• 95
    herhangi bir pozitif bilim ya da akılla açıklanması pek mümkün olmayan olay. gelenek, tılsım ya da şans gibi birçok isim verilebilir. iki takımdan onlarca futbolcu gelip geçti, yirmiye yakın teknik direktör görev aldı. denenmedik taktik, formasyon, motivasyon kalmadı; anlatılana göre bir maçta mondragon'un soyunma odasında mum yakıp dua etmesine kadar iş gitti. tarihimizin en iyi kadrosundan tut en rezil kadrolarına kadar hepsiyle gittik. çok iyi oynayıp kaybettiğimiz oldu, kötü oynayıp bu seriye göre başarı sayılaca golsüz beraberliklerle döndüğümüz de. 5 hariç, 1'den 6'ya kadar her skoru gördük. en iyi futbolumuzu oynadığımız maçta bile 100 kere vursa 1 kere gol olur 2 golle geriye düştükten sonra anca berabere bitirebildik. o maçın ardından süper final zımbırtısının son maçında, o sezon bir türlü durmayan takımı durdurmak için güvenilen son kale(!) bu tılsım oldu. herşeye rağmen puan avantajıyla gidip gol yememek için çıktığmız maçta biraz iyi oyun biraz da ilahi adaletin(!) tecellisi sonucu gol yemeyip kupayı kaldırdık orda.

    bugün az biraz "fanatik" olan her iki takım taraftarı da telaşlıdır. "o sene bu sene" diye yaygara koparan taraftar içten içe korkuyordur. "gelenek sürecek" diyen adamların da maçı düşünürken ödü kopuyordur. sonuçta öyle ya da böyle, bugün ya da başka bir gün bu seri bir şekilde bitecek. gün geçtikçe daha boktan bir ülke halini alan türkiye'de insanları derbi galibiyeti kadar mutlu edebilen, mutludan ziyade kendini "galip" hissettirebilen başka bir mevzu yok. aynı şekilde sıçıp sıvayan futbolcular ev yöneticiler için de kendilerini affettirmek için başka bir imkan yok.

    hadi galatasaray arada avrupa'da birşeyler başarıyor, rakibinin sahasında şampiyon oluyor falan. fenerbahçe'de o da yok...
App Store'dan indirin Google Play'den alın