412
"transfer yapılmasa da olur" cümlesini taraftarın da, yönetimin de aklının ucundan bile geçirmemesi gereken transfer dönemi.
eğri oturup doğru konuşalım. galatasaray'ın kadrosunun çok ciddi eksikleri var. galatasaray bek ve orta saha rotasyonunda yer alan futbolcuların çok büyük bir kısmı, şampiyonluk yolundaki doğrudan rakibimizin yedek kulübesinde bile kendilerine yer bulamazlar. fenerbahçe torreira ve belki kaan ayhan haricinde galatasaray'ın bek ve orta saha rotasyonundan kimseyi takımına transfer etmek istemez. şu anda içinde bulunduğumuz konjonktürde fenerbahçe'nin örneğin yedek sağ beki mert müldür bizim takımımızda banko oynar. rahat oynar üstelik. sol bekleri ferdi bizim takımın sol tarafına çağ atlatır. irfan can ve szymanski eksikliğini bir yıldır çektiğimiz 8 ve 10 numara pozisyonlarına deva olurlar. bizim ali turap'ın, kazımcan karataş'ın, kerem demirbay'ın, dries mertens'in vs. ise fenerbahçe yüzüne bile bakmaz. bu gerçekleri de artık rakip takım övgüsü, rakip futbolcu övgüsü gibi çocukça suçlamalarla susturmaya, görmezden gelmeye çalışmak galatasaray'a zarar verir. bizim malumu ilam etmemiz lazım ki doğru hamleleri yapabilelim. galatasaray'ın bazı pozisyonlarını da noksanlar ancak ve ancak transfer ile giderilebilir. inançla, kenetlenmeyle, camia içi birlik-beraberlikle çözülebilecek sorunlar değil bunlar.
sacha boey'in gidişinden sonra galatasaray'ın sağ beki yoktur. yok, hakikatle inatlaşmak faydasız, kabul etmemiz lazım bunu. ali turap üzerinden hayaller kurmak veya o bölge özelinde sadece anlık/maçlık çözüm olabilecek kaan ayhan üzerinden beklentiye girmek bize bir fayda sağlamaz. galatasaray, eğer ligde şampiyonluk ve uefa avrupa liginde üst turları görmek istiyorsa, sağ bek almak zorundadır, nokta. sol bek konusuna gelince. galatasaray yaz'ın ideal 11 için transfer ettiği sol bekten iki ay önce ümidi kesmiş, dün itibariyle de oyuncuyu roma'ya göndermiştir. galatasaray'ın sol beki de yoktur. bir hücum oyuncusu olan barış alper sol bekte ancak geçici bir yama olabilir. benim geçen sezon umutlu olduğum ancak artık ümidimi kestiğim kazımcan ise o bölgede yama dahi olamaz. galatasaray eğer başarı istiyorsa, sol bek de almak zorundadır. nokta. yönetimin, teknik heyetin "o bölgede çok oyuncumuz var. transfer düşünmüyoruz" masalı ile taraftarı uyutmaya çalışması, bir yıldır bas bas bağıran eksiği yokmuş gibi göstermeye çalışması da, beni bağlamaz. galatasaray'ın mevcut orta saha rotasyonunda torreira dışında gözü kapalı sahaya atılabilecek bir tane oyuncusu bile yoktur. geri kalan oyuncuların performansları aynı hafta içerisinde, hatta aynı maç içerisinde dahi o kadar dalgalı ki; içlerinden herhangi bir tanesine dahi güvenebilmemiz söz konusu olamaz. bu bölgeye de mümkünse 2 ancak en azından 1 transfer şarttır. şampiyonluk isteniyorsa, uefa avrupa liginde bir şeyler başarmak isteniyorsa, orta saha transferi zarurettir.
bir hafta içerisinde eksik olan bölgelere doğru transferleri yapıp yapmamamız, galatasaray'ın bu sezon başarılı olmayı isteyip/istemediğinin en temel göstergesi olacaktır. "dubois'i geri çağırmaya çalışalım. acuna'yı kiralamak için uğraşalım. olmuyorsa da bunlar, çok da zorlamayalım" şeklinde ise rotamız, bunun anlamı şudur: bizim için bu sezon ligi ikinci sırada bitirmek yeterli, uefa avrupa liginde sparta prag'a elenmek çok da mühim değil. bu istikamette hareket etmenin farklı bir anlamı olamaz çünkü mevcut eksiklikler birlik-beraberlik, konsantrasyon, motivasyon gibi unsurlarla ortadan kaldırılamaz. bunu her fırsatta söyleyeceğim. galatasaray yönetimi ve teknik heyeti şampiyonluğu ister, avrupa'da başarıyı ister, bu doğrultuda gerekli kalitede transferleri yapar; işte o zaman yönetim, teknik heyet, futbolcu ve taraftar kenetlenmesi ile camia şampiyonluğa ve avrupa'da başarıya yürür. her zaman da olduğu gibi. ama bu birleşmedeki olmazsa olmaz unsur takımın kalitesidir. kalite oluşturulamazsa, sağlanamazsa; birlik-beraberlik hiçbir işe yaramayacaktır.