• 652
    geçtiğimiz günlerde deportivo de la coruña'nın sol taraftar gruplarından riazor blues'un jimmy isimli bir üyesinin ölümüyle sonuçlanan olaylara organize bir biçimde katıldığı ve hatta organize ettiği konuşulan frente atletico isimli aşırı milliyetçi taraftar grubunun stada alınmaması ve hiçbir şekilde ilişki kurulmamasına karar veren kulüp.

    rojiblancos isimli grubun, frente atletico'dan boşalacak koltukları önümüzdeki sezon dolduracağı konuşuluyor.

    helal olsun dedirttiler...

    düzenleme:
    http://www.marca.com/...ball/1417537347.html
    http://haber.sol.org.tr/...a-giremeyecek-102146
  • 658
    2014'ün en iyi takımıdır. adamlar müthiş bir takım olma olgusu, istatistiksel olarak olmasa da hayvani bireysel performans ve şahane bir teknik direktör ile vura vura şampiyon olup şampiyonlar ligi'nde finale kaldılar, onu da uzatmalarda verdiler. şu adamlardan tek bir kişinin yılın takımına girememesinin izahı yok. daha ne yapsın bu adamlar ödül almak için açıklasınlar da bilelim yahu.
  • 660
    kendilerinden nefret etmek için 5-6 sene öncesini hatırlayanlar, real madridli olmuş sırf atletico'ya rakip diye. gece gece ne güldüm. henüz üzerinden 2 sene bile geçmedi ama ben hatırlatayım, yer madrid, şampiyonlar ligi çeyrek final ilk karşılaşması. hakem net 2 penaltımızı vermiyor. ki deplasmanda atacağımız bir gol her şeye rağmen çok büyük anlam ifade ediyor. şampiyonlar ligi gol krallığında c.ronaldo ile yarışan burak, yanlış hatırlamıyorsam durum 2-0 real madrid lehine iken ceza sahası içinde ramos'un ayağına çok açık bir şekilde basması ile yerde kalıyor. bundan sonrasını yaşananlar ve yaşanması gerekenler olarak ayıralım.

    olan: hakem haksız yere burak yılmaz'a sarı kart vererek burak yılmaz'ı ikinci maçta cezalı duruma düşürüyor. ramos sarı kart alıp cezalı duruma düşecekken ikinci maçta oynuyor. galatasaray deplasman golünden oluyor ve bir gol daha yiyerek moral olarak çöküyor. ve real madrid maçı 3-0 kazanarak çok ciddi bir avantaj yakalıyor. ikinci maçta da erken bir gol ile iyice işi garantiliyor. burak yılmaz da olmayınca galatasaray gol bulmakta zorlanıyor. ikinci yarı toparlanan galatasaray skoru 3-1 yapsa da daha fazla gol için her türlü riski alıyor ve neticede bir gol daha yiyerek 3-2 kazanmasına karşın eleniyor.

    olması gereken: hakem ramos'a sarı kart veriyor. ramos ikinci maçta cezalı duruma düşüyor. burak yılmaz penaltıdan golü atıp gol krallığında iddiasını devam ettiriyor, motivasyon olarak en üst seviyeye geliyor.(penaltıyı sneijder, drogba veya selçuk da atabilirdi) deplasman golü ikinci maç öncesi avantaj oluyor. maç 2-1 kaybedilse de ikinci maçta burak yılmaz eksik değil, rakipte ise ramos eksik. burak yılmaz'ın gol bulması gayet olağan. hadi diyelim biz o 3. golü yine yedik, 3-1 kaybettik. ikinci maç başlıyor ve real yine erken bir gol atıyor, atsın amk. burak yılmaz yokken ikinci yarı 3 gol bulduysak, o zamanki formunu da göz önünde bulundurursak ve ramos'un da olmadığını bir kez daha hatırlarsak o 3 golü bulma ihtimalimiz daha da yüksek. yine 3-1 öne geçtiğimizi düşünün. öyle bitse maç uzayacak ve daha 20 dakikadan fazla var. real madrid dağılmış, daha fazla gol yememek için çekilse maç uzayacak, maçı bitirmek için saldırsa 4. golü yiyebilir.

    eğer 2 sezon önce skor 3-1 olduğunda lan acaba? dediysen yazar kardeşim, benim yukarıda yazdığım senaryoya hadi len oradan diyemezsin. değerlendirme yaparken o sezonu düşün.

    ilk baştaki konuya dönelim. galatasaray dışında hiçbir takım bu sevdayı dolduramaz. yabancı takımlar için burada birbirine saldıran, küfürler saydıranlara da gülerim zaten. bak nefret ettiğiniz olabilir bazı sebeplerden veya sevdiğiniz, sempati duyduğunuz olabilir ama hiçbiri galatasaray'ın türkiye kupasında balçova'ya karşı attığı dokuzuncu gol kadar bile sevindiremez, sevindirmemeli. ben şahsen bir tek manchester united'ı adam akıllı severim. bunun da sebebi o ülkede çocukluğumu geçirmem, büyümem. bakın ona rağmen galatasaray sevgimin yüzde birine eşit değildir united sevgisi.
  • 662
    atletico'suna madrid'ine de ben de koyayım (ben de koyujam ha) uefa kupası'nda bizi haksız yere eledikleri net. hayallerimizi bitirdikleri net ama bu sebeple real madrid'i desteklemek bundan daha kötü oluyor ki, daha yakın tarihte, 2 sene önce asy arena'da ofsayt golle ronaldo 0-1 yaptı ve biz peşinden 3 gol atsak da turu geçemedik. ayrıca ilk maçta burak'a yapılan penaltı verilmediği gibi bir de burak'a haksız bir sarı kart vererek rövanşta cezalı olduğumuz takım real madrid değil miydi? ben mi unuttum.

    güzel takım abicim, ayrıca her sene en iyi oyuncusunu satıp, genel de forveti olur bu, sonra daha iyisini bulmak genlerine işlemiş bu takımın. bir bakar mısınız şu listeye...

    christian vieri-->jimmy floyd hasselbaink-->fernando torres-->sergio agüero-->diego forlán-->radamel falcao-->diego costa
  • 666
    2014 yılında gösterdikleri muazzam ivmeye rağmen bir türlü kanımın ısınamadığı itici takım. aynı şeyi 2013'te dortmund için de hissetmiştim. duygusal bir türk insanı olarak bu tarz takımları bağrıma basmam gerekirken bir türlü ısınamıyorum adamlara. neyse 15 ocak 2015'te real madrid'le bernabeu'da 2-2 berabere kalıp turu geçtiler, tipini sevdiğimin simyone'sini * tebrik ederim.
  • 671
    taraftarı olsam oynadığı futbol hoşuma gider miydi diye beni derin düşüncelere sevk eden takım. başarılılar mı? kesinlikle başarılılar. son saniye golü yemeseler şampiyonlar ligini alacaklardı geçen sene. ki kendileri grup aşamasından finale kadar bütün takım taraftarlarının istediği bir rakipken bunu başaracaklardı. ligde real madrid ve barcelona gibi istedikleri zaman istedikleri oyuncuları alan, kadrolarında messi, ronaldo, neymar, bale gibi sürekli dünyanın en iyi futbolcularını bulunduran ve önümüzdeki yıllarda la liga'da bu iki takımdan başka bir şampiyonun çıkmayacağı öngörülen yerde şampiyon oldular.

    bütün bunları güzel futbol oynayarak yapmadılar, tersine son yıllarda moda olan ismiyle "otobüs çekerek" yaptılar. bizim böyle futbol oynayarak şampiyon olduğumuzu düşünüyorum; aklıma ilk gelen şey "ulan şampiyon olalım da nasıl top oynarsak oynayalım önemli değil". sonra biraz daha düşününce öyle bir şampiyonluk sonrası takımı kesinlikle eleştirirdim diyorum. teknik direktörle devam etmemizi istemezdim büyük ihtimalle. bir çok taraftar da benimle aynı fikirde olurdu zira lucescu gibi bir adamın arkasından sıkıcı futbol oynatıyordu diyen çok.

    ama bu atletico'nun teknik direktörüne tapıyor resmen taraftarları. hatta dünyanın her yerinde hayranı var adamın. futbolcuları onun için ölürüz açıklamaları yapıyor. taraftarların ve futbolcuların bu yorumlarını dinleyince adamlar sahada çok zevk veren bir futbol oynuyorlar heralde derken, maçları izleyince resmen hayal kırıklığına uğruyorsun. bu futbolu bizim takım oynasa, her hafta kalp krizi geçiren bir sürü taraftar olurdu allah göstermesin.
  • 672
    barcelona ve real madrid dışında hiçbir rakibe karşı otobüs çekmemiş takımdır. kendisinden bariz üstün olan rakiplerine karşı oynadıkları muazzam kompakt set savunması bir futbol sever olarak bana keyif vermektedir. bir taraftar olarak değil de futbol izleyicisi gözüyle bakıldığında, eğer hakkı verilerek yapılıyorsa farklı tarzda futbol anlayışları da keyif verebilir. real madrid hayranı olduğu için barcelona'nın pas futboluna söven, 'total futbol'cu olduğu için atletico'nun katı savunmasını eleştiren insanları pek anlayabilmiş değilim.

    benim taraftarı olduğum takım real madrid'e karşı kendi futbolunu oynamaya çalışıp bir senede oynadığı 4 maçta 15 gol yedi mesela. atletico da kendinden ufak takımlara karşı oynadığı high line, önde baskılı futbolu real madrid'e, barça'ya karşı oynamaya kalksa aynı duruma düşecek. ama adamlar kan ağlatıyorlar rakiplerine. ne yaparak? kapasitelerini, yapabileceklerini bilerek, rakibine saygı duyarak. eğer real madrid gibi bir futbolcuya 100 milyon euro harcayacak gücünüz varsa tabi ki dünyadaki her rakibe karşı hipersonik hızlı ve hücumcu bir futbol oynamak isteyebilirsiniz ama geri kalanlar kendi imkanlarıyla bir futbol felsefesi benimsemek istiyorsa bundan da doğal bir şey yoktur.

    not: sürekli otobüs çekerek keyifsiz bir futbol oynadığı iddia edilen ancak yoktan var ettikleri diego costa, koke, filipe luiz, godin, curtuois gibi isimleri dünya futboluna sunan takım.
  • 673
    özelinde yine aynı kısır döngü yaşanan futbol takımı.
    madem savunma yapmak o kadar basit kolay e herkes yapsın o zaman herkes başarılı olsun.
    atletico'nun başarısı savunmasında değil, topu gevelemeden sahayı çabuk geçmesindedir.
    hem juanfran hem siquierinha gayet de barca karşısında bile olsa çatır çatır bindirme yapıyor.
    ayrıca eğer 21 ocak 2015 barcelona atletico madrid maçı özelinde konuşacaksak da 70 dakika 3-4 kişiyle önde basmaya çalıştıklarını rahatlıkla söyleyebilirim. ama maalesef barcelona gibi bir takıma önde basmak pek fayda etmiyor sizi geri itiyor o yüzden kapanıyor gibi gözüküyorsunuz.
    geçen seneye göre koke'de muhteşem bir düşüş var. griezmann iyi başladı fakat devamını getiremiyor, gabi her zamanki gibi, arda takımın en iyisi, torres ve mandzukic ise atletico için yetersiz gözüküyorlar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın