resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:70
Uyruk:Türkiye
  • 11605
    istifa etmesinin kimseye yararının dokunmayacağını düşündüğüm türkiye futbol direktörü.

    2018 dünya kupası elemeleri için güzel bir gruptayız. yerli yabancı hocalar, son yıllarda milli takımda istediklerini yapamadılar fatih terim hariç. kendisinin ve ekibinin son yıllarda milli takım için keşfettikleri gelecek vaad eden birçok genç yıldızımız var ve küçük çaplıda olsa yeni bir kadro yapılanması var. ben en az euro 2020'ye kadar kalması taraftarıydım. hele ki artık yaşlanmakta olan, 2 sene sonraki dünya kupasında 35 yaşında olacak takımın kemik isimlerini elemelerin en başlında kesmesi bence pozitif bir yaklaşımdı. ancak görünüyor ki ipi çekilmiş.

    istifa haberleri doğruysa;
    kendi kararı olmadığı açıkça ortada olan, göklerden gelen istifasıyla beraber milli takım kesinlikle bir bocalama dönemine girecek ve gelecek 4 yılımız, şafaktaki 2 turnuva hayalleri muhtemelen suya düşecek. eğer olur da gidersek zaten kendisinden daha güçlü olan hesap sorucumsu lar kadroda kendilerine her türlü yer bulacak 35 yaş ortalamasıyla.

    buraya kadarını çokta umursamam, sadece emre mor gibi yetenekleri izleyemeyecek olmama üzülürüm.

    ancak hepsinden önemlisi galatasaray bu işten karlı çıkamaz.riekerink bey en ufak bir duraksamada, haksız bir deplasman sonucunda, haksız bir şekilde koltuğunun sert bir sallantıya girdiğini görecek. umarım böyle durumlarda, uzun dönemli planlarını günü kurtarmaya çevirmez, çevirmeyeceğine inancım tam.

    fatih terim'e geri dönersek; umarım istifası sonrası adaleti italya, ingiltere gibi ülkelerde aramayı düşünür türkiye'de kalmak yerine. zira itibarı yerle bir olmuş durumda ve ülkedeki düzenlerin kullanıp attığı yeni bir harun erdenay olacak.
  • 11606
    başımıza gelmesinden korkuyorum ve hiç ama hiç gelmesini istemiyorum.

    jör başımızda iken ister şampiyon olalım ister olmayalım ama bu yol doğru yol arkadaş en azından başımızda futbolu bilen bir teknik adam var.

    bu sene jör fazlalıkları gönderdi seneye hele ki başarı ve taraftarı da yanına çeker yönetim de destek olursa biz bu adamın futbol bilgisi ile uçarız.

    fatih terim ile galatasaray hep paralel olsunlar ... asla çakışmasınlar.
  • 11610
    bizler tarafından ah alması, gönül koymamız bir yana; artık ciddi ciddi medya karşısında da ağırlığını ve karizmasını yitirmeye başlamış teknik direktör. söylediği kelamlar artık eskisi gibi ciddiye alınmıyor hatta ve hatta birçok spor programında tiye alınırcasına yorumlanıyor. işlerin bu noktaya gelmesindeki en büyük pay elbette kendisinindir. sevilsin ya da sevilmesin, taraflı tarafsız herkes tarafından saygı duyulan ağır duruşunu son yıllarda elleriyle paramparça etmiştir. bu kadar tutarsızlığı ve kendini kaybetmişliği bir futbolcu yapsa dersin ki " gençtir hatalar yapar ve bundan dersler çıkarır." ne yazık ki fatih terim koskocaman bir adam , torun sahibi bir adam. bu son derece itici egosu yüzünden bir dönem neredeyse milli takımın rakiplerini destekleyecek duruma getirmiştir bizleri. böyle bir duruma geleceğimi şahsen yıllar önce düşünsem kendimden nefret ederdim.

    milli takımdaki performansı ve aldığı skandal kararlara değinmek bile istemiyorum. benim önceliğim her zaman galatasaray'dır. kısacası galatasaray çatısı altındayken gönlümüzde açtığı yarayla yargılıyorum terim'i. olmadı hocam...
    uefa kupası penaltı atışları sonrasında ağlamamak için zorla yüz kaslarını geren, iki elini yüzünü kapayarak yere çömelen çocukluk kahramanımızı yıktın.
    olmadı hocam.

    ben çocukken seni oradaki ağlayan yüzünle sevmiştim, demirören'in yanında imza atarkenki gülümseyişinle de terk ettim.
  • 11611
    akp ve kurumlarıyla iş yapıp süresi dolan herkes gibi çöpe atılmak üzeredir.

    yarın kulis gücüyle belki yine galatasaray'ın başına geçer... ama taraftarı kaybetti. arkasında taraftar olmayan teknik direktörün ömrü uzun olmaz. tebrikler bir büyük efsaneyi 3 senede çöp ettin. üstelik maddi olarak çok da ekstra bir kazanç sağlamayarak... o paraları belki biraz daha azını kapıları kapamadan her zaman kazanırdı terim.

    galatasaray'ın elemanı sıfatının atanmış demirören federasyonunun futbol direktörü sıfatına oranla çok daha onurlu olduğunu şu sıralar acı şekilde öğrenmekte.

    evet şimdi olmaktan gocunduğun "eleman" değilsin. türkiye futbol direktörüsün. sana şatafatlı sıfatınla mutluluklar dilerim.
  • 11613
    "göklerden gelen bir karar" sonucunda darağacına yollanmak istenen, kulüp tarihimizdeki en başarılı hocamız, bana göre de kulübün en önemli yaşayan efsanelerinden. şimdi efsanemiz diye başlayınca bazı arkadaşlar riekerink'in yerine kendisini isteyeceğimi akıllarından geçirebilirler, öncelikle o konuda bir aydınlatmada bulunayım, reiekerink bey diyeceksiniz arkadaş! riekerink ile ilgili hangi yorumlarda bulunduğumu biraz zahmet edip bulabilirsiniz, ilk çıktığı maçtan itibaren arkasındayım bir taraftar olarak..

    konuya dönecek olursak, pazar gecesi yayınlanan beyaz futbol adlı modern zamanların cümbüşünde, programın genel goy goy havasının dışında, çok da sık rastlamadığımız bir şekilde, ciddi bir şekilde fatih hoca hakkında kara propaganda yapılacağının sinyali verildi. nitekim durum aynen böyle gelişti ve pazartesi gecesi yayınlanan derin futbol programı, baştan sona fatih terim'i karalama üzerine kuruldu. 2007 ve 2008'lerde ergenekon davası başladığında, taraf gazetesi yazarı olarak rasim ozan kütahyalı kanal kanal dolaştı ve vatansever askerlerimizi, gazetecilik kisvesi altında ordumuza yalan belgelerle kumpas hazırlayan mehmet baransu'nun belgelerini, tabir-i caizse bağıra çağıra, daha mahkemeler yapılmadan doğruymuş gibi anlatıp, türk insanının bu davalarda yargılanan insanları suçlu görmesini sağlayanların başında yer aldı. adı geçen bu şahıs dün yayınlanan programda da, fetö kapsamında tutuklanan ismail demiriz'e gönderme yaparak, fatih terim hakkında bir fetö soruşturması açılabileceğinin sinyalini verdi. peki bunu yaparken kaba saba bağrışmalar dışında ortaya bir belge koyabildi mi? tabii ki de hayır. kendisine göklerden gelen emirleri bir güzel yerine getirdi. konuya rasim ozan ile giriş yapmamın sebebi de, kendisinin siyasi altyapısı olmadan bu tür işlere girişmeyecek birisi olmasından dolayıdır. rasim'in o hal ve tavırları, fatih terim'in siyaseten istenmediğinin en büyük kanıtıdır.

    gelelim esas oğlan ahmet çakar'a. kendisine verilen listeyi kim vermiş ise, hocayı bir güzel yanıltmış. prim listesini açıkladığı anda, o listenin çek cumhuriyeti ve izlanda ile oynanan grup elemesi maçlarına ait olduğunu hemen hatırladım. peki ahmet çakar ne yaptı? bu listenin, bütün eleme maçlarına ait olduğunu iddia ederek burak yılmaz, mehmet topal, gökhan gönül, hayrullah akyüz vs. gibi oyunculara verilen veya verilmeyen primleri, programda uzun bir süre skandal gibi anlatıp, durdu. program geç saatlerde yayınlandığı için o kısmı izleyip de uyuyan insanların aklında "vay be terim'i görüyor musun, resmen haksızlık yapıp, adam kayırmış" düşüncesine hasıl oldu. bir kere bu yolla çok güzel bir fatih terim karalaması yapmış oldu. yalnız sinan engin'in primlerin son iki maça ait olduğunu söylemesiyle ahmet çakar'ın da yüzünde bir anda soğuk bir terleme belirdi, önce ne söyleyeceğini şaşırdı, sonrasında da o maçın kadrosunda bulunmuş, ama hiç oynamamış olan oyunculara verilen primler üzerinden fatih terim'i kötülemeye devam etti.

    benim de kendime ait bir öngörüm var bu konu hakkında. ertem şener ve rok bu primlerin son iki maça ait olduğunu biliyordu ve bunu bilmeyen ahmet çakar'a, bilinçli olarak bu karalamayı yaptırdılar. sonra da "biz de bilmiyorduk, doğrusu iki maçmış" diye kısa bir açıklama yaptılar. rok'un siyaseten nereye bağlı olduğu ve mevcut düzende oradan izinsiz hiçbir şey yapamayacağı ortada. peki ya ertem? hani şu fem dershanelerinde okuduğu için gururlu olduğunu söyleyen sıvacı arkadaş, o niye böyle bir şeyi yaptı derseniz, mevcut siyasi düzende fetö isimli yapılanmayla geçmişte bağı olmuş olan kişiler, başlarına bir şey gelebilir korkusuyla hareket ediyor ve sıvacı ertem misali "babam gibi seviyorum" dediği fatih terim'e yapılan karalamanın baş aktörlerinden biri oluyor.

    sinan engin ve abdülkerim'in ise dünkü programda yapılan bu karalama ile hiçbir alakaları yoktu. zaten yapı olarak da böyle insanlar değil ikisi de. özellikle de abdülkerim durmaz... şahsi kanaatime gelecek olursam, futbolculara verilen prim miktarı türkiye şartlarında fazla, ama hukuksuz bir olay yok ortada. federasyonun onayında geçmiş, vergisi alınmış, banka aracılığı ile yatırılmış bir primden bahsediyoruz. o kadroya giren her futbolcu da bunu alma hakkına sahip olur, kimse de bir şey diyemez. prim miktarlarının yüksek olduğu doğru, fakat bu ülkenin siyasi ikliminde gösterişe yönelik her şeye harcanan para yüksek, sosyal gelir dağılımı her daim adaletsiz olacağı için bunu yadırgasam da değiştirmek mümkün değil. alan kişiler biraz da hayır yapsa demekten başka bir şey gelmiyor elimden. zira terim gidip şenol güneş de gelse prim miktarları aynı olacak. bu kişiye bağlı olan bir durum değil. ülkece böyle istiyoruz, zengin bir dar tabaka, güçlükle geçinen epey geniş halk yığınları ve bu fakir halkın zenginlere her şeyi reva görüp, kendi yaşamlarını umursamamaları.. sorun bundan kaynaklanıyor. bunun da fatih terim ile alakası çok sınırlı.

    yani prim falan hikaye arkadaşlar. şecaat arz ederken merd-i kıpti sirkatin söyler diye bir laf var. kişi kendini överken, aslında övünmemesi gereken huylarıyla övünür gibi bir anlamı var. rok'un fatih terim'i karalarken ismail demiriz'den bahsetmesi, fatih terim'in 15 temmuzdan sonra 20 gün ortalarda görünmediğini vurgulaması, buna karşılık arda turan'ın 16 temmuz'da rte'ye sahip çıktığını vurgulaması gibi pek çok detay, fatih terim'in fetö ile ilişkilendirileceğini göstermektedir. bu noktada fatih terim'in de fetöcü ilan edilmesiyle galatasaray'ın uefa kadrosundaki çoğu kişi fetöcü olduğundan, başarımız da sorgulanmaya açık hale gelecek ve itibarsız hale getirileceğiz. fenerbahçe'nin şike mevzusundan dolayı sarsılan imajını, bizi de aşağı çekerek dengelemeye çalışacaklar. fatih terim gibi cemaatle uzaktan, yakından alakası olmayan standart bir türk milliyetçisinin buna alet edilmek istenmesinin en büyük hedefi bence budur. bunu da rok gibi, damarını kessen sarı - kırmızı akacağını iddia eden galatasaraylılara yaptırarak haklı bir görüntü kazandırmaya çalışacaklar.

    bunlar benim tahminlerimden ibaret. ama şunu unutmayalım, fatih terim milli takımdan gittiği anda, ali dürüst'ün de federasyondaki etkisi azalacak ve galatasarayımızın haklarını savunan bir ekip kalmayacak. onlardan kalan boşluğu da pek tabii ki şike sevdalısı sarı lacivertli arkadaşlar dolduracaktır. diyeceğim şu ki, fatih hoca bize çok büyük başarılar kazandırdı, galatasaray da onun başarı kazanmasına, yurt dışına çıkmasına ön ayak oldu, yeri geldi ansızın çekip, gitti, tekrar geri döndü, dördüncü yıldıza uzanan hikayeyi başlattı. aziz yıldırım çok sinsi bir adam ve şike davasından dolayı düşmüş olduğu içler acısı halin intikamını mutlaka alacaktır. eğer bugün fatih terim'i böyle saçma sapan bir şeye kurban verirsek, yarın öbür gün özellikle de şikeli sezondan sonra kazandığımız tüm kupaları şaibeli hale getireceklerdir. özetle fatih terim galatasaray spor kulübü'nün sarı öküzüdür ve elinden geldiğince sahip çıkılmalıdır.
  • 11618
    kendisini azalarak bitiriyor. real madrid'i arena'ya gömen, zor da olsa o maç golü ofsayttan yememiş olsa belki de yarı final görecek bir takımı bıraktıp gitti. o maç için jose mourinho "eğer takımım elenecekse bu şekilde elenmesini isterim" diye bir cümle kurmuştu.

    aslında kovulmadığını hepimiz biliyoruz. demirören ile o gülen pozu verdiği gün hepimiz anladık bunu. acı acı tecrübe ettik, üzüldük. o da üzülmüştür ayrıldığına galatasaray'dan ama bu sonu yavaş yavaş hazırladı, gücünden dolayı kovmazlar diye düşünüyordu ama karşısına bir diğer güçlü karakter ünal aysal çıktı. şimdi de federasyon ile ters düşmeye başladı ve artık eninde sonunda döneceği bir kürkçü dükkanı da kalmadı.

    kendisini öyle bir duruma doğru götürüyor ki galatasaray taraftarının 4 sene önce delirdiği insan şu an anket yapılsa yüzde 60 civarı istenmiyor çıkar.

    bu cümlem belki biraz iddialı olacak, ofsayt manyağı olmayı da göze alarak yazıyorum. evet fenerbahçe belki olmaz ama şenol güneş sonrası beşiktaş'ın antrenörü olmaması için hiçbir sebep görmüyorum. en azından kendisini bunun yadırganmayacağı bir konuma doğru sürüklüyor.
  • 11620
    sözleşmesi sızdırılarak kendisine ilk hatanda gidersin mesajı net bir şekilde verilen hoca. herhangi bir başarısızlıkta, diğer durumları da toparlayamazsa kovulacak ve bize yeniden yol yapacaktır. riekerink bey, bu konuda serinkanlı olmalı, arkasında çok hak ettiği halde lucescuya verilmeyen bir taraftar desteği var. işine odaklanmalı ve bizi başarıya götürmeli. kayseri maçından bu konuda eksik olduğu ortaya çıktı ama galatasaray'ın düşmanı pek çok ülkeden çoktur. hele bir de galatasaray'ın galatasaraylılardan çektiğini kimseden çekmediği gerçeği vardır. dik duracak, aklını kullanacak ve ne olursa olsun başarılı olacak. yoksa bizi bir kısır döngüye sokacaktır terim. "istediğimde giderim, istediğimde gelirim." mantığı ile kendisini galatasaray'ın önünde gördüğü tezini hepimize ispat etmiş olduğunu sanacaktır.
  • 11621
    kariyeri boyunca en başarılı olduğu alanlarda şuan en ağır şekilde eleştirilen, yaşarken adı hiçbir alakası olmadığı bir kulübün stadına verilen efsane teknik direktör. gerçi şuan zorda olmasının sebebi de büyük ihtimalle yine alakası olmadığı halde bir kulübün stadına yaşarken ismi verilecek bir oyuncu.

    kendisi euro 2016 öncesi gerçekten çok formda görünüyordu. agresif, hırslı, heyecanlı gibiydi ve kendi de deklare ediyordu. ancak, arda'nın ben ne starım ne de star adayıyım basın toplantısı ile başlayan süreç ile en başarılı olduğu alanlarda; adam yönetimi (özellikle yerli oyuncular üzerindeki), takımı motive edebilmesi gibi alanlarda başarısız olması ve sonuç olarak şaşalı kadro revizyonu onu büyük ihtimalle en son direnemeyeği bir baskıya almış oldu ki bu baskı yüzünden her daim ilkeli duruşundan vazgeçip (bir takımın başında teknik adam varken konuşmam olmaz), takımımızın başında bulunan riekerink gibi beyefendi bir insanı hiçe saydı.

    ayrıca, sözleşmesinin sızdırılması da ayrı ironik bir durum. kader ortağı yıldırım demirören; başkanımız ünal aysal, kendisinden habersiz imzalanan sözleşmenin detaylarını sır gibi saklıyordu çünkü.
  • 11622
    arda önderliğinde tohumlarının kendisi tarafından atılan yerli çetenin savaş açtığı eleman. fatih terim'in bu kadar çaresiz olduğunu ilk kez şahid oluyoruz. medyanın kendisine karşı tutumu manidar. kendisinin galatasaray taraftarına yönelik mesajları karşılık bulmadı aksine riekerink'ten yana tavır alındı.

    demogoji ustası bu sefer çok yalnız ancak bu zorlu süreçte en büyük şansı elindeki kadro. işin ironik tarafı çok koşan, komplekssiz ve iyi niyetli bu kadronun da zaman içinde bizzat fatih terim tarafından rant ve şöhret üzerine kurulu organize bir çete haline getirileceği!
App Store'dan indirin Google Play'den alın