• 54
    maça aşağıdaki gibi bir 11 ile başlanması gerektiğini düşünüyorum;
    muslera,mariano,maicon,denayer,linnes,fernando,tolga,belhanda,garry,yasin,gomis
    maçla ilgili düşüncelerim ise;tolganın enerjisini orta sahada kullanmak daha avantajlı olacaktır zira sol kanatta oynadığında yaratıcılık olarak katkısı olmuyor.zaman zaman ceza alanına yaptığı sürpriz koşuları burdanda sürdürebilir.gençlebirliği maçı bu hafta için kıstas olmamalı çift forvet ile oynamak bizi ipe götürür.yasinin deplasmanda kimi düşüncelerin aksine faydalı olduğuna inanıyorum.hücum sırasında hep doğru pozisyonlar alıp golü kokluyor.(beceriksizliğini katmazsak eğer)maça mentalite olarak artık kimseden korkamak gerektiğini anlayarak başlamamız çok önemli,umarım tudor hepimizi şaşırtır.
  • 55
    başakşehir'in ne oynayacağı belli. sorun bizim ne oynayacağımız? bu öngörülemez durumumuz aslında tudor'un yaratmak istediği bir özellikti. rakip de ne oynayacağımız konusunda çok bilgi sahibi değil. bakalım tudor bunu avantaja çevirebilecek mi?
    bunun dışında bu maçta defansif yönden çok kompakt durmamız, hücum sonlandırma noktasında ise çok etkili olmamız gerek. bu sezon ligde bazı maçlarda çok savruk defans yerleşimleri yaptık. özellikle sahamızdan top çıkarmada, topu 2.-3. bölgeye taşımada büyük sorunlarımız var. o kadar basit pas hataları yapıyoruz ki hiç oynama niyeti olmayan yetersiz takımları bile iştahlandırıyoruz. bu hatalara devam edersek başakşehir bunlara cezayı keser. dolayısı ile bu maçı kazanmak istiyorsak savunma yerleşimini iyi yapmalı ve başakşehir'i yormak için topu hatasıza yakın çevirmeliyiz. eğer bunu iyi yaparsak ikinci noktada olay iş bitiriciliğimize kalıyor. hücum sonlandırma oranımızı arttırmalıyız. malumunuz başakşehir'e karşı 10 tane gol pozisyonuna girmeyeceğiz.
    başakşehir dengeli bir takım. bizim de bu anlamda dengemizi iyi korumamız gerek. tüm maç skoru tutma ve koruma iç güdüsüyle oynarsak maalesef ki büyük ihtimalle maçı kaybedeceğiz. stratejimiz dengeyi korumakla beraber tehditkar bir oyun sergilemek olmalı. hücumu kesinlikle düşünmeliyiz. en son malatya maçında da görüldüğü gibi başakşehir özellikle 2. yarılarda oyundan düşmeye başlıyor ve hücum düşünen rakiplere karşı mahkum bir oyun sergiliyor. bunda başakşehir'in 31'in üzerinde yaş ortalamasına sahip olmasının ve hala psikolojik olarak tam anlamıyla büyük bir takım hüviyetinde olmamasının payı büyük. kısacası ilk yarı kontrollü, dengeli ama rakibi yoran tehditkar bir oyun, ikinci yarı ise sonuca odaklı hücum anlayışı ile maçı almamamız için hiçbir neden yok.
  • 60
    bu maçta beraberlik bize yeter ama beraberliğe oynarsak mağlup olacağımızı düşünüyorum. o yüzden çıkıp kazanmak için oynamalıyız. baskıyı iliklerine kadar başakşehir hissetmeli ve kapanmalılar. atamazsak ve berabere biterse üzülmem ama beraberliğe çıkıp da olur da berabere kalırsak ki sanmıyorum, bile üzülürüm. çünkü bu zihniyetle şampiyon olamayız.
  • 61
    beraberliğin kötü sonuç olmayacağı karşılaşma. ama biz beraberlik için çıkmayalım, beceremiyoruz.

    tudor hocam hiç zorlama, biz buyuz. biz geride bekleyip zımba gibi hücuma kalkan bir takım asla olamadık, olamayacağız. zaten oyuncu yapımız da buna müsait değil. bizim genetiğimizde de böyle bir şey yok. o yüzden daha önce neyi iyi yaptıysak öyle oynayalım. maceralara, deneylere hiç gerek yok. trabzon ve fener maçlarında kaleye doğru düzgün şut dahi atamadık. halbuki bunların defansları leş gibiydi. hiç zorlamayalım hocam, karşımızda bir avrupa takımı yok. eminim ki onlardan daha az hata yapacağız. ama onları fazla düşünürsen bizi de kendi seviyelerine çekecekler, haberin olsun.
  • 62
    bırakalım deplasman ayaklarını. başakşehir bu ligdeki en az deplasmana benzeyen "deplasman". maç istanbul'da, kaç taraftara sahip başakşehir zaten. futbolcular ve tudor deplasman kelimesini kafalarından atarlarsa bu maç bizim olur. çıkıcaz topumuzu oynayacağız, nedir ki yani kadro kalitemiz de başakşehirden kötü mü? hayır daha iyi.
    çok fazla detaycı, akılcı düşünürsek evet belki 1 puan kötü gözükmüyor. ama şampiyonluklar böyle maçlarla geliyor. gençlerbirliği'ne evinde 5 atmakla değil. biz galatasaray'ız, kadro kalitemiz de belli. nokta.
  • 63
    beşiktaş ile puan farkını korumak için kazanmamız gereken maç. beraberlik bize yetmez kesinlikle kazanmaya oynamalıyız çünkü rakibimiz başakşehir değil. bursa gibi taraftarı olan bir deplasmandan galibiyetle ayrıldıysak yine yapabiliriz. karşımızda kaliteli bir anadolu takımı var bunu unutmayalım. üstelik taraftarları yok ve maç istanbulda.

    şampiyonluğun göstergelerinden biri olacaktır bu maç. tudor ve takım hakkındaki fikirlerimizi değiştirebilir olumlu ya da olumsuz anlamda. o yüzden çok önemli . umarım iyi oynarız ve şans yanımızda olur.
  • 64
    tudor ne yapıp etmeli başakşehir'in her şeyini incelemeli bu arada. abdullah avcı bizim takımın attığı adımı bile öğretecektir takımına. maçtan sonra avcı'nın çıkıp ''fernando ile oyun kurmalarını engelledik, mariano'yu kitledik, gomis'i kaleden uzaklaştırdık'' falan diye çıkıp şov yapmasını istemiyorsa, kendisini ezmesini istemiyorsa bunu yapmalı.

    bunu yaparken de gidip takıma korkak oyun oynatmamalı. zor bir maç, bence ligin en zor maçı çünkü taktik olarak ligin bu maçlara en iyi hazırlanan ve bence pas oyununu en iyi oynayan takımıyla oynayacağız. ancak onlardan üstün taraflarımız da var elbette. tudor savunmada ve hücumda neler yapmamız gerektiğini çok iyi analiz etmeli. bu maçı kazanmak demek artık 3 puandan çok daha fazlası demek çünkü.

    bizim de geçtiğimiz 2 seneyi baz alıp karamsar olmamıza gerek yok. geçtiğimiz 2 senede as oyuncularımızın yarısı başakşehir'de oynayamayacak kadar kalitesiz oyunculardı. başakşehir bu sonuçta. 1 puan kötü olmaz bence ama vurup geçebiliriz de yani. abartmak da kötü.
  • 65
    eğer tudor bundan önceki büyük maçlarda olduğu gibi "önce rakip" derse işin içinden çıkamayız. başakşehir, ligin en iyi pas oyunu oynayan takımı ama genetiklerinde kontra becerisi ve direkt oyun zaten var. burada yaşlı bir nüveye sahip rakibi mümkün olduğunca koşturmalıyız. ikinci bölgede tolga ve ndiaye'nin basit top kaybı yapmamaları bizim için maçın anahtarı. başakşehir'in baskısını fernando, mariano, oynarsa linnes ve tabi ki belhanda'yla kırıp sonuca gidebiliriz.

    özellikle belhanda için muazzam bir fırsat var. konsantrasyonu yüksek olursa başakşehir'in baskısını tek başına bile kırabilir. kazanırsak rakiplere ne haliniz varsa görün diyeceğiz.

    (bkz: haydi çocuklar)
  • 67
    üç büyük avantajımız var, ilk ikisi 3 asistle oynayan caiçara'nın cezalı olması ve abdullah avcı'nın oynayacağımız sistemi bilmemesi. tudor bu maça 3-4-3 de çıkabilir, 4-1-4-1 de çıkabilir, hatta tolga'yı yardımcı forvet gibi kullanarak 4-4-2 de çıkabilir. şu üç sistem de mümkün, hatta maç içinde değişmeli bile oynayabiliriz: https://www.buildlineup.com/...fd0c8dd5dd25d4d2681e
    https://www.buildlineup.com/...fc988dd5dd25d4d2681c
    https://www.buildlineup.com/...00378dd5dd25d4d26821

    başakşehir'in ise hangi sistemle çıkacağını herkes ezbere biliyor. volkan-uğur uçar-attamah-epureanu-clichy-mahmut-emre-visca-mossoro-elia-adebayor kadrosuyla 4-2-3-1 oynayacaklar. tudor'un sürpriz yapma imkanı var ama avcı ölse taktiğini değiştirmiyor. ayrıca uefa'da çift forvet oynayan her takım başakşehir'den puan veya puanlar almayı başardı, avcı hala buna çözüm bulabilmiş değil.

    son avantajımız ise volkan babacan. bu sezona oldukça kötü başladı ve birçok hatalı gol yedi. cezasahası dışından şut atarsak mutlaka sorun yaşayacaktır.
  • 68
    bence ligde en önemli rakibimiz ba$ak$ehir. adamlar direkt $ampiyonluga oynuyor. o yüzden avrupa liginde hiç kasmiyorlar, aman fazla yorulmayalim ne alirsak kar havasindalar. bu yil $ampiyonlar ligine katilip gelecek para ile ileriye dönük yatirimlar yapma pe$indeler. mantikli mi? mantikli. geçen yillardan açik hesabimiz var. bu yil içerde di$arda yenmek istedigim rakip. i$i siki tutarsak koyup geçeriz ama tudor yine farkli fantezilere yönelirse i$imiz zor. beraberlik gibi gözüküyor ama galatasaray, galatasaray gibi oynarsa 3 puanla döneriz.
  • 69
    tudor'un farklı farklı fantaziler yaparak kazanmasını istediğim maç.

    abdullah avcı'yı tanımayanlar stabil bir oyun isteyebilirler ama bu da bizi mağlubiyete iter. abdullah avcı rakibin zayıf noktalarını tespit edip çok etkili taktik planlar hazırlayarak rakibinin karşısına çıkar. açın bakın geçmişine. bu sene için deplasmanda bejeke'ye soın dakika golü ile berabere kaldılar, fener'i son dakikada yendiler. hatırlatayım ikisi de deplasmandaydı.

    biz galatasarayız koyar geçeriz dememiz için takımımızın 3-4 sene aynı kalıp belirli bir oyunu ezbere oynaması gerek. gözlerimiz kapalı paslaşmamız gerek ama henüz bunun için erken.

    o yüzden tudor çok acayip bir sistemle çıkmalı. abdullah avcı, şimdiye kadar oynadığımız tüm sistemlere bir tez üretmiş olacak, kadrolar açıklandığında taktik değişikliği hemen değiştirecek. bu yüzden güzel bir süpriz yapmamız lazım.

    ayrıca; köstebek susturulmalı. kesinlikle kadro yapısı hakkında dışarı bilgi çıkmamalı. çıkarsa işimiz zorlaşır.
  • 70
    başlıyoruz...

    bu maç sezonun geri kalanı için bile domino etkisi yapabilir. bu maçtan alacağımız skor/puan sonraki maçlar için bize bir yol haritası çıkaracak. oyuncuların ve hocanın öz güvenini tepetaklak da edebilir, en üst seviyeye de getirebilir.

    3 puandan çok daha ötesi.

    kazandığın anda en yakın rakibin beşiktaş oluyor ve aradaki fark da yine en az 5 oluyor. zaten bu maç öncesi beşiktaş cuma günü evinde akhisar'ı yener. dolayısıyla maç başlamadan aradaki puan farkı 2'ye inmiş olacak bile. kazanmak zor maçlarda dökülüyor denilen galatasaray için rüştünü ispat etmek demek.

    sanırım maçın önemine dair fazlaca cümle kurmaya gerek yok.

    caiçara'nın cezalı olduğu maç. sezonun* etkili isimlerinden birisiydi caiçara ve yokluğu bizim adımıza oldukça önemli, çünkü sol tarafımız zaten bizim zayıf halkamız.

    ideal kadrolarından yalnızca sağ bek olmayacak. bizde ise feghouli'nin cezası tek maça inmezse feghouli ve serdar aziz bu maçta olmayacak. serdar aziz'in olmayışı bu maç öncesi feghouli'nin yokluğundan daha kritik oldu. çünkü hoca 3'lü oynamaya çalışıyordu. mecburen bu maçta dörtlüye döneceğiz, tabii hoca koray günter ya da ahmet çalık ile fantaziye girmezse. ben 2 haftalık milli maç arasından sonra da lato'nun biraz daha toparlayacağı ve fizik olarak da yukarı çıkacağı görüşündeyim. bu sebeple sol ayaklı da oluşuyla lato'yu tercih edeceğim.

    ---------------mulsera--------------
    -mariano--maicon--denayer--lato-
    ---------------fernando-------------
    --------ndiaye----------tolga-------
    ---rodrigues------------belhanda---
    -----------------gomis---------------

    bu kadro da maçta duran top haricinde gol yemez. zaten 9 gol yedik 6'sı duran top. 1'i denayer'in ayağından seken ve gol olan yusuf yazıcı şutu, diğeri maicon'un saçma bir çalım yemesi ile başlayıp fernando'nun ayağından seken topun rakibe asist olması, diğeri de belhanda'nın hücuma çıkarken kaptırdığı top.

    en iyi savunma şekli oynamaktır. topu kendi kalenizden ne kadar uzak tutarsanız o kadar az gol yersiniz. başka arkadaşlar da yazmış, 11 maçta 26 gol atan bir takım var. fb-ts maçlarında toplam 1 gol attık. diğer maçların gol ortalaması 2,77.

    o zaman en iyi yaptığımız şeyi yapıp presimizle, topumuzla tüfeğimizle saldıralım. tabii hunharca değil. kontrollü bir şekilde ama asla geriye yaslanıp beklemeyelim.

    turuncu tosun bu maçta iyi kontrol edilebilirse ve saha içinde agresif bir hale sokulabilirse oyundan da atılabilir. onun oyunu kontrol etmesine ve yönlendirmesine izin veremeyiz. bunu yaptırmadığımızda daha sıradan bir takım olacaktır rakibimiz. bu işi ndiaye yapabilir. tabii kontrolsüz şekilde faul yapıp kendisini attırmadan.

    keşke aynı enerji ve kondisyon ile felipe melo'muz olsaydı. insan böyle maçlarda daha da arıyor varlığını.

    geçtiğimiz senelerde bu takımdan sürekli duran top golü yedik. bu maçta buna mani olup biz bu avantjımızı kullanabilirsek belki de aynı silahla rakibimizi vurabiliriz.

    yalnız son trabzon deplasmanındaki gibi ezik ve silik bir oyun anlayışıyla hiç şansımız yok. kora kor oynayarak ancak kazanırız. bekleyelim atarsak bir tane kazanırız dersek olmuyor işte, kazanamıyoruz.

    dilerim maçta iyi bir hakem performansı olur ve bir kez daha mağdur edilmeyiz. maç öncesi yapılacak olan atamaya göre sesimizi yükseltmeye başlayabiliriz. işin o kısmını da bir zahmet yapalım, ülkede hiçbir şey bizim kadar naif değil.

    yedekten oyuna girecek oyucu konusunda bizden çok daha iyi bir takım var karşımızda ama ilk onbirimiz onlardan çok daha iyi. tribün baskısı dahi olmayan bir statta ve seyircisiz bir takımla, oynayarak kazanabileceğimiz bir maç.

    rakibi fazla büyütmeye gerek yok, çıkıp oynayalım yeter. kazanamazsak, beraberlik de kabul edilebilir ama kaybetmemek lazım. yalnız bu bahsettiğim kafayla çıkarsak kaybederiz orası kesin.
  • 71
    başakşehirle oynanan hiç bir maçımız berabere bitmedi. bu maçında berabere bitmeyeceğini düşünüyorum. maç için konuşmak gerekirse başakşehirin galatasaray orta sahasında fernando yu kilitle, galatasaraylı oyuncularla polemik yarat kırmızı kart al, sert fauller yap maçı oynatma, olursa da bir kontra gol oh mis tadında oynayacağı ve bana göre de galip geleceği karşılaşma olacaktır.

    bunların dışında tudor'un oyuna etkiyecek gereksiz seçimleri olmazsa ve bu maçın önemine göre hazırlanırsa galip gelmemek zor değil. beşiktaş maçına stressiz çıkma adına önemli bir karşılaşma. inşallah beklediğimiz şekilde geçer.
  • 72
    14 şubat 2016 gününden bu yana başakşehir takımının dört büyüklere karşı aldığı skorlar sırasıyla şu şekilde:

    başakşehir 2 - 2 beşiktaş
    galatasaray 3 - 3 başakşehir
    trabzonspor 1 - 1 başakşehir
    başakşehir 2 - 1 fenerbahçe
    başakşehir 1 - 0 fenerbahçe
    galatasaray 1 - 2 başakşehir
    beşiktaş 1 - 1 başakşehir
    başakşehir 1 - 0 trabzonspor
    fenerbahçe 1 - 0 başakşehir
    başakşehir 2 - 1 galatasaray
    başakşehir 4 - 0 galatasaray
    başakşehir 3 - 1 beşiktaş
    fenerbahçe 2 - 2 başakşehir (penaltılarla başakşehir kazanır)
    trabzonspor 0 - 0 başakşehir
    fenerbahçe 2 - 3 başakşehir
    başakşehir 2 - 2 trabzonspor
    beşiktaş 1 - 1 başakşehir

    yani genel toplama vurduğumuzda 17 maçta 1 yenilgi, 7 beraberlik, 9 galibiyet alıyorlar. bakın 17 maçta sadece 1 yenilgi...

    ve şimdi çok iyi biliyoruz ki bu maçta takımımız puan kaybettiği taktirde sanki ligten düşmüşüzcesine eleştiri yağmuruna tutulacağız, galatasaray'ın balon olduğu, bu zamana kadar önemli maçlara çıkmadığı için lider kaldığı yazılıp konuşulacak. tudor teknik direktör falan olmayacak, kadro kaliteli olduğundan buralara kadar gelinmiş olacak, gomis aslında vasat bir forvetken abartılmış denecek, belhanda gamsız ve laubaliyken feghouli de hain ilan edilecek.

    bu orta oyunu oynanırken de benim taraftarım ya bir köşeye sinip sessiz sessiz izleyecek
    ya da ben demiştimci olanları kıs kıs gülecek içten içe.

    ha galatasaray tabi ki kazanmalı, tabi ki farkı açmak için çaba göstermeli ancak asla ölüm kalım maçı değildir bu maç. ve içiniz rahat olsun takım bu maçı kazanacaktır. neden kazanacaktır diyorum çünkü karabükspor, fenerbahçe ve trabzonspor maçlarıyla beraber oyuncularımız tatlı rüyadan uyanıp türkiye gerçeklerini idrak ettiler. verilmeyen penaltılar, on saniyede bir çalan düdükler, eller kollar dirsekler, yerdeki oyuncumuzu tekmelemeler, her maç araya taraya kırmızı kart göstermeler... hatırlayın trabzonspor maçından sonra oyuncularımızın demeçlerini, ''biz artık bazı şeyleri öğrendik.'' dediler ve eklediler:

    ''bundan sonra rakip takımları da hakemleri de yeneceğiz.''

    o sözlerinden sonraki ilk maçımızı da 5-1 kazandık.
    kısa ve net, çıkıp kazanacağız, peki kazanmak için ne yapmalıyız?

    1) volkan babacan her daim oyunun içinde bir kaleci taktik gereği ve takımların saha parselizasyonundan dolayı en boş en müsait oyuncuları konumunda. bundan dolayı da her sıkıştıklarında topu volkan'a göndererek oyunu rahatlatma ve top kaybından kurtulma olanağı yaratıyorlar. volkan genellikle attamah ile veya bekleriyle oyunu kurarken sıkça da emre belözoğlu- mahmut tekdemir ikilisini tercih ediyor. burada öncelikle volkan babacan'a baskı uygulamalıyız sürekli şekilde. sonrasında da hücum oyuncularımızla onların arka çizgi oyuncularına markaj uygulamalıyız ki topu çevirerek zaman öldürmesinler ve daha sık top kaybetsinler. bunu başarabildiğimiz taktirde zaten başakşehir takımının gardını indirmiş oluruz. kesinlikle ilk aşama bu olmalı.

    2) emre- mossoro- adebayor üçlüsü ikinci devrelerde oyundan kopuyor. bu kopma emre'de oyunun hücum yönüne katılamama olarak, mossora'da hareketsizlik olarak ve adebayor'da da hem hareketsizlik hem de ikili mücadele kazanma oranında düşme olarak etki ediyor. bu noktada özellikle ikinci devre için bu oyuncuların kopukluğundan faydalanılacak hücum varyasyonları çizmek, atakları bizzat onların civarından yapmak önemli hamlelerden biri. emre ve mossoro ikilisini verkaç arasına alarak, adebayor'u da stoperler arası paslaşmalarla delebilir, rakip sahada daha fazla oyuncuyla hücum edebiliriz. yine onların ikinci yarı düşen tempoları göz önüne alındığında gol atamıyorsak dahi yemeyerek o dakikalara kadar hiç değilse berabere girebilmeliyiz, yüksek kondisyonumuzun bize galibiyeti getirmesi için.

    3) visca çok top ezer, bireysel baskı yapmak lazım. elia çizgiden giden bir oyuncu, çizgi oyuncularımızla iç koridoru tutmaktansa dış koridora yani çizgi tarafına önlem almalıyız. mossoro sindirilebilir, henüz maçın başlarında onu sindirmeliyiz.

    4) kenar ortaları çok etkili. stoperlerimizin tabiri caizse kıçında bile göz olması gerek bu maçta.

    5) oyuncu oyuncu bakarsak,

    volkan babacan: süper lig'in en kötü kalecilerinden biri form itibariyle. yerden gelen toplara bilhassa zaafı olduğundan bol bol yerden sert şutlar denemeliyiz. ayrıca kornerlerde etkili ve öne çıkan bir kaleci, duran top etkinliğimizi kaybetmemek adına bu maçta kornerleri paslaşarak kullanarak volkan babacan'ın hava hakimiyetini önlenmeli veyahut doğru varyasyonlar yaratarak bu engeli aşmalıyız.

    attamah: dany'nin dengeli versiyonu diyebiliriz. savunmadan topları genelde o çıkartır. aslen orta saha olduğundan top tekniği en yüksek stoperlerden biri ligimizde ve yaratıcı paslar atabiliyor savunma arkalarına. yine de savruk bir tarzı olduğundan attığı paslar bazen saçma sapan şekilde giderek rakibe geçebiliyor. onun bu savrukluğunu kullanabilirsek canlarını çok yakarız.

    epureanu: dengeli ama fazlasıyla ağır. hava topu vermeyengillerden. pas oyununa en az katılan isim takımlarında çünkü abdullah avcı da biliyor onun tekniğinin ne kadar kötü olduğunu. başakşehir takımının sahada olmasını en son isteyeceği şeylerden biri epureanu'nun topla çok fazla buluşması olur. çünkü öyle bir durumda yüzde doksan kritik bir hata yapılmış ve gol yenilmiştir.

    clichy: önlem alınması gerekecek bir oyuncu değil. takımın idare eden oyuncularından biri. hızlı değil, top kaybı yüksek, savunmada hataları oluyor ve başakşehir'in tempolu futbolunu kaldıramayacağından hücuma fazla çıkmıyor. sadece orta imkanı vermemeye gayret etmeliyiz kendisi özelinde. ortaları ölümcül.

    mahmut tekdemir: kondisyonu ve temposu yüksek bir oyuncu. oyun aklı vasatı iki tık üstü. üçüncü bölgeye geldiğiniz pek göremeyiz muhtemelen maçta ama onun ekstra koşularına her zaman dikkat etmek gerek.

    emre belözoğlu: türk futbolunun en yetenekli oyuncularından biri. tartışmaya çok da gerek yok aslında. karakteri ne kadar kötüyse futbolculuğu da bir o kadar iyi.

    mossoro: zeka...

    edin visca: bu sene bir türlü olduramadı. fena oynamıyor ama sanki hep bir şeyleri sıkıntı. oynatıyorsun saç baş yoldurtuyor, oynatmıyorsun takım hücuma çıkamıyor. gerçekten çok değişik bir oyun yapısı var. top kaybına en meyilli oyuncuları bu arada. ufak bir baskıda bile eli ayağı birbirine dolanabiliyor. ve elia'nın tersine hem çizgiden hem içeriden gitmeyi seven ve bunu çok iyi yapan bir kanat oyuncusu. tolga visca'yı iç kısımda engellemeli.

    elia: uzun yıllar sonra ritim buldu, çok ama çok tehlikeli bir isim. canımız yanarsa, elia yakar.

    adebayor: kafa toplarında, set oyununda, arka direk koşularında önlemler alınmalı. ağır bir oyuncu olduğundan alacağımız önlemler daha teorik daha durağan önlemler olacak. çekinmeden dikkatli savunma yaparsak etkinlik kuracağını sanmıyorum.

    umarım kaza bela yaşamdan, hakeme rağmen de olsa kazanacağımız bir maç olur. vurduğunuz gol olsun aslanlar.
  • 74
    şampiyonluk maçlarından biri.fener beraberliği ve trabzon mağlubiyeti bu maçı kazanmayı zorunlu kıldı. ümidim yok. yalan söyleyemem. beraberlik bizim için en iyi sonuç gibi duruyor. zira başakşehir'in oyunşeyler tarzı bize çok ters. eh iyi ee oynuyorlar. feghouli de yok. doğru taktik planla kazanılabilecek bir maçtudor o işi kıvıramaz. yine abuk subuk şeyler deneyecektir.
  • 75
    ndiaye takıma girecek yeniden, aksilik bu sefer de serdar yok. bence gençlerbirliği maçındaki düzeni çok fazla bozmadan devam etmeliyiz. serdar'ın yokluğunda fenando'yu denayer ve maicon'un arasına atmak bizim için düşünülmesi gereken bir seçenek olmalı. merkezi ndiaye ve tolga tutacaktır diye düşünüyorum. solda rodrigues sağda mariano ile çok caydırıcı bir takımken tek kanatlı bir yapıda önlem alınması kolay bir takım oluyoruz.

    https://i.hizliresim.com/AyO82Q.png

    sol kanadımız savunma yönünden biraz zayıf görünse de rakipte de caicara'nın cezalı olduğunu düşündüğümüzde, denayer-fernando ikilisi sol bek savunmasında kaymalarda başarılı olurlar ve tolga-ndiaye ikilisi de merkezi kalabalık tutmayı başarabilirlerse olağan üstü bir problem yaşamayız.

    rakip ceza sahasında çoğalmada sorun yaşıyoruz tek forvetle oynadığımız zaman. bu düzende bu sıkıntıyı da bertaraf ederiz.
    hem hücum oynayalım hem de bunu fener ve trabzon maçlarında düzenle yapalım diye düşünürsek puan falan alamayız bu maçta.

    lider olan biziz, kadrosu daha iyi olan biziz. dolayısıyla önlem almayı daha çok düşünmesi gereken taraf onlar. bu da maça ofansif bir takımla çıkmakla olur. tek forvet oynar savunma ehemmiyetine öncelik verirsek onlar oynar biz seyrederiz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın