44
salonları bok eden futbol izleyicisi olarak merak sardığım ilk yıllarda küçük ve kendine has bir camia etrafında şekillendiği yanılgısına düşüp daha da bir bağlanmaya çalıştığım branş. yıllar geçtikçe aslında o küçük camianın "tamamı"nın torpilliler ve torpilcilerden ibaret olduğunu görüp günden güne soğumaya devam ediyorum.
elit takılan yurdum lümpenleri, eş/dost/akraba oynatmak için yöneticilik yapan nice insanlar, basketbolun en temel konularını bile çözememişken el üstünde tutula tutula kariyer bitiren topçular, bahis baronu hakemler, menajerlik şirketleriyle iş tutan koçlar, hatta sadece menajerlik komisyonuyla kulüp kurup ligin dengesiyle oynayan adamlar, sezon sonu bir avrupa şehrindeki f4'e beleş tur kapmak için yorumculuğa soyunan gazeteci görünümlü holiganlar...
hakikaten bu işi sevdiği için ömür harcayan azınlık bir kenara, hakikaten içinde olduğu her türlü olumsuz durumu hak etmekte olan bir branştır ne yazık ki.
elit takılan yurdum lümpenleri, eş/dost/akraba oynatmak için yöneticilik yapan nice insanlar, basketbolun en temel konularını bile çözememişken el üstünde tutula tutula kariyer bitiren topçular, bahis baronu hakemler, menajerlik şirketleriyle iş tutan koçlar, hatta sadece menajerlik komisyonuyla kulüp kurup ligin dengesiyle oynayan adamlar, sezon sonu bir avrupa şehrindeki f4'e beleş tur kapmak için yorumculuğa soyunan gazeteci görünümlü holiganlar...
hakikaten bu işi sevdiği için ömür harcayan azınlık bir kenara, hakikaten içinde olduğu her türlü olumsuz durumu hak etmekte olan bir branştır ne yazık ki.