• 1301
    --- alıntı ---

    dear gentlemens and ladies‚
    fenerbahçe sk clup recently replaced from champions league. however‚ this desicion is totaly unfair. on the website of uefa says fenerbahçe did match-fixing but there is no evidence for that. team didn´t punished in turkish league and turkish football federation said they couldnt find any evidence. interestingly now president of turkish football federation says because uefa asked fenerbahçe is replaced. even he said uefa will pay fenerbahçe when innocence is proved and he said on a live tv programme on 24.08.2011. and the worst thing is fenerbahçe replaced by another team who is in match-fixing court too. if there is zero tolerence‚ and uefa is fair these shouldnt have happened. i am vary sad because uefa is also a side in this issue which personally i thing very political.
    regards for taking your time.

    --- alıntı ---

    keşke bi profesyonelden yardım alsalarmış... olumsuzluk eklerinin kullanımındaki güzelliklere yandığım, thing-think ayrımındaki geniş ufka hayran kaldığım, vary ne lan diye hayretlere düştüğüm bi yazı... umarım devamı gelir, zira eğlenceli biri yazı dizisi olur. çok interestingly.
  • 1303
    fikirtepeliler, öz fenerbahçeliler,
    aziz yıldırım polis arabasına bindiğinde bir mektup yazmıştım hatırlarsınız. tümünüzeydi, yıllardır kendimiz için yırtındığım şiar, sizin için de geçerliydi. fenerbahçe, kongresiz, seçimsiz, zabıtsız, koşulsuz büyük fenerbahçe taraftarınındır. yani hepinize yalvarmıştım, sadece kendinizi değil bizi de kurtaracaktınız bu kokuşmuşlardan. kendimiz söyleyip, kendimiz dinledik. daha doğrusu, kızımıza söylediğimizi gelinimiz anlamış, aldığı kupayı ters kolpa yaparak geri vermiş, az da olsa bulanık suda balık tutabilme riskine girmişlerdi. görünen o ki, tuttular gibi sanki. oltadaki hareketlenmeye bakılırsa bir balık var, balığın boyutunu, cinsini olta çıktıktan sonra göreceğiz.

    demiştim, gidin kupanızı anlı şanlı boklu dere'nize atın diye, gidin emenike'yi dövün dedim. siz ne yaptınız, metris'in önündeki kahvelerde dostum sandığınız, sözünü ayet bellediğiniz, yönetici namlı büyük fenerbahçe işadamlarını beklediniz. siz ne yaptınız? tikilerle birlikte giydiniz formalarınızı cumhuriyet'inizin başkenti bağdat caddesi'nde naralar attınız. alıp çoluğunuzu çocuğunuzu bir gün götürmediniz ayazma'ya, ama işte bela, renk aşkı topukladınız kafilelerle, adını yeni öğrendiğimiz kaynaşlı yaylalarına.

    evet fikirtepe'liler çağrım size. amigo çetin'in torunları, pepe metin, kemik, coco, keko, sefa, yücel, musti, abdülkadir, hatta rambo..., açın kulaklarınızı beni dinleyin. canınız, ciğerinizi elinizden yıllar önce aldılar. stadlarda kafes yaptılar, biz bir birimizi maçlarda ancak yırtıcı hayvanları görür gibi görür olduk. ben ,sami yen'de, artık arena'da, kozmik tribünde maç seyretmemiş fener'liye fenerli, kadıköy'de ağların ardından maç seyretmemiş galatasaray'lıya galatasaray'lı demem. önce sizi attılar tribünlerden, yerlerinizi daha fazla parası olan yakışlıklılara, tikilere sattılar. onlar ki çok görmüşümdür, tabela ne olursa olsun, maç bitmeden kaçarlar, bağdat cadde'sinde formasıyla görünme yarışı yaparlar. inan daha zevklidir onlar için o eylem. çünkü içleri yanmaz, yenildiğinize ağlamazlar, yapacakları en ufak bir işleri olsun galatasaray maçını bile seyretmez bunlar.

    şirin mi şirin? gecekondu evlerinizden, marşlarla dere ağzına akmak ne güzeldi. dedelerinizin dedesi, aynı şarkılarla papazın çayırı'na gitmişlerdi ya aynısı. karşılaşırdık ilk mezarlıkta delikanlıca sizlerle bizim maçta. delikanlıca dövüşürdük, defalarca kavga ettim, yaralanan bir kişi hatırlamıyorum. bizimkisi kardeş kavgasıydı, dışarıdan bakan kavga sanardı ama değildi, takım sevgisiydi, kim daha fazla bağırabilir, gürültü çıkarabilir mücadelesiydi. şimdi öyle mi? maçımızda istanbul polisi alarma geçiyor, bir birimizi göremiyoruz ama her maç ilk yardımlar yaralı dolu.

    kurtuldunuz inanın. farkında olmadan bizi de kurtardınız. dağılacaklar şimdi baronlar, param çok diye böbürlenenler, güzelim diye hava atanlar, tezahüratın t sini bilmeyenler geldikleri gibi gidecekler. yönetici sandığınız takım elbiseli şahsiyetler kaçacaklar. fikirtepeli, sen nereye kaçacaksın? o sarı lacivert formayla başın bağlı senin, şimdi o mağrur, o akil yaratıklar seni hatırlayacak. sen hatırlatacaksın, durumdan vazife çıkartacaksın. bakacaksın ki kimse maça gitmiyor, sen maçın niteliğine, önemine bakmayacaksın. sarı lacivert formalı çocukların koştuğu yerlerde onları asla yalnız bırakmayacaksın. senin feneryum markalı forman da yoktur. olsun uzaktan bakınca sadece renk önemli, çıkar çek yatın altından yırtık, sökük naylon formanı. tak bir süpürge sapı bayrağına, sen yaşlandıysan oğlunu gönder tribünlere.

    hiç birimiz temiz değiliz. kendi payıma yemin ediyorum ki dün alınan karalara sevindim. ama inan siz ağlıyorsunuz diye değil. senin kurtulduğuna sevindim fikirtepe'li, anlı şanlı fenerbahçeli. fenerbahçe'yi altın kafes bağdat caddesi'nden alıp, gerçek yeri olan tertemiz mahallelere taşıyacak olmanıza sevindim. yalama medya mensuplarından, kendine müslüman iş adamı yöneticilerden, kazanalım da nasıl kazanırsak kazanalımcılardan, mafyadan, çapulcudan, diktatörlerden kurtuluyoruz diye sevindim.

    fenerbahçe'nin tek ve gerçek sahibi fikirtepe'liler, görev sizin, gidin takımınızın tapusunu, anahtarını alın karanlık insanların elinden. girin saraçoğlu stadına yırtın o köşedeki bizi bir birimize düşman eden pis ağları, kırın aradaki demir parmaklıkları bizim maçı bekleyin.
  • 1307
    ''düşürün lan, düşürmezseniz adam değilsiniz. biz seneye toparlanır geliriz, asıl siz kaybedersiniz.'' saçmalıklarına start vermiş kafası güzeller. bu, kendini dev aynasında gören şımarık çocuklar sürüsünün egolarını besleyip büyütenler, ilhan cavcav gibi paraya tapan sümsükler.

    uefa'nın, kendi organizasyonuna biraz olsun bile leke sürmemesi için, tff'ye ezdirdiği bir böcekten farksız olduklarını anlamaktan aciz zavallılar; daha gördükleri muamelenin üzerinden saatler geçmeden şu havalara bak anasını satayım! biz kaybedermişiz... türk futbolu çöplüğünde öyle ya da böyle pis düzenlerini kurmuşlar ve bununla övünüyorlar.

    taptıkları yöneticileri düşeceklerini anladılar, ''şerefimizle bank asya'da oynayalım, düşürün bizi.'' kahramanlığına soyunurken, aralarından bazıları da kaçıp gitmişken; bu şizofrenler hala ünal aysal'a laf yetiştirme derdinde.

    işlerine gelince savcıya, hakime hakaretler yağdırıp, tüm sürece komplo derler; işlerine gelince ''mahkemenin kararını bekleyelim, savunma hakkı, adalet!''

    kendilerini dünya'nın en büyük kulübü sanarken, iki gündür yedikleri sillelerin acısını hissedemeyecek kadar uyuşturulmuş vaziyetteler. allah şifa versin...
  • 1308
    ben tavırlarını iyice anlamaz oldum. internette, telefonda, görüştüğüm fenerliler ile konuşurken çok şaşırıyorum. bir topluluk bu kadar mı akıl mantıktan uzak konuşur. ekşi sözlükte fenerbahçe taraftarı yazarların yazdıklarına bir bakın, ne demek istediğimi anlarsınız. sezon içinde lugano gaziantep maçında futbolcunun ayağına basıyor, ne var sizde de bülent var, hagi dirsek atıyordu vs vs... alex adamın diz kapağını kırar, sizin de şu olayınız var vs vs.. taraftarı stadı yakar, sizindevs vs vs.... takımın üzerinde şike iddası var, 2006, ts, beşiktaş vs vsvs ..

    ya arkadaş ben sana takımını savunma demiyorum ama en azından başkasına bok atma. ulan yöneticiden, 7 yaşında çocuğa kadar aynı şeyleri ezberlemiş gibi söylüyorsunuz. yalnız şu süreçte ağzınızdan çıkmayan tek şey ''yapmadık'' oluyor. aziz yıldırım karanlık bir adam diyorum fenerlilere, sizin zamanınızı da biliriz diyorlar. ulan sen bana önce de ki yok aziz yıldırım yapmaz öyle şey ben seni karşımda adam sanıp dinleyeyim. sen kendinden bile emin değilken, benim sana arka çıkmamı bekliyorsun.
    şimdi de çıkmışlar ligden çekilelim, böyle yapalım, şöyle yapalım.. çok açık ve net söylüyorum siz bu zihniyette olacaksanız komple ülkeden gitseniz zerre şeyimde olmaz
  • 1309
    şikeyle suçlandıktan sonra savunmalarında sürekli yendikleri büyük takımlara göndermede bulunuyorlar. o takımları yenmek için de mi şike yaptık diyorlar. göz ardı ettikleri ise şudur. bir maçta dahi bir futbolcu ya da futbolcuları ayarlamışsan şike yapmışsındır, birader. şikenin biri de bir bini de bir. işlerine gelmediği için bu hususu göz ardı ederler bu taraftarın ekserisi.
  • 1311
    olayları sağduyu ile değerlendirme, biraz araştırıp öyle konuşayım deme gibi, bir tartışma esnasında tarafların dikkat etmesi gereken en büyük 2 kritere nanogram kadar sahip olmayan taraftardır. ve allam sana binlerce kere şükürler olsun ki, bu taraftar grubundan değilim.

    şimdi bu bebeler ne diyor ona gelelim:
    - milan, porto eksi puanı varken hepsi uefa organizasyonlarında çatır çatır oynadılar; ama iş bize gelince bizi yediler, bitirdiler, onlar büyük takımdı vık vık vık.

    arkadaşım, ya bi dakka ne arkadaşı lan armut * uefa bu kararı 2007 nisan ayında çıkardı. bundan sonra her ne olursa olsun hiçbir takımın gözünün yaşına bakmam, alayınızı yakarım, bundan kelli sıfır tolerans.
    milan 2006-2007 sezonunda cezasını çekti.
    http://i.imgur.com/gWdAb.png

    porto ne zaman -6 puanlı lige başladı 2007-2008.
    http://i.imgur.com/i0CDV.png

    eee hani nerde o ortalığı velveleye verdiğiniz argümanlar, hadi anam hadi kumda oynayın.
    (bkz: zavallı fener beter ol beter)
    http://www.sabah.com.tr/...e-milanporto-gercegi
    not: uyarmayı unutmuşum fenerli bebe heyecan yapma, porto bu cezayı 2003-2004 sezonundaki olaylar yüzünden aldı.

    lafın tamamı sadece ahmak için söylenirmiş.
  • 1312
    psikolojileri ciddi anlamda bozulmuş olan gruptur. "en kötü gün buysa, bugün de fenerbahçe!" diyebilecek pek insan yok özellikle de şu günlerde. sonradan sonradan çıkarlar belki piyasaya toparlandıkça. yaşananlar oldukça canlarını acıtmış olmalı, hani mutsuzluk bir yana sağlıkları falan da bozuldu. hatta arkadaşlarımdan bir tanesi "şimdi takım değiştiremem elbette ama keşke doğumumdan itibaren galatasaraylı olsaydım!" bile dedi:)

    adamların onca yıllık fani hükümdarlıkları yasal sınırlara takıldı bu kadar basit. gücün getirdikleri işte... biraz kafaları olsaydı vaktiyle ötmezlerdi orada burada iddialı iddialı...
  • 1314
    beşiktaş'ın iyi niyetli bulunduğu için kupaya alındığını söyleyen tff, uefa'nın trabzonspor'u şirin ve sempatik bulduğunu da sözlerine ekledi.tff'nin açıklamasına göre beşiktaş'ı iyi niyetli bulan uefa, bursaspor'u hırçın ve seksi, orduspor'u da şirin ve ahlaklı buluyor.mersin idman yurdu'nu tanımadığını belirten uefa'ya yanıt tff başkanı mehmet ali aydınlar'dan geldi: "tanısan, seversin."

    (bkz: bir fenerbahçe taraftarı) *
  • 1321
    kendinlerinin 25 milyon olduğunu iddia edip sadece 80 trabzonlu millet vekili tarafından güçlü siyaset oyunları ile bu hallere geldiğini düşünen zavallı birinin feryatları. türkçe tercümesinin bulunduğu video'yu da izledim. kafasına göre çevirme yapan, istediğinin tercüme eden istemediğini es geçen 12 numara adlı oluşum tarafından yapılmıştı. tamam güzel hoşta 300 bin nüfuslu dediğin şehirin nasıl 80 tane millet vekili olabilir. hadi o 80 toplam yekün olsun demek geçiyor içimden ama büyük şehir haricinde* diğer anadolu illerinde trabzonlu birinin aday olma ihtimali yok gibi birşey ve 550 tane olan sayıda 80 neye tekabul ediyor farkında değiller galiba. nerenizden uyduruyorsunuz demek istiyorum da neyse zaten buldular belalarını fazlası günah ... demek isterdim ama diyemiyorum beter olun lan i.neler.

    dip not:

    asım aykan - adalet ve kalkınma partisi

    mustafa cumur - adalet ve kalkınma partisi

    cevdet erdöl - adalet ve kalkınma partisi

    kemalettin göktaş - adalet ve kalkınma partisi

    mehmet akif hamzaçebi - cumhuriyet halk partisi

    faruk nafız özak - adalet ve kalkınma partisi

    safiye seymenoğlu - adalet ve kalkınma partisi

    süleyman latif yunusoğlu - milliyetçi hareket partisi

    internette bulduğum trabzondan seçilen ve veya trabzonlu olan millet vekillerinin toplam yekünü. daha detaylı bilgisi olan arkadaşlar beni ve tüm sözlük ahalisini aydınlatırlarsa çok iyi olur, çokda güzel olur tamam mı (u: tamam kabul ediyorum espiri yeteneğim sıfır bu son yazdığım iğrenç oldu ama hep yazmak istemişimdir)
  • 1324
    fanatik olanlarından bir tanesi yakın arkadaşımdı. iyi bir insan olmasına ve futboldan anlamasına rağmen tipik bir amigo fenerliydi. tff'nin 15 ağustos 2011 tarihinde yapmış olduğu açıklamadan sonra facebook profiline üzerinde turkuaz fenerbahçe formalı, karşısındakilere de ağzı açık bir şekilde* "bacağım girsin" hareketi yaparken çekildiği* bir resmini koymuş, altına da özetle "aldınız mı babayı fenerbahçe düşmanları? dağılın şimdi leş kargaları" gibisinden bir şeyler yazmıştı.

    aldık babaları amına koyim. dağıldık da paşam, amenna.

    kendince verdiği "ayardan" 9 gün sonra uefa çıkardı yumruğunu masaya vurdu. benim içerisinde olmadığım galatasaraylı arkadaşları buna ağır yüklendi tabi.

    şimdi facebook'unu kapatmış.

    tek örnek bu mu? elbette hayır... benzer birkaç hikaye daha sayabilirim...

    biraz götleri kalkık bir tayfa bunlar. özellikle yeni jenerasyondan olanları aziz babaları sayesinde el bebek gül bebek büyütülmüş, temiz kazakları, cilalı pabuçları eksik edilmemiş, her koşulda kendilerini en büyük ve en ulaşılmaz zannetmişlerdir.

    şimdi çamura düşünce yadırgadılar tabi, yere yuvarlanmış, üstü başı toz toprak olmuş kan revan içinde kalmış zengin züppe bir bebeyi düşünün onun gibi. ağırlarına gidiyor tabi...

    galatasaray taraftarı öyle değildir, en büyük başarıya rağmen mağrurdur, sevinirken başkasını muhattap almaz, kutlar geçer... hak yemeyelim, beşiktaş ve trabzonspor taraftarlarının da öyle olduğunu düşünüyorum. beşiktaş'ın üç büyükler arasında sonuncu olmasından dolayı biraz asi takılır beşiktaş taraftarı arada ama öyle bariz bir göt kalkıklığı görmedim yalan yok...

    yanın şimdi artiz sürüsü sizi... saçınız başınız dökülsün, uykularınız kaçsın.

    not: düşündüm de eski fenerliler daha delikanlıydı lan. böyle kunduralı bıyıklı tespihli maganda elemanlardı. çile çekerek, stadın önünde bekleyerek büyümüşlerdi... öyle miydi lan?

    *
App Store'dan indirin Google Play'den alın