yerli furbolcularla yapılan kontratlar incelendiğinde, en hafifinden işlerini iyi yapmamakla suçlanacak kişiler tarafından yönetilmekte. aslında çok daha ağırları ile de itham edilebilirler ama işte hukuk devletinde yaşıyoruz neticede. yine de, bu sözleşme konuları biraz kurcalandığında; hukuk önünde olmasa da vicdanlarda hüküm giyecekleri kesin...
sabri’ye verilen yeni kontratın günahı elbette, başkandan hocaya kadar yeni yönetime ait. ancak ilerleyen satırlarda göreceğiniz diğer tüm kontrat yenilemeleri aysal döneminde gerçekleşmiş ve aslında sabri’ye bugün verilmek zorunda kalınan şartları hazırlayan onlar. hala bir kesim ağır derece dilenip duruyor kendisine fakat en az adnan polat kadar ibra edilmemeyi hak etmiştir aysal ve yönetimleri...
yazıda adı geçen oyuncuların tamamı, galatasaray kariyeri sırasında en az bir kez kontratı yenilenmiş olan isimler. ancak, içlerinde bir önceki sözleşme detayları kap’a bildirilmemiş olan aydın, eray gibi isimler yok. onlarda da durumun çok benzer olduğu kesin, ancak eski kontrat bilgileri bulunmadığından net konuşmak mümkün değil.
transfer edilen oyuncuların da, neredeyse hiç birinin eski takımlarındaki sözleşme şartlarını bilemediğimiz için, onlar da konu/kapsam dışı...
soyadına göre alfabetik bir sıralama var, önde ya da sonda olmak başka bir anlam taşımıyor.
**
necati ateş2011/12 sezonu devre arasında kiralık olarak transfer edilirken, yarım sezon için 400.000 usd ödenmiş. şampiyonluğun ardından da bonservissiz olarak 2 senelik yeni bir sözleşme yapılmış. buna göre, yıllık ücreti 1.1m euroya yükseltimiş. yani, ilk sezonki yaklaşık 620.000 euro eden ücreti, neredeyse ikiye katlanmış. şampiyonlukta payı/katkısı da olsa, kontrat tarihinde 32 yaşını tamamlamış bir oyuncu için absürd bir zam verilmiş. her ne kadar, iki ay sonra takımdan ayrılmış da olsa, yine de kontrat yenileme politikamız konusunda somut bir örnek.
**
hakan balta2013 yazında imzaladığı 2+1 yıllık kontratındaki 1.25m usd, bir sezon sonrasında durduk yere euroya çevrilmiş. 2014 yazında, zaten takip eden iki sezonda (1+1) geçerli olan kontratı, opsiyonsuz 2 yıl kesin şeklinde değiştirilerek yıllık ücret 1.25m euro haline getirilmiş. o dönemde 1.35 civarında olan pariteye göre, aslında bir anlamda %35 zam yapılmış. (sonrasında parite 1.10’lara geldi gerçi)
**
engin baytar2011 ağustosunda trabzonspor’dan 1.1m euro karşılığında transfer edilirken 2 yıllık sözleşme imzalanmış. 400.000 euro olarak belirlenen yıllık ücretine, ilk yıl 20 maçta oynaması şartı ile ertesi sezon +200.000 euroluk bir artı eklenmiş. ilk sezonunda aldığı her kuruşu (centi demek lazım aslında) hak etmesine rağmen, ikinci yılın başındaki malum olay ve ceza neticesinde, sezonu/kontratını toplamda 10 maç dahi oynamadan tamamlamış. 2013 temmuzunda ise akıl/mantık dışı bir anlaşma önerilmiş kendisine. normalde 400.000 euro olan (ikinci yılındaki 600.000 euro, ilk sezon performansı neticesindeki kazancıdır, ikinci sezon aynı şartı sağlayamadığından 3. sezonu için aynısını talep etmesi anlamsız olur) yıllık ücreti, iki mislinden fazlasına yaklaşık 850.000 euroya yükseltilirken (kontrat 1.1m usd olark yapılmış –parite 1.30 civarı o dönem) sözleşme 2+1 yıl olarak uzatılmış. ikinci sezonki berbat performansın ardından, kontratının yenilenmesi bile büyük soru işareti olmasına rağmen, en iyimser olarak belki 1 yıllık -o da maç başı ağırlıklı- bir kontrat beklenirken, euro cinsinden iki misli maaş artışı ile iki yıllık sözleşme yapılmasını tarif edecek kelime/cümle aradım yarım saattir, bulamadım geçiyorum...
dingo’nun ahırı ifadesini de artık kullanmasın rica ederim kimse, galatasaray futbol takımı deyin onun yerine, dingo’ya ayıp etmeyin...
**
umut bulut2012-13 sezonu başında, 1.250.000 euro garanti + 10.000 euro maç başı ücret karşılığında kiralık olarak kadroya katılmış . ertesi sezon ise, bonservisi alınmış. o tarihte 30 yaşında olan umut için 2.700.000 euro bonservis ödenmiş, umut’la da 3+1 yıllık kontrat imzalanmış.
gerek yaşı, gerek potansiyeli, gerek bonservis ödenmesi, gerek de önceki sezon (başlangıcı hariç) gösterdiği vasat performans düşünülürse; en fazla önceki sözleşmesi ile denk bir kontrat önerilmesi beklenirken, sırasıyla 1.75m, 1.8m ve 1.85m euroluk 3+1 sezonluk bir anlaşmaya imza atmışız, maç başı ücreti de 10.000’den 15.000 euroya yükselmiş.
son 1 yılda euronun 2.20'lerden 2.50'lere gelip, yaklaşık %10 prim yapmış olduğu bir ortamda, euro cinsinden %50 civarı zam veren başka kaç kuruluş var acaba memlekette? ya da hiç görüşme/pazarlık falan yapmadan, boş a4 kağıda kaşe+imza yapıp falan mı veriyorlar menajerlere alın siz nasıl biliyorsanız doldurun diye?
**
emre çolakmevcut sözleşmesi, 2011/12 sezonun ikinci yarısında iyileştirilerek, 2015/16 sezonu sonuna kadar geçerli hale getirilmiş, yıllık ücreti de 600.000 tl civarına yükseltilmiş. o sezondaki performansı düşünülürse, makul bir hareket olmuş. aradan geçen 1.5 sezonun ardından; ilk 11’deki yerini, ikinci yıl büyük ölçüde, 3. sezon (13/14) tamamen kaybetmiş olmasına rağmen, kasım 2013’te sözleşmesi revize edilmiş. sezonun ilk 3-4 aylık bölümünde sadece 1 kez ilk 11’de yer almış, onda da 90 dakikayı tamamlayamamış olmasına rağmen, kontrat süresine de dokunulmadan (madem bi düzenleme yapıyorsun, bari süresini uzat da iki yıl sonra tekrar uğraşma) yıllık ücreti 2.5 misline yükseltilerek, 1.4m tl civarına çıkarılmış. gerçi 1.4m tl nedir ki yıllık, lafı olmaz diğerlerinin yanında...
muhtemelen de, kontratının son sezonu olduğundan yakında bir haber daha gelir kap’a, o zaman da euro cinsinden 7 basamaklı kontratının detaylarını okuruz.
**
selçuk inan &
burak yılmaz2011 mayısında selçuk bonservis bedeli ödenmeden kadroya katılmış. 5 sezon için geçerli anlaşma çerçevesinde de yıllık 2m euroluk bir ücret önerilmiş. bunun yanısıra, 1.2m euro imza parası ile 15.000 euro maç başı ücreti sözleşmeye eklenmiş.
bir sezon sonrasında ise burak yılmaz alınmış trabzon’dan. temmuz 2012’de transferi sırasında 4+1 yıllık bir kontrat imzalanmış. buna göre, yıllık 2.300.000 euro garanti ücret + 20.000 euro maç başı ödemesi taahhüt edilmiş. selefi milan baros’a ödenen yıllık ücretle orantılı denilebilecek bir anlaşma yapılmış.
her iki oyuncunun da 2016 haziranına kadar devam etmesi öngörülen kontratlarında 2014 mayısında sıradışı değişiklikler yapılarak, kulüp tarihinin en şaibeli işlerinden bir tanesine imza atılmış... kontratların imzalandığı tarihte, iki oyuncu da 29 yaşında olmalarına rağmen, ikişer yıl kalan sözleşmeleri üçer yıl daha uzatılarak, beşer yıla çıkarılmış.
bu saçmalığa söylenecek o kadar çok şey var ki, insan nereden başlayacağını bilemiyor.
1- yeri gelmişken bu maç başı ödemelerini de incelemek gerek. tam manasıyla boku çıkarılmış vaziyette bu işin, maksadından sapmış, bir sömürü aracı haline getirilmiş... normal şartlarda, kulübün ödemeyi kabul ettiği maksimum tutarı ancak belirli bir maçta forma giyme karşılığı ödeyeceği, kulübü koruyan bir performans bonusu olan bu uygulamayı bu hale nasıl getirmeyi başardık, akıl alır gibi değil gerçekten. takım geneline muhtemelen 10m euroya yakın bir para ödüyor olmamız gerek sanırım kabaca bir hesapla yıllık olarak. ederinden falzasını zaten verdiğimiz adama daha neyin maç başını ödüyoruz, bir açıklayan olursa mübarek günde büyük sevap kazanır...
2- ikiliye, 2014/15 ve 2015/16 sezonları için toplamda 8.6m euro yerine, 11.1m euro ödemeyi kabul etmişiz nedense. üç yıllık uzatmayı ve o dönemde taahhüt edilen ücretleri kabul ettik diyelim, mevcut iki yılın maaş artışının sebebi nedir? ilk sözleşmelerin yapıldığı dönemde, 2.20lerde olan euro kuru zaten mayıs 2014’te 2.80lere gelmiş, öncesinde 3tl üzerini görmüş. indirim ya da kur sabitleme vs çeşitli alternatifleri konuşman gerekirken, euro cinsinden zam yapılmış, üstelik ortada bunu hak edecek bir performans falan da yok. fenerbahçe’nin nisan ayında şampiyon olduğu bir sezonun ardından yapılıyor bu anlaşmalar. kimse kusura bakmasın, bu olayın iyi niyeti ya da samimiyetine aklı başında kimse inanmaz.
3- her sezon 50.000 euro zam yapılması, izahı yapılamadığından ancak mizahı yapılacak bir abukluk olabilir ancak. asgari ücrete bile her 6 ayda 1 %5 civarı zam (tl bazında ama olsun %5, %5tir) yapılan bir ülkede, ucuza gitmiş garipler. şakası bir yana, bir insan bunu neden talep eder? zaten iki 90 dakika oynayınca maç başından o kadar para hak ediyorsun. iki sezon geçsin aradan, çok paraya sıkıştım diye ararlar yine yönetimi şu hesap;
https://www.youtube.com/watch?v=fzauwPwrmwE **
semih kayaöncelikle, semih’i takımdaki bir kaç oyuncu ile birlikte (melo, sneijder, muslera) ayrı bir yere koyarım. her zaman ayrı bir yeri vardır. burada adı geçen bazı oyuncularla aynı mevzunun konusu olmasını hiç istemeyerek yazmama rağmen ne yazık ki ekonomik anlamda benzer bir saçmalık kendisi için de geçerlidir.
2011/12 sezonunda kasım ayında, artık a takımda süre almaya başlaması üzerine profesyonel sözleşme imzalanmış. 5 sezonluk kontrat gereği, (sözleşme tl cinsinden yapılmış, ancak ileride karşılaştırma yapacağımız için kontrat tarihindeki kur ile euroya çevrilmişini yazıyorum) sırasıyla 145b, 185b, 215b, 245b ve son olarak da 2015-16 sezonunda 275.000 euro ödemeyi taahhüt etmişiz. artı olarak, yaklaşık 5.000 euro civarında da maç başı ödeme şartı içeriyor sözleşme.
iki yıl sonrasında, kasım 2013’te, süre uzatılmadan mevcut kontratın şartlarında iyileştirme yapılmış. (sözleşme yine tl üzerinden, o günkü kur ile euroya çevirerek yazıyorum)
2013/14 sezonu için 215.000 euroluk ücreti, 520.000 euroya;
2014/15 sezonu için 245.000 euroluk ücreti, 555.000 euroya;
2015/16 sezonu için 275.000 euroluk ücreti de 580.000 euroya yükseltilmiş.
maç başı ücretleri yaklaşık iki misli olurken, bir de performans bonusu eklenmiş.
bu iyileştirme, gerek lig/takım standartları açısından gerek de ilk 2 yıl gösterdiği performansın karşılığını vermek anlamında son derece yerinde olmuş.
aradan daha 1 yıl geçmeden, üstelik gerek takım gerek bireysel olarak hiç de parlak geçmemiş bir sezonun ardından 2014 temmuzunda yeni bir kontrat verilmiş semih’e. 2 yılı kalan sözleşmesi, 2 daha eklenerek 4 yıla çıkarken, sıradışı bir ücret arttırımı yapılmış. 14/15 ve 15/16 sezonlarında 550-600b euro civarında olan garanti ücreti, 1.5m ve 1.6m euroya yükseltilirken, sonraki 2 sezon için 1.7m ve 1.8m euroluk ödemeler taahhüt edilmiş. neresinden bakarsan bak, saçma sapan bir vaka. neticede giden semih’e gitsin diyerek geçmek lazım burayı.
**
yekta kurtuluşocak 2011’de devre arasında 4.5 yıllık bir kontrat ile transfer edilmiş. 2014-15 sezonu sonunda bitecek sözleşmeye göre, yıllık 500.000 euro ücret ödenmesi kabul edilmiş yekta’ya. 2011/12 sezonunda geçirdiği sakatlık nedeniyle sezonun tamamını kaçırmış. sonrasındaki 2 sezonda da orta sahada yedek ya da yedeğin yedeği düzeyinde bir performans göstermiş. kontratının son yılında da benzer bir rolde devam edip, sözleşmesi bitince de muhtemelen ayrılması beklenen 29 yaşındaki yekta’ya yeni sözleşme önermişiz. gerçi, buna ne derece sözleşme denir emin değilim. kulübün maddi imkanlarının bir kısmının peşkeş çekilmesinin belgesini vermişiz diyelim, daha doğru olur böyle. 500.000 euroya oynayacağı son sezonun ücreti 1.000.000 euroya yükseltilmiş; 15/16 ve 16/17 sezonları içinde 1.1m ve 1.2m euroluk garanti ödeme taahhüt edilmiş. bir de maç başı 15.000 euro eklenmiş sözleşmeye. bi yarım saat daha görüşseler demek ki, riva’nın tapusunu falan yapacaklarmış yekta’nın üstüne...
**
sercan yıldırım2011/12 sezonunun başında, yıllık 700.000 euro garanti ücret karşılığında 5 sezonluk bir kontrat ile transfer edilmiş. bekleneni verememesi üzerine (gerçi ne bekleniyodu ki) ikinci sezon ikinci yarıda sivas’a; 3. sezonunun başında ise şanlıurfaspor’a kiralanmış. şanlıurfa’ya 150.000 euro karşılığı kiralandığı içerikli kap açıklamasında, sözleşmesinin +1 yıl daha uzatıldığı da not düşülmüş. doğru dürüst talibi bile olmayan, bonservisle satmayı geçtim, kiralamak için bile para verilmesi düşünülmeyen, o sezon haricinde daha 2 sezon sözleşmesi devam eden bir oyuncuya, +1 yıl daha 700.000 euro ücret ödemeyi taahhüt etmişiz ağustos 2013’te.
saul goodman duysa, nail salon yerine galatasaray’ı önerir müşterilerine money laundering mevzusu için...
**
gökhan zan2009 yazında transfer olurken imzaladığı 2 sezonluk kontratın bitiminde (haziran 2011); sözleşme yenilenmiş. ilk iki sezonda toplam 30 resmi maç bile oynamamış olmasına rağmen, 2011-12, 2012-13 ve 2013-14 sezonlarını kapsayacak biçimde yıllık 700.000 euroluk bir kontrat önerilmiş kendisine. ilk sözleşmenin detaylarını bilmediğimiz için parasal anlamda pek bir şey söylemek mümkün değil, ancak kontratın gerek süresi, gerek sadece garanti ücret üzerinden olması açık şekilde manasız. yaşadığı sakatlıklar nedeniyle adı cam adam’a çıkmış; sezon başı itibariyle de, kadroda yedek stoper rolünde olması öngörülen bir oyuncu ile; 1 ya da 1+1 gibi alternatifler yerine direk 3 sezonu kapsayacak şekilde, üstelik tamamı garanti ödeme üzerinden bir anlaşma yapılmasının makul bir izahı yok kesinlikle.
2011 haziranındaki bu anlaşma, gökhan zan’ın galatasaray kariyerindeki tek vaka değil ne yazık ki. aradan geçen iki yılın ardından; 02.07.2013 tarihinde, kap’a gökhan zan’ın sözleşmesinin 2+1 yıl olarak uzatıldığı bildirilmiş; üstelik % 20 civarında bir artışla... 700.000 euroluk yıllık ücret, yaklaşık olarak 850.000 euro olarak düzenlenmiş. (sözleşme 1.1m usd olarak yapılmış -o tarihte 1.30 eur/usd paritesi) o da yetmemiş olacak ki, bir de maç başı ücreti (25.000 usd) eklenmiş sözleşmeye.
galatasaray forması ile geçirdiği 4 sezonun hiç birinde, 20 resmi maçta bile oynamamış, 32 yaşındaki gökhan zan’a, -üstelik mevcut kontratı devam ederken- şartları iyileştirilmiş yeni sözleşme önermek , heralde koca gezegende bir tek güzide kulübümüze nasip olacak cinsten bir iş...
son paragrafları da felipe melo’ya ayıralım. bütün bunlar ortadayken, hala felipe melo’ya paragöz diyerek sallayanlar var ya, hani buraya yazmıyorum ama içinden neler geçiyor, bi bilseniz...
ilk senesinde 3.3m, ikinci yılında 2.9m, son iki sezonunda da 3.1m euro garanti paraya oynayan ve kontratının son yılında 15/16 sezonunda yine 3.1m euro ödeneceği -kalırsa tabi- gibi verilere sahibiz kap sayesinde.
son iki yılda sadece kur farkından dünyaları kazanmış olmalarına rağmen euro bazında zamlı kontratları alanlar iyi;
neredeyse bayramdan bayrama ancak sahaya çıkacaklarken iki senedir ziraat türkiye kupası sayesinde yüzünü gördüklerimiz çok iyi;–o sayede bi de maç başılardan güzel götürmüş oluyorlar-
34 yaşına kadar her sene euronun enflasyon farkını bile garanti sözleşmelerine dahil ettirip, kulüpten euro cinsinden 8 basamaklı taahhütler alanlar çok çok iyi;
ama hakkını –standartlar buysa aslında hak ettiğin çok azını bile talep ediyor- isteyen melo kötü, melo paragöz, melo gitsin...
son olarak; kulüp tarihinde başarılar hep görülmesi gerekenleri perdelemiştir bugüne kadar. bu sezonki çifte kupa da aynı şekilde olacak muhtemelen ne yazık ki. galatasaray’ı layık olduğu yerlere taşımanın; mevcut başkan, yönetim ve teknik ekibin kapasitesinin çok üzerinde bir iş olduğunu büyük olasılıkla çok acı tecrübeler neticesinde anlayacağız, iş işten geçmiş olacak...