• 1
    ''zat'' kelimesini üst üste kullanarak bizim açıklamanın (29 temmuz 2012 galatasaray spor kulübü açıklaması) nasıl ''acıttığını'' gördüğümüz içi boş, çirkef açıklama.

    http://www.fenerbahce.org/....asp?ContentID=30062

    edit: link

    edit2: nontvspor da an itibariyle son dakika girip kelimesi kelimesine hepsini okudular. (u: amk bi de eleştirilen isimler adnan öztürk, sadri şener falan diye yorum yapıyolar) *
  • 3
    --- alıntı ---

    başkanımız sayın aziz yıldırım’ın, yüksek divan kurulu’nda yapmış olduğu açıklamaların bir takım çevreler ve kulüpler eliyle kamuoyuna yanlış aktarılmasını ibret ve endişe ile takip etmekteyiz.

    aşağıda yer alan açıklamaları, başkanımız aziz yıldırım’ın tüm beyanlarının altına imza atan fenerbahçe spor kulübü yönetim kurulu olarak, kamuoyunun bilgilerine sunarız…

    kamuoyunun öncelikle ve önemle bilmesi gereken husus; sayın başkanımızın yaptığı açıklamaların, havuz ile ilgili olanlar saklı kalmak kaydıyla, tamamı belgelere dayanan ve tarafımızca kamuoyuna yeniden hatırlatılan birtakım "gerçeklerdi"...

    bu nedenle; "söz konusu açıklamalara verilen ve verilecek cevapların muhatabı bizler değil; bu belge ve yazıların altında imzaları olan şahıs ve kurumlardır."

    öne sürülen iddialara, kamuoyu önünde cevap vermek yerine "muhatap olmamak", "ciddiye almamak" şeklindeki kamu vicdanından kaçmak yönündeki tasarruflar, bu tarzı tercih edenlerin genetik ve yapısal özellikleri ile ilgili olup; bu yönde fikir beyan etmemizin doğru olmayacağı kanaatindeyiz…

    sayın aziz yıldırım’ın, havuz sistemi hakkındaki görüş ve açıklamalarının kamuoyuna "aslına muhalif" şekilde yansıtılmasının sebebi ise "okuma ve okuduğunu anlama yetersizliğinin" yanında, alışkanlık edinildiği üzere aziz yıldırım üzerinden yaratılmaya çalışılan, faturasının kadıköy’e gönderilmesi düşünülen toplumsal kaos ve kargaşa yaratma çabalarından başka bir şey değildir.

    aziz yıldırım’ın açıklamaları dikkatlice incelendiğinde; sayın başkanımızın, havuz sistemi ile ilgili beyanlarının "tehdit değil tesbit ve teklif" içerdiği kolaylıkla anlaşılabilecek niteliktedir. açıklamaların ana hedefinin; aynı ligi, aynı kaderi ve aynı havuzu paylaşanların, süreç boyunca fenerbahçe karşıtlığı ve düşmanlığı içeren eylem ve söylemlerine rağmen aynı havuzda olma konusundaki ısrarlarının anlaşılmazlığı ile ilgilidir...

    yargı kararlarının kesinleşmesini dahi beklemeden fenerbahçe’yi "kirli" addedenlerin "tertemiz" havuzlarının kirlenmesini istememeleri en doğal haklarıdır.

    sayın aziz yıldırım’ın söylediği de tam anlamıyla budur. temiz havuz sahiplerinden, bu yönde gelecek ve bize göre gelmesi zaruri olan bu teklifin, tarafımızdan düşünülmeden kabul edileceği gerçeğinin açıklanmasıdır...

    aslında hayatın ve ahlakın olağan akışına uygun olan 3 temmuz "linç" ine ortak olanların, fenerbahçe ile artık hiçbir konuda ortak olmaması gerekliliğidir.

    havuzdan ayrılmanın hukuki prosedürleri elbette ki bilgimiz dahilindedir.

    sitelerindeki ortak havuzdan başka havuz bilmedikleri dönemlerde, havuz sistemini türk futboluna kazandıran aziz yıldırım’a bu konuda ukalalık ve bilirkişilik taslayanlar, kamuoyu önünde komik duruma düşmektedirler.

    tüm camialara saygımız sonsuzdur; özellikle ebedi ve ezeli dostumuz galatasaray’a. fenerbahçe spor kulübü, bu camiayı ve dostunu rencide edecek açıklamalarda bulunma lüksüne ve saygısızlığına sahip değildir. ancak unutulmamalıdır ki aynı haklar tarafımıza da aittir.

    bununla birlikte; dostluk anlayışında "tarihi ihanet modeli"ni benimseyenlerin dostluktan bahsetme hakları yoktur.

    hatta bu süreçte, "sözde dostumuz" un, fenerbahçe ve türkiye cumhuriyeti kurum ve kuruluşları yerine kimleri muhatap aldıkları düşünülürse fenerbahçe’yi muhatap almama kararları bizler ve camiamız için şaşırtıcı ve üzücü olmamıştır...

    buna rağmen galatasaray spor kulübü’nü kağıt üzerinde temsil ettiği düşünülen bazı haddini ve bulunduğu yeri bilmeyen "zatlar" eliyle; fenerbahçe spor kulübü başkanı hakkında yapılan açıklamaları, galatasaray’a mal etmeniz mümkün değildir. bununla birlikte bu terbiyesizce ve hayasızca yapılan açıklamaların devam etmesi durumunda, en sert cevap, hiçbir zat ve kurum gözetilmeden tarafımızdan ivedilikle verilecektir.

    kendi kulüpleri üzerinden spekülatif ekonomik kazanç sağlama konusunda uzman olan bazı "zat"ların, türk sporuna sağladığı katkılar tartışmasız olan aziz yıldırım’ın adını ağızlarına alırken çok daha dikkatli olmaları, yegane tavsiyemizdir. filozofun dediği gibi; "savaşın sonunu yalnızca ölüler bilir"

    gelinen noktada sayın özhan canaydın’ı özleyen sadece galatasaray taraftarı değildir. kamuoyu bilmelidir ki; futbol ve futbol yöneticiliği ciddi bir iştir. tarlalardan kızgın kumlara ve denizlere atlamak ya da bir kupayı ruhundan ayırıp ikiye bölmek gibi şarlatanlıkların, futbolda yeri yoktur, olmayacaktır.

    ve hatta sportif başarısızlık ve beceriksizliği unutturmak ve gerçekleri kendi taraftarından kaçırmak için fenerbahçe’ye saldırmak ya da sözde şike dosyasını hatırlatma durumu; "2 temmuz 2012" tarihinde sona ermiştir.

    bütün bu açıklamalara rağmen; sayın başkanımızın, "aziz yıldırım ve fenerbahçe’yi hedef alan 3 temmuz zihniyetinin henüz sona ermediği" yolundaki tespitleri, henüz 48 saat içerisinde açıkça ortaya çıkmış ve sayın başkanımızın haklılığı bir kez daha teyit edilmiştir.

    başkanımızın açıklamalarında eksik kalan izaha muhtaç tek husus; "3 temmuz zihniyetinin medyadaki bir kısım tetikçi ve işbirlikçileri" yönündeki beyanlarıdır.

    ancak başkanımızın açıklamalarını takip eden ilk iki gün içinde yaşanan gelişmeler ışığında, bu kişilerin kimler olduğu konusunda, tarafımızdan ayrıca bir açıklama yapmaya gerek kalmadığı düşüncesindeyiz.

    unutulmamalıdır ki her soruna hazırlıklı bir fenerbahçe yönetim kurulu olarak, daima başkanımız aziz yıldırım’ın yanındayız.

    bu ve bundan sonraki tüm kararlarında...

    fenerbahçe spor kulübü yönetim kurulu

    --- alıntı ---

    (bkz: lol)

    (bkz: tldr)

    http://static.tumblr.com/...h/wZ5m5ze9a/tldr.jpg
  • 12
    --- alıntı ---

    kamuoyunun öncelikle ve önemle bilmesi gereken husus; sayın başkanımızın yaptığı açıklamaların, havuz ile ilgili olanlar saklı kalmak kaydıyla, tamamı belgeleredayanan ve tarafımızca kamuoyuna yeniden hatırlatılan birtakım "gerçeklerdi"...

    bu nedenle; "söz konusu açıklamalara verilen ve verilecek cevapların muhatabı bizler değil; bu belge ve yazılarınaltında imzaları olan şahısve kurumlardır."

    --- alıntı ---

    yani bu kadar da çarpık ifade edilmez bası hususlar.

    aziz yıldırım ve fenerbahçe'nin şike davasıyla ilgili açıklamaları değil beni ilgilendiren. beni ilgilendiren bölüm elbette galatasaray ve imparatoru şikeyle suçladıkları bölümdür. sadece 30 yıl öncesine ait bir hıncal uluç yazısı, bir de denizlispor eski amigosu tarafından yazılan mektup mu belge konumunda sizin gözünüzde?

    gerçekten çok yazık.

    binlerce sayfa tape, etik kurulu raporları, savcı mütalaası, hakim kararı...bunlar sizin için "sözde şike dosyası" oluyor.

    ama söz konusu galatasaray olunca bir köşe yazısı ve mektup belge oluyor. hangi şahıs ve kurumdan bahsediyorsunuz ki anlamadım. amigoyu mu muhatap alalım hıncal uluç'u mu? hadi bunları aldık diyelim kurum nerede geçiyor aziz yıldırım'ın sunduğu sözüm ona belgelerde.

    sonra galatasaray açıklama yapınca zorunuza gidiyor.

    ama öyle demeyin, ünvan çok çarpıcı ve güvenilir: denizlispor eski amigosu.
  • 15
    "unutulmamalıdır ki her soruna hazırlıklı bir fenerbahçe yönetim kurulu olarak, daima başkanımız aziz yıldırım’ın yanındayız.

    bu ve bundan sonraki tüm kararlarında..."

    sadece şu kısım son bir yıldaki fenerbahçe zihniyetinin en kısa ama en kesin özetidir. meali ise;

    "aziz yıldırım şike yapsa da, türk futbolunu kirletse de, havuzdan çıkmak istese de, (kendi takımı üzerine nefret tohumları ekip yalnızlık edebiyatıyla bir şeyler yaparak) kendini sanrılar içinde büyük gören (ama aslında daha da küçülmekten başka bir şey yapamayan) bir kulüp ve taraftar yaratsa da onun her kararının altına gözü kapalı imza atarız. çünkü biz kör cahil savunucularız. çünkü biz koyunuz. çünkü biz haklı-haksız diye ayırmaktansa fenerbahçeli - fenerbahçeli değil diye ayırırız. gerisi de umrumuzda değildir. dolayısıyla asıl ayrımcı biziz. düşünme ve kendi kararımızı kendimiz verme yetisine sahip değiliz..."

    onlar iğrençleştikçe biz acıyoruz. biz acıdıkça iğrençleşiyorlar. belki hakikaten umursamazsak gözümüze daha az batarlar.
  • 16
    bizimkilerin kısa öz vurucu açıklamasından sonra sevgilisine mail atan ergen kız gibi upuzun yazılmış yazı. dangalaklara anlatsakta bunlar yine bir amigonun mektubunu gösterirler bize ama bak itiraf etti diye. hayır onu geçtim bir de okudğunu anlayamama demişler, lan herkes aynı anlamıştı kendi taraftarı da çıkalım diyordu ne oldu da döndü bunlar biz çıkmayız diyor. yazılan diline değinmiyorum bile vurguyu tırnak işaretinde yapmalar falan. resmi site mi taraftar sitesi mi belli değil. durun arkasında amk ağzınıza sıçtı yinede azizinizin kıçının dibinden ayrılmayın.
  • 17
    he bir de, bunu yazmazsam ölürüm.

    --- alıntı ---

    ve hatta sportif başarısızlık ve beceriksizliği unutturmak ve gerçekleri kendi taraftarından kaçırmak için fenerbahçe’ye saldırmak ya da sözde şike dosyasını hatırlatma durumu; "2 temmuz 2012" tarihinde sona ermiştir.

    --- alıntı ---

    http://www.youtube.com/...&feature=related
    http://www.youtube.com/...=1&v=JiDTyiyP568
    http://www.youtube.com/...pbvhLwVIVfY&NR=1
    http://www.youtube.com/watch?v=NPS5C7inbeU

    http://www.aksiyon.com.tr/...rim-istifa-etti.html

    edit: 20.45 olaylarını eklemek çok zevkli lan, zevk alıyorum bildiğin.
  • 20
    ilkokulda arkadaşlarımızla laf dalaşına girerdik ve şöyle fix hale gelmiş laflar vardı " kötü söz diyene aittir " " ayna ayna laf sana gitti" vb alt seviye anlamsız atışmalar. bunların üslubu bana direk bunları hatırlattı, bazı kelimeleri büyük yazmak, zat kelimesini özellikle kullanmaları falan. ben hayatım boyunca bukadar alt seviye bir rakip görmedim, bukadar kalitesiz ve terbiyesiz bukadar utanmaz, yüzsüz. aradaki farkı sadece 2 klübün demeçlerini okusan bile anlarsın.

    ben klübümüzün 29 temmuz'daki demeci ile başlayan akıma katılıyorum ve hatta kendi çapımda genişletiyorum, ben bu adamları rakipten kabul etmiyorum bile artık. herhangi bir takımdan farkları yoktur benim için. artık bunları yendiğimizde ekstra sevinmeyeceğim bile kayseriy'i gaziantep'i yenmekten bir farkı olmayacak.
  • 23
    galatasaray'ın 4 paragraflık duyurusuna ( kapağına ); onlarca paragrafla cevap verilmeye çalışılan çırpınma yazısı.
    galatasaray en doğrusunu yaptı, ne kadar temiz olursan ol çamura yanaştığın an leke kalır. biz sürecin başından beri uzak durmayı seçtik.
    fenerbahçe'nin en büyük amacı galatasaray'ımızı bu bataklığa çekmekti. çekemedi. iş gerçekten o kadar feci duruma geldi ki; tanım bulmak zor.
    yarın bir gün tff nin fenerbahçeden özür dilemesi kimseyi şaşırtmayacaktır. aziz yıldırım'ın amacı fenerbahçe'nin havuzdan çıkması değil, trabzon ve galatasaray'ın havuzdan çıkmasıdır. dışlanmasıdır. bunu zaten kongrede dile getirmiştir. trabzona kendileri ile beraber mücadele etmediğinden dolayı kızgındır. yoksa tek hedef galatasaray'dır.
    ntv ve ntvspor'un bu son polemikte, nasıl fenerbahçe propagandası yaptığı artık görmeyen gözlere bile sokulmuştur.
    fenerbahçe divanını canlı olarak veren, 2-3 gün boyunca alt yazı ve ana heber olarak geçen ntv grubu galatasaray'ın kapağını görmezden gelmiştir.
    yönetimin bir an evvel bu fenerbahçe yancısı ve galatasaray düşmanı kuruma bir yaptırım yapması şarttır.
    fenerbahçe yanmıştır. tüm camia "şok" içindedir. aziz yıldırım kendi batarken koskoca fenerbahçeyi de batırmaktadır. ancak bunu camiası desteklemektedir.
    zamanında lig tv kablosu kesen aynı şekilde stad ışıkları kapatmaktan korkmayan hatta utanmayan bu camia her şeyi yapabilecek şuur içindedir.
    şansımız; gerçekten çok aklı başında bir başkanımız olmasıdır. bir şansımız da - her ne kadar, dostluk bağları zayıflasa da- trabzonspor camiasıdır.
    kimse galatasaray ve trabzonu bir arada havuzdan çıkartamaz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın