• 1
    kuvvetle muhtemel çok uzun bir zaman dilimini deneme-yanılmalarla geçirecek, tabir-i caizse alex ferguson sonrası manchester united konumuna düşmesi çok yüksek bir ihtimal olan takım.

    dursun aydın özbek dönemi 'nde bunun kısa bir simülasyonunu izledik bence. herkes galatasaray taraftarı vasata tahammül etmez, başarısızlığa göz yummaz vs. diyor da, fatih terim sonrası dönemde bu sabırsızlık çok başımızı yiyecek bence. bunu dursun aydın özbek dönemi'nde de görmüştük nitekim.
  • 3
    mancini, prandelli gibi yanlış tercihler travmalara sebep olmuş olabilir ama kafamızdaki korku dağlarını aşmamız lazım. dünyadaki tek teknik direktör sayın fatih terim değil. bunu dile getirmek geçmiş başarılarını inkar etmek ya da efsanemize saygısızlık değildir. fatih terim sonrası her dönemde başarısızlık olacak diye bir şey yok, yeter ki doğru tercih yapılsın. “derisini değiştirmeyen yılan ölmeye mahkumdur. bu durum düşüncelerini değiştirmeyen zihinler için de geçerlidir” diyor friedrich nietzsche.
  • 4
    fatih terim seviyeyi çok aşağı çektiği için yerine gelen teknik direktör daha iyisini yapar. anadolu takımlarından fark yemeyiz, takım daha düzgün bir futbol oynar vb. ama bu bize ne kadar yeter orası belli değil.

    bizi çalışıtıracak hocalar 6. yapmaz ama 2. olursak bu yine bize yetmez. okan olmadı, çağdaş gelsin, o da olmadı ömer erdoğan tarzı bir yönetim olursa başlıkta da verilen örnek gibi ferguson-manu örneği olur. daha kötüsü fenerbahçe'ye dönüşürüz. bu yüzden çok ama çok iyi düşünülmesi lazım bu kararların. bunun için de iş bilen vizyoner yöneticiler lazım.
  • 7
    eninde sonunda fatih terimsiz kalacağız. fatih terim olmayınca galatasaray olmayacak mı, tabi ki olacak. uzun yıllardır her çaresizlikte sığındığımız fatih terim bizi kolaycılığa sevk etti. her başarısızlıktan sonra fatih terim’e sığındık. fatih terim olmayınca da bu hazırcılığın ceremesini çekeceğimiz bir dönem elbet olacak. ancak eninde sonunda onsuz da yapabileceğimizi görecek ve öğreneceğiz. her hayırda bir şer, her şerde bir hayır vardır.
  • 8
    terim sonrası galatasaray hep sorun yaşamıştır, bunun sebebi galatasaray'ın terim olmadan yapamaması değildir. terim ile zamansız ayrılık yaşamasıdır. şu an veya sene sonuda terim ile ayrılmak doğru bir zamanlama olur mu bilmiyorum. insanların terim'in kalmasını istemeleri, daha iyisini yapamayiz anlamında değil. terim'in son gelişinde yaşananlarla ilgili olarak, herşey konuşulabilir. yalnız her tarftarin aklına kazinmasi gereken bir söz etti. galatasaray yalnizlastirilmaya çalışılıyor diye. bu hatalarını örtmek için kullandığı bir laf değil. yaşananlar ortada. tff yöneticisi çıkıp, 28 sampiyonluk fenerin hakkıdır diyebiliyor. kulüpler birliğinden istifa eden başkana beşiktaş yöneticisi futbolun doğrularını konuşmak istedik o da gitti anlamına gelecek sözler soyleyebiliyor. daha önce de takımlar birbirine laf ediyordu ama özellikle 3 4 yıldır,.ciddi anlamda sistematik olarak galatasaray camiasının üstüne oynanıyor. buna karşı duran tek kişi terim. bu sorunlar terim'in hatalarını örtmez fakat bu hatalarla terim olmadan savaşmak nasıl olur onuda bilmiyorum.
  • 10
    olması gereken fatih terim'in bir üst kademeye çıkıp saha içi, taktik, teknik konularını genç birine bıraktığı sistem.
    açıkçası şu an belli seviyede olan bir teknik adam bize bundan daha başarısız iki sezon, bundan daha kötü futbol oynanan 3 sezon, bundan daha başarısız iki sampiyonlar ligi ve kadro planlaması yaşatmaz. oynadığımız futbolun garipliği son iki aydır değil son 3 yıldır falan konuşuluyor. geçen sene de aynı şeyi dedik öncesinde de. 2-2.5 yıldır bu takımın duran top sorunu, frikik sorunu, uzaktan şut sorunu vs hepsi konuşuluyor.

    o yüzden felaket senaryosu çizmeye gerek yok. ha fatih hoca ile 6. olmuşuz ha başka isimle. sonuçta aynı noktaya varıyoruz.
  • 16
    başarı seviyesi gelecek teknik direktöre bağlı olmakla birlikte şu andan daha kötü olması mümkün değildir.

    tekrar söylüyorum, mümkün değildir.

    şu anki takımın zerre kadar oyun planı yoktur. yaratıcılığı yoktur. rakibe karşı maça hazırlanması yoktur. doğru kadro çıkarımı yoktur. rakiplere karşı fiziksel üstünlüğü yoktur. doğru yönetilmesi yoktur.

    takımın başında fatih terim’in olmasının getirdiği psikolojik üstünlük ve hırs vardı ama seyircinin olmamasıyla birlikte artık o da yoktur.

    bunlardan birisi var diyen varsa ustası olduğu uzay futbolundan dolayı tebrik ederim.

    hemen her maç ya maça başlayan kadroyu eleştiriyoruz, ya oyun içindeki değişiklikleri. avrupa maçlarının hepsinde, rakip fark etmeksizin fiziksel olarak geride kalıyoruz. kaybettiğimiz her puanın sonrasında hep bir bahanemiz oluyor. eskiden taş gibi oynayarak dev takımlara kafa tutarken artık makasın açılmasını bahane ediyoruz. ligin en zayıf takımlarından bile 3-4 yiyoruz ama bunlar hala bazıları için hiçbir şey ifade etmiyor.

    gelecek herhangi bir teknik direktörün bunlardan herhangi birini daha iyi yapabilmesi durumunda takım daha iyi olacaktır. ama tabi ki yeni gelecek teknik direktöre fatih terim’in sahip olduğu kredi verilmeyeceği için en ufak fırsatta ölümüne eleştirilebilir, oluşturulmaya çalışılan bütün yeni düzenin önü tıkanmaya da çalışılabilir. çünkü daha önceki tecrübelerde başarısızlığı gördüğümüz gibi bunları da gördük.
  • 17
    fatih terim'in olmadığı 53 sezonda (sadece 5 hafta olduğu 13-14 sezonu ve 1957-1958 seneleri dahil) 14 şampiyonluğumuz var. yani yaklaşık 4 sezonda 1 şampiyonluk.

    yapılanmamızın sonuç verdiği ve sonrasını domine ettiğimiz 1986-1987 sezonundan bu yana fatih terim'siz çıktığımız 23 sezonda da 8 şampiyonluğumuz var. yani yaklaşık 3 sezonda 1 şampiyonluk.

    fatih terim'in takımın başında olmadığı ve hakikaten çok sağlam top oynadığımızı söyleyebileceğimiz son sezon da 1993-1994 sezonu ( sonuçta 2017-18 sezonunun 2. yarısı bile beğenilmiyor, standartlar bayağı yüksek). o günden bugüne kadar uçup kaçmadığımız ama f/p açısından çok iyi iş çıkardığımızı söyleyebileceğimiz sezonlar ise 2001-2002, 2005-2006 ve 2007-2008 sezonları diyebiliriz.

    bu arada bu sezonlarda her türlü yaştan ve milliyetten antrenörle çalıştığımızı, dünya çapında birçok teknik direktörle çalıştığımızı söyleyebiliriz. sırayla bakacak olursak (geçici teknik direktörler hariç);

    1- mustafa denizli - türkiye

    2- sigfried held- almanya

    3- mustafa denizli - türkiye (2. dönemi)

    4- karl-heinz feldkamp- almanya

    5- rainer hollmann - almanya

    6- reinhard saftig - almanya

    7- graeme souness - iskoçya

    8- mircea lucescu - romanya

    9- gheorghe hagi - romanya

    10- eric gerets - belçika

    11- karl-heinz feldkamp - almanya (2. dönemi)

    12- michael skibbe - almanya

    13- bülent korkmaz - türkiye

    14- frank rijkaard - hollanda

    15- gheorghe hagi - romanya (2. dönemi)

    16- roberto mancini - italya

    17- cesare prandelli - italya

    18- hamza hamzaoğlu - türkiye

    19- mustafa denizli - türkiye (3. dönemi)

    20- jan olde riekerink - hollanda

    21- igor tudor – hırvatistan

    not: 1987 öncesini hiç almadım canımız iyice sıkılmasın diye.

    listede yok yok. dünya çapında yabancı teknik adamlar, potansiyelli genç yabancı teknik adamlar, kurt yerli hoca, kurt yabancı hocalar, potansiyelli genç yerli teknik adamlar... maşallah hepsi var.

    ayrıca birçok futbol ülkesi de var, almanya, italya, hollanda, hırvatistan, belçika, iskoçya ve romanya.

    birçok oyun stili de var; pas oyunu, geçiş oyunu, çılgınca saldırma, geride bekleme, orta blok presi...

    birçok diziliş de var; 4-4-2, 4-2-3-1, 4-3-3, hatta 3'lü savunma türevleri...

    bunları anlatma sebebim fatih terim yokken aslında çok fazla şeyi denemiş olmamız. bu denemelerin sonunda en dominant dönemimiz olan 1987 sonrasında bile ligde 23'te 8 yaptık. fatih terim'in felaket geçtiği söylenen 4. döneminde ise en kötü ihtimal (ve yüksek ihtimal) 4'te 2 yapmış olacağız. "hoca enkaz bıraktı ondan kendisinden sonrası sıkıntılı oldu" söylemi de tamamen geçersiz, 2. dönemi sonrasında çok kötü durumda bıraktı takımı ama 1. ve 3. dönemlerinin sonunda türk futbol tarihinin en iyi 2 takımını bıraktı haleflerine.

    sadede gelecek olursak, fatih terim'in gitmesini istemeye bir şey diyemem (bu görüşe zerre katılmasam da herkesin kendi fikri sonuçta) ama sonrası için beklentileri doğru ayarlamak gerekiyor. o genç alman ekolleri, kurt hocalar, modern futbol oynatan hocalar kaç kere sezon bile tamamlayamadan küfürler eşliğinde gönderildi. yukarıdaki 21 dönemlik listede başarılı geçti diyebileceğimiz 5 dönem ancak çıkıyor, o da zorlarsak. ve tekrar ediyorum, 1987 sonrasını inceliyoruz. 1957-1986 arasını incelersek, hatta 1925-1957 arasını da incelersek durum çok daha vahim bir hal alıyor. fatih terim sonrasında iyi ve istikrarlı bir tablo görme ihtimalimiz sizin sandığınızdan çok daha düşük maalesef. iş sizin tabirinizle "modern futbol oynatan hoca" ile olsaydı del bosque'si, löw'ü, mancini'si, rijkaard'ı, skibbe'si ve daha bir sürü modern hocası arkasına teneke bağlanarak kovulmazdı. ya da terim yokken hakikaten çok baskın oynadığımız son sezon 1993-1994 sezonu olmazdı.

    yani fatih terim sonrası galatasaray futbol takımı'nın bugünkünden daha başarılı olma ihtimali pek yüksek bir ihtimal değil. hele ki bu kadar vasıfsız ve beceriksiz yönetimlere sahipken çok düşük bir ihtimal, hele hele konjonktür bu kadar aleyhimizdeyken hiç mümkün değil.

    şu kadarını söylüyorum, ne okan buruk, ne çağdaş atan, ne sergen yalçın, ne ömer erdoğan, ne domenico tedesco, ne jürgen klopp, ne pep guardiola...

    1- dünya üzerinde hiçbir teknik direktör florya'daki çalışanların maaşlarını aylarca cebinden ödemez.

    2- hiçbir teknik direktör kendisini altyapıyla da ilgilenmek, sürekli onların maçlarını izlemek zorunda hissetmez. çünkü önceden çalıştırdıkları takımda kendilerinden bağımsız çok güçlü bir altyapı sistemi olmuştur (yabancılar için), olmamışsa da "bana ne altyapıdan, üstü bitti de altı mı kaldı" der herkes.

    3- hiçbir teknik direktör scout transferleri konusunda bu kadar ısrarcı olmaz, elimdeki kadrodan olduğu kadar verim alırım der.

    4- belli bir ağırlığı olan hiçbir yabancı teknik mustafa cengiz yönetimi, dursun aydın özbek yönetimi, duygun yarsuvat yönetimi, adnan polat yönetimi (frank rijkaard denedi 2. sezonun 8. haftasında kovuldu) gibi profesyonellikten çok uzak yönetimlerle 1 sezondan fazla çalışmaz.

    5- en önemlisi belli bir ağırlığı olan hiçbir yabancı teknik direktör türk futbolu denen bu sirkte 1 sezon bile durmaz. mesela fatih terim bir şekilde sineye çekiyor durumu ama berat özdemir niye alınamadı, vedat muriqi niye alınamadı, ismaila coulibaly transferi tam gerçekleşirken neden iptal oldu sorularının cevabını kendisine saygısı olan hiçbir yabancı teknik direktöre açıklayamazsın.

    yani demem o ki hiçbir teknik direktör fatih terim'in getirdiği ancak görülmek istenmeyen çok kritik artıları getirmedi/getirmeyecek. fatih hoca sonrası işler çok yüksek ihtimalle çok daha kötüye gidecek. rakip takım taraftarları bunu bildiği için dördüncü fatih terim dönemi'nin en kötü günlerinde bile #fatihterimistifa hashtagleri açıyorlardı. bizim takımımız hakkında rakiplerimizin bile bizden daha çok farkındalığa sahip maalesef. hadi durumu anlamamıza 100 küsür yıllık geçmişimize şöyle bir göz atmak yeterli olmuyor da galatasaray düşmanlarının halen anormal bir şekilde sürekli fatih terim'in üstüne oynaması da mı yeterli olmuyor anlamıyorum.

    hakkımızda hayırlısı. umarım hoca bu fırtınayı da sağ salim atlatır da uzun bir süre daha "fatih terim sonrası galatasaray futbol takımı" denen şeyi düşünmek zorunda kalmayız.

    not: konudan bağımsız, fatih terim takımı şu an bıraksa çok iyi bir "takım" bırakmış olmayacak ama genç ve potansiyelli bir kadro bırakmış olacak. bıraktığı kadro halefinin elini birçok konuda rahatlatacak; halefi isterse marcao, luyindama, mohamed, onyekuru, taylan gibi oyuncuları sattırıp 0'dan çok kaliteli bir kadro kurabilecek, isterse de birkaç eklemeyle yaşça genç ve uzun yıllar beraber oynayabilecek bir çekirdeğe sahip olmuş olacak.
  • 23
    mevcut takımla hiçbir şeyin değişmeyeceği döneme gireriz. 2 senedir doğru teşhisi konmayan bir takıma sahibiz.

    burda hem hoca hatalıdır hem de taraftar.

    taraftar sanıyor ki sıkıntımız sistem, tatik, diziliş, antreman vs. bu sebeple de fatih hocaya yükleniyorlar.

    fatih hoca da sanıyor ki tercihleri hep doğru. takımı baştan aşağı yanlış planlamış, yanlış transferler yapılmıştır. 2 senedir dilimde tüy bitti. ve ben yanılmadım sonuçlar da ortada. kadromuz kötü bir kadro. ve sürekli eklenen parçalarla daha iyiye gitmiyor zira tercihler hep hatalı.

    taraftar diyor ki "bizim kadromuz harika bir kadro bu kadro nasıl böyle top oynar". heh işte sevgili taraftar, senin kadron harika olsa böyle oynamaz zaten. senin kadron harika olsa 2 senede 80 maç oynanmışsa bunun en az 20sinde süper top oynar. 20sinde de iyi oynar. 20sinde vasat oynar kalan 20sini hocanın yanlışları sebebiyle kötü oynar, oynayabilir. süper, harika kadrolar, 2-3 senede en fazla 10-15 tane iyi maç oynamaz. bizdeki durum budur. toplasak 15 tane iyi maçımız var. belki de yok bile.

    taraftar sürekli diyor ki "bu takım en son ne zaman iyi oynadı hatırlamıyorum". evet katılıyorum. e ama kardeşim en son ne zaman iyi oynadığını hatırlamadığın bir takıma iyi kadro nasıl diyorsunuz?

    sonuç olarak fatih terim kalsa da, gitse de galatasaray baştan aşağı kadroyu yenilemediği sürece bugünden beter durumlara gelir. kötü oyunun sebebi hoca değil ama kötü oyuna sebep olan hoca. incecik bir fark var arada.bu takımın herhangi bir hoca ile bu kadroyu başarıya götürmesi imkansızdır.

    en az 2 stoper, 2 sol bek, 3 ortasaha, 2 kanat ihtiyacı olan bir kadroya iyi kadro demekten vazgeçelim. evet iyi oyuncularımız var ama kadro planlaması o kadar kötü ki var olan iyilerden de verim alamıyoruz.

    bakın net bir örnek vereyim. önde ya da geride olduğumuz bir maç düşünün, ne oyunu tutmaya ne de ortasahadaki organizasyonu düzeltmeye yönelik bir hamle yapamıyoruz. çünkü yok, bunu yapacak tek bir yedek ortasaha oyuncumuz bile yok. varsa yoksa kanat alıyoruz oyuna, forvet alıyoruz. mecbyr çünkü kadroda bunlar var. bir de sağ bekte fazlamız var, onu değiştiriyoruz. şimdi gel de bu kadroya iyi de.

    sonuç olarak fatih hoca bu kadro yapılanmasında %10000 hatalıdır. evet paramız yoktu, transfer iznimiz de yoktu, üst düzey bir kadro kurulamazdı ama doğru kadro kurulabilirdi. bunu başaramadık.

    fatih terim sonrası her şey güzel olacak, harika top oynayacağız sanıyorsanız allah size şimdiden sabır versin. bir tıp atasözü der ki;

    teşhisi yanlış olan hastalığın tedavisi de doğru olmaz.
  • 24
    fatih terim sonrası ilk deneme olan lucescu döneminde galatasaray kötü oynamıyordu, ligde şampiyon olamasa da şampiyonlar ligi'nde çeyrek final görmüştü. ertesi sezon ekonomik kriz içinde çer çöp futbolcularla ligi şampiyon tamamlamış, şampiyonlar ligi'nde ikinci tura çıkmıştı. 2002 yazında "fatih hoca geri dönsün, lucescu'yla olmuyor" diyenler galatasaray'a maalesef çok acı bir tecrübe tattırdılar.

    ikinci deneme olan hagi döneminde galatasaray 2003-04 sezonunu bitse de gitsek havasında oynasa da ertesi sezon fenerbahçe'yi gücü yettiğince kovalamış ve fenerbahçe'yi 5-1 yenerek türkiye kupası'nı almıştı. kaçan şampiyonluktan sonra herkesin morali bozuk olsa da kimsenin "fatih hoca olsa böyle olmazdı" dediğini pek hatırlamıyorum.

    üçüncü deneme olan mancini ise şampiyonlar ligi'nde ikinci tura çıkmayı başarmış ve takımı tanıyana kadar birçok hata yapsa da ligin ikinci yarısında kafasındaki oyun planını oturtmuştu. en büyük hatası ise zaten transfer obezi olan bir takıma daha da fazla transfer yaptırıp kadroyu gereksiz oyuncularla şişirmesiydi. lig şampiyonluğuna çok erkenden veda ettiğimiz için mancini döneminde "fatih hoca olsa böyle oynamazdık" sözü çok söylendi.

    şahsen benim korktuğum şey fatih terimsizlik değil. kötü bir yönetimin hocasını taraftarın önüne atmasından, mobbing yapmasından ve takımda bazı oyunculara dışlayıcı tavır takınmasından korkuyorum. "fatih hoca kalsın çünkü o kötü yönetimlerin kabahatlerini de telafi ediyor" diyenler bu sezona kadar haklıydılar ama bu sezon itibariyle hocanın da eski formunu kaybettiği apaçık ortaya çıktı. saha dışında olanlarla ilgili binbir türlü söylenti var, hangisi doğru hangisi yanlış bilmediğim için yorum yapmak istemiyorum. fakat saha içine baktığımızda hatayspor'un, rizespor'un bile madara edebildiği bir takım olduk. maalesef artık mızrak çuvala sığmıyor.

    kısacası bu sezon sonunda galatasaray'ın önce güçlü bir yönetime, sonra da iyi bir teknik direktöre ihtiyacı var. benim gönlümden geçen fatih hoca'nın galatasaray bünyesinde isterse sportif direktör olarak, isterse altyapı koordinatörü olarak, kendi tercihi hangi yöndeyse o görevde çalışmaya devam etmesi.
  • 25
    iyi mi kötü mü olacağı plâna bağlı olan hal.

    alman futbol adamlarının futbola taktik açıdan damga vurduğu bir dönemdeyiz. bizim için geçmişte çok güzel anıları olan alman antrenörler var. ancak artık bu tipten futbol adamlarına bir proje sunmanız gerekir: kondüsyonerinden aşçısına kadar her ince ayrıntıyı iyi bir şekle sokmak gerekir. kimse kusura bakmasın ama fatih terim henüz takımdan ayrılmamışken bu ihtimallerini konuşulması bizim değil aksine fatih terim'in hatasıdır. her geçen gün daha kötüye giden bir takım var sahada; kadro mühendisliği öyle veya böyle kötü, teknik taktik işleri basit bir kurgudan öteye gidemiyor. pas oyunu oynayan bir ekibiz baskı vs. yok bizde diye kendimizi avutamayız. bu işin pirini oynayan takımlara bakıldığı zaman rakibe nefes bile aldırmadıklarını görüyoruz. fatih terim'in sorunu ya da hatası kurmaya çalıştığı sistem değil bence. bir türlü kendisini futbola veremedi, veremiyor. eski heyacanı yok maalesef artık. olsaydı şu gün itibariyle yine de şampiyon oluruz derdik.

    her şey arz talep meselesi. ne kadar güzel bir proje ve sistem sunarsanız o kadar çok talep görürsünüz. anlık başarılar için gelecek patrondan da hayır gelmez. bugün fatih terim gider yarın yerine biri gelir, o yıl şampiyon oluruz ama ya sonrası. bizim takımın en az 5 yıllık bir yapılanmaya ihtiyacı var. bugün slavya prag'a, atalanta'ya ya da dinamo zagrep'e gıpta ediyorsak bunların bir anda bu hale gelmediklerini bilmek lazım. bağıra bağıra geldiler bu günlere..
App Store'dan indirin Google Play'den alın