• 8
    emre ile ilgili şunu kabul etmek lazım öncelikle; emre olgun bir adam olamayacak kuvvetle muhtemel. bu çok önemli bir detay, bizimle kalsaydı olgunlaşma ihtimali imkansızdı zaten çünkü emre ben fanatiğim bu taraftar beni neden ıslıklıyor neden yuhluyor diye sorup duracaktı kendine. gitmesi veya gönderilmesi bu anlamda çok mantıklı bir hamleydi.

    şunu da garanti ediyorum, açın şu an oynadığı maçlara bakın, çok rahat göreceksiniz ki emre daha hırslı daha istekli. çünkü türkiye'de duygusal futbolcular ezilir, en çok kendi kendilerini ezer bu tip futbolcular. bir de bunların çok yetenekli versiyonları vardır; (bkz: arda turan), çok uzaklarda çok iyi işler yapıyor olsalar bile bir mutsuzluk bir rahatsızlık sezilir hallerinden. peki neden? bu adamlar mental anlamda kendilerini geliştirebilmiş kişiler olamamışlardır da o yüzden.

    örnekler emre mor kardeşimiz ile çoğaltılabilir. kendisi yeteneğiyle herkesi kendine hayran bırakmasına ragmen kafa ve karakter olarak ne kadar gelişime ihtiyaç duyduğunu şimdiden birkaç kez gösterdi insanlara.

    velhasılıkelam bu gözler hem çok yetenekli, bir o kadar olgun, akıllı ve bir o kadar da zeki sporcu göremedi henüz bu ülkede. bir 20 sene daha da göremeyeceğimizden şahsen eminim.

    peki soruyorum neden? ya da soramıyorum malum sözlüğe siyaset karıştıramıyorduk.
  • 10
    futbolda var böyle şeyler adamlar bedava gönderdiği futbolcuyu 3 sene sonra 100 milyon euroya alabiliyor. her transfer doğru diye bir kaide yok, sonuçları görmeden önce doğru veya yanlış olduğunu kestiremiyorsun sadece tahmin ediyorsun bazen tutuyor bazen tutmuyor. her transfer doğru olacak diye bir şey yok. emre ile galatasaray'ın hikayesi güzel gitmiyordu, kredisini neredeyse tüketmişti, josue yerine bjk maçındaki pozisyonu emre kaçırsa linç edilebilirdi, bunu bilerek oynuyordu emre, o yüzden oynayamıyordu zaten. gitmesi doğruydu. yarın real madrid'te oynasa bile gitmesi doğruydu.
    josue'nin gelmesi ise maliyetsiz stsl kariyeri olan bir yedek topçu almak amacıyla yapıldı. mutlaka katkısı olacaktır lig daha uzun.
  • 11
    kendisinin olayi tam olarak budur:

    emre çolak: 3.0 tdi, quattro, 2012 model audi a6, 245 beygir, yakit tüketimi 6.0 l/ 100 km (dizel)
    josue: 3.0 tfsi, quattro v6, 2012 model audi, a6, 300 beygir, yakit tüketimi 8.5 l / 100 km (benzin 95 oktan)

    biz a6 benzinlinin +55 beygirine kanip, dizel'in tasarrufunu ve tork'unu unutuverdik. ayriyeten fabrika verilerinde 8.5 yazan ama gerçekte 100 km'de 9-10 litreyi bulan yakit tüketimini de hesaba katamadik.

    kisacasi: benzinli kisa mesafa için iyidir ama uzun yollarda dizel candir. benzinli motor çabuk isinir, dizeller ise sonradan açilir ama açilmasin bir kere. gidi$i de öyle tatlidir. biz, bizim dizel'in bakimin yaptirmadik, hor kullandik ve benzinlinin yüksek beygir gücüne kandik. oysa biraz sabirla dizel bize daha uzun arabacilik yapabilirdi. saglik olsun.

    not. sifir veya 2. el araba alacak olan renkta$lara itina ile yardimci olunur. *
  • 12
    bu noktada sözleşmesi sona eren emre çolak'ın düşüncesi galatasaray'ın düşüncesinin de önüne geçmiş olabilir. arda turan her fırsatta emre'nin avrupa'da futbol oynaması gerektiğini dile getiriyordu. emre'ye de bu yönde telkinde bulunduğu biliniyordu. emre de bu açıdan arda turan'ı dinleyip galatasaray'da kendi istediği gibi bir geleceğinin olmadığına hükmetmiş ve kariyerini farklı şekilde sürdürmek istemiş olabilir. galatasaray ile sözleşmesi devam ederken deportivo'ya imza atması da bunu gösteriyor. sadece galatasaray'ın almış olduğu bir karar gibi durmuyor. galatasaray emre'nin kalmasını ister miydi? hocamız bu konuda ne düşünüyor tam olarak bilmiyorum ama kendisinin gençlerle çalışmayı seven bir yapıda olması, elinde olsaydı emre'yi kadroda tutup değerlendirebileceği izlenimini oluşturuyor. emre hocadan önce deportivo'ya imza attığı için de bu konuda yapacak çok da bir şey kalmıyordu. bu açıdan emre'yi galatasaray gönderdi gibi bir ifade çok da doğru bir ifade değil. josue transferi ise kadro derinliği açısından önemli bir hamledir. ikisini birbirinden bağımsız değerlendirmek gerekir.
  • 13
    şenol güneş, bursa'yı çalıştırırken trabzon'da ve beşiktaş'ta yaptığı gibi ofansif orta saha bölgesindeki oyuncudan maksimum verim almıştı. trabzonspor'daki jaja - beşiktaş'taki sosa, bursaspor'daki ise josue'ydi ve gayette verimliydi ki beşiktaş'a istediği de oldu diye biliyorum. yani şenol güneş zamanı bursa'da bence emre çolak, josue'yi kesemezdi. takımımız açısından da bakarsak, bursapor'daki ve braga'daki josue mi yoksa galatasaray'daki emre çolak mı derseniz, kesinlikle josue denir.
  • 14
    kör ölür badem gözlü olur lafının bir başka gösterimidir. emre çolak, çok iyi oynadığı 11-12 ve 14-15 olan iki sezon hariç, ortalama üstü performans gösterdiği 12-13 sezonu da dahil galatasaray'da en çok eleştirilen oyunculardan biri iken; josue braga, bursa ve pacos ferreira'daki performansları ile göz doldurmuştur. porta yılında çok çok önemli işler yapamamış ama yine de iyi bir performans göstermiştir. kendisini serbest kullansak bize daha faydalı olabilir ama en basitinden beşiktaş maçında o golü atsa bu tartışmaya yer bile verilmeyecektir.
  • 15
    arkadaşlar herkes pembe gözlükleri takmışken biraz can sıkıcı olacağım ama josue'den bir yol olmaz. herifte sağ ayak hiç yok, soluyla da anca önü boş kalırsa vuruyor, çalım da atamadığı için önünü boşaltmak gibi bir meziyeti de yok. fiziksel olarak güçlü değil, pas özelliği de orta düzeyde. yani bildiğin anadolu topçusu işte. emre çolak'ın gitmesine ben de üzülmedim ama emre kalsaydı şu an selçuk'u kesip ilk 11'de oynuyor olurdu, evet bjk maçında karşı karşıya pozisyonu o da gol atamazdı ama:

    1- josue de atamıyor zaten. hatta josue yasin öztekin'in şov yaptığı dersim maçında bile gol atamıyor, başakşehir maçında da atamıyor. üstüne üstlük göbekte selçuk'u da kesemiyor. forvet arkası diye aldık karşı karşıya pozisyonu bile atamayan biri çıktı. inşallah bu laflarımı bana yedirir ama hiç sanmıyorum.
    2- emre çolak'ın asıl mevkisi forvet arkası değil, mevkisi 8 numara ve 8 numara karşı karşıya pozisyon kaçırabilir, çünkü bitiriciliği iyi olmak zorunda değil.

    kısacası orta düzeyde bir 8 numara ve kötü bir 10 numara olan emre'yi gönderdik. kötü bir 8 numara ve kötü bir 10 numara olan josue'yi kiraladık. iğrenç bir 8 numara ve iğrenç bir 10 numara olan selçuk'u oynatıyoruz.

    böyle bir saçmalıktan rahatsız olmayanların yerinde olmak isterdim hakkaten.
  • 16
    süper olay.

    daha süperi selçuk inan'ın yerine takımın en ayakta kalan son adamlarından sneijder'i göndermek olacak.

    edit: locally-trained olarak sabri'yi mi semih'i mi oynatalım, yoksa berk ismail gibilerinden medet mi umalım diye düşüneceğiz bir sene sonra. gerçi dursun özbek vizyonunda bir takımın çok uefa düşüncesi yoktur herhalde, benim hatam.
  • 17
    mantıklı hamledir.

    sürekli nazlanan, hocasına el kol hareketi çeken bir futbolcunun yerine daha aktif, olgun, karakterli ve avrupada piyasası iyi kötü olan bir futbolcuyu almaktır.

    emre çolak oynadıkça formu düşen,
    josue ise oynadıkça formu artan biri oldu. çünkü birisş 3 maç sonunda "ben oldum" derken diğeri daha da iyi olmak için uğraşıyordu.

    bana kalırsa emre çolak gibi ruhen ve zihnen bir apaçi, nazlı çocuklardan hallice biri yerine josue gibi akıllı, olgun, karakterli ve yetenekli futbolcular milyon kere yeğdir.

    edit: sevgili moderasyon, su saçma başlığa bir el atınız rica ediciğim. :/
App Store'dan indirin Google Play'den alın