• 52
    *lütfen dikkat: bu bir özür yazısı, ya da savunma yazısı değildir. bu sadece o akşam orda olanları yerinde görmüş, bazıları tarafından "kahraman" bazıları tarafından "saygısız" "nankör" hatta "vatan haini" ilan edilmiş birisinin, gayet objektif bir gözle, bütün samimi duygularıyla yazmış olduğu bir açıklamadır. çünkü olay cidden öyle değil lan, maçtan sonra eve geldim, eşim ve o akşamlığına bizde olan kayınvalideden öğrendim ne işler karıştırdığımızı, biz orada akvaryumdaki balık gibiydik, hayran hayran etrafı seyrediyorduk.

    şimdi güzel kardeşim, akp'yi pek sevmeyen, hadi açıkçası ona hiç oy vermemiş, bundan sonra da oy vermeyi pek düşünmeyen biri olarak recep tayyip erdoğan'ı savunmak benim haddime değil. pek çok işi yanlış, ama pek çok işi de doğru, türk kafasıyla hallediyor çünkü, batı kafasının bize 2 numara büyük geldiğini çözmüş adam.

    herneyse; bakın arkadaşım, galatasaray spor kulübünün olduğu bir ortamda, ait olduğu, onu temsil için yıllardır çabaladığı ülkenin başbakanının (bakın başbakan diyorum, recep tayyip erdoğan'ın şahsı değil, başbakan, makam) yuhlanması, herhangi bir terbiyesizlik yapılması mevzubahis değildir, bu başbakan şahıs olarak kim olursa olsun. önce onu bilelim. ha eğer recep tayyip erdoğan oraya "ben başbakan falan değilim, recep tayyip erdoğan isimli vatandaş olarak geldim" deseydi, kim ne derse desin beni ilgilendirmezdi.

    durum bu iken, zaten türkiye cumhuriyeti başbakanına yapılmış herhangi bir protesto ya da yuhlama aslen mevcut değil, açın konuşma görüntülerini vs bakın. benim olduğum yerden öyle gözüktü hiç değilse.

    ama adnan polat ıslıklanacaktı, "galatasaray başkanı" olarak değil, "adnan polat" olarak ıslıklanacaktı, yuhlanacaktı, bu aylaaaar öncesinden belliydi. eğer ki o yönetimde "bu tepkiyi hiç beklemiyordum yahu" diyebilecek biri çıkarsa "hassiktir lan" derim. bu bariz belliydi güzel kardeşim, o orada olacaktı.

    olayın civcivli noktasına yaklaşıyoruz, çok güzel stad yapmışınız, herşey şahane süper, ama bi adam gibi ses sistemi koyamadınız mı lan oraya? kimin ne dediği anlaşılmıyor, ali kırca şiir okurken yanımdaki adam "dediklerinden bişey anlamıyorum ama yanındaki karı iyiymiş" dediyse bunda bir sorun vardır değil mi. biz hep beraber ali kırca nın hanımefendiye tekme tokat dalmasını bekler olduk meşhur videodaki gibi.

    dur lan konu nereye geldi, ne diyodum? hah... kimse zaten konuşulanı anlamıyor, sesler vs harala gürele, adnan polat çıktı kürsüye, yapıştırdık arkadaşım ıslığı, biz ne bilelim o esnada başbakana teşekkür ediyormuş. ıslıklar yuhalamalar falan, bir kargaşa oldu. zaten sunuşu yapmak için nihat doğan'ımı çağırmışlar bilmiyorum ama, sesi ve konuşması bu kadar benzeyemez bir insanın bir insana, oda ayrı bir sinir bozucu durum oldu, bir de o esnada sahada yayılı platformu toplamak için görevli ekibin başındaki kapşonlu dallamanın artist artist yürümeleri bir disiplin gösterisi yapma çalışması vs iyice sinirleri gerdi. lafı gelmişken diyeyim o kapşonlu dallamaya "ulan sen hangi torpille oraya geldin, artist artist yürümeler bağırmalar falan, ne sanıyosun kendini, 50 tane muşambayı 50 kişiye bir saatte kaldırtamayan adamı muhtarın samanlığına kadar kovalarlar lan bizim köyde.

    herneyse, biz bilmiyoruz başbakan gitmiş, bakanlar gitmiş, yalnız bir ara tribüne koşan korumalar dikkatimizi çekti bi meczup saldırdı herhalde dedik o kadar.

    sonrasında o toki başkanı denen arkadaş çıkıp o gaz konuşmasını yaptı işte "biz şöyleyiz, biz büyüğüz, tapının mına koduklarım" şeklinde. kendini peygamber ilan edecek sandık. başbakanın gittiğinden haberimiz yok, "ulan herif yememiş içmemiş sırf fırça atmak için burayı yaptırmış" dedik, bastık ıslığı, bunda hatalı birşey var mı?

    hayır git emlak krallarına, trump a falan göster "kardeşim aha ali sami yen stadı ve yeri, aha aslantepe ve yeri, seç birini" bakalım hangisini seçecek adam. bedavaya gelmedi o stad bize. etrafındaki yollar vs ise benzinden iletişimden %60 vergi alan bi devletsen, yap bi zahmet o metroyu oraya, hatta bedava yap.

    olayın aslı astarı budur arkadaşım, galatasaray taraftarı ne cesur yürektir, ne de vatan haini, olması gereken bir protesto, ulan dilim varmıyor ama koskoca başbakan tarafından üstüne alınmıştır, daha sonra başbakanın buna sinirlendiği, gücendiği ne bileyim kırıldığı anons edilmeden tipin biri çıkıp ileri geri konuşmuştur.

    elinizi vicdanınıza koyun, başbakanın bu durumundan haberiniz yok, dahası başbakan lafı geçmemiş, başbakanı hala orada sanıyorsunuz, siz adnan polat la hesabınızı gördüğünüzü düşünüyorsunuz, fol yok yumurta yok, tipin biri çıkıp böyle konuşuyor. naparsınız? allahaşkına?

    dediğim gibi bu bir özür ya da savunma yazısı değil. kabahat etmedik ki özür dileyelim, bi suç işlemedik ki kendimizi savunalım. başbakanın stadı terkettiğini evde öğrendik ulan.

    durum budur hakim bey, sen devletsin büyüksün, sen bilirsin, allah aşkına söyle; suç kimde?

    not: ama o kapşonlu, oğlum var ya, sana çok pis taktım, çok pis.
  • 56
    kimlerin galatasaray'a, galatasaray'ın çıkarlarına; kimlerin kendi çıkarlarına, holdinglerinin yatırımlarına hizmet ettiğini göstermiştir. galatasaray tarihinde, yönetiminde yer almış insanları tanımamızı sağlayarak galatasaray tarihinin en önemli turnusol kağıdı olmuştur bana kalırsa.

    hadi hepiniz toplaşın, bir daha özür dileyin başbakandan. imza kampanyası falan başlatın. kelleyi sağlama almak lazım unutmayın.
  • 57
    hayatım boyunca aşırılığa kızdım. tribünde küfüre kızdım, küfredenlere terslendim, başka bir deyimle elit taraftar olarak dalga bile geçildim hep. ama dün yaşanılanları anlamak için, müsaadenizle "dalkavuk" demek istediğim adamın konuşmasına şahit olunması gerekirdi. ben zar zor anladığım konuşmada galatasaray'ın yerin dibine sokulmasına dayanamadım, gözlerim doldu. dayanamadım, ayağa fırladım, ne diyor bu adam ya diye elimi kolumu salladım. ben daha şaşkınlıktan protesto etme aşamasına bile geçemedim, çünkü duyduklarıma inanamıyordum, ağzım bir karış açık bakıyordum. adam her cümlesinde dalkavukluk yapıyor ve kimse adama dur demiyordu, anlamlandırmaya çalıştım ama beceremedim.

    komedi filmlerinde bile göremeyeceğimiz bir olaydı bu. eğer orda tüm stadyum tepki vermeseydi, o konuşmaya şakşak tutulsaydı, asıl o zaman tarih affetmezdi. kim ne derse desin, bunları taraftar yutmazdı, yutamazdı. orda bir adam, benim paramla yaptığı statla ilgili ahkam kesecek, benim milyarın üzerinde para ödeyerek geldiğim stat için "lütufta bulunduk" diyecek ve ben kibarlığımdan susacağım, yok böyle bir dünya.

    benim çıktığım sami yen'den milyonlar kazanacak ama kulübün nakit parası yok diye bizi bu hallere düşürecek ve ordaki 40 bin taraftar susacak, yok öyle bir dünya.

    anlaşma imzalanmamışmış, yollar yapılmayacakmış. kimse merak etmesin, bu ülkedeki galatasaraylıların oyunu kaybetmeyi kimsecikler göze almaz.

    yanarım yanarım da, bir gazete farklı yazmadı, bir gazete asıl olanları yazmadı, tek bir yayın organı "ya aslında şu da oldu" demedi. kimseden ordaki kombine sahiplerini, kongre üyelerini (aa evet, ordaki kendini bilmezler kongre üyesi, kulüp davetlileri ve kombine sahibiydi!!!) savunmalarını beklemedik, olanları "azıcık detaylı" yazsalardı yetecekti.

    ama çok şey bekledik, ülkenin durumu ortada, dalkavukluk denilen şey eskilerden hortlayıp gelmiş. bu noktada yazıyı bitirmek zorundayım çünkü dayanamayıp "ilgi alanımız dışında" ya girmekten korkuyorum.
  • 58
    kendi adıma bu protestolarla ilgili olarak amacına ulaşmıştır, merak etmeyin herkes neyin nolduğunu açıkca öğrendi bunların içinde biz de varız, adnan polat da var (bkz: #573958). ve (bkz: derin galatasaray)ı bile harekete geçirmiştir. yapılan yanlıştır ya da doğrudur bunları tartışırız, baya da tartıştık gibi; pazar günü biz bize olacağız orada *. o zaman orada konuşulanları pazar gecesi yine burada tartışalım.
  • 61
    galatasaray'ı galatasaray yapan değerler vardır ve kimse o değerlere basıp rant sağlayamaz. stada önce recep tayyip erdoğan geldi ve kısa süreli protestoya mağruz kaldı. bu televizyon başından gördüğüm ve açılışta olan arkadaşlarımdan öğrendiğim kadarıyla hamburg maçındakinden bile cılızdı. buraya kadar olaylar normal akışında seyrediyor. kimse kimsenin protesto hakkını elinden alamaz, ben stadda olsaydım erdoğan oraya ilk geldiğinde protesto etmezdim mesela. benim için yok hükmünde bir adam çünkü. ayrıca stadyumlara siyaset girmesine her zaman karşı birisi olarak orda erdoğan protestosuna katılmazdım, ama kalkıp ıslıklayan adama da niye ıslıklıyorsun kardeşim demezdim. dediğim gibi protesto etmek miting yapmak hakaret etmeden tepki göstermek demokratik haktır; burası muz cumhuriyeti mi?

    olayların raydan çıktığı dakikalar adını anmak istemediğim toki başkanının amacı belli olan konuşmasında yaşandı. ulan beyefendi* sen kimsin galatasaray değerlerini çiğneyerek kendine rant sağlamaya çalışıyorsun. ulan beyefendi bu kadar mı cahilsin sen ordaki 40000 taraftarın susup lafları yiyeceğini düşündün? yükümlülüklerini yerine getiremeyen aciz yakıştırmalarını ben senin kurumuna yapıyorum asıl; projeyi kırpa kırpa kuşa çevirdiniz. nerde verdiğiniz sözler taahhütler? çatı böyle mi olacaktı, koltuklar böyle mi olacaktı, yollar yetişti mi, çatı kapakları nerde? siz bu ihaleyi anahtar teslime çevirdiğinizde bu sezon başında teslimat sözü vermedin mi toki başkanı, ne oldu devre arası bile tam kapasite teslim edemedin stadı? eren talu inşaatı 8 ay durdurduğunda kulüp başkanı makamına gelene kadar hareket etmeyip, sonrasında rica minnet ihaleyi üstlenen sen değil misin? sen kimsin çıkıp özhan canaydın'ı küçük düşüren açıklamalar yapıyorsun? sen ve senin kurumun aciz, sözlerini tutamayan, iş bilmez, sahtekar insanlarsınız!

    başbakan recep tayyip erdoğan her protestoda olduğu gibi toki başkanına yapılanda da kendi showunu yaptı ve tabanına mağdur edebiyatını çok güzel oynadı. kafalarındaki rejimde protestoya baş kaldırmaya yer olmadığı için bu tip olaylardan ders almak yerine; bunlar münferit olaylar demeyle yetiniyorlar.

    adnan polat için bugüne kadar hep iyi niyetli çalışıyor hele bu dönemi de tamamlasın sonrasına bakarız dedim. ancak artık bu kadarı fazla. sen galatasaray spor kulübü başkanısın sayın polat, o stadda bulunma sebein bu. ege seramik yönetim kurulu üyesi olarak orada bulunmuyorsun. başbakan oradan çıktıktan sonra seninde arkasından çıkıp başbakana yapılanlar ayıptı demeni anlarım. çünkü sadece recep tayyip erdoğan diye portesto edildi başbakan ilk geldiğinde, bununda yeri* türk telekom arena açılışı değildi. ama bu sabah okuduğum kadarıyla bir televizyon kanalına çıkıp toki başkanı haklı demişsin. bunu demek birinci adam olarak galatasaray değerlerini ayaklar altına alman demektir. yaptıkların yapmadıkların zerre umrumda değil, bugün açıkla istifanı git. omurgalı duramadın, olayların bu kadar büyümesinin en büyük etkeni sensin. toki başkanı haklıysa başkanını da al git adnan polat.

    1 allah kuruşu > 415 milyon dolarmış günlük paritede bunu da öğrendik açılış sayesinde. ali sami yen stadının bulunduğu araziye yapılan teklifleri beğenmeyen toki ihale üstüne ihale açarken; büyük zaferlere tanıklık etmiş stadın değeri 1 allah kuruşuymuş. baykuş gibi atladınız lan arazinin üstüne, rahmetli canaydın'a şişli belediye başkanı sarıgül yalvardı seyrantepe için unuttuk mu sandınız. biz stadımızı öyle yada böyle mecidiyeköy'de yapacaktık. bölüm bölüm yıkıp imkanlarımız dahilinde bir stadyum yapacaktık. seyrantepe için herkes canaydın'a ricacı oldu, hatta stadyum protokolünde bir adet kapalı spor salonu bir de stadyumun arka tarafında 100 dönüm arazi verecektiniz bize. bütün bunları iptal edip adnan polat'a yeni protokol imzalattınız, eyvallah stadı bitirin yeter dedik. bitirdiniz, projeden kırpa kırpa 50 milyon dolar para arttırarak bitirdiniz ve gözümüze soktunuz. acizsiniz dediniz açıldığı gün. sonra da bu taraftarın o lafları yemesini umdunuz adnan polat gibi. çok şükür ki galatasaray sahipsiz değil, bunu taraftar gösterdi.

    ruhun şaad olsun özhan başkanım. bu stadyumda herkesten çok senin emeğin var.

    hep oyunlar senaryolar
    sustuysak bir yere kadar
    aklınızdan çıkarmayın
    türkiye'dir galatasaray

    sandıkta görüşürüz recep bey.
  • 63
    halen sebebini anlamayan insanların olduğu protesto.

    ben orada olan birisi olarak söyleyeyim.. eğer siz stadyum açılışını, galatasaray taraftarının en mutlu olduğu bu günü, kendi çıkarlarınızı gözeterek mitng havasına dönüştürürseniz, ekranlarda mitinglerdeki konuşmanızı verirseniz, provoke edici bir konuşmanın yapılmasına göz yumarsanız bu protestoyu önceden kabullenmiş olursunuz.

    rte bilmiyor muydu protestoya uğrayacağını ? biliyorduu.. hem de öyle bir biliyordu ki, ama yine de geldi, yine de duyuru yaptırdı 'sayın başbakanımız stadyuma gelmiştir' diye.. sebebinin herhalde mağdur rolü oynamaktan keyif alan biri olduğunu söylememize gerek yok.. bizim insanımızın gözü bu kadar kolay boyanıyor çünkü..
    ''rte mağdur, o kadar iş yaptı, yine de yaranamadı, şu güzelim adamı ıslıklıyorlar'' denmesi onun tek amacıydı açılışa gelirken..
  • 64
    cumartesi günü rüya gibi bir gündü benim için. tam bir heyecan fırtınası yaşıyordum. içim içime sığmıyordu. çok ama çok mutluydum. galatasaray yeni mabedine kavuşacaktı. kanal d’yi açtığımda gördüğüm görüntü karşısında şoke olmuştum. inanılmaz bir mabetti gördüğüm. ellerim buz kesmiş ve ekran başına mıhlanıp kalmıştım. ta ki garip bir adamın, sanki tüm galatasaray taraftarlarını cellada yolluyormuş gibi elini kolunu sallayarak, hesap sorarmış gibi zırlayarak ve tüm bunlar yetmemiz gibi 106 yıllık galatasaray’ı aciz göstererek, küçümseyerek ve de o da yetmezmiş gibi rahmetli başkanımız özhan canaydın’ı bir nevi ezik haline dönüştürerek cinnet getirmemize sebep olana kadar!

    galatasaray taraftarı aptal değildir. bir koyun hiç değildir. kulübü için yapılan bir mabet için saçma sapan bir demeci sineye çekecek kadar salak hiç değildir. bir stad yapıldı diye biat edecek kadar yalaka hiç değildir!

    siz bu taraftarı, seçimler öncesi oy çalabilmek için vatandaşlara kömür, beyaz eşya ve gıda malzemeleri verdiğiniz gibi dönüştüreceğinizi mi sandınız? “bana ekmek verdi, ben de oyumu ona vermeliyim o halde” düşüncesine sahip olduğunu mu sandınız? kimin parasını kime veriyorsunuz? babanızın parasını mı? yoksa, o hiç sevmediğimiz mustafa kemal atatürk’ün temellerini attığı ve o temeli yıkmak için yapmadık şey bırakmadığınız devletin, halkın parasını mı?

    eğer siz, sizden çok daha büyük olan, hatta yaş olarak türkiye cumhuriyeti’nden bile yaşlı olan, bu ülkeye sayısız başarıları getirmiş, en kötü dönemlerinde ülkesini gururlandırmış, milyar dolara yapamayacağınız ülke tanıtımını yapabilmiş, ismini uganda, madagaskar, alaska, japonya, şili’ye kadar duyurarak ülkesinin varlığını büyük bir gururla yaşatan ve galatasaray dendiğinde türkiye’yi akıllara getirterek sizin bile asla yapamayacağınız bir güzelliği yapmış bir kulübe sanki sadaka vermişsiniz gibi bu dev çınarı aşağılayamazsınız. halkın parasıyla yeterince ceplerinizi doldururken, bu ülkeyi tanıtmak için milyar dolarlarla yapamayacağınız tanıtımı yaparak sizden daha fazla ülke tanıtımına katkıda bulunmuş yüzyıllık çınarla raks edemezsiniz! bu yüzyıllık çınarın en saygıdeğer ve en önünde eğilesi başkanlarından birine ezik muamelesi çekemezsiniz! bir rahmetlinin arkasından konuşamazsınız!

    devlet, yönetim kadrosundan müşavirlerine kadar devletliğini bilecek. halkın neden dellendiğini de çok iyi bilecek. bunu iyi sorgulayacak ve adımını ona göre atacak. eğer siz, olayı siyasi bir şova dönüştürmek isterseniz, biz olmasak bunlar köpek gibi sürünecekti edebiyatı yaparsanız, sizi aç dağ kurtlarının önüne atılan et parçası gibi paramparça ederler! devletliğini bileceksin ve haykıran vatandaşına köpek muamelesi çekmeyeceksin. hele babası belli olmayan dersen, sen devlet falan değilsindir. daha halkının tepkisini sineye çekemeyen, ona adam gibi davranmasını bilmeyen, onu geçtim galeyana getirilmiş halkına orospu çocuğu diyen güruhlar ülke falan yönetemez. ülke yönetemeyeceklerini gelen her tepkide saçma sapan tepki göstererek belli ediyorlar zaten. onlar analarımıza bile “gitmesi” gereken bir güruh gözüyle bakarken, isterlerse tüm milletin cebine paraları koysunlar, adamlıklarının bir yere kadar olduğunu bilecekler. bu halk icabında kızar, bağırır çağırır, tepkisini koyar. bu halk olmazsa siz bir hiçsiniz. bu halk için var olmanız gerektiği halde her gelen hükümetler gibi kendi kesenizi doldurmaktan da geri durmazsınız.

    eğer dininiz, kitabınız, allah’ınız varsa, o ağzınızdan hiç eksik etmediğiniz allah’ının yapılan bir iş sonrası böbürlenmemen gerektiğini, bir karşılık beklememen gerektiğini, mütevazı olman gerektiğini ve kibirin hiç iyi bir halt olmadığını söylediğini de iyi bilmelisin. ayrıca biat kavramının sizin gibilere değil, yüzyıllar önce ehlibeyte, halifeye olduğunu da bilmeniz lazım. siz ne ehlibeytsiniz, ne de halife! halk size biat etmez. siz halka hizmet için varsınız. ve siz bu hizmeti verirken kendi babanızın parasını harcamıyorsunuz. yine halktan aldığınız paralarla veriyorsunuz. siz bu halka aldığı benzine karşılık 4 tl ödetirken, bu 4 liranın 2 lirasını ötv diye kasanıza atıyorsunuz. 2 liralık malı halka 4 liraya kakalıyorsunuz. sonra da bu halktan koyun olmasını ve biat etmesini bekliyorsunuz!

    siz siz olun, sakın bir daha galatasaray’a sadaka vermişsiniz gibi laf yapmayın. eğer laf yapmaya devam ederseniz size bunun hesabını sandıklarda soracak 20 küsur milyon galatasaraylı var. sakın ola, bu halkı tehdit etmeyin. sakın ola bu halktan biat beklemeyin. sizin işiniz hizmet. sizin işiniz sadece hizmet etmek. sadece yapmanız gereken şeyleri yapmanız. bu sizin göreviniz. eğer futbolda turnuva düzenlemek istiyorsanız ki istiyorsunuz, eliniz mahkum yapacaksınız böyle spor komplekslerini. zaten mecbursunuz! sadece galatasaray için değil, diğer kulüpler için de yapacaksınız. bu sizin sorumluluğuz zaten. turnuva düzenleyeceğim diyorsan mecbursun arkadaş! başbakan çekip gidince kendileri de çekip giden kulüp başkanlarının aklında olan şey de budur. çünkü bilir ki, oraya terk etmezse başına bir iş gelebilir, belki bir spor kompleksi kapamayabilir. ruhunuz yalaka sizin.

    özür dilemesi gereken galatasaray taraftarı değildir. özür dilemesi gereken, o gollum gözleriyle adeta küfreder gibi konuşarak, resmen hakaret ederek konuşan zattır. sadece stadyumdaki 40 bin taraftarı değil, tüm galatasaraylıları öfkelendiren o zattır. 106 yıllık çınarı aşağılayarak konuşan ve rahmetli bir insana ezik muamelesi çeken o zattır.

    sakın ola böbürlenmeyin, “biz yaptık, biz ettik, biat edin ulan” diye böbürlenmeyin.

    sizden büyük allah var.

    sizden büyük galatasaray var.

    bu halk zamanı gelince hesap soracak sizden. 25 milyonluk nüfusuyla.. sizden çok daha büyük olan mevcudiyetiyle. halk sizin karşınızdayken karşınızda önünüzün iliklenmesini isteyebilirsiniz ama galatasaray dendiği zaman sizin önünüzü iliklemeniz lazım. çünkü sizler yokken bile galatasaray bu ülkeye hizmet ediyordu. hem de 500 yıllık geçmişiyle. yaşınız kaç, başınız kaç? sadakaymış!

    halk sizin önünüzde eğilmez. siz halkın önünde eğilirsiniz. ve bu halka orospu çocuğu diyemezsiniz. işte siz busunuz. ruhunuz, kalbiniz bu.. ve bu ruh, kalp, koskoca türkiye cumhuriyeti’ni yönetiyor.

    gittiği her yerde yuhalanan bir kitle, %47’yi nasıl çıkarıyor anlamak mümkün değil.
  • 65
    protesto tartışılırken (bkz: zizonkovac/#530253) ve protesto sonrasında sıcağı sıcağına (bkz: zizonkovac/#571849) iki adet entry yazdım.

    olayın sonrasında haberdar olduğum toki başkanı'nın konuşması, ardından sayın adnan polat'ın açıklamaları ve sayın başbakanımız recep tayyip erdoğan ile etrafındaki adamların beyanları sonucunda dinden imandan çıkmış bulunuyorum. az bile yapılmış. keşke daha fazlası yapılsaymış.

    bakın saygıdeğer hanımefendiler, beyefendiler.

    ismi hiç ortada yokken yaklaşık bir ay evvel sayın başkanımız adnan polat tarafından tayip erdoğan ismi "stadın yapımında büyük emeği geçti" gerekçesi ile hergün kafamıza kakılmaya başladı ve bu güne geldik.

    tribün acaip bir dünyadır. genellikle bir grup alkışlamaya başlayınca stadyumun büyük çoğunluğu alkışlamaya başlar, bir grup ıslıklamaya başlayınca stadyumun büyük çoğunluğu ıslıklamaya başlar. stadyuma girip şeref tribününde "beyaz kürsü"yü görünce rahatsız oldu millet. taraftarı o "beyaz kürsü" bozdu. "ultraslan"ın galatasaray yönetimi ile bağı herkes tarafından biliniyor. tribünler, başbakan'ın konuşması esnasında adnan polat'ın adamları olan "ultraslan" tarafından başlattırılacak bir alkış tufanı ile konuşmanın siyasi bir şova dönüşeceğini anladı ve diken üstünde beklemeye başladı. zaten o günü orada bulunan taraftar çoğunluğu akp'nin siyasal muhalifi bir karaktere sahipti. sayın başbakan'ın "ben yaptım, ben yaptım, mal bağışladım" tavrı biliniyordu ve fenerbahçe'li olması ise işin tuzu biberi oldu.

    işte bu yüzden "recep tayyip erdoğan" ismi geçer geçmez, ses düzeninin çok kötü olmasına ve başbakan'ın ismi haricinde hiç bir şey anlaşılmamasına rağmen "ultraslan" alkışı başlatıp milleti uçurmasın diye "her ihtimale karşı" ıslık ve yuhalama başladı. sonradan toki başkanı konuşmaya başlayınca iyice çığrından çıktı.

    evet, olan bize yakışmadı ama az bile yapılmış.

    şu başbakan'ın etrafındakilerin açıklamalarına bak; şerefsizler, nankörler filan. allah belanızı versin diyorum ben de onlara.
    ya başkanımız adnan polat! bu olanlarda sizin hiç mi suçunuz veya kusurunuz yok. bana göre baş suçlu ve kusurlu siz iken o tribünde olan insanlar için yakışıksız sözler sarfetmeniz size yakışıyormu.

    hepsini geçtim; sayın başbakan'ın "allah kuruşu yoktur", "daha sözleşme yapılmadı" gibi aşağılayıcı tavırları!! ne oluyor!!!!

    bak kardeşim;
    bizler uzun yıllardır büyük haksızlıklara uğradığımız duygusu ile yaşayan bir camiayız. bu ülkede gerek devlet gerekse basın yıllardır bize karşı yapılan büyük haksızlıklara aracı olmuştur.

    ulan allahsız kitapsızlar, ben bile şu ahir ömrümde bir sürü haksızlığa tanık oldum. üç yıl üst üste şampiyon olduk diye bizi ali sami yen'den sürmedinizmi. tam on dört sene süründük kah dolmabahçede kah kadıköyde. kağıt üzerinde 7 yıl sonra 1980'de ali sami yen'e dönüş yapmış gibi görünsek bile 1980 ile 1986 sezon başlangıcına kadar ali sami yen'de yaptığımız maç adedi 5'i geçmez. taa 1986 1987 sezonunda ali sami yen'e geri dönebildik ve o sezon yine şampiyon olduk sizlere inat. federasyonunuz ve hakemleriniz eli ile yaptıklarınız saymakla bitmez. ispat edemeyeceklerimizi yazmıyorum ama ispatlısı burada. (bkz: orhan cebe) (bkz: nihat özbirgül) (bkz: doğan babacan). bana galatasaray'ın 14 sene ali sami yen'de oynatılmayıp sağda solda süründürlmesini açıklayabilecek bir insan evladı varmı! hangi gerekçe ile açıklayacak. 14 sene sonra geri döndüğümüzde bıraktığımız gibiydi ali sami yen. 14 senede kuş mu kondurdunuz. dönüşümüzdeki şampiyonluğumuz nasıl kapak oldu ama sizlere.

    tüm yapılanlara rağmen galatasaray bu ülkeye gerek sosyal barış gerekse ülkenin tanıtımı açısından en fazla katkıda bulunan kulüptür. sizler galatasaray'a olan borcunuzu bir stadyumla ödeyemezsiniz. bize yaptıklarınızı ödemeye bir stadyum yetmez. onun için boşuna çırpınmayın.

    sayın adnan polat;
    git.

    ve
    sayın başbakan;
    sizi sevmem. 15 ocak 2011 protestosu sonrasında yaptığınız açıklamalar nedeni ile iyice sıtkım sıyrıldı. eğer bu şekilde tırmandırmaya devam ederseniz bunun sonu nereye varır bilinmez. uyarayım, bir daha bizlerin olduğu stadyuma gelmeyin daha ağırı ile karşılaşırsınız haberiniz olsun.
  • 66
    http://bandieras.blogspot.com/...-eli-daha-guclu.html

    --- alıntı ---
    ... özürlerden özür dileyen galatasaray başkanına karşılık, 2 gün üst üste bu mevzu ile ilgili sert açıklamalar yapan bir başbakan bir de toki başkanı var. şimdi size soruyorum, hangi durumda ortaya daha büyük bir kriz ortaya çıkardı ?

    1. başbakan'ın bu protestodan sonra stadı galatasaray'a devretmemesi durumunda mı ?

    2. adnan polat'ın başbakan'dan özür diledikten sonra olası ; 'toki başkanı'nın kendi evimizde bize saygısızlık yapmasını hazmedemiyorum.' açıklaması mı ?

    eğer ki adnan polat, hükümetin stadı galatasaray'a devretmemesinden korkuyorsa, ve bu sebeplerden dolayı böyle acz içerisinde ise, gerçekten onun iş bilirliğinden şüphe ederim. bu safhadan sonra böyle bir şeyi yapmayacak kadar zeki olan bir başbakan' sahibiz çok şükür (!)...
    --- alıntı ---
  • 67
    umarım kombinesi iptal edilen ve/veya edilecek arkadaşlar şu satırları okur ve gerekeni yaparlar.

    arkadaşlar,protesto etmek yasal bir haktır.eğer yaptığınız protesto küfürlü veya fiziksel bir anlamda hakaret ya da taciz içermiyorsa bu sizin yasal bir hakkınızdır.eğer kombineniz iptal edilirse,gidip galatasaray yönetimine karşı dava açın.çünkü protesto sebebiyle kombine kartlarının iptali tamamen hukuksuzdur.
  • 75
    iki gündür konuşulanları takip ediyorum, her bir ağızdan farklı şeyler çıkıyor. kimi "bu ne saygısızlık" diyor. kimi "bu ne terbiyesizlik" diyor. eski başkanlarımız bile savuruyor lafları taraftara. yorumcular, gazeteciler, devlet adamları herkes.. hatta kendi içimizdekiler bile (başkan, futbolcu vs.)
    bu bir komplodur diyorlar. yuhlayanlar galatasaraylı değil diyorlar. çalışmayan kameralarla tespit edeceklerini söyleyip babasının malıymış gibi sahiplendikleri stada almamakla tehdit ediyorlar. futbola siyaseti sokuyorlar. başbakan artistlik yapıp daha da gelmem deyip çekip gidiyor. o gitti diye federasyon başkanı da gidiyor. yardımcıları gidiyor. galatasaray başkanı gidiyor. ama tek bir şey kalıyor geriye. galatasaray taraftarının haklı serzenişi.

    galatasaray taraftarı yıllardır mahçup. yaşadığı zaferlerin, gururların mutluluk verici hallerini düşünerek avutuyor kendini. rakipleri gıcır gıcır statlarda oynarken kırık dökük koltuklarda, beton merdivenlerde oturan ülkenin tek avrupalı takımının taraftarları onlar..

    altına şanlı türk bayrağını koydurduğumuz kupaları almak için milyon dolarlar harcayan rakiplerimize karşı, eziliyoruz güya!
    stat yapıyorlar, alın kullanın diyorlar, müslümanlar ya! yaptığı iyilikleri söylüyorlar.

    kimse de demiyor ki arkadaş, bu taraftarı gaza getiren.. çileden çıkaran o şeref yoksunu insanların hiç mi kabahati yok?
    biz yaptık. şunu yaptık bunu yaptık. galatasaray yönetimi köle gibi yalvardı diyene karşı taraftar susup da alkışlayacak mıydı o yalaka başkanımız gibi?
    susacak mıydı türkiyenin en büyük kulübünün taraftarları?

    hiç kimse bilmezken 16 dakikanın, 14 seneye eşit olduğunu. kimse beklemenin, vefanın, sabrın ne olduğunu bilmezken biz bildik. biz o statta 16 dakikayla 14 yılın hesabını biliriz. biz ülkemiz için mücadele eder, türk olmayan takımları yeneriz! tek bir yürekle.

    elle kolla değil, bilekle şampiyon oluruz. masa altından paralar değil, ettiğimiz dualar, alnımızdaki terler getirir bize kupaları.

    omzumuz çıkar, oynarız. 90+ da çizgiden top çıkarırız. dünyanın en büyüklerini yeneriz. perişan ederiz.

    çünkü biz galatasaray'ız. kimse bunu bilemez.

    gelin bakın, nedir bu büyük taraftarın tepkisinin sebebi..

    galatasaray'ın tepkisi akp'ye değildir.
    galatasaray'ın tepkisi başbakan'a değildir.
    galatasaray'ın tepkisi devlete hiç değildir.

    galatasaray'ın tepkisi, o'nu (türkiye'nin dünyaya açılan ilk ve tek kapısı olan galatasarayı) küçük düşürmeye çalışan yalaka, kolpa zihniyetedir.
    galatasaray'ın tepkisi, yaptığı iyiliği dile getirip, müslüman geçinenleredir.
    galatasaray'ın tepkisi, tepkisizliğedir.

    galatasaray can'dır. cananımızdır. sahipsiz değildir, bunu unutmasın hiç kimse.
    gerekirse ne baş kalır ne bakan ne de başbakan!
App Store'dan indirin Google Play'den alın