bir sporcunun kalitesinden kısmen bağımsız bir özelliktir. elbette vasat oyuncular asla winner veya loser diye kategorize edilmez, çünkü bir oyuncunun winner veya loser olduğu final maçlarındaki performansına göre belli olur ve orta halli oyuncular hiçbir maçta tek kişilik takım etkisi yaratmazlar. yani aslında bir oyuncunun winner olabilmesi için üst düzey bir oyuncu olması gerekmektedir.
gelgelelim, dünyada böylesine buram buram kalite kokan ama asla winner diyemeyeceğimiz tipler de vardır. örnek:
milos teodosic: büyük maçların kaybedeni, kaybettikten sonra top tepeni.
alex de souza: fenerbahçe'nin benim gördüğüm en kaliteli futbolcusu. fenere anadolu takımlarına karşı onlarca puanı tek başına aldırmıştır ama final maçlarında pek ortalarda gözükmez.
michael ballack: bu adamda loser ve cenabet arası bir hava var. tam açıklayamıyorum. dünyada "kazandığı kupa/oynadığı final" oranı en düşük olan şahıstır kanımca.
zlatan ibrahimovic: gittiği her takımı lig şampiyonluğu yaşıyor olabilir eyvallah ama lig bir maratondur, ligin en büyük maçının ederi yalnızca "3 puan"dır. fakat bu adamın henüz şampiyonlar liginde şampiyonluğu bulunmuyor. ve daha da ötesi:
http://pbs.twimg.com/...EsCMAEMk9U.jpg:large