• 72
    14 şubat 2016 gününden bu yana başakşehir takımının dört büyüklere karşı aldığı skorlar sırasıyla şu şekilde:

    başakşehir 2 - 2 beşiktaş
    galatasaray 3 - 3 başakşehir
    trabzonspor 1 - 1 başakşehir
    başakşehir 2 - 1 fenerbahçe
    başakşehir 1 - 0 fenerbahçe
    galatasaray 1 - 2 başakşehir
    beşiktaş 1 - 1 başakşehir
    başakşehir 1 - 0 trabzonspor
    fenerbahçe 1 - 0 başakşehir
    başakşehir 2 - 1 galatasaray
    başakşehir 4 - 0 galatasaray
    başakşehir 3 - 1 beşiktaş
    fenerbahçe 2 - 2 başakşehir (penaltılarla başakşehir kazanır)
    trabzonspor 0 - 0 başakşehir
    fenerbahçe 2 - 3 başakşehir
    başakşehir 2 - 2 trabzonspor
    beşiktaş 1 - 1 başakşehir

    yani genel toplama vurduğumuzda 17 maçta 1 yenilgi, 7 beraberlik, 9 galibiyet alıyorlar. bakın 17 maçta sadece 1 yenilgi...

    ve şimdi çok iyi biliyoruz ki bu maçta takımımız puan kaybettiği taktirde sanki ligten düşmüşüzcesine eleştiri yağmuruna tutulacağız, galatasaray'ın balon olduğu, bu zamana kadar önemli maçlara çıkmadığı için lider kaldığı yazılıp konuşulacak. tudor teknik direktör falan olmayacak, kadro kaliteli olduğundan buralara kadar gelinmiş olacak, gomis aslında vasat bir forvetken abartılmış denecek, belhanda gamsız ve laubaliyken feghouli de hain ilan edilecek.

    bu orta oyunu oynanırken de benim taraftarım ya bir köşeye sinip sessiz sessiz izleyecek
    ya da ben demiştimci olanları kıs kıs gülecek içten içe.

    ha galatasaray tabi ki kazanmalı, tabi ki farkı açmak için çaba göstermeli ancak asla ölüm kalım maçı değildir bu maç. ve içiniz rahat olsun takım bu maçı kazanacaktır. neden kazanacaktır diyorum çünkü karabükspor, fenerbahçe ve trabzonspor maçlarıyla beraber oyuncularımız tatlı rüyadan uyanıp türkiye gerçeklerini idrak ettiler. verilmeyen penaltılar, on saniyede bir çalan düdükler, eller kollar dirsekler, yerdeki oyuncumuzu tekmelemeler, her maç araya taraya kırmızı kart göstermeler... hatırlayın trabzonspor maçından sonra oyuncularımızın demeçlerini, ''biz artık bazı şeyleri öğrendik.'' dediler ve eklediler:

    ''bundan sonra rakip takımları da hakemleri de yeneceğiz.''

    o sözlerinden sonraki ilk maçımızı da 5-1 kazandık.
    kısa ve net, çıkıp kazanacağız, peki kazanmak için ne yapmalıyız?

    1) volkan babacan her daim oyunun içinde bir kaleci taktik gereği ve takımların saha parselizasyonundan dolayı en boş en müsait oyuncuları konumunda. bundan dolayı da her sıkıştıklarında topu volkan'a göndererek oyunu rahatlatma ve top kaybından kurtulma olanağı yaratıyorlar. volkan genellikle attamah ile veya bekleriyle oyunu kurarken sıkça da emre belözoğlu- mahmut tekdemir ikilisini tercih ediyor. burada öncelikle volkan babacan'a baskı uygulamalıyız sürekli şekilde. sonrasında da hücum oyuncularımızla onların arka çizgi oyuncularına markaj uygulamalıyız ki topu çevirerek zaman öldürmesinler ve daha sık top kaybetsinler. bunu başarabildiğimiz taktirde zaten başakşehir takımının gardını indirmiş oluruz. kesinlikle ilk aşama bu olmalı.

    2) emre- mossoro- adebayor üçlüsü ikinci devrelerde oyundan kopuyor. bu kopma emre'de oyunun hücum yönüne katılamama olarak, mossora'da hareketsizlik olarak ve adebayor'da da hem hareketsizlik hem de ikili mücadele kazanma oranında düşme olarak etki ediyor. bu noktada özellikle ikinci devre için bu oyuncuların kopukluğundan faydalanılacak hücum varyasyonları çizmek, atakları bizzat onların civarından yapmak önemli hamlelerden biri. emre ve mossoro ikilisini verkaç arasına alarak, adebayor'u da stoperler arası paslaşmalarla delebilir, rakip sahada daha fazla oyuncuyla hücum edebiliriz. yine onların ikinci yarı düşen tempoları göz önüne alındığında gol atamıyorsak dahi yemeyerek o dakikalara kadar hiç değilse berabere girebilmeliyiz, yüksek kondisyonumuzun bize galibiyeti getirmesi için.

    3) visca çok top ezer, bireysel baskı yapmak lazım. elia çizgiden giden bir oyuncu, çizgi oyuncularımızla iç koridoru tutmaktansa dış koridora yani çizgi tarafına önlem almalıyız. mossoro sindirilebilir, henüz maçın başlarında onu sindirmeliyiz.

    4) kenar ortaları çok etkili. stoperlerimizin tabiri caizse kıçında bile göz olması gerek bu maçta.

    5) oyuncu oyuncu bakarsak,

    volkan babacan: süper lig'in en kötü kalecilerinden biri form itibariyle. yerden gelen toplara bilhassa zaafı olduğundan bol bol yerden sert şutlar denemeliyiz. ayrıca kornerlerde etkili ve öne çıkan bir kaleci, duran top etkinliğimizi kaybetmemek adına bu maçta kornerleri paslaşarak kullanarak volkan babacan'ın hava hakimiyetini önlenmeli veyahut doğru varyasyonlar yaratarak bu engeli aşmalıyız.

    attamah: dany'nin dengeli versiyonu diyebiliriz. savunmadan topları genelde o çıkartır. aslen orta saha olduğundan top tekniği en yüksek stoperlerden biri ligimizde ve yaratıcı paslar atabiliyor savunma arkalarına. yine de savruk bir tarzı olduğundan attığı paslar bazen saçma sapan şekilde giderek rakibe geçebiliyor. onun bu savrukluğunu kullanabilirsek canlarını çok yakarız.

    epureanu: dengeli ama fazlasıyla ağır. hava topu vermeyengillerden. pas oyununa en az katılan isim takımlarında çünkü abdullah avcı da biliyor onun tekniğinin ne kadar kötü olduğunu. başakşehir takımının sahada olmasını en son isteyeceği şeylerden biri epureanu'nun topla çok fazla buluşması olur. çünkü öyle bir durumda yüzde doksan kritik bir hata yapılmış ve gol yenilmiştir.

    clichy: önlem alınması gerekecek bir oyuncu değil. takımın idare eden oyuncularından biri. hızlı değil, top kaybı yüksek, savunmada hataları oluyor ve başakşehir'in tempolu futbolunu kaldıramayacağından hücuma fazla çıkmıyor. sadece orta imkanı vermemeye gayret etmeliyiz kendisi özelinde. ortaları ölümcül.

    mahmut tekdemir: kondisyonu ve temposu yüksek bir oyuncu. oyun aklı vasatı iki tık üstü. üçüncü bölgeye geldiğiniz pek göremeyiz muhtemelen maçta ama onun ekstra koşularına her zaman dikkat etmek gerek.

    emre belözoğlu: türk futbolunun en yetenekli oyuncularından biri. tartışmaya çok da gerek yok aslında. karakteri ne kadar kötüyse futbolculuğu da bir o kadar iyi.

    mossoro: zeka...

    edin visca: bu sene bir türlü olduramadı. fena oynamıyor ama sanki hep bir şeyleri sıkıntı. oynatıyorsun saç baş yoldurtuyor, oynatmıyorsun takım hücuma çıkamıyor. gerçekten çok değişik bir oyun yapısı var. top kaybına en meyilli oyuncuları bu arada. ufak bir baskıda bile eli ayağı birbirine dolanabiliyor. ve elia'nın tersine hem çizgiden hem içeriden gitmeyi seven ve bunu çok iyi yapan bir kanat oyuncusu. tolga visca'yı iç kısımda engellemeli.

    elia: uzun yıllar sonra ritim buldu, çok ama çok tehlikeli bir isim. canımız yanarsa, elia yakar.

    adebayor: kafa toplarında, set oyununda, arka direk koşularında önlemler alınmalı. ağır bir oyuncu olduğundan alacağımız önlemler daha teorik daha durağan önlemler olacak. çekinmeden dikkatli savunma yaparsak etkinlik kuracağını sanmıyorum.

    umarım kaza bela yaşamdan, hakeme rağmen de olsa kazanacağımız bir maç olur. vurduğunuz gol olsun aslanlar.
  • 420
    üzerinden 5 yıl geçen maç. 70 milyon € bütçeli takım kuran igor tudor adlı antrenörün imza maçlarından birisidir. okan hoca bu antrenöre “böyle vasıfsız hocaların galatasaray’da işi yok.” dediğinde çoğu kızmıştı ama haklı olduğunu gördük. şimdi onu diyen hoca başımızda ve 5 sene önce 5 tane yediğimiz takıma 5 gün önce 7 tane attı. hem de aynı stadda. hayat gerçekten tuhaf :) bu vesileyle galatasaray’ın büyüklüğünü hatırlatan okan hocaya bir kez daha teşekkürler.
  • 83
    10 gün kalan maç.

    http://www.tribundergi.com/...b/03270731_87368.jpg

    https://i.ytimg.com/...8E/maxresdefault.jpg

    http://www.uefa.com/...12/88/1671288_s2.jpg

    http://1.bp.blogspot.com/...iKoAo/s1600/hagi.jpg

    https://fourfourtwo.com.tr/...A-e1427981760195.jpg

    -----10-----

    http://i.aspor.com.tr/...eijder-depremi/1.jpg

    http://i.milliyet.com.tr/...ft226_mf5234040.Jpeg

    https://img-s1.onedio.com/...e7f2c1ce7c8c4cf8.jpg

    https://i1.imgiz.com/...27-1717_1200x630.jpg

    https://i.eurosport.com/...2560-1440.jpg?w=1050

    -----10-----

    çok özledim amk ikinizi de!

    --------------------------------------------

    mutlaka kazanıp havaya girmemiz gereken maç. biz havaya girerken birilerinin hevesi kaçmalı.

    eren derdiyok'un varlığında hücumda gösterdiğimiz etkinlik ve 3'lü oynayınca takımın verdiği reaksiyona bakınca, yavaş yavaş 3-4-1-2'li sisteme geçmemiz gerektiğini düşünmeye başladım. fizik kondisyonumuz bu kadar üst seviyedeyken bence gol atma adına biraz daha riskli oynayabiliriz. sonuçta fb ve ts maçlarında gördük ki gomis tek kaldığında onu iyi kapatıp, hücum etkinliğimizi azalttılar. özellikle duran toplarda eren, gomis, maicon ve tolga'nın varlığı hem hücumda hem de savunmada bizi rahatlattı.

    bu sebeple, serdar aziz'in cezalı olduğu maçta fernando'yu geriye çekerek,

    -------------muslera-------------
    ---maicon-fernando-denayer---
    mariano--ndiaye--tolga--garry
    -----------belhanda-------------
    -------eren-------gomis---------

    şeklinde bir onbir bana olumlu geliyor. burada tolga ve ndiaye'nin üzerine çok iş düşüyor tabi. kanatlardan 2 kişi geldiğinde hemen 1 adamı almaları lazım.

    attamah ve epreanu'nun arasına gomis'i sıkıştırmayalım, eren de oraya girsin ve ortalık karışsın. tıpkı 3 kasım 2017 galatasaray gençlerbirliği maçında olduğu gibi.

    her türlü gol atmak için oynayacaksak eren değişikliğini 60'ıncı dakikada yapmaya gerek yok. ben bu maçta eren oynarsa, en az 1 gol atacağımıza eminim. o zaman en baştan böyle çıkmak gerektiğini düşünüyorum.

    dilerim maç gününe kadar bir sakatlık ya da olumsuzluk yaşamayız.

    bakalım tudor ne yapacak? ama bu maçı kazanırsa her şeyin çok daha güzel olacağı kesin.

    (bkz: geçmiyor günler)
  • 82
    icimden bir ses cok rahat kazanacagiz diyor. genelde zor gecmesi muhtemel maclardan once kafamin bir kenarinda bir endise olur, nedense bu mac icin pek yok.
    herkes elele tutusmus, fener ve trabzon maclarindaki gibi puan kaybedecegimizi bekliyor. ancak kazanirsak, su zor denilen fiksturun buyuk kismini puan farkini pek eritmeden gecmis olacagiz. rakiplerin boyle bir ihtimale niyeyse hazirlikli olmadigini dusunuyorum. basaksehir'i yener, besiktas'la berabere kalirsak ikinci ile fark 5-6'dan asagi olmayacak. besiktas maci sonrasi ise farki daha cok acabilecegimiz 10-12 haftalik bir fikstur var, ta ki ikinci yaridaki fenerbahce macina kadar. yani bu mac dusunuldugunden daha cok sey ifade edebilir.

    tanim: zor olmasi beklenen ama rahatca kazanip, rakipleri demoralize edecegimiz mac.
  • 31
    üç büyüklerin, başakşehir deplasmanında aldığı sonuçlar:

    galatasaray: 5 galibiyet, 0 beraberlik, 4 mağlubiyet
    fenerbahçe: 1 galibiyet, 1 beraberlik, 7 mağlubiyet
    beşiktaş: 1 galibiyet, 5 beraberlik, 3 mağlubiyet

    16/17 galatasaray 4-0, fenerbahçe 1-0, beşiktaş 3-1
    15/16 galatasaray 0-2, fenerbahçe 2-1, beşiktaş 2-2
    14/15 galatasaray 4-0, fenerbahçe 2-2, beşiktaş 1-2
    12/13 galatasaray 1-3, fenerbahçe 2-0, beşiktaş 1-1
    11/12 galatasaray 2-0, fenerbahçe 3-2, beşiktaş 2-2
    10/11 galatasaray 3-1, fenerbahçe 0-1, beşiktaş 2-1
    09/10 galatasaray 0-1, fenerbahçe 2-1, beşiktaş 1-1
    08/09 galatasaray 0-1, fenerbahçe 2-0, beşiktaş 1-1
    07/08 galatasaray 0-3, fenerbahçe 2-0, beşiktaş 2-1
  • 116
    3 gün kalan maç!

    http://c11.haberself.com/...lf/286/1/57001_m.jpg

    https://i.ytimg.com/...XU/maxresdefault.jpg

    http://2.bp.blogspot.com/...maz_getty_images.jpg

    ---

    http://www.sporx.com/..._tepkisi_h166092.jpg

    https://img-s2.onedio.com/...a32b520fa86c248e.jpg

    https://encrypted-tbn0.gstatic.com/...Wk9adc_CIx8xwvM_AZ1b

    ---

    http://imgz.star.com.tr/...5082959_High.jpg?v=1

    http://cdn-amk.sozcu.com.tr/.../09/maicon-30-09.jpg

    http://image.yenisafak.com/...8dk_iwpuxuaejato.jpg

    ---

    kazanırsak rüzgarı arkamıza alırız. kaybedersek tüm havamız gider. berabere kalırsak eh...

    ------------muslera-------------
    mariano-maicon-denayer-lato
    -------ndiaye---fernando-------
    rodrigues----belhanda----tolga
    -------------gomis--------------

    son duruma bakarsak bu maça bu ilk onbirle çıkacak gibiyiz ama tudor bizi şaşırtıp,

    ---------------muslera-------------
    ----maicon-denayer-ahmet*
    mariano--ndiaye-fernando-rodrigues
    ----------------belhanda--------------
    ---------eren------------gomis--------

    çift forvet de çıkarabilir, 3'lü savunma da...

    hangi oyuncular ya da hangi sistemle oynarsak oynayalım, bu maçta hücum oynamalıyız. eğer başakşehir'in oynamasına izin verirsek bizi yenerler. yaşlı bir takımlar ve kondisyon olarak gerimizdeler. maçı sonuna kadar eforlu oynayabilirsek ve ileride basarsak başakşehir'in zaaflarından faydalanabiliriz.

    bir de bu maçın olduğu saatlerde ben eşimin ailesi tarafıyla geleneksel gün yemeğinde olacağım. en son konya maçında denk gelmişti, tek galatasaraylı olarak uğurlu geldi, yine telefondan yemek masasında izleyeceğim bakalım ne olacak?

    hayır kayınbirader ve 2 kuzeni tinerci, 2 kuzeni ve bir damat da fenerli. evlenene kadar hayatım boyunca böyle bir ortamda bulunmadım. 20-25 kişi oluyoruz ve ortamdaki tek galatasaraylı ben oluyorum. puan kaybı olursa hiç çekilmez bu akşam.

    lütfen galatasaray'ım yüzümü düşürme :(
  • 405
    yok arkadas, iki gün gecti hala unutamadigim mac. güzel kardeslerim her acidan degerlendirme yaptilar, tek tek futbolculari degerlendirdiler, kimilerini gömdüler, kimilerini vasat buldular, matematiksel hesaplari yaptilar, yok ama icim hala sogumuyor. cünkü ben biraz isin psikolojik kismina taktim. bakin kazansaydik rakipler acisindan neler olacakti kisaca bir irdeleyelim:

    ibb: "siz kim köpeksiniz ki bizi yenip, ayni puanla zirveyi paylasma keyfini süreceksiniz" mesajini elden verecektik, öyle postayla falan degil. ayrica abdullah avci nin mactan sonra röportajini izlemek daha zevkli olacakti.

    bjk: "iki hafta sonra geldigimizde aklinizi alicaz, sizin yenemediginiz takimi hoplattik" mesajini iadesiz tahahütsüz carsiya yollayacaktik. puan kaybi yasadiklari haftada 3 puan alarak, heveslerini epey bi kiracaktik.

    fb: "siz kendi kendinize takilin la, sizi siklemiyoruz, biz kendi isimizde gücümüzdeyiz, ister aykutcugumu yollayin, ister bir daha geri cagirin, keyfiniz bilir" mesajini zarfa koyup yollacaktik, takdir edersiniz ki, aradaki fark büyük oldugu icin acelemiz yok yavas yavas bir ara alsalardi olurdu.

    digerleri: "kan aliriz biz kan, kim demis sadece kücük maclari kazanabiliriyoruz ulen" mesaji apacik ortada duracakti, isteyen alacakti.

    peki biz hangi mesaji verdik: " bize karsi iyi hazirlanan bir takim bizi darmadagin eder, yamultur, hoplatir. büyük maclar mi? oraya her büyük mac icin bir adet "0" yazmanizi rica edecegim."
  • 16
    en son söyleyeceğimi başta söyleyeyim: bir puan kesinlikle kayıp değildir.

    ben şimdiden maçı kafamda bir kaç kez oynadıysam, tudor olsam bu gece uyumazdım. kalite farkını koyarak, oyununuz tatmin etmeden bile bir anda 4-0 öne geçeceğiniz maçlar vardır ama bu maç çok farklı. oyun stilinin bize ters geleceğini düşündüğüm bir takım. rahat rahat ben rakibe bakmam, kendi oyunumu oynarım diyemezsiniz, dedirtmezler.

    tudor'un tercihi kesin de olsa tolga bu maçın kanatta oynayacak adamı değil. maça da bu tercih şekil verecek. rakibin savunma-hücum dört kanat oyuncusu da ortalama üstü. tolga'nın eforu, mücadelesi kanatta oynarsa iyi niyetten öteye gitmez. rakibe sırtını dayayarak kornere çıkması için mücadele eden kanat oyuncusu ile başakşehir deplasmanında kazanamazsın. bu da dışarıya karşı çaresiz bir görüntü verir. tıpkı 29 ekim 2017 trabzonspor maçında olduğu gibi. son top kullanmayı bilmese de feghouli cezalı olacağı için zaten oynaması kesin olan rodriguez, cezası 1 maça inerse de oynamalı. eğer inmezse o zaman galatasaray'ın sol kanadında linnes oynamalı. ısrarla söylemek istiyorum bu kadar çabuk oynayan takımlara karşı mücadele gücü sizi oyunda tutmaz. başakşehir öyle zayıf mevkisi olan, üzerine oynanacak bir ekip de değil. tudor'un neler yapabileceğini bu maçta göreceğiz. kazanamıyorsan kaybetme parolamız olmalı. kaybetmemek şampiyonluk yolunda çok çok değerli.
  • 70
    başlıyoruz...

    bu maç sezonun geri kalanı için bile domino etkisi yapabilir. bu maçtan alacağımız skor/puan sonraki maçlar için bize bir yol haritası çıkaracak. oyuncuların ve hocanın öz güvenini tepetaklak da edebilir, en üst seviyeye de getirebilir.

    3 puandan çok daha ötesi.

    kazandığın anda en yakın rakibin beşiktaş oluyor ve aradaki fark da yine en az 5 oluyor. zaten bu maç öncesi beşiktaş cuma günü evinde akhisar'ı yener. dolayısıyla maç başlamadan aradaki puan farkı 2'ye inmiş olacak bile. kazanmak zor maçlarda dökülüyor denilen galatasaray için rüştünü ispat etmek demek.

    sanırım maçın önemine dair fazlaca cümle kurmaya gerek yok.

    caiçara'nın cezalı olduğu maç. sezonun* etkili isimlerinden birisiydi caiçara ve yokluğu bizim adımıza oldukça önemli, çünkü sol tarafımız zaten bizim zayıf halkamız.

    ideal kadrolarından yalnızca sağ bek olmayacak. bizde ise feghouli'nin cezası tek maça inmezse feghouli ve serdar aziz bu maçta olmayacak. serdar aziz'in olmayışı bu maç öncesi feghouli'nin yokluğundan daha kritik oldu. çünkü hoca 3'lü oynamaya çalışıyordu. mecburen bu maçta dörtlüye döneceğiz, tabii hoca koray günter ya da ahmet çalık ile fantaziye girmezse. ben 2 haftalık milli maç arasından sonra da lato'nun biraz daha toparlayacağı ve fizik olarak da yukarı çıkacağı görüşündeyim. bu sebeple sol ayaklı da oluşuyla lato'yu tercih edeceğim.

    ---------------mulsera--------------
    -mariano--maicon--denayer--lato-
    ---------------fernando-------------
    --------ndiaye----------tolga-------
    ---rodrigues------------belhanda---
    -----------------gomis---------------

    bu kadro da maçta duran top haricinde gol yemez. zaten 9 gol yedik 6'sı duran top. 1'i denayer'in ayağından seken ve gol olan yusuf yazıcı şutu, diğeri maicon'un saçma bir çalım yemesi ile başlayıp fernando'nun ayağından seken topun rakibe asist olması, diğeri de belhanda'nın hücuma çıkarken kaptırdığı top.

    en iyi savunma şekli oynamaktır. topu kendi kalenizden ne kadar uzak tutarsanız o kadar az gol yersiniz. başka arkadaşlar da yazmış, 11 maçta 26 gol atan bir takım var. fb-ts maçlarında toplam 1 gol attık. diğer maçların gol ortalaması 2,77.

    o zaman en iyi yaptığımız şeyi yapıp presimizle, topumuzla tüfeğimizle saldıralım. tabii hunharca değil. kontrollü bir şekilde ama asla geriye yaslanıp beklemeyelim.

    turuncu tosun bu maçta iyi kontrol edilebilirse ve saha içinde agresif bir hale sokulabilirse oyundan da atılabilir. onun oyunu kontrol etmesine ve yönlendirmesine izin veremeyiz. bunu yaptırmadığımızda daha sıradan bir takım olacaktır rakibimiz. bu işi ndiaye yapabilir. tabii kontrolsüz şekilde faul yapıp kendisini attırmadan.

    keşke aynı enerji ve kondisyon ile felipe melo'muz olsaydı. insan böyle maçlarda daha da arıyor varlığını.

    geçtiğimiz senelerde bu takımdan sürekli duran top golü yedik. bu maçta buna mani olup biz bu avantjımızı kullanabilirsek belki de aynı silahla rakibimizi vurabiliriz.

    yalnız son trabzon deplasmanındaki gibi ezik ve silik bir oyun anlayışıyla hiç şansımız yok. kora kor oynayarak ancak kazanırız. bekleyelim atarsak bir tane kazanırız dersek olmuyor işte, kazanamıyoruz.

    dilerim maçta iyi bir hakem performansı olur ve bir kez daha mağdur edilmeyiz. maç öncesi yapılacak olan atamaya göre sesimizi yükseltmeye başlayabiliriz. işin o kısmını da bir zahmet yapalım, ülkede hiçbir şey bizim kadar naif değil.

    yedekten oyuna girecek oyucu konusunda bizden çok daha iyi bir takım var karşımızda ama ilk onbirimiz onlardan çok daha iyi. tribün baskısı dahi olmayan bir statta ve seyircisiz bir takımla, oynayarak kazanabileceğimiz bir maç.

    rakibi fazla büyütmeye gerek yok, çıkıp oynayalım yeter. kazanamazsak, beraberlik de kabul edilebilir ama kaybetmemek lazım. yalnız bu bahsettiğim kafayla çıkarsak kaybederiz orası kesin.
  • 60
    bu maçta beraberlik bize yeter ama beraberliğe oynarsak mağlup olacağımızı düşünüyorum. o yüzden çıkıp kazanmak için oynamalıyız. baskıyı iliklerine kadar başakşehir hissetmeli ve kapanmalılar. atamazsak ve berabere biterse üzülmem ama beraberliğe çıkıp da olur da berabere kalırsak ki sanmıyorum, bile üzülürüm. çünkü bu zihniyetle şampiyon olamayız.
  • 156
    hiçbir umudumun olmadığı maç. başakşehir'in büyük maçlarda oynadığı acayip top, tudor'un önemli maçlarda kafayı sıyırıp bok gibi top oynatması, ali palabıyık faktörü falan düşünülünce hevesim bile kaçıyor izlemek için. çok net bir 2-0 görecekmişiz gibi geliyor. hayırlısı.

    edit: ha tabii bir de milli takım arası. bu aralardan nasıl döndüğümüz de malum. her şey çok net bir yenilgiye işaret ediyor. ümitli olan arkadaşların ümidini kırmak istemem ama tavsiyem; çok da beklentiniz olmasın.
  • 64
    tudor ne yapıp etmeli başakşehir'in her şeyini incelemeli bu arada. abdullah avcı bizim takımın attığı adımı bile öğretecektir takımına. maçtan sonra avcı'nın çıkıp ''fernando ile oyun kurmalarını engelledik, mariano'yu kitledik, gomis'i kaleden uzaklaştırdık'' falan diye çıkıp şov yapmasını istemiyorsa, kendisini ezmesini istemiyorsa bunu yapmalı.

    bunu yaparken de gidip takıma korkak oyun oynatmamalı. zor bir maç, bence ligin en zor maçı çünkü taktik olarak ligin bu maçlara en iyi hazırlanan ve bence pas oyununu en iyi oynayan takımıyla oynayacağız. ancak onlardan üstün taraflarımız da var elbette. tudor savunmada ve hücumda neler yapmamız gerektiğini çok iyi analiz etmeli. bu maçı kazanmak demek artık 3 puandan çok daha fazlası demek çünkü.

    bizim de geçtiğimiz 2 seneyi baz alıp karamsar olmamıza gerek yok. geçtiğimiz 2 senede as oyuncularımızın yarısı başakşehir'de oynayamayacak kadar kalitesiz oyunculardı. başakşehir bu sonuçta. 1 puan kötü olmaz bence ama vurup geçebiliriz de yani. abartmak da kötü.
  • 99
    abdullah avcı'nın rıza ve aykut gibi igor tudor'u tuzağa düşüreceği maç.

    taktik şimdiden belli. öncelikle önde baskı ve sağ sol beklerin arkasına kaçacak kanat oyuncuları. duran top yakalamak için üçüncü bölgede arkası dönük faul almaya çalışmalar ve kazanılacak duran toplardan gol bulmak.

    avcı'nın yapacağı şey belli. av ne yapacak o belli değil. kim bilir belki bu sefer avcı av olur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın