• 379
    böyle bir şey yok ama varsa da en büyük fatih terim düşmanı benim evet buraya da yazıyorum. iki yıldır bu takımın oynadığı rezalet futbolu eleştirmek, bu yil bu kadar harcanan paralara rağmen hala rezalet futbol izlemeyi eleştirmek, 21 kasım 2021 galatasaray fenerbahçe maçında rakip 10 kişi kalmış ve maçı kaybediyorsun diye eleştirmek fatih terim düşmanlığı ise en büyük düşmanı benim. yazıklar olsun ya. düş artık yakamızdan hoca.
  • 65
    konunun özeti basittir aslında. fatih terim'in galatasaraylı olduğuna ve bu kulübü sevdiğine dair eminim kimsenin şüphesi yoktur. ama hep diyoruz ya galatasarayın en büyük düşmanı yine galatasaraylılar. işte günümüzde bu cümlenin en güzel kanıtıdır fatih terim, aysal gönderdi ama muhabbetini artık geçtiğimizi varsayarak konuşuyorum. isteyen varsa o konuda da gayet net açıklamalar var neyin ne olduğuna dair. terim utanmadan sıkılmadan ağzına geleni söylediği, galatasarayın önüne taş koyuyorlar, bu ülkede futbolu bitirdiler dediği adamlarla üstelik galatasaraydan ayrılarak beraber iş yapıyor şu anda. bu söylemlerle işbirliği arasında geçen süre zorlasan 6 ayı geçmez. bırakınız efendim galatasaray gönlü güzel adamlara kalsın, gittiği gün inanın canımdan bir parça koptu ama sırıtarak o sözleşmeyi imzaladığı gün benim için galatasaraylı terim öldü bir çoğumuz adına da sanırım öyle.
  • 430
    "fatih terim düşmanı" olarak nitelendirilen kişilerin hocayı eleştiren insanlar olmadığı nedense anlaşılamıyor. ben hocayı deli gibi seviyorum, babam gibi görüyorum, gitmesini de hiç istemedim, buna rağmen yeri geldi çok sert eleştirdim de.

    burada hocaya bel altı vuranlara, itibarsızlaştırmaya çalışanlara söyleniyor bu itham. uzun zamandır da bazı yazarlar eleştirmeyelim mi diye cevap veriyor. ikisini ayırt etmek lazım.

    ek olarak, galatasaray sözlükte de hocaya karşı nefret duyan bir çok insan olduğunu da belirtmek lazım. kimse inkar etmesin.
  • 344
    takım hiçbir şey oynamıyor, forma adaletinden bahsetmek mümkün değil, evlat adı altında ihtiyaç dışı transferler sırf hatır gönül işleri görülsün diye yapılıyor ve ben taraftar olarak bunları eleştirince "fatih terim düşmanı" yaftası yiyorum. hatta daha fazlası, başka takım taraftarı olmakla, "hain" olmakla falan itham ediliyorum. niye? çünkü bazılarına göre fatih terim düşmanlığı yapıyorum.
  • 432
    galatasaraylı olduğunu iddia eden fakat kişisel bir husumeti olmayıp da böyle bir hissiyat içerisinde olan kişileri anlamakta zorlanıyorum. galatasaray'a bu kadar başarı kazandırmış bir insandan nefret etmeyi benim aklım mantığım almıyor.

    sadece gerçek manada eleştirip tepki gören olduysa onları ayırıyorum fakat onun dışında türlü türlü bel altı vuranların ve kin kusanların "fatih terim eleştirilemez mi yha" argümanının malum kesimin "çıkar bakıyim telefonunu" argümanından bir farkı yok.
  • 147
    kimsenin "bu takım niye güzel oynamıyor" diyenlere yöneltmediği sıfat. illa fikrimi belirtmem gerekiyorsa ben de takımın oynadığı futboldan keyif almıyorum, bunun da illaki haftanın 5 günü takımı çalıştıran teknik direktörle alakası vardır. zaten bunu dedi diye kimse düşman ilan edilmiyor. ama siz her fırsatta kudurmuş gibi ego, evlatçılık ya da inat gibisinden başlıklara sarılıp aptal aptal entryler giriyorsanız bir zahmet üstünüze alının.

    8 şampiyonluğa doğrudan imzasını atmış adama ağza alınmayacak hakaretler eden adam kendini dokunulmaz sanmasa bunları tartışmayacağız zaten. eleştirdiği* dozda eleştirilmeyi narin bünyeleri kaldırmayan arkadaşlar da bir zahmet ne yazdığına dikkat etsin.
  • 315
    ülkemizin 2007’ den beri gidişatı, içinde bulunduğumuz durum ve ulaşacağımız olası noktalar hepimizin malumu; peki bugünlere nasıl geldik, elbet baştakilerin bir bildiği vardır denilerek.
    işte takımımızın da gidişatı son 3 sezonda hiç ileri yönde sinyaller vermedi. bunda yönetimin doğru transferler konusunda zayıf kalması kadar teknik kadronun da sürekli aynı hataları yapması, ortaya konulamayan doğru futbol etkili oldu. son 3 sezonun ikisinde biz şampiyon olduk ama baskın futbol oynadığımız için değil, en az kötü futbolu oynadığımız için. pandemi öncesi alınan galibiyet serisi buna bir bahane olamaz, keza sonrasındaki durumumuz da ortada.
    yönetim zaafiyeti için nasıl ki sri lanka hükümetini suçlayacak halimiz yoksa, ortadaki sistemsiz ve başarısız futbol için de papua yeni gine hükümetini suçlayacak halimiz yok.
    fatih terim eleştirisi ile düşmanlığı arasında çok kalın bir çizgi var, dolayısı ile kim galatasaray’ın başarısını fatih terim’ den önce görüyor ve başarıda kendine teşekkür edip, kendisinden kaynaklanan eksiklikleri dile getiriyorsa fatih terim düşmanı değil galatasaray dostudur.
    fatih terim’ i her şeyden soyutlayıp tartışmasız 1 numaraya koyanlar gerçekten galatasaray dostu değil çünkü galatasaray > fatih terim.
    bununla birlikte başarıda bile fatih terimi eleştiren kimseyi görmedim ki bu mecrada olacağını da sanmıyorum, dolayısı ile fatih terim düşmanlığı yoktur, fatih terim korumacılığı vardır.
    not: kendisinin aylar öncesinde istediği transferler herkesin malumu ve içinde bulunduğumuz anda, takımımızın eksik ve yetersiz olması fatih terim’ in değil, yönetimin hatasıdır.
  • 168
    biat derecesinde terimci olanların uydurduğu bir hayali düşman bu kavram. kimsenin nefret düzeyinde terim düşmanı olduğunu görmedim ben. ne burada ne başka yerde. herkes sizinle aynı şeyi düşünmek zorunda mı? aksi düşünce düşmanlık mı?
    fatih terim'in bir iki maçlık performansını, bazı kararlarını baz alarak hakkında olumsuz bir şey söylediğimizde düşmanı mı oluyoruz? ya da geçmiş tüm başarılarını reddetmiş mi oluyoruz? söz konusu insan tanrı mı?
    futbolda dün yoktur arkadaşlar, vefa da yoktur. hele de galatasaray gibi yarışmacı ve öncü takımlar için. bakın jose mourinho gibi tarihin en başarılı 10-20 hocasından biri şu an tükendi. a klas düzeydeki hiçbir takımda iş bulamaz hale geldi, yorumculuk falan kovalıyor. kimse ah sen porto gibi takımla cl kazandın, ah babam sen interle bile cl kazandın al sana real madrid demiyor. sen gelişen futbola ayak uyduramıyorsun, kendi aldığın topçuyla bile anlaşamıyorsun diye kovdular en son. kimse ona vefa göstermedi.
    mesela ben galatasaray'ın 2 senedir (evet kazandığı 4 kupaya rağmen) keyif veren futbol oynadığı tek bir maçını hatırlamıyorum ki bu sürede 6, 7 gol attığı tonlarca maç oldu. bir sistem dahilinde futbol oynadığımıza da şahit olmadım. evet bu oyun ligde sonuç verdi ve fatih terim'in artık genlerine işleyen son düzlükte yarış kaybetmeme efsunuyla beraber başarı da getirdi ancak en ufak eleştiri getirene hain damgası vurulan bu teknik adam hiç hata yapmadıysa ve biz tamamen düşmanlıktan eleştiriyorsak neden 2 sezondur malum takım puan kaybetsin diye her hafta dualarla maç izliyoruz? nasıl 8 puan geriye düşebiliyoruz? forvetimiz yok diye mi? devre arasında geldi o forvet ve devre arasında 5 olan fark maç fazlasıyla 11 oldu ikinci devre. 8 puan geriden gelmek başarı ama 8 puan geriye düşmek normal mi? oyuncularımız cezalar aldı diye mi? e malum fenerbahçe maçında 2-0 sonrası gevşeyen ve düşen takımına hiç müdahale etmedin ki hocam. yani değişikliği falan bırak, yanına çağırıp taktik vermedin oyuncularına. sonra da yardımcıların oyuncularınla bir olup meydan savaşı yaptı. 2-0'da skoru tutabilsen fenerbahçeliler başlarını eğip gidecekti. skora ortak olunca olaylar değişti. kaybedilen puanlarda, derbilerde falan birilerinin hatası olmalı. yani bi hata var ortada ama kimin belli değil. genelde belhanda'ya çıkıyo faturası ilginç şekilde.
    mesela haftaya derbi varken iç sahada 2-0 öne geçiyorsun, kart sınırındaki stoperini kenara almıyorsun ve adam kart görüp cezalı duruma düşüyor. hoca hata yaptı diyen hain oluyor ne hikmetse.
    son zamanlarda bir de taraftarın az derdi varmış gibi basın toplantılarında beyin jimmastiği yaptırıyor bize. bugün dediklerini herkes farklı anlamış. net konuşmuyor. cümleler hep muallak. başkancılık oynuyor. ya konuya yönetim çok uğraştı çok didindi diye başlayıp ah bir orta saham olsa ah bi stoperim olsa diye bitirdin, e demek ki uğraşmamış yönetim? maç hakkında soru almamak için falcao'dan girip takımda 40 tane orta saha varken ah orta saham olsa diyosun. nzonzi, seri, belhanda, donk, selçuk(bunu ben adamdan saymıyorum ama sen her maç oynattığına göre saymalısın) bunlar orta saha as olarak oynattıkların ve oynatabileceklerin. jimmy, ömer, atalay, feghouli(mecbur kalırsan) ile de yedekledin mi bitti gitti. daha ne orta sahası? kontenjan mı var, yerli oyuncu zaten bulamıyoruz bir yabancı hakkımızı da gidip rotasyon oyuncusuna mı kullanalım? stoper diyorsun. geçen sene as iki stoperinin yedeği ahmet-semih'di. öyle şampiyon oldun. ahmet-donk daha iyi rotasyon. elinde tek forvetin diagne iken sen rotasyona girip kadroyu şişirecek adam düşlüyosan bi şey diyemem sevgili hocam. falcao'nun bu maliyette olacağını belki acemi başkan mustafa cengiz tahmin edemez ama bu takımda drogba ile çalışmış, hagi ile çalışmış sen edebilirsin hocam. bu işi baştan veto etmediysen, şimdi bize maliyet deme hocam. bize 2 aydır senin çok çabaladılar dediğin yönetim hayal sattı, 2 aydır bekliyoruz, en başından düşünülmesi gereken bir şeyi en sonda düşünüp vazgeçtik diye kimseye anlatamazsım hocam.
    futbolda mutlak doğru yok. ben aykut kocaman'ın oynattığı kabız futbolu seven adam bile tanıyorum. kaos futbolu seven de olabilir, saygım sonsuz. hocamızın hatrı ve kredisi adına katlanırım da orta sahası nzonzi-seri-belhanda olan takımın pasla hızlı çıkamamasına ama sonuç görmek isterim. futbol bir sonuç oyunudur, sonucumuzu aldık elhamdurillah der devam ederim. e ama hem futbol yok hem sonuç yoksa ben de iki kelam edince düşman olmayıvereyim.
  • 169
    galatasaray sözlükte olmaması gereken şey.

    ancak 19/20 sezonunda elde çok iyi bir kadro var ve takımin hiç bir oyun planı yok. üzerine de sürekli kaybettiren bir selçuk ısrarı mevcut. linnes gibi bazı futbolcuların hep arka plana ittirilmesi var. iste bu eleştirilir.

    sözlüğün amaçlarından biri bunları konuşmak değil mi? hatalı işler yaparken fatih terim'i elbet konuşacaz. konuşacaz ki kamuoyu oluşsun.
  • 421
    galatasaray’da o da bir kez olmak üzere ligi en kötü 6. sırada bitirmiş, çoğunlukla şampiyon olmuş bir hoca için böyle oy kullananların zekası ya futboldan anlamıyor yada kesin trolldür.
    benim tahminim 2. şıktan yana, yani sözlükteki trolleri kastediyorum.

    sevmeyebilirsiniz ama terim’in türk futbolunun gelmiş geçmiş en çok kupa kazanan hocası olduğunu kabul etmek zorundasınız. çünkü istatistikler bunu gösteriyor.
    hele aynı sezonda (uyduruk playoff sezonu) 2 kez şampiyon olup rakibin sahasında kupa kaldırıp rakip kudurtması hiç bir başka hocaya nasip olmamıştır, kaldırdığı uefa kupası gibi.
  • 215
    hiç kimse kendini kandırmasın. bu sözlükte var olandır. belki kendince haklı sebepleri vardır. 2013 eylülündeki hüzünlü geceyi unutamıyordur ki hocanın da hataları oldu o süreçte(hade bu en haklı düşmanlık sebebi) veya bir elitist olarak fatih terim'i adanalı bir kabadayı olarak görüyordur ya da bir futbol cahili olduğu için fatih terim'in taktik bilmediğini ve modern futbola uyum sağlayamadığını düşünüyordur. kimse bu sözlükte galatasaray düşmanı yok hoca da eleştirilmez değil siz tek adamcısıniz reisci biatçısınız demesin. bal gibi de sözlükte olan durumdur.
  • 157
    galatasaray'ın kötü oynamasını fatih terim'in eleştirilmemesine tercih edecek kadar gözü dönmüş bir kısım galatasaray taraftarının, kötü oynanan bilmem kaçıncı maçtan sonra haliyle durumun nedenlerini sorgulayan başka bir kısım galatasaray taraftarı için yaptığı çirkin yakıştırma.
    sanki takım yıllardır şiir gibi top oynuyor da bu "fatih terim düşmanları" takımın kötü oynayıp, mağlup olduğu ilk maçtan sonra fırsat bu fırsat diyerek fatih terim'e olan kinlerini kusmak üzere peydah oldular. neymiş takım terim'den önce top mu oynuyormuş da şimdi iyi futbol isteriz diye şımarıklık yapılıyormuş. madem iyi ya da kötü oynamak sorun değil neden teknik direktör değiştiriyoruz. hatta teknik direktöre ne gerek var, çıkalım oynayalım kısmetse şampiyon oluruz. zaten öyle yapmıyor muyuz?
  • 167
    25 ağustos 2019 galatasaray konyaspor maçından sonra twitterda troller hoca istifa diye hashtag açmış. tamam burada eleştiririz, analiz ederiz her şey sevgimizden. yedirmeyiz.

    benim adım galatasaraylı bir futbolcudan geliyor. babam neredeyse ablama koyacakmış o adı da bizimkiler zor ikna etmiş. babam zamanında çok zenginmiş, 2000 yılında tüm avrupa deplasmanlarına gitmiş. karda kışta her deplasmana da. sonrasında tekstil sektörü bitti, mahvoldu. babam da battı. borç içinde kaldı. bazı arkadaşları intihar bile etti. hayatta en sevdiği şey galatasaray'dır. emirates cup'ta bile mahalleyi inletirdi. gün geldi babam tüm gün takip etmekten başka bir şeyi olmadığı galatasarayımın maçlarını izleyemez oldu. st petersburglar, kopenhaglar, monacolar gezen babam digiturk alamaz oldu. (o ekonomik durumda bile hiç unutmam bir gece ben şımarıkça forma istiyorum diye ağladığım geceden sonraki sabah başucumda 100. yıl formamızı tam takım bulmuştum, sekiz yaşındaki çocuk istemiş diyemiyorum bugün bile. kızıyorum kendime hala) işte o adam fatih hocamın, canım hocamın geldiği gün hiç düşünmeden digiturk'u aradı. benim gözlerimden yaş aktı. belki neyden kısacaktı onun için bilmiyorum. en son ne zaman üstüne başına bir şey aldı bilmiyorum. en son ne zaman babamdan bir kuruş istedim bilmiyorum. alamadı yine de fakat bir önemi yok. bir his takımı değil mi galatasaray?

    hala abim kombinesini, digiturk playini verdiğinde bana, ilk küs olduğu babama veririm. ailesini yıkmış, hayatını yerle bir etmiş tek şeyi babamın bu takım. ben nerede kalmıştık twitini babamın gördüğü an için bile hakkını ödeyemem fatih hocamın. iyi ki varsın.
  • 218
    her zaman söylediğimiz gibi terim de herkes gibi eleştirilebilir ama sözlükte ve hayatımızın her anında galatasaraylı olup da terim'den nefret adamlar var. bu nefret o kadar gözlerini kör ediyor ki iyide de elestiriyorlar kötü de de. e bu da göze batıyor haliyle.
    terim nefretlerinin tam nedeni nedir bilemiyorum ama nefretlerinin sebebinin futbol dışı konular olduğunu düşünüyorum.
  • 105
    kendisine biat etmemek düşmanlık değildir. her olayın 2 tarafı vardır, ve bir insanın her konuda haklı olma ihtimali de insan olduğu için yoktur. dolayısıyla burada bir şey konuşuluyorsa provoke edici uydurma entry'lere inanmak yerine bunu oturup düzgünce mantık süzgecinden geçirmek gerekir. bu da düşmanlık demek değildir. düşmanlık safsatalarını birtakım gereksizlerin sözlükteki provokasyonuna dahil etmemeleri gerekir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın