umuyorum sezon sonu çok istediği avrupa'dan bir kulübe yolcu ederiz kendisini. malum trabzon bırakmamıştı çocuğu. performans göstermesi şart tabi.
maalesef oyunun kontrolünü kaptırmamızdaki en büyük etkenlerden birinin kendisi olduğunu düşünüyorum. bir kaleci olarak oyunu anlayamıyor, okuyamıyor. 10 kişi rakip yarı sahaya yerleşmişken kale çizgisinde değil de biraz önde beklese rahatça alacağı bir top korner oluyor mesela. hiçbir şey olmasa tehlike oluyor. yani muslera şu maç en az 5 tane arkaya atılan topu uzaklaştırmıştı tek başına. uğurcan ırgat gibi koşturuyor stoperleri ve bütün takımı, sırf kendisi kale çizgisinden bir adım ileri atmadığı için.
rahatça tutacağı bir topu sektiriyor, tehlikeli bir şuta dönüşüyor. kurtarıyor vay diyoruz. sonra korner oluyor, rakip gole yaklaşıyor. baskı arttıkça artıyor. baskı arttıkça oyuncuların hata yapma ihtimali de artıyor. aslında o ilk topu eline alabilse bunların hiçbiri yaşanmayacak. bakın iyi kalecilik bu. sektirdiği basit topu 90'dan çelen kalecinin kime ne faydası var?
kaleci takıma güven vermeli. savunmanın lideri olmalı. uğurcan'ın kendine bile güveni yok. penaltı kurtardığı ve gol yemeden tamamladığı bir maçtan sonra yazıyorum bunu da.
(bkz:
9 aralık 2025 monaco galatasaray maçı)