• 1
    fatih terim teknik direktörlük yapmadan evvel ülkenin futbolunun durumu. takımların hedefleri, dertleri ve sevinçleri. hatta umut edebildikleri ve hayal bile edemedikleri her şey farklıydı.

    fatih terim için bugün demode oldu tartışmaları mevcut. bakın bu ülkede futbol sadece belirli zamanlarda kaliteli oynandı ve avrupa’da başarılar yakaladı. bizleri buna inandıran isim de fatih terim oldu. önce kendi inandı çalıştı yaptı yaptırdı. sonra rakiplerine dahil ilham oldu. denizlispor bile uefa’da aldı yürüdü, şampiyon olan mourinho portosuna elendi.*

    bakın fatih terim’i filtresiz eleştiriyorsunuz ya. zaten sorun o kardeşler, fatih terim yokken türk futbolu kaliteyi tatmamıştı bile. kendisinin performansı düşünce otomatikman ülkedeki kalite düşüyor. fatih terim’i düştü diye de düşünmek yerine bişeyler yapmaya çalışıyor ama bazı şeyleri eksik yapıyor diye bakmak gerekmez mi? adam bugün bıraksa zaten ulaşılamayacak başarılar kazanmış yine efsane yine efsane. neden uğraşıyor neye inanıyor ne yapmaya çalışıyor, 68 yaşında 1 haftada 3 şehre gidiyor biri yurtdışı olmak üzere. oturup keyfine bakıp tv’lere yorumculuk yapıp full reyting alıp istediği gibi ahkam da kesebilirdi. ama o sahada her gün sabah 9da florya’da. sen o yaşa gelince kendi mesleğini yapabilir misin? hiç “milyon euro versinler yaparım” demeyin fatih terim para için çalıştığını kimse düşünmüyordur heralde.

    adamın bir ideali bir hayali var saygı duyun yapmaya çalıştıklarına. daha önce yaptıklarına saygı duymuyorsanız bile buna saygı duyun.

    zorunlu edit: türk futbol tarihinin seyri ilk jupp derwall atılımı ile başlıyor. sonrasında onun mantelitesi şampiyon kulüpler kupasi yari final başarısıni getiriyor. ancak hiçbir sekilde milli takim ya da rakipler bu başarıya ortak edilemiyor. ayrıca galatasaray ertesi senelerde de manu'yu bile elese hala avrupa tarafından hesaba katılan korkulan takim olamıyor. ayrica 90'lar başında sepp piontek ile milli takım oluşumu başlıyor ve fatih terim yardımcısi olup haril haril öğreniyor. sonrasında milli takim tarihte ilk kez avrupa kupasina gidiyor fatih terim ile.

    bu bahsedilen senelerde hala alinan her galibiyet cok büyük başarıymis gibi görülüyor. soyle dusunelim, bu sezon gruplarda lazio yenersek sokaklarda konvoy yapar mıyız sizce? başarıyı herkes her an yapabilir ama umut ve beklentiyi herkes olusturamaz.
  • 6
    milli takımlarda hiç olan, kulüpler bazında sadece galatasaray'ın bir takım avrupa başarıları olan dönemdir. peki bugün bunun fatih terim'e ne yararı var? yok. uefa kupasının üstünden 21 sene geçmiş. son şampiyonlar ligi başarısının üstünden 8 yıl geçmiş.
    zamanında makası alıp avrupa'ya saplamış olan fatih terim'in son 4 sezondur gittikçe dibe vuran halini güzellemek için 30-40 sene öncesinin defterlerini açmak fatih terim'i küçük görmektir. bugünkü fatih terim'in durumunu aklamaya çalışmak hocaya en büyük hakarettir. 2000 yılını an be an yaşamış olan nesilden biri olarak, o günkü imparatorun futbol olarak adeta yok olmasını görmek bana acı veriyor. peki kendisini "çok sevenler" nasıl bu durumu sindirebilip, garip başarı çıkarımları yapabiliyorlar? üzücü...
  • 7
    galatasaray özelinde bakıyorsak iki büyük alman hocayla devrimin kralını yapmış ve türk futbol tarihinin değişiminin sağlam temelini atmıştır.
    çoğu arkadaşın yaşı yetmez belki ama 92-93 sezonunda oynanan futbol o dönemi canlı izleyenler için 96-2000’nin önündedir.
    ben yaşım gereği ancak televizyondan izleyebilmiştim.
    tempolu, presli futbolun kralını o dönemde oynuyorduk.
    hocayı hepimiz çok seviyoruz ama ondan önce hiç yokmuşuz, o hocalığı bırakınca da bitecekmişiz gibi davranılmasından acayip derecede rahatsızım.
    benim yaşım 40, bazılarınız 30’lu, bazılarınız 20’li yaşlarda.
    bazılarınız da yaşça benden büyük. allah ömür verirse daha çok galatasaray’ı konuşacağız.
    hoca da yaşlanacak ve bu işi bırakacak.
    ama galatasaray kulübü devam edecek.
    hoca bıraktı diye galatasaray’ı bırakacak kimse olmaz diye düşünüyorum.
    birileri hocamız olacak, belki 3-4 yıl da şampiyon olamayacağız. kızacağız, üzüleceğiz, sevineceğiz ve mutlu olacağız.
    ama her ne olursa olsun yine de sevmeye devam edeceğiz.
    hoca kulübün efsanesidir, allah nasip ederse ileride ben evladıma nasıl efsane olduğunu anlatacağım.
    ama bırakır gider diye zerre de endişe duymuyorum.
    kurucu başkan ahirete göç etmiş, ondan sonra iyileri de gelmiş, kötüleri de gelmiş ama kulüp 116 yılını devirmiş ve dimdik ayakta…
  • 8
    başta hababam sınıfı olmak üzere tüm sinema ve dizilerde şikecilerin başrolde olduğu, galatasaray'ın 14 yıl şampiyon olamadığı, galatasaray'ın şampiyonluk sayısının bir ara beşiktaş ve trabzonspor ile eşit olduğu dönemler.

    sonra adanalı cesur bir adam çıkıyor. önce bugünkü estonya, moldova, malta seviyesindeki milli takımı tarihinde ilk defa avrupa futbol şampiyonasına götürüyor. daha sonra camiasına dönüp derwall ve feldkamp ile başlayan gs fırtınasını zirveye çıkarıyor. şampiyonlar liginde devlerle kafa kafaya oynayıp bahis sitelerinin 1'e 250 oran verdiği takımına uefa kupasını kazandırıyor.

    imparator teknik direktörlüğünün son dönemlerinde yine efsane bir takım yaratma peşinde. her zamankinden daha tecrübeli, olgun ve bilgili döneminde. azminde ise hiçbir eksilme olduğunu sanmıyorum. çünkü doğası bu. kendisinin takımları zaten ekseriyetle sezona tutuk başlar sonraki haftalarda açılır.

    https://www.tff.org/...=556&hafta=4#grp
    efsanenin başladığı dönem kendi sahamızda fb'ye 4-0 yenilmiştik. o dönem sosyal medya olsa üstte verdiğim puan tablosu sonrası 4. hafta neler olurdu bir düşünün hele.

    bonus olarak şunu da verelim
    https://www.tff.org/...555&hafta=16#grp
    türkiye ligi tarihinde kaç takım 9 puan geriden gelip şampiyon oldu. bilen varsa hatırlatsın.

    ve yakın tarihte yaşadığımız efsane şampiyonluktaki mottomuz.
    (bkz: 8 de kapanır 18 de)

    geçen sene tutuk halimizle bile 2 gol farkı ile çalınan şampiyonluğumuzdan başlar daha çok şey yazarım da şimdilik bu kadar yeter.

    rakipler korkmasın da ne yapsın.
  • 9
    türk futbolunun fatih terim’in de hayali olan şampiyonlar ligi şampiyonluğuna en yakın olduğu dönemdir.
    adı farklı olsa da, kupa1’de yarı final görmüş bir takımın taraftarlarının kendi tarihlerinden bile bu kadar kopmuş olması ne derin bir acı. sanırsın ki terim geldi türkiye’ye futbol geldi, öncesinde türkiye’de maçlar plastik topla oynanıyordu.
  • 10
    günümüzün maalesef yetersiz olan fatih terim'ini savunmak için bakılacak dönemdir. bir dönem başarılı olması, yeni bir vizyon kapısını aralaması fatih terim'e sadece saygınlık ve vefa kazandırır. bunun dışında günümüz şartlarında görevinde yetersiz olduğunu düşünüyorum.

    futbol gelişen ve sürekli kendini yenileyen bir olgu. 30 yıl önceki birikimleriniz, öğrendikleriniz, alışkanlıklarınız günümüze entegre olamayabiliyor. bunun için yanınızda size destek olacak kişiler de liyakatı sorgulanır kişiler olunca maalesef başarısızlık kaçınılmaz oluyor.

    geçmiş başarılarla övünmek güzel. fakat bunu bir takım başarısızlıkları maskelemek adına yapmamak gerekli.

    benim başarı kıstasım takımın avrupa arenasında göstermiş olduğu performanstır. avrupada son 40 maçta sadece 5 galibiyet almak makasla jiletle kabul edilemez. yardımcı antrenör olarak bile galatasaray'a yetersiz bulacağımız teknik direktörler kadromuzun finansal değerinin yarısıyla kurulmuş kadrolarıyla bizi madara edebiliyorsa burada makas maddiden çok teknik ve taktikseldir.

    türkiye liginde algılarla, eyyamlarla bir şekilde yarışın içine girip çıkmayı, hiçbir kademesinde kalitenin olmadığı bir yapıda belirli periyodlarda sazı eline alıp 4-5 maçlık performanslarla gelen başarılar aldatıcıdır.

    fatih terim teknik anlamda türk futbolunda öne çıktığı zamanın uzağındadır.
  • 11
    şu an galatasaray'ın başında bir hoca olmadığını, 'fatih terim'in hayaletinin' hoca sanıldığını söyleyen biri olarak diyebilirim ki hiç değilse bile hiçe yakındır.

    zaten galatasaray hocadan önce türkiye'nin ikinci ya da üçüncü büyük kulübüydü. hele bunu, hocadan önce galatasaralı olmuş olanlar çok daha iyi bilir. fenerbahçeli arkadaşlarına karşı genel bir eziklik hissetmek bir yana, feldkamp'lı dönemi de çıkarırsan beşiktaş'la kafa kafaya yarışı da hatırlar o nesil. gerçi milne ile birlikte bjk o dönem epey iyiydi. neyse. hocayla birlikte galatasaray tartışmasız zirveye çıktı. hem de öyle az buz değil, 20 sene içinde bu düzen değişmedi.

    sorun şu ki bir adam geçmişinde ne başarmış olursa olsun bu ona bir kulübü ömür boyu oyuncak etme imkanı vermemeli. fatih terim artık 70 yaşında. bir zamanların fırtına gibi esen hocaları bu yaşlarda bir bir bıraktı futbolu. trapattoni, lippi, wenger vs. hepsi beceremeyip bıraktı. çünkü zaman değişiyor. artık her şey çok hızlı. eşyanın tabiatı gereği bu değişimi belli bir yaştan sonra yakalayamıyorsunuz ve bu ayıp değil. belli bir yaştan sonra 'boomer'sınız. hatta boomer olmadığını gösterme çabası daha da acınası.

    demem o ki terim, zamanında galatasaray'ı tartışmasız zirveye oturttu. gelgelelim şu anki manzaranın o manzara ile ilgisi yok. biz geçmişin büyük bir ismine kredi açıyoruz -ki bu onun hakkı- ama şu an gördüğümüz bir hayalet. bütün mesele eşyanın tabiatıyla savaşanlar ile bu tabiatı kabullenenler arasında. bazı arkadaşlar terim'i hala 40'larındaki o devrimci, hızlı düşünebilen büyük hoca sanıyor. oysa biz şu an bir süpernovadan başka bir şeye bakmıyoruz. ışıltısı büyük ama aslında çoktan patlamış bir yıldız. o ışıltı büyük bir kitlenin gözünü aldığından arkada yatan esas şeyi göremiyorlar. göstermek isteyeni de düşman ilan ediyorlar.
  • 12
    uefa kupası alınınca galatasaraylı olanlarca, bir halt olmadığı zannedilen futboldur. bir no’lu kupada yarı final, çeyrek final oynuyordu galatasaray. hani elendiğmiz için uefaya gittiğimiz kupa var ya, o işte. terim öncesi buralar dutluktu gayet sığ bir bakıştır. devrimi derwall yapmış, kafalar denizli ile değişmiş, feldkamp ile de istikrar sağlanmıştır. bu hikayede terim yok malesef.
  • 13
    fatih terim galatasaray'ı türkiye'nin en büyük ve en çok taraftara sahip takımı yapmıştır bu bir gerçek. bugün rakiplere uefa kupamız ve 4 yıldızımız var diye hava atabiliyorsak bu imparator sayesinde. fakat "fatih terim öncesi galatasaray, beşiktaş'ın bile gerisindeydi" demek akıl tutulmasıdır. fatih terim gelmeden önce galatasaray fenerbahçe'nin 3 şampiyonluk gerisinde, beşiktaş'ın ise 1 şampiyonluk önündeydi(masa başındaki 2 şampiyonluk henüz verilmemişti). bunun yanı sıra yine türkiye'de kimsenin başaramadığını başarıp şampiyon kulüpler kupası'nda yarı final oynamış bir takımdık yani şampiyonlar ligi şampiyonluğuna çok yaklaşmıştık. yani özetle fatih terim gelmeden önce 2. büyüktük, şu an onun sayesinde en büyüğüz. ama öyle beşiktaş'tan bile küçük olmamız durumu söz konusu değildi.
  • 14
    çok eskileri hatırlamam ama 80'ler sonu, 90'lar başı için konuşayım, bildiğiniz bugünkü gibiydi. tek fark kulüpler bu kadar borç batağında değildi ve taraftardan evinde maç izlemesi için para talep edilmiyordu. (90'ların ortasında cine5 ile decoder olayı başladı sanırım ama fiyatlandırma fahiş değildi ve sadece lig maçları şifreli idi.) yoksa türk takımları yine avrupa liglerinin 5-6ncı sıra takımlarına yeniliyor, fark yemezsek "yenildik ama ezilmedik" muhabbetine giriyorduk. hasbelkader sürpriz bir galibiyet alırsak da ülkede bayram havası esiyordu. bir keresinde barcelona'yı 2-1 yenmiştik de star tv sıradaki maçı vermek yerine bizim maçın tekrarını vermişti. sanırım böyle bir galibiyet bugün de o günkü kadar hayal ve tesadüfen gerçekleşirse yine bir bayram havası eser, millet tekrar tekrar seyreder. sonra gidip psv ayarı takımlardan fark yenir ve her şey normale döner yine o günlerde olduğu gibi. kısaca bugün maalesef başladığımız yere dönmüş gibi duruyoruz, sadece maddiyatımız daha kötü.
  • 15
    fatih terim çok büyük bir isim, kimse aksini iddia edemez tahminimce.

    yani kendisini en ağır eleştirenler bile bunu kabul edecektir.

    ancak, bir gerçek var.

    galatasaray > x

    x ne mi? aklınıza ne gelirse. federasyon, rakiplerin tamamı hatta toplamı ve evet fatih terim. yani x'in içerisine bir kişi için kutsal olabilecek şeyler hariç ne varsa (din - aile vb. gibi çok büyük kavramlar) ekleyebilirsiniz ve siz de evde kendi denkleminizi oluşturabilirsiniz. ali sami yen bile bunun içerisindedir, tevfik fikret bile öyle düşünün yani.

    22 şampiyonluğumuz var, 8'i terim ile gelmiş. 18 türkiye kupası var, 3'ü terim'in. 16 süper kupanın (türkiye bu) 4'ü. bir de avrupa süper kupamız var, real madrid'in elinden lucescu ile aldığımız daha geçen gün sene-i devriyesi geçti. uefa kupası da terim'in onu da yazmaya gerek var mı bilmiyorum.

    evet, galatasaray tarihinde terim büyük yer kaplar. evet, müzede 16 kupası var kendisinin. ancak galatasaray müzesini ziyaret ettiniz mi hiç? o 16 kupa küçücük kalıyor o müzede.

    ben 33 yaşında birisiyim, terim öncesi dönemi hatırlamıyorum pek. ancak 1. fatih terim dönemi sonrasını hatırlıyorum. mesela 2001 / 2002 şampiyonluğu, 3. yıldızın fenerden önce geldiği şampiyonluk. terim yoktu. 2005 / 2006 şampiyonluğu, gerets. 2007 / 2008 kalli'nin 3 maç kala gidişi ve teknik direktörsüz şampiyon oluşumuz. hepsi ezberimde, dün gibi hatırlıyorum hepsini. okuyup öğrendiğim, araştırdığım daha büyük zaferler de var tarihimizde, şampiyonluklar da.

    türk futbolu diyorsanız, 96-2000 jenerasyonu bir araya gelip öyle bir milli takım oluşturabilir miydi terim olmasa? bilmiyoruz. ancak oyuncuların yeteneği, birlikte oynamaya alışkanlıkları olabilirdi dedirtiyor. 2008 avrupa şampiyonasındaki kadro, o kadronun içerisinden dünya çapında yetenekler çıktı ya da hali hazırda vardı (rüştü - hamit - arda - nihat - emre b. - tuncay). o jenerasyon da kötü bir jenerasyon değildi.

    "terim şanslı bir adamdı doğru zamanda doğru yerde oldu" demiyorum, kimse yanlış anlamasın. futbolda şans faktörü vardır ancak başarılarda çoğunlukla hesaba katılamayacak kadar ufaktır bu faktör. mesela beşiktaş'ın 2020 / 2021 şampiyonluğu için şans faktörü hesaba katılabilir, 1 gol ile şampiyon olmuşsun çünkü. ama onun dışında zor bu faktörü hesaba katmak.

    yani tekrarlıyorum, terim evet büyük bir futbol adamı. türk futbolu için çok önemli bir figür. ama "terim olmazsa ölmüş bitmiştik, biz yoktuk abi" falan, bu yanlış bir düşünce ve herkese zarar verir.

    oldu olacak "forma yoktu abi, öne arkaya birer tane incir yaprağı koyuyorduk, üzerine meyveleri ezip renkli çizgilerle rakam yazıp oynuyorduk, topu eğilip almıyordu kimse" falan da diyin tam olsun.

    denklem basit. dünyanın en kolay çözülebilen denklemi.

    galatasaray > x.

    aksi iddia edilemez.
  • 16
    fatih terim büyük bir ekoldür. türk futbolunda ona duyduğum saygıyı kimsede duymuyorum. başarıları, bu kulübe kattıkları senelerce konuşulmaya devam edecektir. ama bu tür kıyaslamalarla, ilahlaştırmalarla sadece ego tatmini yapıyorsunuz. kişiler kurumlardan, devletlerden büyük tutulduğu sürece o kurumlar, devletler yok olmaya mahkumdur. evlerde buzdolabı yoktu kitlesinden farkınız kalmıyor bu gidişle haberiniz olsun.
  • 17
    fatih terim benim nazarımda şu an başarısızdır. galatasaray'ın mevcut durumunda fatih terim değil de başka hoca olsaydı 3 kez istifa etmiş ya da gönderilmişti. avrupa'da alınan skorlar ve ligde 3 senedir oynana futbol kabul edilemez benim nazarımda; ancak bu mevcut durum fatih terim'in geçmişini yok saydıramaz bana. fatih terim türk futbolunda devrim yapmış adamdır. türk futbolu tarihinde bu ülke futboluna en çok mesafe katettiren adamdır fatih terim.
  • 18
    fatih terim ondan önce derwall, piontek, denizli gibi hocaların temelleri üzerinde ağır ağır ama kararlı şekilde devam eden bir tırmanışı, daha kısa süre içerisinde koşar adım zirveye çıkarmıştır. olmasaydı ne olurdu gibi varsayımlara cevap vermek imkansız. zirveye olan bu yolculuk o kadar kısa sürede gerçekleşmiştir ki rakiplerin ağzına "tesadüf" diye bir safsata oluşmasına sebep olmuştur. ne yani atıyorum 30 yıl boyunca kademe kademe bir süre gruplar, sonraki yıllarda düzenli çeyrek final, sonraki yıllar yarı final, uzun yıllar finalde kaybediş vs. şeklinde ağır ağır ilerleseydi tesadüf olmayacak mıydı? o zaman da başka kılıf bulurlardı.

    olaylar ve şartlar elma ile armut kadar bile benzer değil ama salt cümle açısından bakınca bence tam yerine oturacak. başlığa dair dönemin ve fikrin en güzel özetini; onuncu yıl nutku'nda mustafa kemal atatürk'ün ülke için söylediği "az zamanda çok büyük işler başarılan" dönemin ülke futbolu açısından fatih terim için söylenebileceği şeklinde de yapabiliriz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın