• 43
    20 yıldan beri altyapımızdan belki 100 tane futbolcu için şöyle iyi olacak böyle güzel olacak derken arda turan, sabri sarıoğlu ve son olarak ozan kabak dışında elle tutulur bir futbolcu çıkaramadık.

    işte en büyük sebebi o futbolcuların fizik gücünün yeterince gelişmemesidir. boş bir geyik değildir.

    hala altyapı futbolcularımızdan büyük bir umut ve övgüyle bahsedenleri görünce gülüyor ve iyimserliklerine hayran kalıyorum. 20 yılda 10 tanesi çıktıysa sadece 3 tanesi a takımda tutunabilmiş ya da avrupa’ya gitmiş.

    fizik güç olmazsa olmazdır.
  • 48
    fizik kalite eşit değildir kas kütlesi.

    insanların aklına fiziği güçlü deyince hipertrofik hacimli kas görüntüsü geliyor.

    halbuki insan vücudunda bulunan 3 türlü kas lifinden (tip-1, tip-2a, tip 2-b) sadece tip 2b lifleri hacim kazandırır ve patlayıcı gücü üretir. siyahi ırkta genetik olarak tip-2b kas lifi oranı fazladır.

    endurance dediğimiz dayanıklılığı tip-1 lifleri sağlar ki bu da beyaz ırkta genetik olarak fazladır.

    futbol sporu için tip-1 ve tip-2a kas lifi gelişimi daha önemlidir.

    ayrıca futbol sporunda fizik güçle birlikte denge ve sakatlıktan korunmak için derin duyu dediğimiz propriosepsiyon da çok önemlidir.

    örnek olarak bakacak olursak lionel messi'nin inanılmaz bir denge ve çeviklik gücü varken cristiano ronaldo'nun proprioseptif kabiliyeti ve patlayıcı gücü fazla.
    birbirlerinden farklı özelliklere sahipler.

    manchester city oyuncusu bernardo silva'ya bakacak olursak kuru, çelimsiz bir şey ama 90 dakika boyunca efor sarf edecek endurance kapasitesi var.

    bence futbol sporu için fizik güç denilince bunların bütünü anlaşılmalıdır, sadece şişmiş kas görüntüsü ile karar vermek yanlıştır.
  • 44
    modern futbolun kutsalı fizik kalitedir. üst seviyelerde fizik kalitesi sıkıntılı olan hiçbir oyuncu barınamaz. lionel messi hep tekniğin fiziğe üstün geldiğini gösteren örnek olarak gösterilir ama bence alakası bile yoktur. messi’nin bacakları inanılmaz güçlü, ayağını yere çok sağlam basıyor. yediği tekmeleri, aldığı darbeleri sinek ısırığı gibi gösteriyordu çoğu zaman.

    son olarak fizik kolay kolay gelişmez. anatomik yapısı müsait değilse istediği kadar çalışsın, o futbolcu belli bir seviyeyi aşamaz. genetik anlamda şanslı olmak şart.
  • 4
    şahsen ve de bizzat benim de sevdiğim geyiktir.

    bir hafta önceydi, ronaldo ile yapılan bir söyleşiyi izliyordum. manu'daki 3. yılına kadar kendisine hep şöyle dendiğini anlatıyordu. "çok iyi futbolcusun ama fiziğin çok zayıf. kendini fiziken geliştirmelisin"

    bu tavsiyeyi ciddiye alarak her antremandan sonra fitnesa giderek özel çalışmalar yaptım. şu anda dünyada fiziği en iyi olan futbolcuyum. başarımı da büyük ölçüde buna borçluyum.

    işte size bu geyiğin önemini anlatacak en canlı örnek.
  • 49
    futboldan anlama turnusolü olan geyiktir.

    bizim ülkemizde futbolcu fiziği dendiği zaman güçlü kollar, omuzlar akla geldiği için bu konuda hep sınıfta kalacağız. oysa fizik sadece bundan ibaret değildir. evet, sözgelimi virgil van dijk gerçekten harika fiziğe sahip. ama farklı türden baktığımızda onyekuru da çok iyi fiziğe sahip. zira 90+5’te 70 metre sprint atabilmek tek başına iyi bir fizik göstergesi. demek ki neymiş, her futbolcunun farklı bir rolü ve farklı bir fizik beklentisi varmış. ancak hepsinin ortak noktası nazarımca kondisyon. 90 dakikayı kaldırabilmek ve maçın her anında olabilmek en önemlisi. 90 dakikayı kaldıramayan futbolcu isterse maradona ve messi karışımı yeteneğe sahip olsun; üst seviyelerde barınamaz.

    bu “geyik” yapılırken açık ara en güldüğüm örnek messi örneği. messi fiziken zayıf olduğu için fizik meselesi boş bir mesele gibi görülüyor bazı kesimlere göre. anlamıyorum, messi’deki fizik kaç futbolcuda olabilir? kalça gücü, denge ve çeviklik… sırf adamın boyu kısa diye çelimsiz olduğu zannediliyor, komik.

    bir başka örnek ise modric örneği. kolları, omuzları kaslı görünmüyor, çelimsiz bir görüntüye sahip modric kardeşimiz. peki bu arkadaşın fiziği gerçekten “zayıf” olsa 37 yaşında en üst seviyede en üst seviye maestro performansı sergileyebilir mi? böyle bir şey hiç mümkün mü? evet zeki, evet muazzam bir oyun görüşü ama fiziği sağlam olmasa bunların bir önemi olabilir mi? modric halı sahada futbol oynamıyor ki sadece aklıyla sahada var olabilsin. karşısında güçlü kuvvetli ve kendisinden 10 yaş, 15 yaş küçük en üst seviye yıldızlara karşı en üst seviye arenalarda sahne alıyor. fiziken zayıf bir adamın bunları yapabilmesi mümkün mü?

    türkiye ligi genel anlamda fizik kalitenin yüksek olmadığı bir lig zira burada tempo namına bir şey yok. hakemler de yüksek tempoya sahip olmadığı için ve çoğu zaman oyunun akıcı olması riskini göz önüne alamadığı için oyun çok durmaya müsait. duruyoruz, biz de duruyoruz rakipler de. bu lig dehşet temposuz ve buranın temposuzlarına alışan futbolcular diğer liglerde ya başlarda zorlanıyor ya da hiç alışamıyor öteki liglere. bilhassa yerli futbolcular bunun sıkıntısını çok yaşıyor.

    özetle toparlarsak, fizik çok önemli bir detay özellikle günümüz futbolunda. fizik, yetenek denilen işin “şov” kısmından çok daha mühim. bu bağlamda arda güler’e dönersek; fiziği çok zayıf. geliştirmesi gerekiyor. ancak bu medya ve taraftar kitlesiyle zor görüyorum. zira öyle şeyler yazılıp çiziliyor ki, arda’nın bir noktada “ben oldum” dememesi mümkün değil gibi. özellikle fiziken yetersiz futbolcu “ben oldum” diyecekse kendisi adına büyük sıkıntı. umurumda mı? hayır. bana ne, bize ne arda’dan?
  • 38
    bel ve üst bacak kasları güçlü olmayan hiçbir oyuncu modern futbolda forma şansı bulamaz. eğer oyuncunun bu yönü eksikse, ümit milli takımda harikalar yaratsa bile süper lig'de en fazla yedek olur. yerine afrikadan gelen bir zenci veya sedat ağçay oynatılır. genç kardeşimiz de alt liglerde kaybolur gider.

    türkiye'de futbolcunun fiziğini geliştirmesi badici gibi üst beden yapmasıyla olur zannediliyor ama alakası yok. oyuncunun tempolu oyunda ikili mücadele esnasında yıkılmaması ve yere çok sağlam basması lazım. bu da bel ve üst bacak kaslarının kuvvetiyle alakalı.
  • 47
    ülkede bunu söyleyenlerin fizik'ten ne anladığını düşündüğümde katıldığım önermedir. ülkemiz insanının geneline göre fizik demek kaslı olmak, güçlü olmak olarak tanımlanıyor. bence bir futbolcunun kondisyonu iyi olmalı. bunun dışında mevkisine göre hızlı olması aranabilir, ama şart değil. fiziği çok iyi olsa da fiziğini kullanmayı bilmeyen bir topçu ile fiziği iyi olmayan bizim tabirimizle cılız olan ama vücudunu nasıl kullanacağını, yere nasıl basacağını bilen topçu arasında her zaman cılız olan kazanır. iniesta, xavi idmanlarını aksatmayan futbolculardır muhakkak ama hangimiz bu ikiliyi güçleriyle fizikleriyle tanırız? çünkü o konuda profilleri gerçekten düşük. peki genetik anlamda şansızlar mıydı? sanmıyorum. genetik olarak küçük olmaları onları futbolda oynadıkları oyun için daha elverişli kıldı. fizik olarak zayıf dursalarda vücutlarını hep iyi kullandılar ve topu hep iyi sakladılar. rakipten daha önce topun önüne geçtiler.

    özetle önermeye katılıyorum genel olarak. bir futbolcu aklını geliştirmeli ama onu pek geliştiremiyor.
  • 45
    sadece idmanla çözülemeyecek geyik. genetik faktörler bu konuda büyük rol oynuyor. barış alper yılmaz misalen sporcu olmak için doğmuş. öyle kuvvetli bir fiziği ve sürati var ki, standart üzeri tekniği onu as takım oyuncusu yapıyor. messi çelimsiz görünüyor ancak çok güçlü bacak ve kalçası var, sahada yıkılmıyor. bunlar çok ciddi avantajlar. her insan profesyonel sporcu olamaz, fiziksel sınırlardan dolayı elenen halı saha ronaldinhoları gırla. o yüzden altyapı oyuncularının fiziksel yapıları çok büyük önem taşıyor. ağırlık indir kaldır, bacak güçlendirme ile olacak şeyler değil sadece.

    hem güçlü, hem dengeli, hem de çevik olabilmek allah vergisi bir durum biraz.
  • 63
    fizikten anlaşılan tek şey kaba kuvvet ve kas kütlesi degil. efe akman kas yapsın pazularını göstersin istemiyoruz ama çevikligini ve hızını geliştirsin kondisyonunu arttırsın istiyoruz.

    çeviklik, hızlanma, denge vs. bunlar da fiziki özellikler. fiziğini geliştirsin kavramından ille mehmet yıldız usulü güreşçi topçu çıkarmalıyız anlamı çıkmasın.
  • 62
    dorğuluk payı bence oldukça çok olan bir söz. elbette diğer yetenekler 0 olmasın ancak ortalama olduğunu varsayalım. bir futbolcu fiziğini çok iyi tutar ve iyi bakarsa üst seviyede en kötü rotasyonda oynar. zaten liglerdeki futbolcular arası farkı belirleyen en önemli etmen neredeyse fizik. yoksa trendyol 1.lig'te de çok yetenekli oyuncular var.
  • 64
    barış alper bu konudaki en doğru isim bence. her spor dalının kendine has fiziksel artilari var. koşu başka, yüzme başka, basketbol ayrı, futbol ayri fiziksel beklentiler isteyen sporlar. koşucu fiziği ile profesyonel futbol oynanabilseydi huseyin bolt atletizm sonrasi futbol kariyerinde basariya ulasma sansini bulurdu. cr7 düz parkurda madara oldugu atletlere engelli parkurlarda tur bindiremezdi...
    futbolun gerektirdigi ve arti olarak değer kattigi fiziksel özellikleri bünyede barindirmak, barış alper örneğinde de gördüğümüz gibi önemli bir özellik. tam tersi arda güler özelinde görülebilir. çocuk madrid'e gittiği gibi 2. haftada hastanelik oldu. barış alper ayni idmani yese sakatlanir miydi? sanmam...
  • 19
    fizikten kasıt sadece kol kası algılanmasın.

    güç
    --------
    kol ve omuz kas grubu ; ikili mücadelelerde devamlı çimi yeme diye
    bacak kas grubu; topa istediğin şiddette vurabilmek için lazım. topu yetiştirememe korkusundan olanca gücünle abanıp sabri gibi dağa taşa vurmayasın diye. birde belki maçlarda sıçraman falan gerekir orada da lazım olur.
    karın kası; malum koşu esnasında bacağı çekmek gerekiyor ya orada işe yarıyor. sırtınıza rakip abandığında ondan kurtulmanıza da ciddi katkısı olur demedi demeyin.
    sırt, kanat ve omuz(trapez) kas grubu; kol çekme, itme, sıçrama, iteleme, kakalama vs. kol ile ilgili ne yapıyorsan buna ihtiyacın olacak.

    dayanıklılık
    -------------
    maçta enerjinin kullanma süresi. önünde boş alanı görürsün ama depara kalkacak yakıt yoktur depoda. topa yetişemezsin, sıçramaya bile üşenirsin.

    çeviklik
    ----------
    iyi değilsen sağından soluna dönerken mevsim değişir. ama iyiysen son sürat çizgiye giderken bir anda içeri dönersen defans da olduğu yerde kalır.

    hız ve hızlanabilme
    -----------------------
    avantajlarını söylemeye gerek yok zannedersem.

    fizikte daha benim burada yazamadığım, bilmediğim veya yazmayı unuttuğum bir sürü olay var tabi. kimi futbolcu genetik olarak şanslı doğmuştur az bir çalışmayla bile % 80' ne gelebilir. kimi ise şansızdır kıçını da yırtsa % 60'ı ancak görebilir.

    bu konuya geyik olarak bakanlar da futbolcu olsalarmış yetenekli ama yeterince çalışmadığı için atanamamış messi grubuna katılacaklardır.
  • 73
    çırpı gibi oyuncuların nerde olduğunu görünce geyikten ziyade gerçeklik olarak karşımıza çıkan olgu. boey at gibi fiziği ile bayern'e gitti. barış alper at gibi fiziğiyle yakında avrupa yapacak. salt kas kütlesi olmalı demiyoruz tabi. ama ideal kas ve hacme ulaşmadan da olmuyor.

    bir messi, modric gibi ballon d'or alacak yetenekte değilseniz yeriniz tff 3. lig 2. gruptur. kaldı ki messi'nin fiziği de gayet sağlam da neyse.

    zamanında bunu savunanların bu uğurda linç yediği bazı oyuncular;
    (bkz: abdussamed karnuçu) (nam-ı diğer ozan kabak'tan daha iyi)
    (bkz: recep gül)
    (bkz: süleyman luş)
    (bkz: atalay babacan)
    liste uzar gider de neyse...
  • 40
    türkiye'de malesef geyik boyutunda kalan hadise. netice itibarı ile ailesi tarafından gerekli beslenme ihtiyacı karşılanamadığı için düzenli olarak hastahaneye serum takviyesine götürülen bebeklerin ülkesi burası. yerli futbolcular arasından kaç tanesinin 17-18 yaşından önce dilediğini yiyip içebilecek maddi olanaklara sahip olduğu çok ciddi bir soru işareti. bu olanaklara sahip olabilen azınlığın ise ne kadarının doğru gıdalarla disiplinli bir şekilde beslenip gelişebildiği ise daha da büyük bir soru işareti.

    işbu şartlarda, oyuncuları bir yaz döneminde "geliştirecek" tijuana gibi gelenekler(!) de bizim spor kültürümüzde olmadığına göre türkiye'de doğmuş, türkiye'de büyümüş, profesyonellik öncesi dönemini tamamen türkiye'de "a little bit turkish way" geçirmiş bir sporcunun fiziğini geliştirebilmesi geyikten öteye geçemiyor.

    özenerek bakılan sporcu fiziklerinin çok önemli bir kısmı çok uzun yıllar süren planlı beslenme ve antrenman programlarıyla oluşturuluyor. gelişim çağında yetersiz beslenmeyle ziyan edilen yıllar ve gelişememiş metabolizmayı profesyonelliğe geçince bir yere kadar geliştirmek yine de mümkün. ama sezon içinde bile tek haneli yağ oranlarını göremeyen, 45 günlük sezon arasında %7-8 yağ oranı artışıyla dönen türk sporcusundan bunu beklemek de bir o kadar geyik kalabiliyor sadece...
  • 5
    emre çolak'ta çok dönen geyik. bu geyiği taraftarın tamamına yakını yapıyor ve taraftarın son 1-2 senede emre çolak'taki değişimi fark etmediğini düşünüyorum. maalesef adamdan schweinsteiger fiziği yapmasını isteyen acımasız taraftarlarımız var. halbuki bu adam mata, silva yapısında bir adam. böyle de üst düzey futbolcu olunabiliyor. emre çolak da son yıllarda fiziğini dengeli bir biçimde geliştirmiştir bana kalırsa.
App Store'dan indirin Google Play'den alın