• 178
    hocam, sen üç beş karaktersiz yüzünden bu sezonu tamamlayamazsan benim galatasaray'a olan aidiyet duygum çok pis sarsılır biliyo musun? ne gazetede spor sayfasını açarım, ne spor kanallarda galatasaray haberi çıksın diye beklerim, ne de uzun bir süre formamı giyerim, ne de burada sözlüklerde, internette galatasaray'ı savunabilirim. nereye gidersen git, başarılı ol diye dua ederim buradan. bir gün başka bir takımla çık gel de bizi yen, utandır isterim yüzü olanları.

    inandığım bir adam var: oktay mahmuti. bir onun için geçerim televizyon karşısına. futbol, artık futbol değilmiş derim.
  • 182
    sevgili hocam;

    sevgilimin yurt odasında haberdar olmuştum geldiğine,o sevinçle sevgilimin kollarına atmıştım kendimi.işte o geldiğin gün galatasarayımın artık sistemli oynayacağına inanıyordum,çok saftım belki de bilemiyorum.herşey ne güzel de başlamıştı be hocam mutluyduk ta ki fenerbahçe maçına kadar.o fenerbahçe maçından sonra ayağın hiç yere basmadı tahlihsizlikler üst üste geldi,senin yüzün asıldıkça bende üzüldüm,senin üzerine acımasızca geldiklerinde ben de kahroldum.şimdi bir fenerbahçe maçı arifesinde gidiyorsun ya artık türkiye türkiye de sistemli bir oyun oynanacağına inanmıyorum be hocam, takımıma inanmıyorum.en çok neye üzülüyorum biliyor musun hocam?takımdan ayrıldığında hiç suçunun olmamasına rahmen kendini suçlayacağına.bir gün başka bir yerde tekrar karşılaşacağız hocam,işte o gün sana acımasızca yüklenenlerin yüzünü sen asıcaksın.

    http://fizy.com/#s/136ckr
  • 184
    hocam... al bu şarkı senin olsun: http://fizy.com/#s/1ahsyv

    bir veda havasi

    vakit tamam!.. seni terk ediyorum
    bütün alışkanlıklardan öteye...
    yorumsuz bir hayatı seçiyorum
    doyamadım inan,
    kanamadım sevgiye...

    korkulu geceleri sayar gibi,
    birdenbire bir yıldız kayar gibi...
    ellerim kurtulacak ellerinden,
    bir kuru dal, ağaçtan
    kopar gibi...

    aşksa bitti...
    gülse, hiç dermedik.
    bul kendini kuytularda, hadi dal!
    seninle bir bütün olabilirdik...
    hoşça kal gözümün nuru,
    hoşça kal...

    vakit tamam!.. seni terk ediyorum.
    bu incecik bir veda havasıdır.
    parmak uçlarına değen sıcaklığı,
    incinen bir hayatın yarasıdır...

    kalacak tüm izlerin hayatımda.
    gözümden bir damla yaş aktığında,
    bir yer bulabilsem seni hatırlatmayan
    kan tarlası gelincik şafağında...

    ölümse, korktun.
    savaşsa, hep kaçtın...
    vur kendini korkularda, hadi al!
    sen bir suydun,
    sen bir ilaçtın...
    hoşça kal canımın içi,
    hoşça kal...
  • 185
    ey adam, adam gibi adam;

    biz sana istediğin savunma oyuncusu alamadık, ama sana türkiye'nin en yavşak savunma oyuncusunu* verdik ayrıca üstüne sakatlandığı zamanlardan arta kalan zamanda kulubede oturacak bir savunma oyuncusu* aldık. hatta yetmedi sana yeni ragıp başbağ, muslum can, ibrahim yavuz olabilecek türkiye'nin en iyi jokerlerinden * birini aldık.

    sen bizden bir orta saha istemiştin biz tam olarak anlayamadık onu sana lorik cana ve misimovic'i aldık sen nasıl birşey istemiştin ki? yok illa sistem diyorsan değiştir arkadasım sistemini. hem mustafa var barış var sen yaparsın boşuna vermiyoz sana o kadar parayı dimi.

    sen bizden bir de forvet istemiştin bak sırf sen istedin diye taraftarın bile gönlünü yaptık kewell'ı geri getirdik. ee zaten baros var daha fazlası bize luks gelir.

    haa birde hocam bu keita'yı istemiyosun sen zaten disiplinsiz onu gonderiyoruz. sırf sen istiyosun diye. yerine 1 değil 2 transfer* yapıyoz hadi iyisin. şimdi sen diyeceksin barış, servet onlarıda gönderin diyeceksin ama hoca onlar takıma gerek zaten onlar iyi cocuklar onlar kalsın bak memnun kalacaksın.

    yaa hoca anlamadık sen daha ne istiyosun...bak istersen gidebilirsin...yaa tamam git işte anlattık anlamadın mı...zaten biz senin yerine birilerini düşünüyoruz o senin gibi çok seyde istemiyor. bir kaleci bir savunma bir orta saha bir de forvet...bu arada giderken neeskens'i de götür o da bize yaramaz bir daha komplike şeyler bakıyoruz...

    yeni oyun yeni şans...hadi optuk babay
  • 186
    güle güle surinamlı, sen geldiğinde ilk defa galatasaray maçına gittiğim gibi sevinmiştim, sen giderken bir final maçını son dakikada kaybetmiş gibi üzüleceğim. bu ülkenin, bu takımın görüp göreceği en büyük hoca sendin. son zamanlarda sana dalaştım, uyardım, mezarını kazıyorlar dedim. boş ver kıvırcık, galatasaray çok şampiyon olamadı, yine olamaz. zaten biz galatasarayı şampiyon olsun diye sevmiyoruz. yolun bahtın şimdiden açık olsun.
  • 187
    hocam,

    geldiğin günden beri seni destekledim. gittiğin takımı da ne olursa olsun takip edip yine seni destekleyeceğim. türk futbolu senin gibi bir teknik direktörü, senin taktiklerini, oynattığın futbolu kaldıracak yüksek kapasitede değil.

    senin gibi efendi, suskun birini kaldıramaz bu ülkede oynanan futbol. gerçi artık bu ülkede futbol oynandığına bile inanmıyorum ama...

    kendine iyi bak...
  • 191
    sevgili rijkaard, saygıdeğer neeskens ve tüm antrenör arkadaşlarım,

    inşallah hep birlikte avrupa'nın sağlam takımlarından biriyle anlaşırsınız. o takım da şampiyonlar ligi'nde galatasaray ile eşleşir ve umarım o maçta en hafif tabirle bizim amuğuza koyarsınız. bunu istiyorum, çünkü bize biraz kalın gelmenize rağmen size saksı muamelesi yaptık.
  • 192
    sevgili rijkaard,

    uzun zamandır sana bir şeyler yazmak isteyip de yazamıyorum, inan bana utanıyorum. gidişini duyduğumdan beri zaten alt-üst olan psikolojim bozuldu. hani gittiğini görsem, izlesem oturup ağlayacak duruma geldim. benimki fanatiklik değil, aşk. neyse...

    sen bu ülke için fazlaydın, geldiğinde belliydi. verilip de tutulmayan sözler, elinden alınan yetkiler, istediklerinin çok altındaki malzemelerle bu takıma bir kimlik kazandırmak için uğraştın ama yaptırmadılar, sen sağol.

    umarım gittiğin yerlerde çok başarılı olur, seni gönderen zihniyetin içini sızlatırsın. seni her zaman destekleyen ve seven insanlar olduğunu unutma.

    hoşça kal kara oğlan...
  • 195
    zaten sen bize çok fazlaydın aga senin amaçlarının altındayız biz . biz sistem bilmeyiz uzun süreç bilmeyiz .efendi adam istemiyoruz bağıran küfreden hoca istiyoruz . sistem istemiyoruz biz, bize sonuç lazım . süreklilik istemiyoruz biz, biz 3 atar sonra ki hafta 5 yeriz sorun değil.. biz 1-0 a razıyız 2 3 gol istemeyiz . paslaşma , baskı pres vs mühim değil bizim için sonuca bakarız . 3-1 yenilirken küfreder 3-2 olunca tazahurat yaparız biz 4-2 olur tekrar küfrederiz biz . takımı takip etmez incelemeyiz biz sen sahaya sakat adamı çıkarmazsan sana küfrederiz biz . seni anlamaktan bile o kadar uzağız ki biz.
    yeri gelir senin yerine gelene de küfrederiz biz

    haa bi de işler kötü giderse frank rijkaard diye tempo tutar tezahurat yaparız biz, işte o gün sen sen ol sakın buraya geri gelme çünkü en fazla bir yıl sonra yine söveriz biz.
  • 196
    boşver sen bizi hocam.

    giderken aklında bize dair en ufak bir şey bile kaldıysa sil gitsin. eksik bıraktığına dair bir hissiyatın varsa hiç tasalanma, sen çok önemli bir görevi yerine getirdin. ak koyunu kara koyunu ortaya çıkardın. sözünden dönebilen bir galatasaray başkanının olabileceğini gösterdin bize. biz yine birilerini getiririz kovarız ona alıştık artık da, bundan sonra her gittiğin takım benim takımımdır. yüzünü bir türlü güldüremeyen bu camia da kendi bildiği bok yolda ilerler, merak etme. arada bir çıkar "galatasaray türkiye'dir" deyip galatasaray kültüründen dem vururuz ama 8. haftada ve fenerbahçe derbisi öncesinde hocayı kovarız, bizim kültür anlayışımız pek geniştir bakma sen.

    belki bir gün uefa.com'a girdiğinde "galatasaray sacked x" diye bir başlık görürsün. yanında bir fotoğraf vardır servet başını öne eğmiş, maskeli. arkası fludur, gol yemişizdir hatta muhtemelen fark yemişizdir. öyle işte hocam, iyi yaptın sen boşver.

    http://3.bp.blogspot.com/...0/rapid600_F2GZA.jpg
    http://img188.imageshack.us/...00114f2800000057.jpg
  • 198
    hocam senden son isteğimdir: şu şarkıyı dinle. sezen aksu'dan dinle mümkünse.

    "hayat bazen öyle insafsız ki
    küçük bir boşluğundan yakalar
    hissettirmez en zayıf anında
    seni ta yüreğinden yaralar"

    ellerin kolların bağlansa da
    başında kasırgalar kopsa da
    sen tüm gücünle karşı koysan da
    seni acımasız sevdaya salar

    "sen de benim kadar gerçekleri görüyorsun
    beraber olamayız benim gibi biliyorsun
    bir başka dünyanın insanısın yavrucuğum
    sen kendi dünyanın toprağında büyüyorsun"

    "haklısın biraz geç karşılaştık"
    oysa hiç konuşmadan anlaştık
    bazı şeyler var ki söylenmiyor
    "biz senle sözleri susarak aştık"

    insan acılarla kıvransa da
    ve o aşkla bir daha doğsa da
    dünyasını yeniden kursa da
    düşlerle gerçekler ayrı ayrı yaşar.
  • 200
    sanırım yanlış kapıyı çaldınız sayın rijkaard. hem de çok yanlış bir kapı...

    feldkamp ne de güzel özetlemişti zamanında: "kazanınca boğaz sefası yaptırırlar, kaybedince acımadan atarlar suya."
    bu ülkede; henüz gördüklerini anlamlandırma yetisinden yoksun çocuk, etrafına "bu ne?" diye sorunca "sus bakayım, sorup durma öyle herşeyi!"cevabı verilir. törpülenir meraklar küçük yaşta.
    ezberler bozulmaz bu memlekette. değişim her daim kötüdür, gereksizdir de zaten. ayaklar baş olmaz, memurlar bilir işini. karşılıksız iyilik, dürüstlük, erdem falan enayiliktir sadece. dogmalar esastır, nedenler sorgulanmaz. işini iyi yapan bulunmaz pek. kendini geliştirmek değildir makbul olan, kendinden daha gelişmiş olanı kıskanıp ayağını kaydırmaktır. suçlu aynı zamanda güçlüyse ses çıkaramaz ona kimse. nasılsa yerine bir masum bulunur cezayı çekmek üzere.
    koltuklara tapılır burada. bi oturuldu mu o koltuğa, yapışılır. feriştahı gelse kaldıramaz.
    en idealisti, en yolundan dönmeyeni, yeri gelir öyle bir fırıldak olur ki çıkarları uğruna; başınız döner, mideniz bulanır.
    batıya dönük çağdaş yüzümüz filan hikayedir bizim. çoğunun hayali polat alemdar olmaktır bir gün. ve türk'ün türk'ten başka dostu yoktur mesela. sınır komşuları yurdumuzu işgal etmek için fırsat kollar. ruslar sıcak denizlere inmek ister, ermeniler'in işi gücü türk düşmanlığıdır, yunanlılar istanbul'umuzu almak ister elimizden falan filan işte.
    emek düşmanlarından, vergi kaçıranlardan, işbirlikçiden sorulmaz hesap. niye mi? e onlar türk çünkü hocam. ama diğerleri öyle mi? "el" onlar!
    futbolu da ülkenin kendisi gibi. siz de 'futbol devrimi' yapmak için işte böyle bir yeri tercih ettiniz. her devrimin kendine özgü şartları var, olmalı. sizinle yaşadığımız uyuşmazlık tam da bundan kaynaklandı. siz bilemediniz tabi, tanıyamadınız, alışamadınız belki de. tutmadı aldığınız risk.
    keşke bi kez daha düşünseydiniz, açmasaydınız o kapıyı hiç.

    herşey için, en çok da adamlığınız için teşekkürler hocam. elveda...
App Store'dan indirin Google Play'den alın