• 405
    bu takımın en büyük rakibi kendisi. kraldan çok kralcılardan gına geldi artık. hakemi de yenmek için için önce en iyi oyununu en iyi kadronu ortaya koyman lazım. devredeki değişikliklerle orta saha kalmadı takımda. gedson etebo mu oyun kuracak fatih hocam? onyekuru isimli vasat kaç maçtır sahada geziyor girdiği pozisyonu da harcıyor hala sahada. olumlu tek hareketi yok. lig sonuncusu takıma oynadığın oyuna bak. alın size kolay fikstür konsantrasyon. yapmadığın rotasyonla taylanı da kaybettik. kaç maçtır kötü oynuyoruz ama bahane çok. sinirden tvyi telefonu parçalıyorum ben. yazık ya yazık. şu utanmaz şeref yoksunlarına rağmen kazanmamız gerekirken kendi kendimize maç veriyoruz.
  • 409
    takım ligin ilk yarısında kaliteli ama temposuz oynuyordu ama gelen değişimle birlikte tam tersine döndük özellikle son maçlarda. etebo, gedson, kılınç, onyekuru sizin fizik kapasitenizi ve hızınızı yukarı çeker ama hem belhanda, feghouli ve taylan olmayınca da kaliteden ve yaratıcılıktan uzaklaşıyoruz. son maçlarda tek kreatif oyuncu arda o da sağ kanatta solda ve ortada oynadığından çok daha etkisiz. bu işin bir ortasını bulmamız lazım. belhanda sene sonu gönderilecek olabilir ama neticede hala kontratı var. bu kadar erken silinmemesi lazımdı. maça da zaten gevşek başlamıştık, hak ettiğimiz bir yenilgi oldu. karalar bağlamaya gerek yok. hala bence ligde ne oynadığını en iyi bilen bir takımız. esnek ve kaliteli bir kadromuz var.
  • 411
    hakemin skandal kararlarını geçiyorum ve bunları bu maçın bahanesi olarak görmeyi kesinlikle kabul etmiyorum. rakip ankaragücü, lig sonuncusu ve şanssızlık eseri değil, tamamen kadrolarının ve oynadıkları futbolun karşılığı bu olduğu için bu konumdalar. yani ligin en kötü takımı bunlar. böyle bir takıma karşı oynadığımız bu kötü futbolun açıklaması olamaz. iş kazası diyenler olacaktır, iş kazası böyle olmaz. çıkar adam gibi oynarsın, şanssızsındır yenilirsin. tam tersi bu tamamen hak edilmiş bir mağlubiyet. kimse hakem makem diye anlatmasın bana. ben de biliyorum muhammed'e verilen bu kırmızı kart, bize karşı olsa asla verilmezdi. ama o anda skor 2-0 olmuş zaten. en son hafta sonu hatayspor'dan fark yemiş 4-5 haftadır kazanamayan ve sezon sonu ligden düşmesi çok büyük ihtimal olan bir takım karşındaki. nasıl bir oyun bu da, böyle bir takıma karşı 2-0 mağlupsunuz siz ya? böyle şampiyon filan olunmaz kusura bakmasın hiç kimse. rakibimiz fenerbahçe değil, beşiktaş ve onlar böyle maçları kaybetmiyorlar. daha bir kaç hafta önce daha ilk yarıda 10 kişi kalmalarına rağmen konyaspor'u yendiler. bir de bizim şu takımın futboluna bakın. sanki ligin son haftası ve ligi 8. bitirmeyi garantilemişiz gibi oynuyor takım. rakibin tek yaptığı basit bir şekilde ileride pres yapmak. daha önce bunu bize karşı defalarca oynadılar, hiç birinde bu kadar aciz top oynamadık. rakibi bu kadar hafife almanın sonucudur bu.

    bir de bireysel olarak sövmek istiyorum. arda senin ayağını... lan ne işin var orada dagelip ayağını sokuyorsun bir de. bir de emre kılınç'a. lan karşı karşıya kalmışsın ilk yarıda kaleci ile. nasıl kaçırırsın onu ya? halı sahada mı top oynuyorsun sen? daha çok sayarım da. neyse. bu takım böyle şampiyon olamaz, ondan eminim.
  • 412
    aferim aferim... ligin bitimine 3 hafta kala düşmeyi garantileyecek takıma tek pozisyon bulamadan yenilmek de müthiş başarı aferim... o kadar zor maçları geç gel burada yenil.. yetmezmiş gibi en iyi oyuncun kırmızı kart görsün. bari adam gibi yenilin. rüzgar bu kadar mı tersine döner.. kıç zoruyla alanya ve erzurum'u yenmişsin, orada anlaman lazım pabuç pahalı kolay maç yok. ama olur mu galatasaray bu.. illa yenilecek ki anlasın. galibiyetten ders çıkarmak olur mu hiç? zor da olsa yenmişsin erzurum'u gerisi fos.. nerde hata yaptım diye bakmak, o maç da deplasman olsa yenemezdim demek bu kadar zor mu? ne güzel fener'i alanya'yı deplasmanda yenmişsin ve rüzgarı arkana almışsın. sıradaki maçların erzurum, ankaragücü, kayseri vs. şu seriden kayıpsız çıksan kalan 6- 7 haftaya en az 7 puan farkla girersin. rakiplerinin birbiriyle maçı bile var. ama yok biz işi kolaylaştırmayı asla sevmeyiz. illa zor olacak. hadi git şimdi oyna diğer maçları da görelim.
  • 413
    hakem berbat bir maç yönetiyor; ama kesinlikle en baş sorun bu değil.

    1- bu takımın onyekuru’nun koşu yoluna şişirmek ve ömer bayram’a orta açtırmak dışında nasıl bir hücum seti var?
    2- galatasaray en son ne zaman domine ederek maç kazandı. kazanırken vura kıra mesaj yollaya yollaya kazandı? haftalardır böyle bir maç olacağının sinyalleri geliyor. mesela ömer bayram’ın kademe hatalarından takımı yakacağı kaç haftadır belli? neden inatla sahada?
    3- ankaragücü kenar yönetiminin galatasaray’ı analiz ettiği kadar galatasaray ne rakibi ne de kendini analiz etmemiş. adamlar bütün zayıf noktalara oynadılar. düz şekilde kapanmak yerine itidalli ama daha ön alanda basarak oynuyorlar. galatasaray’ı analiz ettikleri, oynanan son maçları izledikleri için böyle oynuyorlar. galatasaray me yaptı bugün bu seviyede?

    hakem konusuna gelince. tıpkı kötü futbola rağmen kazandığımız maçlar gibi art niyetli hakemlere rağmen kazanıyorduk. hepsi bu maçta patladı. nasıl ki taktik boyutta patlayacağımızı teknik heyet görmdeyise, hakem boyutunda patlayacağımız da yönetim inatla göremiyor.

    bu maçtan sonra serdar tatlı’ya açık şekilde sorulması lazım yönetimce “bu ligin kırmızı kart, dirsek ve penaltı kuralları nedir? kararlar formaya mı kural kitabına göre mi veriliyor? serdar tatlı kurallar kitabı mı var ayrı yoksa bildiğimiz kural kitabı mı?”
  • 418
    kazanırken herkes konuşur kaybederken konuşmak daha doğru olur düşüncesi ile konuşmaya geldim.

    "kazanan kadro bozulmaz" ezberinin bir kere daha ne kadar hatalı ve eksik olduğunu gördük. bu kadar sıkışık fikstürde zaten kazanan kadroyu bozmazsan böyle takılırsın işte. bunun yanında bize özgü olan kasımpaşa ve erzurumspor maçları var ki takımın iyi oynadığını kimse söyleyemez. ve ekstra olarak bu maçlarda en iyi olan oyuncun luyindama'yı da kadrodan kesince işler buralara gelir. işe bir de kimsenin yemeyeceği kırmızıyı yediğimiz de eklenince bugün aldığımız sonuç karşımıza çıkıyor. önümüzdeki maçta belhanda-feghouli-taylan-oğulcan kadroda olur. ve biz verdiğimiz 3 puan ve şampiyonluk yolunda aldığımız yara ile kalırız. buradan bütün sorumlulara teşekkür ederim. "kazanan kadro bozulmaz" mantığıyla devam edelim. şampiyon oluruz elbet.
  • 421
    gedson'la 2.yarıya başlamak çok anlamsızdı. hoca yine değişiklik yapmayı beceremedi. rakip sol bek attila sarı kartlıyken yedlin'i çıkarmanın da bir anlamı yoktu. evet yedlin de sarı kartlıydı ama kırmızıya yakın oynayacak olan attila'ydı.

    feghouliyi bütün maç eksiğine rağmen 2.yarının başında içeri atmalıydı. gedson ve arda çıkarken feghouli ile birlikte falcao ya da muhammed girmeli demiştim. mantık basitti, arda'nın yokluğunda, emre de çıkınca birinin oyuna hem akıl hem sakinlik koyması gerekiyordu. üstelik topu da daha fazla tutmalıydık. falcao kerem birlikte girince topun kontrolünü de kaybettik ve golü yedik.

    1 çift laf da marcao'ya. 2.goldeki çalımı yiyen adam elit stoper falan olamaz. daha 1 hafta önce burda yine yazdım. kardeşim adam üstüne gelirken yan dönüp niye yere doğru eğiliyorsun?? bu pozisyonu alırsan yemin ediyorum hiç abartmıyorum 10 yaşındaki çocuk bile sana ters çalımı atar. bu sefer rakip ters çalımla da yetinmedi, bi daha terse yatırdı marcao'yu. rezalet kere rezalet. topu kerem kaptırmış, ortasaha dönmemiş vs hikaye; sen stoper olarak o çalımları yiyorsan olay bitmiştir zaten.

    sonuç olarak yanlış tercihler, rezalet bireysel performanslara bir de rezil hakem eklenince yenilgi kaçınılmaz oldu. takım bütün havasını kaybetti.
  • 422
    o kadar çok top kaybetmemeye oynuyoruz ki topu tehlikeli yere getirene kadar ömür geçiyor. bazen reenkarne olduğumuz bile oluyor. cidden!.. "orta"dan hiç hazzetmeyen ben, ortaya razıyım, o derece saçma sapan bir pas isteğimiz var. kalenin içine pasla girmeye çalışma durumumuz malum zaten. belhanda riskli pas yapıp gol yedirdiğinde bolca eleştiriliyordu. ama o riskli paslar olmadan da olmuyor gibi, görüyoruz.

    bizim şöyle bir takımla bu kadar garanti oynamamıza gerek olduğunu zannetmiyorum. aslında dinamik oyuncularımız var. özellikle son maçlara çıkan on bir düşünüldüğünde. arda turan'ı saymazsak pekala... onu da oynatmak zorunluluğumuz yok. ya da başka bir rolle de oynatabilirsiniz. agresifçe kaleyi düşünsek, topu kaybetmemek üzerine değil de, topu geri alma zamanlamamız üzerine dursak bizim için daha hayırlı olur gibi.

    mesela gedson baskın oyuncusu. yedlin baskın oyuncusu. onye baskın oyuncusu. mostafa baskın oyuncusu. etobo baskın oyuncusu. emre baskın oyuncusu. "ya abi, biraz sakin" diyeceğimiz maçlar da olacaktır ama genel anlamda böyle "dan dun" kaleye gitmemiz, "çat çut" topa abanmamız lazım bizim. hele şu on birle... toplu veya topsuz... gerçi böyle yazıyorum ama acayip gol yeme potansiyelimiz de yok değil böyle. hele hiç çalışmadan, "haydi artık böyle oynuyoruz" dediğimizde.

    yani kısa vadede oyunla ilgili bir değişiklik olmayacaktır, benim gözlemim. oyuncular değişir ve küçük dokunuşlar olur. zaten sezonun şu kısmında oyun değişikliğine gitmek ne kadar doğru olurdu, orası da mualla.

    not: âh, mualla! bizim mahallede bir kız vardı. böyle kırmızı gül desenli lacivert basma entarisi vardı, fırına giderdi sabahları. ben okula... 90'lardan çıkmışız, ben hafif ergenliğimi yaşıyorum. sanırım ilk platoniğim olur kendisi... belki de olmaz. sonra evlendi tabii. o yaşlarda. uzağa gitti, eşinin yanına. istanbul'a diyorlar o zaman. ben bilmiyorum. bir daha hiç görmedim. gerçi adı mualla da değildi sanırım. adını çıkaramadım. tam mualla olacak bir tip vardı ama. bir de o kadar da güzel değildi galiba. şimdi tam getiremedim gözümün önüne. bu kadar zaman olunca, insan nasıl hatırlamak istiyorsa öyle hatırlıyor sanırım. âh mualla!

    şu maçla hatırlamaksa paha biçilemez.

    neyse. velhasılıkelam şey diyordum.

    son birkaç maçlık kötü oyunumuz da böylece patlamış oldu gibi duruyor. 10 kişi olmamız, mostafa'nın yokluğu vesaire derken, sıfır pozisyonla oynuyoruz o zamandan beri.

    bir şekilde buradan toparlarız diye düşünüyorum ben. fakat bu kötü gidişatın farkına varmak ve bazı önlemler almak lazımdı. neyse. hayırlısı olsun.

    hakem için de şunları söylemek lazım: eğer mostafa'nın kırmızı kartı, kırmızı kartsa, falcao'ya yapılan hareket penaltı. tartışmasız. o pozisyonda da mesela kafaya bir kol geliyor. ama arkadan... ben mostafa'nın pozisyonunun sarı kart olduğunu düşünüyorum. bizim ligimizde sarı veriliyor genelde. gerçi kart verilmediği de oluyor. kırmızı da veriliyor böyle. oluyor yani. kafaya göre...

    bu arada hakemlerimiz leş. toptan bir ayar çekmek lazım. ayar da değil. format lazım. sıfırlayacağız her şeyi. eğitimcileri, atayıcıları vesaire... şu ana kadar kimin hakemlikle alakası olmuşsa yakınından uzağından geçirmeyeceğiz. dışarıdan hakem eğiticisi getireceğiz veya çocukları göndereceğiz.

    yok abi. bu hakemlerle olmaz, bu süper lig hiçbir yere gitmez bunlarla. bunu bu maça veya sadece bizim maçlara göre söylemiyorum. bir birikmişlik bu. yabancı hakem falan hikaye yani. o bir geçiş süreci olur ancak.

    tabii bunun olabilmesi için, önce tff'nin lağvedilmesi lazım. onun olması için de önce siyasal iktidarın değişmesi, gelenin de "spor yapın ulan!" demesi lazım. yoksa boşa dememişler, futbol bizim gibi memleketlerin afyonudur. herkes işine geldiği gibi kullanır.
  • 423
    bu yazdıklarımı tamamen transfer dönemi sonrası için yazıyorum. yoksa öncesinde bu rezalet kadroyla şampiyonluk potasında kalmak büyük işti ona saygı duyarım.

    eksik olan bölgelere transferler yapıldıktan sonra ise zor deplasmanlar dedik ses çıkarılmadı maksat sonuç dendi ki bence haklıydık, malatya kasımpaşa maçları dedik zemin kötüydü maksat sonuç dendi bence yine haklıydık. ama lig sonuncusuna karşı yeni transferleri 3 5 maça çıkıp takıma alışmış bir kadronun 'sıfır' organizasyonla 'bu' zeminde rezil olmamıza saygı duyamam. koskoca galatasarayda hala bir duran top organizasyonu yapamamıza maalesef saygı duyamam, her duran topun başına süper solak ömer bayramın gelmesine de saygı duyamam, haftalarca seni ipten alan babel varken emeklilikte yaşa takılan falcaonun oyuna girmesine saygı duyamam, yedlini ofansta kullanmak için trasnfer edip yükleneceğimiz zaman yedlinin çıkıp ofans kapasitesi yerlerde linnesin girmesine golü de onun boş kanadından yememize saygı duyamam, 'eğer' sakatlığı yoksa taylanın kesilmesine kesinlikle saygı duyamam, haftanın 6 günü antreman yapıp bu alternatif kadroyla üç kuruşluk top oynayamamışlığımıza maalesef saygı duyamam.

    haftalarca rakiplerin hakem hatalarıyla puanları cebe koyarken ses çıkarmayanlara hakkın yenmesine rağmen sadece sonuç aldın diye ses çıkarmayanlara hakem kararlarıyla canın yanınca bir zahmet mikrofona koşan yönetime saygı duyamam. cenaze kalktıktan sonra dua okuyan çok olur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın