49
futboldan anlama turnusolü olan geyiktir.
bizim ülkemizde futbolcu fiziği dendiği zaman güçlü kollar, omuzlar akla geldiği için bu konuda hep sınıfta kalacağız. oysa fizik sadece bundan ibaret değildir. evet, sözgelimi virgil van dijk gerçekten harika fiziğe sahip. ama farklı türden baktığımızda onyekuru da çok iyi fiziğe sahip. zira 90+5’te 70 metre sprint atabilmek tek başına iyi bir fizik göstergesi. demek ki neymiş, her futbolcunun farklı bir rolü ve farklı bir fizik beklentisi varmış. ancak hepsinin ortak noktası nazarımca kondisyon. 90 dakikayı kaldırabilmek ve maçın her anında olabilmek en önemlisi. 90 dakikayı kaldıramayan futbolcu isterse maradona ve messi karışımı yeteneğe sahip olsun; üst seviyelerde barınamaz.
bu “geyik” yapılırken açık ara en güldüğüm örnek messi örneği. messi fiziken zayıf olduğu için fizik meselesi boş bir mesele gibi görülüyor bazı kesimlere göre. anlamıyorum, messi’deki fizik kaç futbolcuda olabilir? kalça gücü, denge ve çeviklik… sırf adamın boyu kısa diye çelimsiz olduğu zannediliyor, komik.
bir başka örnek ise modric örneği. kolları, omuzları kaslı görünmüyor, çelimsiz bir görüntüye sahip modric kardeşimiz. peki bu arkadaşın fiziği gerçekten “zayıf” olsa 37 yaşında en üst seviyede en üst seviye maestro performansı sergileyebilir mi? böyle bir şey hiç mümkün mü? evet zeki, evet muazzam bir oyun görüşü ama fiziği sağlam olmasa bunların bir önemi olabilir mi? modric halı sahada futbol oynamıyor ki sadece aklıyla sahada var olabilsin. karşısında güçlü kuvvetli ve kendisinden 10 yaş, 15 yaş küçük en üst seviye yıldızlara karşı en üst seviye arenalarda sahne alıyor. fiziken zayıf bir adamın bunları yapabilmesi mümkün mü?
türkiye ligi genel anlamda fizik kalitenin yüksek olmadığı bir lig zira burada tempo namına bir şey yok. hakemler de yüksek tempoya sahip olmadığı için ve çoğu zaman oyunun akıcı olması riskini göz önüne alamadığı için oyun çok durmaya müsait. duruyoruz, biz de duruyoruz rakipler de. bu lig dehşet temposuz ve buranın temposuzlarına alışan futbolcular diğer liglerde ya başlarda zorlanıyor ya da hiç alışamıyor öteki liglere. bilhassa yerli futbolcular bunun sıkıntısını çok yaşıyor.
özetle toparlarsak, fizik çok önemli bir detay özellikle günümüz futbolunda. fizik, yetenek denilen işin “şov” kısmından çok daha mühim. bu bağlamda arda güler’e dönersek; fiziği çok zayıf. geliştirmesi gerekiyor. ancak bu medya ve taraftar kitlesiyle zor görüyorum. zira öyle şeyler yazılıp çiziliyor ki, arda’nın bir noktada “ben oldum” dememesi mümkün değil gibi. özellikle fiziken yetersiz futbolcu “ben oldum” diyecekse kendisi adına büyük sıkıntı. umurumda mı? hayır. bana ne, bize ne arda’dan?
bizim ülkemizde futbolcu fiziği dendiği zaman güçlü kollar, omuzlar akla geldiği için bu konuda hep sınıfta kalacağız. oysa fizik sadece bundan ibaret değildir. evet, sözgelimi virgil van dijk gerçekten harika fiziğe sahip. ama farklı türden baktığımızda onyekuru da çok iyi fiziğe sahip. zira 90+5’te 70 metre sprint atabilmek tek başına iyi bir fizik göstergesi. demek ki neymiş, her futbolcunun farklı bir rolü ve farklı bir fizik beklentisi varmış. ancak hepsinin ortak noktası nazarımca kondisyon. 90 dakikayı kaldırabilmek ve maçın her anında olabilmek en önemlisi. 90 dakikayı kaldıramayan futbolcu isterse maradona ve messi karışımı yeteneğe sahip olsun; üst seviyelerde barınamaz.
bu “geyik” yapılırken açık ara en güldüğüm örnek messi örneği. messi fiziken zayıf olduğu için fizik meselesi boş bir mesele gibi görülüyor bazı kesimlere göre. anlamıyorum, messi’deki fizik kaç futbolcuda olabilir? kalça gücü, denge ve çeviklik… sırf adamın boyu kısa diye çelimsiz olduğu zannediliyor, komik.
bir başka örnek ise modric örneği. kolları, omuzları kaslı görünmüyor, çelimsiz bir görüntüye sahip modric kardeşimiz. peki bu arkadaşın fiziği gerçekten “zayıf” olsa 37 yaşında en üst seviyede en üst seviye maestro performansı sergileyebilir mi? böyle bir şey hiç mümkün mü? evet zeki, evet muazzam bir oyun görüşü ama fiziği sağlam olmasa bunların bir önemi olabilir mi? modric halı sahada futbol oynamıyor ki sadece aklıyla sahada var olabilsin. karşısında güçlü kuvvetli ve kendisinden 10 yaş, 15 yaş küçük en üst seviye yıldızlara karşı en üst seviye arenalarda sahne alıyor. fiziken zayıf bir adamın bunları yapabilmesi mümkün mü?
türkiye ligi genel anlamda fizik kalitenin yüksek olmadığı bir lig zira burada tempo namına bir şey yok. hakemler de yüksek tempoya sahip olmadığı için ve çoğu zaman oyunun akıcı olması riskini göz önüne alamadığı için oyun çok durmaya müsait. duruyoruz, biz de duruyoruz rakipler de. bu lig dehşet temposuz ve buranın temposuzlarına alışan futbolcular diğer liglerde ya başlarda zorlanıyor ya da hiç alışamıyor öteki liglere. bilhassa yerli futbolcular bunun sıkıntısını çok yaşıyor.
özetle toparlarsak, fizik çok önemli bir detay özellikle günümüz futbolunda. fizik, yetenek denilen işin “şov” kısmından çok daha mühim. bu bağlamda arda güler’e dönersek; fiziği çok zayıf. geliştirmesi gerekiyor. ancak bu medya ve taraftar kitlesiyle zor görüyorum. zira öyle şeyler yazılıp çiziliyor ki, arda’nın bir noktada “ben oldum” dememesi mümkün değil gibi. özellikle fiziken yetersiz futbolcu “ben oldum” diyecekse kendisi adına büyük sıkıntı. umurumda mı? hayır. bana ne, bize ne arda’dan?