• 8176
    hucum yönünü daha da geliştirmesi ve içeriye ver kaçları daha cok denemesi gereken takımdır. bugun 14 eylül 2013 villarreal real madrid maçını izledim ve villereal bu atakların en az 7-8 kere yaptı. bunlardan sadece 1ini gole cevirdiler ancak bircok önemli pozisyon yakaladılar. barcelona desen zaten bunun mucidi , sürekli yapıyorlar. arsenal desen bunu mükemmel uyguluyorlar, aynı şekilde bayern munich gibi takımlar da. bircok büyük klüp kullanıyor bunu ancak ben nedense bunu bizim takımda 5 macta 1 kere görürsem '' oo ne güzel atak yaptık '' diyorum ve o pozisyon genelde gol olmuyor. ancak zamanın futbolunda artık neredeyse herkes mükemmel savunma yapıyor. herkes artık pozisyon tutmayı biliyor ve oyuncu kaymaları kusursuz yapılıyor. geriye sadece kondisyonu mac boyunca yaymak ve kendini geliştirmek kalıyor. tabiki defans yapmak sadece bundan ibaret degil ama genel hatlarını bu sekilde nitelendirebiliriz.

    herkes böyle güzel savunma yapıyorken artık atak futbolunde al-ver pas alışverişinden cok , daha fazla seyler yapılmalı, ki bunları yapan takımlar bir adım öne cıkıyorlar, nedir bunlar ? bunlardan en önemlisi oyuncu eksilten kişidir. bunlar dünyada draxler, robben, ribery, messi gibi dünyaca ünlü kişilerdir ki bu oyuncuları almak istiyorsanız inanılmaz bir bütçeye sahip olmanız gerekiyor. ama benim aradıgım bu degil. benim aradıgı galatasaray'a uygun şeyler.

    bizim şuanki en büyük kozumuz her ne kadar maç içersinde kopuklukları olsa da didier drogba. drogba bizm oynadıgımız kaos futbolunun altın parçası. topu ona şişirdigimizde ve etrafında pres özellikli oyuncularımızı koydugumuzda ilerideki baskı ile idare edebiliyoruz. ancak bu organizasyonlar dedigim gibi idare etmeye yönelik. büyük maçlarda bunları genelde oynatmazlar. bu taktigin en büyük özelliklerinden birisi fiziki üstünlüktür, burda pres özellikli oyuncular ve futbolcunun güç , denge, dayanıklılık özellikleri en önemli değerlerdir. büyük maçlarda genelde bu özellikler dengededir.

    bu planı bir yana bırakırsak asıl konumuza gelmek istiyorum. yani forvet hattında yapılan içeri dogru ver kac haraketlerine ki bizim cok nadir yaptıgımız organizasyonlardır.

    burda da 14 eylül 2013 sunderlans arsenal macından bir pozisyon, arsenal bu atakları cok iyi yapıyor ve cok kolay goller buluyorlar.

    https://gss.gs/9we.png
    https://gss.gs/AEP.png
    https://gss.gs/tkT.png

    13 eylül 2013 galatasaray antalyaspor maçında yanlıs hatırlamıyorsam bunu cok nadir uyguladık birisini hatırlıyorum bruma ayagına topu aldıgında içeri dogru haraketlendi ve hakan baltaya pasını verdi, hakan balta'nın ne kondisyonu yetti o topu almaya ne de taktik bilgisi. çok güzel bir atak harcanmıs oldu.

    https://gss.gs/vyS.jpg

    asrenalin uyguladıgı bir diger atak organizasyonu.

    https://gss.gs/ihA.jpg

    yani yine fatih hocam bilir ama bu organizasyonları artık yapmalıyız. maçları izledigimde açıkcası cok imreniyorum . cok kolay pozisyona giriyorlar.
  • 8181
    karşı görüşlere saygım var ancak görünen köy kılavuz istemez. ligi kafasından atmış takımdır.

    kaç yıldır izlerim galatasaray'ı. eğer senin rakibin kornerden gol veya goller atıyor, sen ise iki tane korneri peşpeşe ön direğe ortalayıp rakibini gollük atağa kaldırıyorsan, ligi umursamıyorsun demektir. iki kere iki dört. yıllardır böyle olmuştur, olacaktır.

    2 sene önceki galatasaray'ın konsantrasyonuna ve isteğine sahip olmayan takım. diyelim ki o istek ve ateş yeniden yandı. bence tren çoktan kaçtı gençler. 5. haftada bir yanlış düdüğe bakar sezonun çöpe gitmesi ve kimseye de anlatamazsın derdini.
  • 8183
    cuma günkü antalyaspor fiyaskosundan sonra o moral bozuklugu ile 2 gün evde oturdum ve sadece spora gitmek için evden çıktım bu arada japonya, italya, almanya, belçika, hollanda, brezilya, rusya, ingiltere, türkiye, ispanya ve fransa ligleriden 20'e yakın macı 90 dakika izledim. duran topları bu kadar kötü kullanan bir takım daha görmedim arkadaş.

    ayrıca 2 gün boyunca izlediğim takımlar arasında hücüm organizasyonu en kötü ilk üç takım arasına girer.
  • 8184
    bu yerli rotasyonuyla ara transfere kadar işi çok zor olan takımdır.
    bugünkü bjk maçından sonra haftaya oynanacak derbi geldi aklıma da acaba nasıl bir kadroyla çıkmalıyız diye düşündüm, düşündüm ve düşündüm.
    sonunda 6+0+4 garabetinin ve buna rağmen yerli kalitesini arttırmayan yönetimin/yetkililerin/emeği geçenlerin kulaklarını çınlattım.
    muslera-chedjou-sneijder-melo-drogba-eboue 6'lısından hiçbirini çıkartamadım kadrodan. lan dedim sonra kanatlar? (dikkat edersen sol beke hiç değinmiyorum bile)
    gaipten bir ürperti ile emre çolak-engin baytar-sabri sarıoğlu-aydın yılmaz isimleri aklıma geldi, transa geçtim.
    yani velhasılı fatih hocanın işi zor, çok zor.
  • 8185
    oldukça zor bir haftaya giren takımımız. önce real madrid* sonra da beşiktaş* maçları son derece kritik öneme sahip. gruba iyi başlamak açısından madrid maçından kesinlikle en az 1 puan koparmamız lazım. ve aynı zamanda ligde farkın açılmasını önlemek ve seri yakalamak için beşiktaş'ı olimpiyatta 75.000 kişi önünde yenmemiz lazım. sıkıntılı günlerden geçerken bu maçlardan alacağımız olumlu sonuçlar önümüzü açacaktır. allah yardımcımız olsun.

    oğlum göreyim sizi : http://inciswf.com/oglumgoreyimsizi.swf
  • 8189
    13 eylül 2013 galatasaray antalyaspor maçında belki sinirimden dolayi guney ustte nam saldim ama simdi sakin kafayla bakiyorum da, selcuk ve sneijder yokken bile bir dolu pozisyona girebilmisiz. bununla beraber, su igrenc rehavet oyununun sona ermesi lazim. takima gereken her an defansi da boslamadan gol atma arzusu. 3-0 yap, 4-0 yap oyle girersin rehavete.

    besiktas'a karsi da temkinli oyun. escude 34 yasinda agir bir adam, yolunu bulup oradan eselemek lazim. yensek bile puan farki 3'e iniyo amk. 78 bin rakip taraftarin onunde oynayacaz bir de.
  • 8190
    hazırlık kampında fatih terim yeni sezonda herkes en az 10 km koşacak diyordu. ancak ne hücum pres, ne hızlı hücum şu ana kadar ufak bir örneğini bile göremedik. hatta bir önceki sezona göre oyun tempomuzun ve hakimiyetimizin azaldığını bile görüyorum. orta sahayı yavaş geçişler, etkili kanat oyuncumuzun olmayışı sebebiyle göbekten ataklara bağlı kalışımız çok düşündürücü. umarım bu tablo bir an önce değişir, yoksa yönetim ve teknik kadro arasındaki polemiklerle çok büyük zararlar göreceğiz.

    bize vaadedilenleri ilk 4 hafta itibariyle beşiktaş'ın uyguladığını görmek bu entry'i yazmamda etkili oldu. maddi imkansızlıklar ve stadlarından yoksun olmalarına rağmen iyi kadro kurmaları, motive ve iştahlı oyunlarıyla geldikleri yeri hak ediyorlar.
    http://i.imgur.com/ttXRbeh.jpg

    üzgünüm ancak yönetimimizin transfer, ab pasaportlu oyuncular, fatih terim'in milli takıma hoca olması durumu, hocayla sözleşme gerilimi yüzünden takımımızın kendi işine odaklanmasına mani oldu. son iki senenin şampiyonu bu ekonomik ve moral koşullarla yapısal olarak oturmuş, kadrosunun alternatifleşmiş olmasını beklerken; orta sahadan selçuk ve sneijder'i çıkarınca yerlerine emre çolak ve geçen sezonu pas geçen engin baytar'ı koyuyoruz.
  • 8191
    son iki sezonda aynı yönetim, aynı hoca ve büyük oranda aynı kadro ile şampiyon olmuş, yine aynı yönetim, hoca ve daha da güçlenen bir kadro ile yeni sezona başlamış takımdır. arada şampiyonlar ligi çeyrek finali ve bir kaç kupa da kazanmıştır.

    ligdeki en yakın rakibi son birkaç yıldır şike başta olmak üzere bir dünya sorunla boğuşuyor. diğer önemli rakibi ise fedaydı vedaydı derken toplama bi takımla hayal peşinde.

    baktığımız zaman özellikle yabancı futbolcu kalitesi olarak rakiplerinden bir kaç gömlek üstün bir kadroya sahip olan bu takımın, mantıken artık oturmuş sistemi ve kadrosuyla, ligde gelene geçene 3-4 atmasını bekliyor insan.

    ama ilk 4 hafta sonunda bakıyoruz, sanki hoca yeni, futbolcular yeni, sanki stad bile yeni. 4 maçta toplam 4 tane organize hücum yok. ver drogba' ya, o bişeyler yapsın. ya da at burak yılmaz' a uzun top, belki kontrol eder de gol atar.

    hatalı transferler, sikimsonik yabancı kuralı, fatih terim' in milli takım muhabbeti, futbolcu ıslıklayıp taksim direnişi yapan taraftar, vs.. bi dünya boktan mesele var evet. ama insan yine de geçen iki sezonun ardından ister istemez beklentiyi büyütüyor.

    bense hayatımda belki de ilk kez avrupadan çok ligi önemsiyorum bu sezon. o 4. yıldız bu sene takılmalı. ne olursa olsun.
  • 8193
    acilen burak yılmaz, didier drogba, umut bulut gibi yetenekli ve yıldız golcülerinin gol kaçırma hastalığına çözüm bulması gereken takımdır.

    sadece şanssızlıkla açıklanamaz diye düşünüyorum.

    bak 13 eylül 2013 galatasaray antalyaspor maçı 13-2 filan bitmesi gerekir. 1-1 bitiyor. akıl almaz goller kaçıyor. sadece şansla açıklanabilir mi ? sanmıyorum. sanki konsantrasyon problemi var ve bu problemi beşiktaş'ın formu acilen gidermeli.

    tamam hepimiz real madrid maçı için uykularımızı feda edip kafada maçı oynuyoruz ve heyecanlıyız ama ligi de boşlamamalı. bu sene kuvvetli bir rakibimiz var. bu kaçan goller galatasaray forvetlerine yakışmıyor.
  • 8195
    17 eylül 2013'te en azından real madrid'e yenilmeyecek belki de yenecek, 22 eylül'de beşiktaş'ı avlıyacak takımdır. ama sene sonunda şampiyon olması çok zordur. açık şekilde maç seçiyor takım, dişine göre rakip bulursa oynuıyor. ama şampiyonluk anadolu takımlarından geçer.

    ligi ciddi oynamıyoruz, ciddi oynayabilmek için rekabet lazım, ve maalesef rakiplerden sağlayamıyoruz bu rekabeti. takım içersinden de forma rekabeti yetersiz yedek klübesiyle bitmiş durumda. yedekler 11'i zorlayamadığı için, asılların maçta 11 km koşmalarına ne gerek var?
  • 8196
    beyler üzülerek söylüyorum ama bana göre takımımızda sistem yok. burak oynuyor, drogba oynuyor, amrabat oynuyor, amrabat çıkıyor bruma giriyor. umut giriyor. bütün modern futbol klüpleri tek forveti boşuna oynamıyor beyler. tamam sağlam kanat lazım amrabat o değil. ama bruma aradığımız kanat olabileceğini gösterdi. sneijder ve selçuk gibi futbolu yazabilecek zekada futbolcularimiz var. ama biz ne yapıyoruz ? burak' i oynatalım kusuyor. küsmeyecek abicim galatasaray'in yanında burak kim ? bayern münih zamanında klose yi , gomez i kesti mandzukic i oynattı ve mandzukic varken daha üstüne levandowski ki yi istediler. abicim küsmeyecek ne burak ne başkası. hırslanacak oynamadıkca ki oynadığında faydası maksimum olsun. tek forvetli sisteme geçelim artık ne olursun hocam. tek kanat bruma yeter. hamit le sabriyi oynatırsin diğer kanatta ne yapacan almadın arda yi. drogba gibi bir adami burak var diye cezasahasi dışında oynatıyoruz nerdeyse. abicim bu adam nerdeyse her topu indiriyor. ceza sahası çizgisinin orda at bari şu adama topu ki verdiği pas ta sneijder yazsın golü. yada versin kanada kanatta ona atsın golünü adam. fatih hocam gözünü seveyim sistemi ayarla. selçukla melo 10ar gol atmış adam 1sezonda. sırf burak kusuyor diye cezasahasina yaklaşamıyorlar çünkü çift forvetiz. nuri gibi bir gerçek var ortada. adam dortmund da ne oynuyor milli takımda ne. bunların hepsi sistem hocam sistem.
  • 8197
    4-4-2 sistemiyle bocalayan takımdır. çok büyük rahatsızlıklara gebe takımdır. sebebini bir kez daha izah edeyim. galatasaray oyun stili olarak presi seven bir takım. oyun felsefesi kültürü ve taraftarının isteği hep bu yönde. lakin oyuncu yapısı gittikçe bundan uzaklaşıyor. çünkü siz de takdir edersiniz ki yerli oyuncunun yaptığı presi alman olmayan bir yabancının yapması çok zor. türk futbolcu presi amatörce yapar. bizim sevdiğimiz pres de bu amatörce yapılan, yorgunluğun etkileri gözetilmeksizin yapılan prestir. ancak bu presin kaliteli olması da gerekmekte. galatasaray tarihinde kaliteli presi yaptıran 2 hoca var. biri feldkamp biri de fatih terim. iki teknik direktör de hakan şükür gibi bir şansa sahip oldular geçmişlerinde. ancak bugün galatsaray'ın forvet hattı bu presten uzak. drogba'da o kuvvet burak'ta da o istek ve kalite yok. e bu takım ileriye uzun oynanan topları toplamakta sıkıntı yaşıyor. eğer drogba insan üstü kuvvetiyle faule maruz kalmadan topu saklayıp oynayabiliyorsa bir tehlike oluyor. ancak oyunun normal gidişatı forvet hattının 1 kişi fazla olmasından dolayı ortasahanın pres yapamamasından kaynaklı rakibi hapsedememe sindirememe sıkınıtısyla geçiyor. oyunu paslı kursak desek bu iki oyuncunun gol bulabilmesi için, 442 sisteminin olmazsa olmazı kanat organizasyonlarına ihtiyaçları var. ancak sol kanatta hakan balta sağ kanatta da hamit ne yazık ki bu kanat organizasyonlarını baltalıyorlar. şimdi burada bruma ve amrabat'a parantez açmak lazım. ne yazık ki bu iki oyuncu hem yabancı sınırından ötürü hem de yabancı olmalarından ötürü pres desteğini veremeyecekler gibi. uzun vadede bruma belki ofansif yeteneklerini törüplemek pahasına defansif işler yapacaktır ancak kısa vadede ofansif yetenekleri baskın olacak. benim endişem pres gücünün zayıflaması. işte o yüzden galatasaray artık tek forvetli sisteme dönmelidir. rahatlayan orta sahada selçuk'un melo'nun sneijder'ın daha aktif olacaklarını göreceksiniz. kanatların daha rahat kullanıldığını göreceksiniz. takımın toplu olarak daha çok gol attığını ve forvetin üzerinden gol yükünün kalktığını göreceksiniz. en büyük sıkıntı ne burak'tan ne de drogba'dan vazgeçilememesi. bakın iç maçlarda ya da şampiyonlar ligi maçlarında çok önemli değil bu dizilimler. lakin motivasyonun düşük olduğu deplasman maçlarında rakip çok zayıf değilse 4-4-2 sisteminde oynayan galatasaray her zaman sıkıntı yaşayacak.
  • 8198
    valla ne kadar büyük bir potansiyele sahip olduğu, beni ilgilendirmeyen takım. sahada ortaya koyduğun mücadeleden gerisi yalandır. bizim bir sol bekimiz yok diye karalar bağlıyoruz, heriflerin orta sahada veli oynuyor, sağ bekte serdar oynuyor, problem teşkil etmiyorsa, bir yerde yanlış var demektir. futbolun lisans eğitimi olsaydı, birinci sınıfta verilecek futbol'a giriş dersinin ilk cümlesi, "yeteneklerinin fark oluşturabilmesi için en az rakibin kadar mücadele etmelisin." olurdu. bizde bu yok. bir yerlerde eksiklik var, çok net biçimde göze çarpıyor. real'i de, bjk'yi de yenebilecek bir takım olduğumuzu tereddütsüz düşünüyorum, ama o anlayış sahada olacak mı, emin olamıyorum. herkes kendine çeki düzen vermeli.
App Store'dan indirin Google Play'den alın