• 222
    hiç ummadığımız bir şekilde puan kaybı yaşamamıza neden olan maç. evet, tanım faslını geçtikten sonra naçizane görüşlerimi paylaşmak istiyorum.

    maçı büyük bir dikkatle ve sonrasında da özetini izlemiş biri olarak söylemek istiyorum ki, bence galatasaray futbol takımı hiç de kötü oynamadı.

    birincisi, gerçekten adım adım nasıl defans yapılması gerektiğini öğrendiğimizi düşünüyorum. aslında bu durumun sinyallerini 26 şubat 2014 galatasaray chelsea maçı'nda görmüştük. mourinho'nun etkisiyle harika kontra atak futbolu oynayan ve şu an ingiltere premier ligi'nde lider durumda olan chelsea'yi ikinci yarı ablukaya alıp, yanlış hatırlamıyorsam hiç ciddi pozisyon vermedi bu galatasaray. bu akşamki maçta da, seyirci desteğini arkasına almış, düşme hattında olduğu için maça var gücüyle asılması gereken rize takımına da sadece birkaç pozisyon verdi.

    ikincisi, hiç de ruhsuz, isteksiz falan görmedim takımımızı. maça kazanmak için çıktıklarını hissettim.fatih terim zamanında olduğu gibi deli danalar gibi saldırmamış olmaları, isteksiz olduklarını göstermez, belli bir hücum taktik çerçevesinde saldırdıklarını gösterir kanımca. sayabildiğim kadarıyla 6 tane de net gol pozisyonuna girdik. biri, sağolsun chedjou sayesinde golle sonuçlandı. geriye kalan pozisyonları da, çoklukla umut bulut ve burak yılmaz, bir kerelik de wesley sneijder değerlendiremediler ne yazık ki.

    özellikle ikinci yarıda, rize'nin oyundan düştüğü anlarda galatasaray kendi kalesinde top görmeden, çok etkili bir deplesman oyunu oynadı, umut'un harcadığı pozisyonlar ve wesley'in uygun pozisyonda topu dışarı göndermesi - ki normalde onun için %90 gollük yerler oralar - takımımızın farka gitmesini engelledi. sonrasında da malum, fernando muslera kalitesinde bir kalecinin yapmaması gereken bir hatayla rakibe penaltı kazandırdık. sonuç 1-1. gene bir deplesman puan kaybı. gene bir hayal kırıklığı, gene bir öfke falan filan.

    elbette herkes gibi ben de çok üzüldüm, önceden alkışladığım, ''kaşına, gözüne kurban'' dediğim bir sürü futbolcuya küfrettim. ama ne yapalım renkdaşlar?

    benim anlamadığım, biz ne zaman her puan kaybında suçlayacak insan arayan bir taraftar olduk? kimisi hocaya küfrediyor, kimisi bazı topçulara, kimisi başkana giydirmekle meşgul. yahu, tamam puan kaybettik de, çok mu berbattık be? şampiyonluk için hiç mi şansımız kalmadı? bu takım ezeli rakiplerinden kötü mü top oynuyor? ezeli rakiplerinin topçuları canlarını dişlerine takıp, ''şampiyon olacağız, şampiyon olacağız!'' diye savaşıyor da, bizimkiler ''amaaan, kim şampiyon olursa olsun, ben alacağım paraya bakarım'' deyip, umarsız mu oynuyor? hiç sanmıyorum. bu adamlar hafta içi güncel puanlara göre dünyanın en başarılı 3 kulübünden biriyle maç yaptılar, birkaç hafta sonra gene yapacaklar ve rize deplasmanına motive olmadan gitmiş de olabilirler, öyle olduğunu hiç düşünmesem de bunu anlayabilirim. ama oynadı be adamlar, bir sürü karşı karşıya pozisyonu harcadılar sadece...

    kazansak iyiydi ama olmadı, üzüldük, geçti, bitti, tamam. önümüzdeki maçlara bakacağız, fenerbahçe puan kaybetmeye devam edecek, biz de edeceğiz. ama onlar bizden daha fazla kaybedecek bence. üstelik galatasaray futbol takımı, asıl gelecek sene tam bir sistem takımı olacak. sadece sabretmemiz gerekiyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın