirilsin diye kıçını yırtan adamlar, şimdi terim için kıçını yırtıyor. bu adamlar 3 sene önce de terim'e küfür ediyordu, artık galatasaray'a genç ve disiplinli bir hoca lazım, parator lazım değil diyordu. hepsi aynı adam bunların. çok ciddiyim.
aynı taraftar şey işte; "linnes oynasın" diye linnes'i tt ye sokup, 120 dakika sonra "salaglinnes" kelimesini tt ye sokan taraftar.
düz, menfaatsiz, aşkla, inançla desteklemeyi bıraktık. onu hakan balta'nın oftaş'a attığı vole golü ve şampiyonluğunda bıraktık. çok samimiyim. en son taraftarımızın, galatasaray'ı sevdiği günler o günlerdi. ondan sonra bir şeyler kötü gitti, yıkıldık. taraftar da çöktü. takım toparladı, ama taraftar toparlamadı. bırakın twitter'ı, facebook'u, şampiyonlar ligi'nde ilk 3 maçımızı kazanamadık diye fatih terim'e hakaret edenleri burada gördüm ben.
"tüm zaferler gökyüzüne" ile "mk italyanı" arasındaki çizgi 14 gün olmamalı.
işin kötüsü her geçen gün daha da korkunç bir hal alıyor. fm'de feghouli ile hat-trick yapan üniversiteye hazırlanan herifler, galatasaray teknik ekibine ders veriyor. "böyle oynatılmaz bu adam" diyor. donk'u orta saha yapan, chedjou'yu orta saha yapan, denayer'i orta saha yapan adamlar da bunlar.
yönetim, teknik ekip, her daim tercümanla dolaşan futbolcularımız bunlardan etkilenmiyor mu sanıyorsunuz? ya da şöyle sorayım; "bu yapılanlardan ve bilinçsiz, cahilce yapılan taraftarlıktan hoşnutlar mı?"
böyle takım tutulmaz, böyle takım sevilmez.
bir karışmayın, sevin ya. sevin takımınızı sadece. destekleyin.
"inşallah kaybederiz de yönetim gider" mentalitesi ile takım tutulmaz.
gidin memleketinizin takımını tutun.
pek dolmuşum, arada editlerim.
kanımca bu duraksamanın en büyük nedeni taraftar. yani dünyada tek olabiliriz bu konuda. tabi ki sürekli içinde değilim ama birçok avrupa şehrinde bulundum, böyle bir şey yok. ortamız yok. ya çok seviyoruz, ya nefret ediyoruz. sosyal medyayı berbat kullanıyoruz.
tudor getirilsin diye kıçını yırtan adamlar, şimdi terim için kıçını yırtıyor. bu adamlar 3 sene önce de terim'e küfür ediyordu, artık galatasaray'a genç ve disiplinli bir hoca lazım, parator lazım değil diyordu. hepsi aynı adam bunların. çok ciddiyim.
aynı taraftar şey işte; "linnes oynasın" diye linnes'i tt ye sokup, 120 dakika sonra "salaglinnes" kelimesini tt ye sokan taraftar.
düz, menfaatsiz, aşkla, inançla desteklemeyi bıraktık. onu hakan balta'nın oftaş'a attığı vole golü ve şampiyonluğunda bıraktık. çok samimiyim. en son taraftarımızın, galatasaray'ı sevdiği günler o günlerdi. ondan sonra bir şeyler kötü gitti, yıkıldık. taraftar da çöktü. takım toparladı, ama taraftar toparlamadı. bırakın twitter'ı, facebook'u, şampiyonlar ligi'nde ilk 3 maçımızı kazanamadık diye fatih terim'e hakaret edenleri burada gördüm ben.
"tüm zaferler gökyüzüne" ile "mk italyanı" arasındaki çizgi 14 gün olmamalı.
işin kötüsü her geçen gün daha da korkunç bir hal alıyor. fm'de feghouli ile hat-trick yapan üniversiteye hazırlanan herifler, galatasaray teknik ekibine ders veriyor. "böyle oynatılmaz bu adam" diyor. donk'u orta saha yapan, chedjou'yu orta saha yapan, denayer'i orta saha yapan adamlar da bunlar.
yönetim, teknik ekip, her daim tercümanla dolaşan futbolcularımız bunlardan etkilenmiyor mu sanıyorsunuz? ya da şöyle sorayım; "bu yapılanlardan ve bilinçsiz, cahilce yapılan taraftarlıktan hoşnutlar mı?"
böyle takım tutulmaz, böyle takım sevilmez.
bir karışmayın, sevin ya. sevin takımınızı sadece. destekleyin.
"inşallah kaybederiz de yönetim gider" mentalitesi ile takım tutulmaz.
gidin memleketinizin takımını tutun.
pek dolmuşum, arada editlerim.