• 16602
    muslera ve bruma dışında herkesin gönderilmesi gereken veya gönderilebilecegi takımdır. bu iki oyuncu hariç her oyuncuya sene sonunda gönderilebilir etiketi vurulmali. neşter vurulmasını falan istemiyorum ben, katliam istiyorum. bu forma için mücadele etmeyen, rakip futbolcu ile hakem ile sarilmaktan top oynamaya vakti olmayan futbolcuların hepsi def olup gitsin.
  • 16603
    2016-17 sezonunun ilk yarısında rize bjk antalya gençlerbirliği ts adana başakşehir fb maçlarından toplam 13 puan çıkartmış.. aynı takımlardan ikinci yarı 10 puan alabilmişiz.. evet ikinci yarı fb ve bjk ile içerde oynadık ama ilk yarıda da ts ve başakşehir ile içerde oynayıp sıfır çekmiştik. diyeceğim şu ki; kendi seviyemizde veya üstünde ki takımları yenebilecek bir oyuncu grubumuz yok.. son olarak, 2013-14, 2014-15, 2015-16, 2016-17 yani tam dört sezondur rizespor'u deplasmanda yenemiyoruz. bu bile bence 4 yıldır nasıl kötü takım olduğumuzun göstergesi.
  • 16604
    bence bireysel olarak bakıldığında beşiktaş'tan daha iyi oyunculardan kurulu bir takım. başakşehir'den bile 4 yiyoruz durmadan peki oyuncularımız sneijder'imiz , selçuk'umuz, poldi'miz gerçekten başakşehir'in oyuncularından kötü oyuncular mı? değil arkadaşlar değil. bizim bireysel olarak topçulardan beklentilerimiz çok fazla. oyuncular tek başlarına sürekli mucize yaratsın ekstra iş yapsın diye bekliyoruz. günümüz futbolunda, messi'nin bile maç başına topla oynaması 1,5dk. bu 1,5 dakikada ya kahraman oluyorsun ya da çöp. o bile %60 65 topla oynayan barca'da bazı maçları topa dokunamadan geçiriyor. burada en fazla eleştirdiğim sneijder'i örneklemek istiyorum. 23 nisan 2017 galatasaray fenerbahçe maçında bir futbolcu daha ne yapabilir mesela ? zaten topla en fazla 1,5 dakika haşır neşir olabiliyorsun, bu adam da maçı getirecek ekstra bir arapası atmış bu 1,5 dakikanın içinde. zaten onu sneijder yapan da bu. o zaman bu adam çöp değil arkadaşlar bu adam iyi oyuncu. aynı şey diğer oyuncular için de geçerli rvp'ye cenk'in çırağı muamelesi yapılıyor ama değil. bu futbol denilen olay artık takımı bir bütün olarak görüyor. iyi bir takım olmak gerekiyor bu da sürekli transferle kazanılacak bir olay değil. tabi ki transfer bu yollardan biri ama bizim beklediğimiz kadar değil. hocasıyla yönetimiyle futbolcusuyla taraftarıyla düzgün işleyen sorunsuz, herkesin görevini severek yerine getirdiği, görev dağılımının futbolcu kapasitelerine uygun yapıldığı , belirli rutinlerin olduğu huzur dolu bir ortam olması gerekiyor. podolski'nin roportajlarında da bunlar var. bunu sağlaması gereken başkandan itibaren yönetim kurulu ve futboldan sorumlu yöneticilerdir. bence futbolcuları sürekli gömerek biz bu yöneticilerden sorumluluğu almış oluyoruz. tüm sorumluluk futbolculara kalıyor günün sonunda. bunu doğru bulmuyorum.
  • 16610
    önümüzdeki sezon * başarılı olmak istiyorsa ya da en azından heyecan verici futbol oynamak istiyorsa yapması gereken şey çok açık olan takım. bir tane ciğersiz, pres yapan, ortalama bir tekniği olan, sezonluk gol ortalaması 10-12 civarı olan bir gezici santrafor yanına da golü koklayan, uçana kaçana vuran bir fırsatçı golcü. işin savunma kısmını yapılan transferle birlikte tudor'un çözüm bulacağını düşünüyorum. mazimize biraz saygınız varsa vazgeçmeyin şu ikili santrofordan.
  • 16611
    '5 milyona* bek alınmaz', 'stopere 10 milyon* verilmez' şeklindeki düşünce yapısı yüzünden yıllardır savunma hattında sorun yaşayan takım.

    5 milyona* kaliteli bek alınmaz, çünkü alınırsa sabri bey ilk 11'deki yerinden olur (bkz: emmanuel eboue)*. parası neyse verilip kaliteli bek oyuncusu alınacağına gidilir, trabzonspor'da persona non grata ilan edilen luis pedro cavanda'ya 1.8 milyon €; randımanı belli olmayan salih dursun'a 2.75 milyon € bayılır. pardon ya, tarık çamdal'ımız vardı bizim, 4.75 milyon € baymıştık kendisine. biraz dönemin yabancı oyuncu sayısı kuralı, biraz da transferinde dönen komisyon sebebiyle bayılan 4.75 milyon €, maşallah.

    kaliteli stopere de 10 milyon € verilmez, çünkü verilirse alınacak olan stoper muhtemelen kaliteli bir stoper olacaktır. kaliteli stoper bizim neyimize ki. bi' kere kaliteli stoper transfer edilirse semih bey ilk 11'deki yerini kaybeder maazallah.

    ucuz etin yahnisi yavan olurmuş. ayrıca galatasaray idarecileri sağolsun bizim için pahalı etin* de yahnisi yavan oldu.

    abdürrahim albayrak 1 hafta kadar önce fatih altaylı'yla beraber olduğu bir yayında serdar aziz için bursaspor'a ödenen 4.5 milyon €'nun çok fazla olduğunu ifade etmişti. buraya kadar süper. peki sonra ne dedi: "stopere 2.5 - 3 milyon €'dan fazla para verilmez..."

    neden verilmesin arkadaş? verimli olacağı kuvvetle muhtemel bir beke, bir stopere neden 5 - 10 milyon € para bayılmasın? nedir yani, 'galatasaray futbol şubesi herhangi bir kaliteli savunma oyuncusuna 5 milyon €'nun üzerinde bonservis ücreti ödeyemez' diye yazılı olmayan bir kural falan mı var? bu bakış açısı bizi çıkmaza sürükler, sürüklüyor da.

    çek ordan 7'ye bi' domagoj vida :(
  • 16612
    bana kalırsa top kullanan bir bek, uzun ve hız olarak çok sırıtmayan bir stoper, diri bir sekiz numara ve biri elmander benzeri olan diğeri ise fırsatçı çift santrafora seneye çok sağlam top oynayabilecek bir takım.

    yaz dönemi için 11 oynayacak bu saydığım 5 oyuncu+ birkaç tane yedek ile belimiz doğrulur.

    bölgeleri tek tek değerlendirirsek:

    stoper bölgesinin hava zaafı gün gibi ortada. sezonu çöpe atmamızın ana nedenleri zaten herkes biliyor.

    bek bölgesinde ise carole çok iyi top kullanamıyor. hadi bölgesini idare edebiliyor fakat sağ bek iyice muamma. linnes topla çok kötü bir oyuncu ve hiç soğukkanlı değil. orada gökhan gönül gibi topla arası iyi ve soğukkanlı bir oyuncu şart.

    orta sahada arada mallıkları olsa da tolga istediğimiz sertliği katıyor. biraz kazma kaçabilir ama çalışarak o yönünü de düzeltebilir. bizim asıl sorunumuz selçuk'un yumuşaklığının baskı kurmamızı engellemesi. eskisi gibi top da kullanamıyor. topla arası iyi ve mücadeleden kaçmayan bir 8 numara takıma çok iyi gelir.

    lamı cimi yok, sneijder iki sezondur bir halt oynamıyor. formda bursaspor'u, fener'i tek başına çiğ çiğ yiyen adam yok oldu, ucuz anadolu maçlarında yaptığı kıytırık asistleri başımıza kakıp durmayın.

    santrafor konusunda ben iki kişi düşünüyorum. biri elmander tarzı baskı kuracak diğeri de griezman gibi aradan fıyacak.

    bu düşündüğüm takım kurgusu ilk maçlarda top kontrolü ve lider oyuncu açısından sıkıntı çeker ama birbirleriyle anlaşmaya başladıkça kurdukları baskıyı rakip takımlar kolay kolay kıramaz. anlayacağınız terim'in ilk sene oynattığı futbol. ligde bariz bu oyun tarzı başarılı oluyor.

    edit: ahanda burada

    http://www.kadronukur.com/...36eaba735-48988.html

    ama olacak olan bu

    http://www.kadronukur.com/...d844e2dae-48986.html
  • 16613
    süper lig 2016-2017 sezonu'nda 29. hafta geride kalırken puan tablosunda ilk 5 sırada yer alan kendisi hariç 4 takımla oynadığı 8 maçtan 7'sini kaybeden sadece birinden beraberlikle ayrılan takım.

    halihazırdaki puan durumu:

    1- beşiktaş 64
    2- başakşehir 60
    3- fenerbahçe 56
    4- galatasaray 52
    5- trabzonspor 48

    - beşiktaş ile oynadığı 2 maçın birinde beraber kalıp diğerini kaybetti.
    - istanbul başakşehir ile oyandığı 2 maçı da kaybetti.
    - fenerbahçe ile oyandığı 2 maçı da kaybetti.
    - trabzonspor ile oyandığı 2 maçı da kaybetti.

    bu sezon bu 4 takımla içerde oynadığı maçları kazanıp dışarda oynadıklarını kaybetseydi (ki galatasaray için oldukça makul bir senaryo) puan tablosu 30. hafta öncesi aşağıdaki gibi olacaktı:

    1- galatasaray 63
    2- beşiktaş 63
    3- başakşehir 57
    4- fenerbahçe 53
    5- trabzonspor 45

    gerçekten bu tablo üzerine söylenecek çok fazla söz yok. galatasaray'ın ilk defa kafaya oynayan takımlara karşı bu kadar aciz bir durumda olduğunu görüyoruz. bu acizlik ise görüldüğü gibi ligi zirvede bitirecek takıma şampiyonluğu kaybettiriyor.
  • 16616
    https://i.hizliresim.com/nR0EmN.png

    sorunu tam olarak budur. rakibe baskı kurmamız için stoperlerin topla çıkması, orta sahamızın ve beklerimizin hücuma katılması lazım. bizde ise selçuk geri geliyor, yanında oynayan kimse o da geri geliyor. top stoperdeyken rakiplerinin arkasına saklanıyorlar. topu almak için bizim ceza sahası önüne geliyorlar. bekler de çıkamıyor bu nedenle. sneijder de orta sahaya kadar gelmek zorunda kalıyor. forvet ile orta saha arasında kocaman bir tarla oluşuyor.

    bunun çözümü basit. topla çıkan 2 stoper, boş alana hareketlenen ve adam geçebilen 2 orta saha. bu kadar. böyle 4 adam alalım; selçuk denen kanseri takımdan keselim bu takım ayağa kalkar. bu kadar basit.
  • 16617
    takimdan çöpleri göndersinler. irfancan kahveci, cengiz ünder tarzi genç yerlileri takima monte etsinler. yine bruma tarzi 25 ya$ alti gelecek vaad eden bir kaç yabanci transfer yapilsin, $ahsen takim oturana kadar 1-2 sene daha $ampiyon olmamaya raziyim. yeter ki 4-5 yil lige damgasini vuracak, avrupada da her yil en az bir çeyrek final görecek bir takim olu$turulsun.
  • 16620
    rakipleri beşiktaş'ta oyuncular asgari ücrete şampiyon oluyorlarken bizim yüzsüz futbolcularımız kocaman camiayı düşürdükleri durumdan utanmak yerine daha fazla para istemeyi kendilerine hak görüyorlar. ama bunlarında suçları yok başlarında yıllık 3 milyon euro alıp penaltı atan bir kaptan, 2 milyon euro alıp her maç gol yediren bir defans oyuncusu, 1 milyon euro kazanıp henüz resmî maça çıkmamış yedek kalecisi ve bunların onlarca türevi var. futbolcu abilerini her gördüklerinde "-abi nolur bi resim" diye ağlayan ve bunları gazlayan büyük bir müşteri yığınını da unutmamak lazım. şartlar böyle olunca yasin'in yerinde ben olsam bende daha çok para isterim, ne de olsa dursun özbek içine sıça sıça bitirememiş galatasaray'ı yasin biraz daha fazla kazansa mı bitecek?
  • 16621
    uzun zamandir ahbap cavus iliskisi mantiginda yonetilen takim. 'aman kimse kusmesin, aman yerli futbolculari kirmayalim. siz aslansiniz kaplansiniz, aslinda gercek performansiniz bu degil kendinize bir gelseniz var ya herkesi yenersiniz' gibi bombos sozlerle takim yonetilmeye calisiliyor. simdi de cenk ergun sportif direktor olacakmis. yukarda yazdigim profile birebir uyan yerli ve futbol gecmisi olmayan bir insan.

    ulkemizde sunu bir turlu anlamiyoruz, ust duzey futbol bos duygulara yeri olmayan acimasiz bir spordur ve beklenen kaliteyi futbolcu olarak sunamazsan gitmek zorundasindir. dunyadaki butun ust duzey kuluplerde bunu gorursun. kimsenin gozunun yasina bakmazlar cunku esas olan takim performansi ve taraftarin memnuniyetidir. biraz ekstrem bir ornek vereyim. as roma'ya sportif direktor olarak sevilla'dan monchi getirildi ve adamin gelir gelmez yaptigi ilk aciklamalardan biri kulup efsanesi totti'yle ilgiliydi. hemen fikrini acik ve net ortaya koydu ve totti'nin son sezonu dedi. ister ayip diyin ister vefasizlik diyin ama ust duzey futbolda dogru olan bu tavirdir. totti artik eski totti degil ve bunu kabulleniyor adamlar.

    gelelim bize. biz ise eski performanslarindan cok uzak oyunculari hala takimda tutuyoruz cunku bu oyuncularin kotu oldugunu kabullenmiyoruz ve daha iyilerini alabilecegimize inanmiyoruz. yani kisacasi futboldan zerre anlamiyoruz. hos, futbol bilgisini 90% olarak televizyonlardaki 'spor' programlarindan alan bir kitleden de cok sey beklememek lazim.
  • 16622
    2016-2017 sezonunda 2 milyon € ve üzeri maaş alan bir sürü oyuncusu var. 1 milyon € haketmeyen oyuncular çok abartılı ücretler alıyorlar. bu şekilde bu kulübün zarar etmemesi mümkün değil. şamp. ligi kupasını da alsak yetmez.

    onu geçtim yasin'e zamlı sözleşme sabri'ye yeni mukavele yapılıyor. çıldırmamak elde değil. göz göre göre kulüp eriyip gidiyor. riva ve florya satıldığı halde bu böyle. önümüzdeki sezon 10'a yakın transfer yapılacak ve bunlara da fahiş fiyatlar verilecek. sponsor bulmaktan aciz, ek gelir ayarlamaktan aciz bir yönetim tarafından yönetilen takım.

    seneye şampiyon olsak bu yönetim tekrar seçilir, şampiyon olamazsak ben üzülürüm, gelecek karanlık anlayacağınız. karamsarım, şampiyon olmazsak daha mutlu olurum belki de, sırf bu adamlar defolup gitsin diye. bu ihtimalleri bana düşündüren bu yönetimi de bunları ibra eden o dedeleri de allah a havale ediyorum.
  • 16625
    biz diyoruz ki şu takımdan leşleri temizleyip iyi bir temel atalım hala aynı tas aynı hamam devam ediyor.

    podolski satılıyor, sneijder ve bruma'nın gönderilmesi sesli sesli dile getiriliyorken sabri ve yasin gibi adamlara methiyeler düzülüp yeni ve zamlı sözleşmeler konuşuluyor.

    sabri, semih, selçuk, yasin ile bu takım ne başarı gördü ki hala bu adamlar top oynuyor lige 4 hafta kala ? bunun tek sebebi bu adamlar seneye de bu takımda kalacak demektir işte.

    neyse böyle taraftara böyle adamlar müstehak, iyi oluyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın