• 16478
    futbol denen oyun 3 aşamadan oluşuyor. sana gelen topu kontrol et, arkadaşına pas ver, boşa kaç ve 90 dakika tekrarla bunu. ağzımız açık hayranlıkla izlediğimiz her takım futbolu böyle oynuyor. tabi ki bu işi yapmak kolay değil ve bu iş için gereken şey kaliteli futbolcuya sahip olmak.

    futbol futbolcu'yla oynanır. hızlı adamla oynanmaz, güçlü adamla oynanmaz veya ne biliyim iyi şutu olan adamla oynanmaz. temel özellikleri futbol oynamaya yeterli insanlarla oynanır. temel özellik nedir, pas ver ve boşa kaçıp kendini göster, top sana gelirken çevre kontrolünü yap, topu kontrol et, pası ver ve boşa çık. bu kadar basit bir iş futbol.

    bizim takıma bakıyorum ve futbolcudan çok futbol maymunu görüyorum takımda.

    takımda kaliteli olarak wesley sneijder, fernando muslera, lukas podolski ve aurelien chedjou'yu sayarsın. bak kalite diyorum. kaliteli futbolcu anladın mı? futbolcu işte bu adamlar daha net bir açıklaması yok. mesela florin cernat, alex, lincoln, batalla, hleb, eto'o, wagner love, harry kewell, drogba, elmander, raul meireles vs vs anladın mı bak kaliteli futbolcunun tanımını.

    bu batalla denen adama 5-10 kilo yağ ekle, yine çıkıp aynı topu oynar, neden mi? adam top ona gelirken pozisyonunu alıyor ve çoktan yapacağı şeye karar vermiş oluyor zaten, rakiple münasebete girmesine gerek kalmıyor bu şekilde, saha herkese yetecek kadar büyük aslında.

    bak podolski, bu adam istese 39 yaşında da ilk 11 oynar bu takımda, hiçbi şey yapmaz yapmaz, çat vücut çalımını koyar 18 mart 2017 trabzonspor galatasaray maçı'nda olduğu gibi, uğur demirok denen topçuya kırmızıyı aldırır hade eyvallah.

    wagner love, eto'o vs isterse her maça bi önceki gece gang bang partisi yapıp çıksın yine senede 15 gol atar. kaliteli adamlar çünkü.

    şimdi bizde 4 tane kaliteli futbolcu var, bir tane de kaliteli futbolcu olma yolunda büyük ümit vaadeden bruma var. kalanı bırak kaliteli futbolu, futbolcu bile demem. topçu olabilir belki kalanları. ama oynadıkları şey futbol değil. top oynuyorlar.
  • 16480
    cenk
    linnes
    ahmet
    semih
    carole
    koray
    josue
    tolga
    yasin
    sinan
    garry
    eren
    hakan
    de jong

    14 tane yedek kulübesinde oturabilecek rotasyon oyuncusu var. geriye kalan oyunculardan podolski ve chedjou gidici, selçuk sabri cavanda çöp. elde kalıyor muslera bruma sneijder ve müzmin sakat serdar aziz. evet koskoca galatasaray'da ilk 11 seviyesinde 4 adam var. sevgili başkanımız(!) sahaya sürülen ve kulübede oturan oyuncu sayısını karıştırmış olmalı.
  • 16482
    2011 yilinda yepisyeni bir pantolon bicilen takimken -o zamanlar seksiydik, eve gelen giden her turlu konu-komsu tarafindan bunun burasi esnemis, bunun burasi yirtilmis, burasina yama, surasindan kes, otesinden cek, berisinden kök derken, mevcut durumda ancak bir tanga ile kalmis takimdir. evet, tanga. ama maalesef artik seksi bir kulup degiliz. vidanjörcü muhyiddin abinin tanga giydigini dusunun. aynen oyleyiz.
  • 16484
    elle tutulur bir yan ariyorum 2016-2017 sezonuna dair; muslera haricinde en ufak bir parilti yok.
    sonra yedigimiz gollere, istatistiklere bakiyorum onun bile bir anlami kalmiyor.
    dursun basta olmak üzere alayina yaziklar olsun.
    bu takima radikal bir degisiklik sart oglu sart.
    yeni yönetimle anca önümüzü görebiliriz diye düsünüyorum, yoksa daha karanlik günler bizi bekliyor malesef.
  • 16485
    para varsa telles gibi genç ve sağlam oyuncularla, para yoksa gerekirse risk alıp u11 lerle kadroyu yenilememiz gereken takımdır. şuanki kadronun herhalükarda yenilenmesi gerekiyor. zira maaş enflasyonu ve ruhsuzluk hastalığı bulaşıcı. genç kadro başarısız da olsa, mücadele ruhları çok daha iyi, maaşları çok daha düşük olacaktır.
    hali hazırda transfer kararları yönetim toplantılarıyla alınıyor. 7 saatlik toplantı yapıp serdar azize dörtbuçuk milyon veren, cavanda'ya 1.8 milyon veren, sigthorsson'a 600bin kira bedeli ödeyen bir zihniyetle devam edersek hiç umut yok. transfer idaresini yönetimden bağımsız hale getirmemiz şart. yönetimin transferlerle ilgili sorumluluğu sadece yıllık transfer bütçesini belirlemek olmalı. herşeyden önce dursun özbek yönetimi değişmeli.
  • 16486
    futbolda "yenilgiyi kabullenmek" diye bir kavram vardır. işte mevcut takımımızın en büyük sorunu yenilgiyi sindirebilen, kabullenen insanlardan oluşmasıdır. bu bir karakter meselesi olup, taraftar sayısı ve/veya taraftarın ateşliliği önemli değildir. nitekim; newcastle united en ateşli taraftarlara sahip kulüplerden biri olmasına ve sürekli dolu stadda oynamasına rağmen yıllar boyu aldıkları gamsız ve yenilgiyi kabullenen adamlar nedeniyle bugün bir alt ligde mücadele etmektedir.

    gelelim futbol takımımız özeline. kaliteli ayaklarınız varsa iyi futbol oynarsınız. kalitesiz adamlardan oluşan bir takım iseniz, en fazla iyi mücadele edebilirsiniz ancak kaliteli, baskın, güzel futbol oynayamazsınız. basit bir örnek de vereyim; şu anda oynadığımız sistem olan 3-4-3 conte'nin juventus'ta oynattığı ve nağmalup şampiyonluklar kazandığı, bugün ise chelsea ile premier lig'i domine ettiği taktik. eğer olay taktikte bitse idi, italya bu senenin avrupa şampiyonu olmalı idi. ne var ki, çoğu zaten juventus'tan taktiğe alışkın olan, diğer takımlardan gelen kaliteli sayılabilecek adamlara rağmen ön bölgede iyi adamlarının olmaması nedeniyle penaltılarda olsa da elendiler.

    takımın temel sorunları var; sıralayalım.

    1) konstantrasyon inanılmaz düşük. yan toplardan yediğimiz goller bunun en basit göstergesi. maça konsantre olan ve kafasını kullanan bir adam, yan topta ceza sahasında boş bir rakip gördüğünde ya birini yönlendirir, ya da gider o adamı tutar. bizde maç içinde takım neredeyse birbiri ile konuşmuyor. buna ilaveten altı pas içerisinde adam unutuyorlar. lan altı pasın içerisinde adam unutulur mu? adam dediğin kanatta falan unutulur en fazla. orada unutulmaz.

    2) orta sahamız kaliteli ayaklara sahip değil. frikik atmak kaliteli ayak kriteri değil. dikine ve hızlı takım çıkartamıyoruz. ha dikine çıkarsak ne olacak? bruma ve yasin topsuz hareketlenen adamlar değil. oysa kanat adamlarının işi topsuz hareketlenip boş alanlara kaçmak olmalı messi, neymar, ronaldo gibi. kaçmıyorsan, veya hızlı olmadığından kaçamıyorsan da topu alıp isabetli ortalar yapman lazım; candreva gibi. bizimkiler topsuz alanda hareket edip kaçmadıkları gibi, kanattan alıp içeri katetmeyi tercih ediyorlar. bu noktada içeri girerken mesut özil gibi pas verirsen yine bir derece kabulüm ancak ikisi de kendisine oynadığından forvet grip oluyor amk sahasında.

    3) başarıdan ziyade oyuncuların sikinin taşağına dayalı bir düzen var. geçmişten bugüne yönetimlerin yaklaşımı, oyunculara verilen astronomik garanti paralar ve kontrat süreleri dikkate alındığında adamlar "nasıl olsa satamazlar, para peşin" diyerek yatmayı tercih ediyorlar. zira şampiyon olursa misal 1.6 m euro alacak ise, sıçıp batırdığımız sezonda da 1.4 alıyor. 200 bin euro için kasacak adamlar değil bunlar. kontrat sisteminin oyuncu 2 istiyorsa 1 garanti, 1.4 şampiyonluk primi şeklinde fantastik bir yapılanma üzerine kurulması lazım. "sen şampiyon yap, ben sana ederinden fazla vereyim" denebilmesi lazım.

    4) takım doydu; takım yaşlı. adamlar kariyerinin sonuna gelmiş, biz halen reaksiyon, dinamizm bekliyoruz. olmaz. olmaz yani. yapılması gerekenleri defaatle yazdım bir kere daha yazmıyorum.

    5) sözünün arkasında duran, nepotizmden uzak bir yönetim şart. yıldız vaadetmesin, elmanderler vaadetsin bana ve alsın.
  • 16488
    http://www.galatasaray.org/...za-milli-gorev/35161

    ---alıntı---

    galatasaray a takımında yer alan 6 futbolcumuz, 2018 dünya kupası elemeleri ve özel maçlar için milli takımlarının kadrolarına çağrıldı.

    a milli takımımızın 2018 fifa dünya kupası elemeleri i grubu'nda 24 mart'ta finlandiya ile oynayacağı ve 27 mart'ta moldova ile yapacağı özel karşılaşmanın aday kadrosuna selçuk inan ve ahmet çalık davet edildi.

    24 mart'taki brezilya maçında cezalı olan uruguaylı fernando muslera ise 29 mart'taki peru deplasmanında forma giyebilecek.

    hollandalı oyuncumuz wesley sneijder 25 mart'ta 2018 fifa dünya kupası elemeleri a grubu'ndaki bulgaristan karşılaşması ve 28 mart'ta italya ile oynanacak dostluk maçının kadrosuna çağrıldı. wesley sneijder her iki maçta oynaması halinde millilik sayısını 128'e çıkaracak ve 130 maçlık edvin van der sar'ın rekoruna daha da yaklaşmış olacak.

    alman yıldızımız lukas podolski de 22 mart'ta ingiltere ile oynanacak olan özel maçla milli takıma veda edecek.

    portekizli bruma ise 24 mart'taki norveç ve 27 mart'taki almanya maçlarında ülkesinin u21 milli takımı'nın formasını terletecek.

    ---alıntı---

    son yıllarda milli takımlara bu kadar az oyuncu gönderdiğimizi hatırlamıyorum. podolski jübilesi için çağrıldı, onu saymazsak toplam 5 oyuncumuz milli görev için çağrıldı. kadromuzun ne kadar kalitesiz olduğunu bir kez daha görmüş olduk.

    bu kadar yüksek maaşlarla ve bonservis bedelleriyle bu kadar düşük kadro kalitesi tutturmak büyük başarı. emeği geçenleri tebrik ederim.
  • 16494
    büyük bir maaş yükü altında ezilen takım. ama öyle bir yönetiliyor ki safralarından kurtulacağına beyni, kalbi, karaciğeri satılmaya çalışılıyor.

    podolski satıldı, sneijder'i satmak için bahane aranılıyor, muslera için 7 milyon euro gibi komik rakamlar konuşuluyor. ama anadolu takımından aldığımız stopere yıllık 2 milyon euro maaş verip 30 yaşındaki yasin'e zamlı sözleşme dedikoduları gibi absürt işler de dönüyor. binaenaleyh bu mantaliteyle iflah olmaz bu takım.
  • 16496
    2017-2018 sezonu için hazırlıklarına şimdiden başlaması gereken takımımız. önümüzdeki sezon başarılı bir takım oluşturulmak isteniyorsa öncelikle bu seneki temel eksiklikler göz önünde bulundurulmalıdır.

    mevcut takımın en temel eksik yönlerine gelirsek..

    1)orta sahamızın aşırı yumuşak olması. bu sezonun temelini oluşturan de jong-selçuk-şino göbek hattı dinanizmden oldukça yoksun, doymuş, diripling yapmayan ve statik bir yapıda. kenarlarda oynayan oyuncuların yardımlaşmayı aza indirdiği maçlarda rakiplerimiz çok büyük boşluklar bulabiliyor. galatasaray'ın hedefi her zaman şampiyonlar liginde yukarılara oynamaktır. oysa bu merkez hattı birçok avrupa ligi takımının bile gerisinde.

    2)takım hava toplarında çok yetersiz. özellikle podolski'nin tek santrafor oynadığı ve tolga'nın olmadığı karşılaşmalarda uzun oyuncu olarak sadece stoperler kalıyor. ve onların da hava toplarında ne kadar etkisiz oldukları ortada. bu nedenle ilk olarak de jong yerine uzun boylu, mücadeleci ve ayağı düzgün biri alınarak takım boy ortalaması yükseltilmelidir.

    3) savunma oyuncularının yetersizliği. gerek stoperler gerekse bek oyuncuları galatasaray kalibresinde değiller malesef. stopere lider özellikleri olan ve hava toplarını süpürebilen biri şart. beklerimiz ise hem hücum hem de savunma olarak yetesiz. cavanda, sabri, linnes, carole ile bu iş olmuyor, olmaz.

    yukarıda sıraladığım eksiklikler haricinde başka sıkıntılar yok mu? var elbette. daha hücuma gelemedim bile. fakat yukarıda eksiklerin giderilmesi için biler 2 bek, iki ortasaha ve bir stoper olmak üzere minimum 5 kaliteli futbolcuya ihtiyaç var. artı olarak forvet ve kanat oyuncusu vb. transferler de olabilir. bahsettiğim 5 kaliteli ayak için gerekli olacak bütçe kasamızda var mıdır? bütçe olsa dahi kaliteli oyuncuyu bulabilecek vizon var mıdır? bu sezondan ümidi kestik, şimdilik dört gözle önümüzdeki sezonu bekliyoruz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın