türk spor yorumcuları

iyi kötü futbol oynamış, medyatik, futbolu takip edip etmemesi, bilgilerinin güncel olup olmaması problem değil, konuşmayı becerip becermemesi önemli bile değil şeklinde kriterlerle dünya parayı kazanan yorumculardır. adamların yaptığı tek iş oturup futbol yorumlamak ama evde zahmet edip bir futbol izleyeyim, oyuncuları, takımları takip edeyim, futbol bilgimi geliştireyim, taktik teknik bilgi öğrenmeye çalışayım gibi bir çabaları yok.20-30 yıl önceki futbol görüşleriyle bugünün futbolunu yorumluyorlar. verdikleri, seyirciye kattıkları tek bir şey yok. yaptıkları işe, kazandıkları paraya saygı bile duymuyorlar,i. hala daha bunlar televizyonlara çıkarılıyor. yahu otur evinde bir kaç kanal açtır, maçları izle, youtube'dan bir kaç kanal takip et, yine bir şeyler öğrenip insanlara sunarsın. yok! paşalar nasıl olsa bir şekilde kabul görüyor, niye yorsunlar kendilerini? bu işi bunlardan iyi yapacak bir sürü insan var. bu sözlükte futbolun inceliklerini bilen, takip eden bir kaç kişiyi çıkarsak, bunlardan çok daha iyi bu işi yaparlar, para da kazanırlar. dünyada boş para kazanan ve hak ettiğini kazanamayan o kadar insan var ki...

şöyle bir çıkmaza girdiler. paranın 2 temel kaynağı var; bir izlenme oranı, iki kulüp başkanları. bir kulüp başkanına yaklaşıp onun propaganda bakanlığını yaparsan yolunu bulursun, burada sıkıntı o başkan düştüğünde başlar. izlenme oranlarında da devamlılığı sağlamak çok zor. milyonlara ulaşmak için mutlaka çığrından çıkman, saçmalaman veya komik olman gerekiyor. ya da çoğunluğun sevmediği güçlü birine saydırman. muhalefet sözcülüğü gibi yani. bu da çekilecek iş değil bana göre. onun dışında ekmek yok gibi görünüyor. yani karınları doyar da öyle birikim ve devamlılık zor.