• 601
    satış konusunda çok iyi ama alış konusunda berbat geçirdiğimiz bir dönemdi.
    daha önceki sezonlarda cepte beş kuruş yokken bile eksik bölgelere çifter çifter takviye yaptığımız günleri hatırlıyorum.
    bu sezon ise hem avrupa'da hem ligde ilerlerken kadromuzu daha da zayıflatmayı göze aldık.
    burada asıl sorun yapılan plan neyse onun açık açık izah edilmemesi.
    neden 4 ay boyunca bir sol bek bulunamadı ve avrupa listesine yetiştirilemedi, neden boey satışı sonrası avrupa maçını kaçırması muhtemel bir oyuncuya gidildi, neden 10 numara bölgesi 37 yaşında bir tane adama emanet edildi, neden satış yapılmışken para harcamaktan kaçınıldı, neden hala ndombele'den ümit bekliyoruz, neden neden neden?
    bir sürü cevapsız soru var şu an için ve galatasaray'dan bir tane yetkili çıkıp detaylıca bunları taraftara anlatamıyor.
    prag'a elenirsek tamamen yönetimi suçlar ve iyice başarısız geçirmiş bir transfer dönemi olarak aklıma kazırım bu dönemi.
    hiç kusura bakılmasın ben eski kafalı taraftarlardanım, liverpool var diye ''ya zaten avrupa'da ilerleyemeyecektik, gerek yok transfere.'' mantığını savunanların da tam karşısındayım.
    2 yıl önce bu takım orta sıra takım kalitesinde bir kadroyla, başında hoca bile olmayan biriyle ''barcelona'yı eler miyiz acaba?'' hayallerindeydi, kaldı ki az kalsın eliyordu da.
  • 602
    (bkz: 2023-2024 yaz transfer dönemi)'ni o kadar kötü geçirdik ki ara transfer döneminde hem yönetimin hem teknik heyetin tabiri caizse eli kolu bağlandı muhtemelen. ziyech, ndombele, angelinho, bakambu, tete, halil, kerem d. hatta zaha hepsi yanlış ya da kötü transfer. bu oyuncuları, takımları bağlayan sözleşmeler var. hangi birinden çıkıp yerine transfer yapacaksın.
  • 603
    yaz transfer dönemine göre alınan tüm futbolcular hazır şekilde takıma katıldılar. sadece berkan hazır değildi o da oynamaya başladı ve hazır. yaz dönemine göre daha iyi bir transfer dönemi geçirdik. en önemlisi para kazandık. para kazanmak önemli. çok iyi oyuncu satıyor denen fenerbahçe eksideyken, hiç oyuncu satamıyor denen galatasaray artı 20 milyonda dönemi kapattı. kadromuz da fenerbahçeden kötü değil kafa kafaya. beşiktaş ise muhtemelen eksi 30 milyon dolaylarında dönemi kapatacak ve hali ortada.
  • 604
    benim açımdan gayet olumlu geçen transfer dönemi. maaş bütçesi ve takım içi dengeler sapıtmaya başlamıştı. güzel bir balans ayarı çekildi. takımdaki bağları kuvvetlendirecek ve bütçeyi sarsmayacak oyuncular alındı.

    sene sonu ndombele, ziyech, tete, oliveira, mertens gibi yüksek maaşlı oyunculardan da çıkıp genç potansiyeller ararsak ekonomik sorunlarımız çözülecek.

    yangıncı taraftar şişirme transfermarkt piyasa değeri olan bitik futbolculardan 2-3 tanesini fırsat transferi diye alsaydık daha mutlu olacaktı ama sürdürülebilir başarı için böyle hamleler de gerekiyor.
  • 605
    aynı 2023-24 yaz transfer sezonu gibi, takıma güç katamadığımız bir dönem oldu. güç katmayı geçtim, eldeki değerli asset boey, inanılmaz bir paraya satıldı ancak menajer zengin etmek istemiyoruz, ffp'den çıkmak istemiyoruz bahane edilerek takımın eksik yönleri güçlendirilmedi.

    mevcut galatasaray yönetimi, gördüğüm kadarıyla taraftarın çok büyük bir kesminin beğendiği erden timur, son 2 dönemdir başarısız transfer sezonları geçiriyor, geçirmekte. bu takımın en büyük eksikliği olan orta saha problemi, daha doğrusu orta sahasızlık hala giderilemedi. elde nicelik olarak bir fazlalık olduğu doğru ancak nitelik olarak ölümsüz torreira ve 37 yaşındaki mertens var, benim gözümde 1.5 adam ediyorlar. demirbay, sergio ve ndombele'nin o pozisyon için yeterli olmadıklarını, olsalar bile ciddi defoları olduğunu düşünüyorum. ideal 11'indeki ortasaha ikilisinin de eğer ki şampiyonluğu son haftalara taşıyabilirsek kaan ayhan-torreira olacağını düşünüyorum.

    he keza yazın yapılan maliyetleri transferlerimiz, birazcık zaha dışında ki eleştirilerim kendisi özelinde değişmedi, bir türlü isteneni veremedi. yazın bol keseden para dağıtınca da hamle yapamaz hale geldik ki devre arasında kasaya boey ve bakambu'dan 40 milyon euro'ya yakın para girdi.

    ali koç'la gemileri yakan fenerbahçe, yazın büyük bir çoğunluğu doğru olan hamlelerle kadrosunu hem nitelik hem nicelik olarak geliştirdi. evet, kadronun ömrü dar ancak mayıs ayında gelecek şampiyonluk sonrasında kimse buraları sorgulamayacak. ha keza batan beşiktaş, 2023-24 yaz transfer sezonunu bizden bile kötü geçiren beşiktaş, 2 tane ortasaha transferi indirebiliyor ara transferde.

    okan buruk'a kalmış durumdayız. 2022-23 sezonunda aşkın olayım sezonu izlemiştik. 2023-24 sezonunda okan buruk sezonu izlemekteyiz. şampiyon olursak da okan buruk sezonu olacak bu sene. fener şampiyon olursa da ali koç sezonu olmuş olacak. şubat ayı fikstürümüz yoğun. mart başı beşiktaş deplasmanı ufukta, beşiktaş takımının güçlendiriyor gibi duruyor. zaten belli başlı isimlere temmuz ayından beri inanılmaz bir yük bindirmiş durumdayız ki sezonun bitmesine 3.5 ay gibi bir süre var. sene başında bana deselerdi ki 9 şubat 2024 tarihinde puan durumu bu, kabul eder misin. yüz kere ederdim, dolayısıyla kaybettiğimiz bir şey yok. ancak yönetimin, sorumlu olduğu takımı bu kadar kötü ve yetersiz bir şekilde yönetmesi can sıkıcı. bakalım, sezon sona erdiğinde kim bu yarışı önde bitirecek. okan buruk mu yoksa ali koç mu bu yarıştan galip çıkacak. her ne olursa olsun, benim hakkım okan buruk'tan yana helal. dilerim uzun yıllar takımımızın başında kalır, başarıdan başarıya koşar. en önemlisi de karşısına çıkacak olan yarışlarda iyi bir yönetimle, iş bilen bir yönetimle çalışabilir. takıma doğru hamleler yapabilen bir yönetimle, böyle yöneticilere sahip olan bir yönetimle çalışabilir. yönetim konusunda ise 2023 yazında zaten tadım kaçmıştı, 2023-24 sezonu ara transfer döneminin ardından da kendilerinin karşılarında, muhalif kesimde yer alıyorum. yapılacak seçimde de dilerim tüm bu şikayetlerime cevap verebilecek, çözüm üretebilecek birisi, ekibiyle birlikte aday olur. mevcut yönetimden de, bu dursun özbek de olur, metin öztürk de olur, erden timur'da olur, 2023-24 sezonunda yaptıkları hataları net bir şekilde dile getirip, bu hatalardan ders aldıklarına dair bir açıklamala yaparlarsa da nötr pozisyona geçerim kendilerine karşı.
  • 607
    sezon sonundaki her türlü başarıyı okan hoca ve topçulara, başarısızlığı yönetime yazdıracak dönemdir. takımın sezon başından beri kanayan yarası orta sahada demirbay kerhen oldu, sergio göğsünü yırttı, kaan da derbiler ve şampiyonlar ligi hariç olmadı. en büyük hayal kırıklığımız ndombele zaten hiç yoktu.

    şartlar böyleyken ve takımın kaderi torreira'nın ciğerleriyle adalelerine emanetken buraya sadece berkan'ı geri getirmek, sezonu ateşe atmak oldu. hadi boey'in gidişi geç ve sürpriz oldu, bek krizini anlıyorum ama orta sahanın doldurulmaması büyük fiyasko. bu şartlar altında okan hoca ve topçuların emeğinden başka sığınacak yerimiz kalmadı. halil hariç hepsi baş göz üstüne.
  • 608
    takımın en önemli oyuncularından birisi gitti, boey. yerine alınan oyuncu yama oyuncu, sezon sonu muhtemelen bizimle birlikte olmayacak. idare edecektir ancak boey'in verdiği savunma katkısını veremeyeceği aşikar. umarım hücumda daha iyi olur.

    sol bekimiz değişti, ne vereceği belirsiz olsa da bence o tarafta güçlendik. atletik oyuncuların bizim ligde başarısız olma olasılığı düşük çünkü.forvette de bir değişikliğe gittik.

    bakambu gitti, carlos geldi. ben carlos'un daha çok iş yapacağını düşünüyorum.

    sonuç olarak orta saha ve 10 numara alınmadığı için takımın güç kazandığı söylenemez. sağ tarafta ise bariz bir şekilde güç kaybettik. ben totalde verimsiz bir transfer dönemi geçirdiğimizi düşünüyorum. bu takıma mutlaka orta saha alınmalıydı. bu transfer dönemiyle ligi kotarırız ancak avrupa'da eleneceğimizi düşünüyorum.
  • 609
    yine yeni yeniden torreira’nın yanına yazacağımız bir orta saha almadığımız dönem. bu nasıl akıl tutulması anlamıyorum.

    sergio’nun pili 22/23 sezonunu tamamlamaya yetmedi.

    dayı türk olmasa yüzüne bakan olmaz. sıfır katma değer.

    ndombele maaşallah 2 kilo verip mabadını kaldıramadı. futbolu kafada bitireli çok olmuş.

    berkan geri döndü fakat yetenekleri kısıtlı birisi ve torreira’nın muadili sayabiliriz onu.
  • 611
    1) "bu orta saha ile 2023-2024 sezonu zor geçer" tezinde fikir birliğine varılan 2023 yaz transfer sezonu orta sahaya ndombele transferi ile kapanmıştı. ndombele kendisinden en alt düzeyde beklentisi olan taraftarın beklentisinin bile altında bir performans sergiledi sezonun ilk yarısında. varlığı ile yokluğu birdi. dolayısıyla 2023 yazında geçerli olan tez 2024 kış mevsiminde de geçerliliğini korur vaziyetteydi. bu konu özelinde üç maymun oynandı, hiçbir şey yapılmadı. herhangi bir şey yapmaya tenezzül bile edilmedi.

    2) türk futbol ve galatasaray tarihinin en yüksek bonservis bedelli oyuncu satışı gerçekleştirildi. sacha boey gitti. yerini benzer veya daha kaliteli bir bek ile doldurmanın mümkün olmadığını hemen hemen bütün galatasaraylılar biliyordu. taraftarın, biraz da boey'in satışındaki astronomik tutardan sebep, en toleranslı olduğu transferdi. ama bu demek değildi ki gidip afrika kupasının favorilerinden birinin 31 yaşındaki sağ beki transfer edilsin. bir "maliyeti çok uygun, en kötü senaryoda bile finansal zarar ettirmez" tezi tutturuldu ama aurier'in tutmadığı senaryoda (böyle bir ihtimal var ve hiç de azımsanmayacak düzeyde değil) galatasaray'ın gerçek bir sağ beki kadroda mevcut değil. aurier transferinde karavana atılmış olursa, sportif başarı açısından baya baya zararlı bir hamle yapmış olacağız. haydi oyuncunun sportif veya finansal artısını/eksisini geçtim; adam afrika kupasında. 11-12 şubat gecesi final oynayacak. oyuncu yarınki başakşehir maçında olmayacak, 15 şubat'taki sparta prag maçında da olmayacak ve hatta finalden sonra bir hafta izin verildiği bir senaryoda 18 şubat'taki ankaragücü maçında da olmayacak. ve bu oyuncunun ismi uefa avrupa listesine verildi. önümüzdeki 9 günde oynayacağımız üç maçta olmayacak olan bir sağbekin transferini uefa avrupa listesine yetiştirmek için uğraşmak yerine, derrick köhn transferini geçen hafta tamamlayabilseydik keşke. en azından avrupa maçımızda kullanamayacağımız bir sağ bekin yerine, avrupa kupası maçında kullanabileceğimiz bir sol bekimiz olurdu listede. hiç kendimizi kandırmayalım; aurier transferi kağıt üstünde fiyaskodur. kağıt üstündeki fiyaskonun sahada temizlenebilmesi adına da aurier'in mart, nisan ve mayıs aylarında çok fazla şey ortaya koyması gerek. koyup koyamayacağını hep birlikte göreceğiz.

    3) bakambu satıldı güzel bir bonservis karşılığında. herkes gibi ben de bu satışı gerçekleştireni tebrik ederim. kendisinden gelen paranın küçük bir kısmıyla carlos vinicius sezon sonuna kadar kiralandı. alınabilecek bir risk. çok çabuk istanbul'a indi, 2 gün içerisinde türkiye kupası maçında formamızı giydi. mantık olarak doğru bir transfer ama sahada ne vereceği çok da belli/aşikar olan bir kalite de değil. bekleyip göreceğiz. bakambu'dan gelen paranın büyük bir kısmı ise derrick köhn transferi için kullanıldı. oyuncunun transferi 8 şubat akşamı geç saatlerde tamamlandı, yani uefa'ya verilen oyuncu listesinin son teslim tarihinden 6 gün sonra. aurier benzeri, köhn de prag karşılaşmasında olmayacak. aurier belki rövanş maçında forma giyer ama köhn rövanşta da oynamayacak. oyuncu hakkında çekincelerim mevcut, alman ikinci liginden izlediğim videolar sebebiyle oyuncuya dair gaza da gelmedim ve hala rıdvan yılmaz'ı tercih eder noktadayım ancak makul bir transfer olduğunu kabul ediyorum. "başarılı bir transfer" der miyim? 2 şubat günü köhn transfer edilse ve avrupa listesine yazılmış olsa derdim ama 8 şubat günü transfer edildiği için, diyemiyorum. yarın veya sonraki haftalarda uçup kaçsa da muhtemelen diyemem çünkü kendisinin dün bitirilen transferi galatasaray yönetiminin "bizim prag'ı elemek gibi bir niyetimiz yok" düşüncesinin dışa vurumudur. tıpkı aurier gibi. sağ bek aldık, sol bek de aldık kağıt üstünde ama 6 gün sonra rams park'ta sparta prag'a karşı sağda kaan, solda berkan oynayacak. köhn başarılı bir hamle mi oluyor yani 8 şubat günü? maalesef olmuyor.

    kabaca üç maddede değerlendirilebilecek bir transfer dönemi geçirdik. subjektliği bir kenara bırakıp, kişilerden bağımsız sadece galatasaray'ın menfaatlerini ve doğrularını temel alan bir objektiflkte konuya yaklaşıldığında durumumuz bundan ibaret. bu tabloya ben 10 üzerinden 4,5'tan 5 veririm. o da boey'in satışının hatrına. daha yüksek bir not bu transfer döneminde yapılanlara ağır gelir zaten.
  • 612
    yine orta saha almayarak geçirdiğimiz bir dönem. u formasyonu diyorlardı da kızıyordum. ama bunu söyleyenler haklıymış. orta saha torreira hariç bir kara delik ve her ne hikmetse hala burası güçlendirilmiyor. sol, sağ bek ve forvete bence yerinde transferler yapıldı ama asla orta saha (6-8-10 farketmez) alınmaması bence yapılan iyi işleri gölgeliyor. ligde kıyasıya bir şampiyonluk yarışı ve avrupa liginde kupa ihtimali varken biz orta sahanın yükünü torreira ve 10 numarada mertens'e yüklüyoruz. hakkımızda hayırlısı olsun.
  • 613
    satışlar hariç ortalama altı şekilde bitti. köhn transferinden umudum var. en kötü bizi idare edeceğini düşünüyorum. sağ beke para harcamayacaksak dubois'i tercih ederdim ama ne yazık ki geri getiremedik. inşallah bu bize ders olur. ortasaha transferi yapılmadı zaten konuşmaya gerek yok. vinicius'tan ümidim var umarım maç ritmini erken toplarda bize karşı 11 kişi kapanan takımlara karşı ilaç olur. en kötü şampiyonlar ligine gideceğiz diye işi çok hafife aldık ama 1 şampiyonluktan olmayız umarım.
  • 616
    gayet başarılı geçmiştir bana göre. bu ligde yedeğin yedeğini oynatsa bu takım ilk 2'de yer alır öyle leş bir lig. avrupa desen; devre arası yapılacak kritik transferle başarı sağlayamazsın. bu durumda sacha'dan gelen parayla bankalar birliğinden çıkılıp üzerine gayrimenkul yatırımı yapılacaksa bu dönem belki de tarihimize geçecektir olumlu anlamda.
  • 618
    skandal geçen bir başka transfer dönemi. bahaneler bitmiyor tabii. oyuncu gönderememişiz şimdide. almış olmak için yaz transfer döneminin son günü gidip futbol ahlakı olmayan yandan yemiş sporcu alır ve 3 milyon maaş verirsen tabii gönderemezsin. hiçbir hazırlığın olmazsa, planını yapmazsan da oyuncu alamazsın. beklersin menajerler kimi önerecek diye.

    takımda torreira haricinde tek bir güvenilir orta saha yok. ama oyuncu alma ihtiyacı görmediler. neymiş nicelik olarak çok fazlaymışız. almasaydınız kardeşim o zaman bu kadar topçu. 3 tane topçuya para vereceğine 1 tane kaliteli oyuncu alsaydınız. ligde idare edermiş ya bu nasıl bir olumlama böyle? galatasaray çok zengin bir takım falan mı alacağı oyuncuları ligde ve avrupa'da idare edebilecekler diye kategorize edecek? alınan oyuncu hem ligde hem avrupa'da herhangi bir sıkıntı yaşatmayacak kalitede olmalı. bu ekonomik koşullarda bu kadar ciddi maaş bağlanan takımın orta sahası pamuk helva kıvamında. hala bunu övenler var. ne diyeyim ki. kesin iyi transfer dönemi geçirmişizdir yönetim pek memnundur durumdan. nasıl olsa tüm yükü hocaya bıraktılar yine.
  • 622
    çok kötü geçmiş transfer dönemidir. hiçbir transfer yapmadan tamamlamayı başardık.

    sol bekimiz gitti yerine sol bek aldık (ki onu da avrupa listesine ekleyemedik)
    sağ bekimiz gitti (iyi paraya hemde) yerine sağ bek aldık
    santraforumuz gitti yerine santrafor aldık.

    ekstra kimseyi almadık bu adamlar gitmese demek ki kimseyi almayacaktık. 10 numara almadan sezonu kapatmak fiyasko oldu gerçekten. takımda 1 tane 6 numara var 5 tane 8 numara var ama hepsini toplasan 1 adam etmiyor. sol bek sağ bek yedeğin barış ve berkan.

    sezon başı maaş skalasını düşünmeyen yönetim bir anda maaş dengesini devre arası düşünmeye başladı. yerlilerin yerine oynayan verimsiz yabancılara 5 katı maaş verirken kimse maaş dengesini nedense düşünmedi. avrupadan gelecek olan rıdvan yılmaz 1,6 m isteyince maaş dengesi düşünüldü. sen yerlilere o kadar az veriyorsun ki rıdvanın istediği maaşı çok görüyorsun. dua edin barış gibi kerem gibi yerlilerimiz ben gideceğim diye tutturmadı.

    sezon başı param yok dedin bonservis vermedin yüksek maaş verdin, sezon arası paran var yüksek bonservis vermedin az maaş verdin. gerçekten türk işi bir hareket.

    yöneticilik bu değil.
  • 624
    sözlükte geceden beri süregelen durumu anlamakta zorluk çekiyorum. sparta prag'a prag'ta 4-1 kaybettik ve elendik. galatasaray 22 şubat'ı 23 şubat'a bağlayan gece oynadığı maçta elenmedi rakibine. 2 şubat'ı 3 şubat'a bağlayan gece elendi. sacha boey'in yerine ahı gitmiş vahı kalmış, ahı gitmiş vahı kalmış haliyle bile prag maçlarında oynamayacak durumda olan sağ beki transfer ettiğimiz gün biz elendik. angelino'nun gideceği günler/aylar öncesinden belli iken, sol bek transferini 2 şubat'a yetiştiremediğimiz gün elendik. kerem demirbay'ın hatta dries mertens'in bölgelerindeki eksikliklerimizi görmezden geldiğimiz ocak ayında asıl elendik. dolayısıyla bugün farklı farklı başlara yönelip onlarca/yüzlerce entry girmenin hiçbir anlamı yok. tur, avrupa, hayaller, rüyalar vs. dün gece değil, 29 ocak - 4 şubat haftası bitti. o hafta da zaten konuşulması gereken her şey konuşulmuş, yazılması gereken her şey yazılmıştı. tekrar tekrar farklı başlıklarda konuşmanın, esip gürlemenin anlamı yok.

    galatasaray'ın ocak ayındaki transfer politikası ile sparta prag eşleşmesinde başına neler gelebileceği bu başlıkta farklı yazarlar tarafından kapsamlı bir şekilde anlatılmış. ben yönetimin de yaptıklarıyla ve yapmadıklarıyla her şeyin farkında olduğunu düşünüyorum zaten. galatasaray'ı yöneten insanlar aptal değiller. galatasaray'ı yönetenlerin uefa avrupa ligine dair bir hayali yoktu, hiçbir zaman da olmadı. "ligi bir şekilde idare ederiz, mayıs ayındaki seçime çalışmak lazım asıl. avrupa ligi ile falan uğraşamayız" dediler. bunu açıkça demediler, bambaşka konuştular ama ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. icraatlar farklı oldu ve gözümüzün önünde olundu. müdahale edilebilir miydi, değiştirilebilir miydi bu? evet ama değişiklik imkanı sadece o gün, o hafta vardı. biz o fırsatı "nankörlük yapmayın, para değil zeka konuştu bu transfer döneminde" benzeri yönetimin de fazlasıyla işine gelen itfaiyecilik çalışmalarının gölgesinde kaçırdık. bugün tekrardan bir yangın çıkartmanın veya öfkelenmenin bir anlamı yok. hesaplaşmak da gereksiz. olan oldu, hesap zaten ortada. bu saatten sonra kaderimize razı olup, çok değerli yöneticilerimizin bize çizdiği rota olan galatasaray-antalyapsor maçına odaklanalım. bizim rotamız zaten hiçbir zaman prag şehri değildi; istanbul ve anadolu şehirleriydi rotamız. bunu bilelim, kabullenelim ve bundan sonrasına bakalım artık.
App Store'dan indirin Google Play'den alın