• 26
    olayların sabahında medyaya yansıyan açıklama ve haberlerle küçük bir analizini yapalım.

    - #571356, adnan polat şuçlu avında, başbakana yaranma peşinde
    - #571708, ultraslan adnan polata biat etmekte *
    - #572158, fatih altaylı hem galatasaraylı hemde gazeteci olduğu varsayılan kişi
    taraftara gözdağı vermekte, başbakan öyle adam ki tersi kötüdür hee diyor.
    - #571909, hadi herkesi geçtik,o tribünlerin besteler yaptığı hakan şükür işi
    toplu suça falan kadar taşımış.

    yani sizin anlayacağınız 40bin kişi bulunan bir stadda, 16bin kombine*
    geriye kalanlarsa yönetimin davetiyesiyle gelenler yani seçerek getirdikleri kişiler
    protestoyu gerçekleştiriyor. suçlu hemen bulundu galatasaray taraftarı, hatırlatalım bilmeyene unutanlara
    bilet satışı yapılmadı. orada gerçekten galatasaray taraftarı olsaydı erdoğan bayraktar*
    bir süre daha konuşmasını devam ettiremezdi.

    türk töresidir, misafire dokunulmaz diyoruz tamam da, bu tarihi günde yağ çekme adına
    erdoğan bayraktar galatasarayı aşağılamanın ötesine geçmiştir.
  • 29
    şimdi şöyle oluyor ki;

    burada 1514 kişiyiz. hazır biz bizeyken samimice söyleyeyim; sağcı bir babanın %30 solcu %20 sağcı ve %50 kimlik karmaşası yaşayan bir çocuğuyum. siyaset ile hiç işim olmadı. defalarca, ekstradan şilep sahibi olan ağabeyleri gördükçe ben de tayyip beye yakın olmak istedim ama sonra vazgeçtim..

    protesto haklı mı? belki...

    önemli olan protestonun doğru ya da yanlış olmasından ziyade yapılmasının doğru ya da yanlış olduğuydu. benim baktığım açıdan; o koltukları satın alan taraftar değil mi? ve o adamlar stres atmaya gitmiyor mu?

    güç adalet ister dedim ya bugün bir sürü ''siyasi içerikli entry'' silindi burada. ve ben adil olarak siyaset yapmadan gireceğim konuya;

    burada 1514 kişi galatasaray'ı sevdiği için var. bir çoğu tribüne gidiyor, gidemeyenler de burada stres atıyor. tribüne giden adam stres atar... şimdi size eric cantona'nın bir sözünü yazayım; ''tutuklanma ve ceza alma korkusu olmadan insanlara bağırdığım ve üzerlerine yürüyebildiğim tek yer futbol sahası'' şimdi biz inkar etsek de tribünün böyle de bir kıyağı var bize. galatasaraylılık hoş tabi ama bencil insanlarız bilinçaltımızı yoksaymayı da iyi biliriz. aslında bu da bir otomasyon olduğu için paradokstur bu ve açıklamak mümkün hale gelmiyor malesef.
    diyeceğim şu ki; insan arapça ve farsça kökenli bir kelime olan ''nisyan'' dan gelir. nisyan; unutmak demektir. biz bilinçaltımızı hep unutur ve kılıfları hep hazırlarız minareyi çalmadan evvel. aslında tribüne verdiğimiz paranın karşılığını, atılan gole sevinmenin yanısıra ''bağırılabilecek alan kirası'' olduğunu unuturuz hep. stresimizi bir yere dökmemiz gerekir. döktüğümüz yere kira ödememiz gerekir. bizimle birlikte streslerini dökeceklerini yere kira ödeyen adamlar fazlalaştıkça, yerin sahibi parseli genişletmek ister. sonra da türk telekom arena işte...

    şimdi protestoya gelecek olursak; verilen bilet parasının karşılığını alırken ekstra fonksiyon ya da hediye olarak görebiliriz. yani 2 tane selpak alırsın bir tane kolonyalı mendil hediyedir o hesap. halihazırda adrenalinini 2,5 g seviyesinden yüksek tutmak için kira ödediğin koltukta ekstradan 0,3 g adrenalin salgılama fırsatın olsa es geçmezsin. 10 kişi birisini ıslıklayınca senin de ıslıklaman şartlı refleksten ziyade ''paranın karşılığını onlar kadar alabilme isteği''dir. çünkü sen ıslıklama fikrine katılmasan da seninle aynı kirayı ödeyen adam senden fazla adrenalin salgılayınca gözün kalır. bu da bizi beşeriyatın bir diğer özelliği olan eşitlik güdüsüne götürür ama şimdi oraya kadar gidemem...

    bu protestoya insan iç güdüsü olarak baktım çünkü iyi niyetliyim. haklı olup olmadığına gelirsek de; serbestlikten yanayım. o koltuğa çoluğunun-çocuğunun nafakasını veren, boğazından kesen ve o koltuğu kiralayan, hepi-topu 120 dakikalık tatmin için belirli bir maddiyat harcayan her adamın, ağzından çıkacak her kelimeye saygım var. katılırım ya da katılmam ama orası beni ilgilendirmez. o koltuk sahibi ne isterse söyleyebilir benim için sorun yok. küfür de etse, bağırsa da, çağırsa da tepki vermem. tepki verene de saygı duyarım. herkese saygı duyarım. benimle bir maç izleseniz çok sıkılırsınız. böyle herkese saygılı sadece maçına ve tezahüratına bakan bir adamım ben. o sebepten benimle maç izleyecekseniz malesef adrenalin seviyeniz için bana güvenmeyin.

    yazının ana fikri: adam koltuğa o kadar para vermiş istediğine bağırıp-çağırsın hiç önemli değil. bu kadar sömürücü zihniyetli bir yönetimden alacakları tahsil etmenin en iyi yanı o statta özgürce bağırmaktır. istediğine ve istediğin şekilde...

    not: yazının bazı kesimlerini traşlayıp tekrar gönderdim, siyasete gerçekten gerek yok.
  • 31
    yapmamamız gereken protestoydu. toki başkanı olacak adam galatasaray'ı aşağılayacak ve biz protesto etmeyecektik. gelmiş geçmiş yönetimlere geçirecek ve biz protesto etmeyecektik. önünde mikrofon bulan herkes tayyip erdoğan yaptı bu stadı diyecek, allah rızası için bir kişi bile özhan canaydın, mustafa sarıgül demeyecek ve biz evet yine protesto etmeyecektik. statta bangır bangır çarpık kentleşmeyi bitirdik vs. vs. diye akp propagandası yapılacak ve hayır dostum biz yine protesto etmeyecektik.

    kusura bakmayın. cahillik ettik.
  • 33
    sporla siyaseti birbirinden ayıramayıp, sırf başka takımlı, sırf başka partili diye dünyanın en modern stadlarından birinin yapımında emeği geçen herkesi düşüncesizce ıslıklayarak bu muhteşem gecemize gölge düşüren vefasız gs taraftarlarını hayretle karşılıyorum. stat çıkışında yaşanan eziyet bize az bile...
    ali sami yen, özhan canaydın, metin oktay hepsinin kemikleri sızlamıştır dün gece... ne mutluki harcanan emeğin karşılığında hiçbir komplekse girmeden teşekkür edebilme olgunluğuna sahip azınlıktaki galatasaraylılardanım...

    ayrıca toki başkanının önüne o anlamsız yazıyı(u: özhan canaydın'ın ağlamasından, fenerbahçe tesislerinin yapımına kadar bir dolu anlamsız bilgi içeren) koyanlarıda, o yazıyı okuyan başkanıda anlamak mümkün değil. yapılanlar zaten ortadayken sırf başbakana hoş görünmek için bu kadar uzun bir anlatıma hiç gerek yoktu. bu noktada bayraktar'ın eleştirilmesine çok da karşı değilim ancak hangi partiden hangi takımdan olursa olsun türkiye cumhuriyeti başbakanını ıslıklamak bizlere hiç yakışmadı. üstelik devlete milyonlarca vergi borcumuz varken, stadımızın yolları henüz bitmemişken.
  • 37
    hayır anlamadığım diğer nokta da şu;

    galatasaray batmak üzereyken ve krizdeyken de bu başbakan vardı. hani ya nerede vergi affı? şimdi sadece ıslıklandı diye yolları mı yaptırmayacakmış?

    iyi de bugün saat 13,00 da sinan erdem spor kulübünde 755 trilyon harcayarak istanbul'u nasıl güzelleştirdiğini anlatacak. iyi de o 755 trilyon senden benden çıkıyor. şimdi o stadın yollarının parası da, metronun parası da, stadın parası da taraftardan çıkıyor.

    bizim de emeğimiz çok ama bize teşekkür eden yok nasıl olacak şimdi?

    ayrıca sırf protesto edildi diye yollarımıza taş koyacak bir güruh varsa ve bundan korkan bir taraftar varsa söyleyeyim de korkmasın. o yollar bir şekilde biter. o stad bir şekilde oturur. ama sen çıkıp özür dilersen ya da protesto etmekten çekinirsen sindiğinle kalırsın. tarihe adın korkaklığınla geçer.

    şükürler olsun ki; dün akşam galatasaray taraftarlarından bazıları korkaklığa hiç lüzum olmadığını ve galatasaray'ın asıl sahibinin kim olduğunu gösterdi.

    dün protestoya katılan galatasaray taraftarına benim üzerimdeki hakları için teşekkür ederim. en azından ben de orada olsaydım ben de onlar gibi korkmadan ve sinmeden protesto ederdim.

    aba altından sopa göstermeye de bak sen... yollar bitmezmiş. güzel bitmesin. devlet o stadı alsın başına çalsın. biz de ali sami yen arazisi üzerinde 30,000-40,000 kişi arası portatif stat yapma girişimlerine başlayalım gitsin yani. hayır anlamadım nedir ki bu ''ben olmazsam sen olmazdın'' tavrı. farkında değiller mi bilete, formaya, gsmobile'a, gstv'ye, digitürk'e, yol parasına ..vs. para veren taraftarı emeğini?

    her şeyi siz yaptınız da bizim hiç mi emeğimiz yok o statta? ayrıca bize hiç teşekkür edilmedi ???
  • 40
    olmaması mı bekleniyordu acaba. ben açılıştan önceki gece hanıma söylemiştim. yarın stada açılışına başbakan da gelecek ve çok karışacak ortalık demiştim.

    ne sanıyordunuz ki, dünya basketbol şampiyonasında bile ıslıklanmış, yuhalanmış bir başbakanımız var. doğrusu, eğrisi ayrı bir konu ama bu bir durum tespiti.

    peki neden ıslıklandı dün başbakan? öncelikle siyasi kimliği yüzünden. fenerbahçeli olduğu için ali sami yen'e ne zaman gelse ıslıklanıyordu* zaten.

    evet, stadın yapılmasında büyük katkısı olmuş olabilir başbakanın. ama her fırsatta, her mecrada stadı galatasaray'a biz yaptık reklamının yapılması bütün galatasaraylıları rencide etti. politikayı bu kadar iyi bilen bir siyasetçinin, bunu neden önleyemediğini anlayamıyorum.

    bu bağlamda protestoların önlenmesini beklemek çok saçma değil mi. eğer sen parti olarak ters tepki oluşturabilecek bir yaklaşımı, sözünü dinleyen adamlara rağmen engelleyemiyorsan, kimseye bağımlı olmayan binlerce kişiden oluşan bir taraftar grubunun tek vücut olarak davranmasını nasıl beklersin? mantıklı mı bu?

    zaten stadın bitmesi yaklaştıkça fener stadında alın teri var, galatasaraya devlet kıyak yaptı diye gaz verildiğini göz ardı edebilir misiniz? sanki devlet bu işten maksimum karla çıkmamış gibi. ali sami yen'den kazanılan parayla arena'ya harcanan parayı birbirinden çıkardığında neredeyse 500 milyon dolar kar etti devlet. bu da mı gol değil.

    islamiyetten kaynaklı bir söz vardır: iyilik yap, denize at diye. oldu mu şimdi bu.

    gelelim protestoya verilen tepkilere. adnan polat, galatasaraylı diyemeyeceğim kişiler demiş. eyvallah başkan. 37. senesini tribünde geçiren ben de kaynadım ya arada, eyvallah.

    herkes özür dileme peşinde başbakandan, normaldir. ama hiç kimse abuk sabuk konuşan toki başkanından bahsetmiyor, ne kadar acayip değil mi? birisi de çıkıp toki başkanının ne haddine böyle bir konuşma yapmak demedi be arkadaş.

    yönetim başbakandan özür dilerken toki başkanına gerekenleri söylemezse, yazıklar olsun.
  • 41
    şahsen bulunduğum ali sami yen'deki bir başka maçta da başbakan stada girdiğinde aynı ıslıkları duymustum cok net. dün tt arena'ya giderken de aramızda konusmustuk basbakana kesin protesto var bu aksam diye. cok fazla beklenen bir seydi, bu kadar aynı düsünen kisi bir araya gelirse demokratik bir hak olarak prostestolar normaldir. sahsen ben de katildim bu protestoya binlerce kisi arasında ön sıramızda duran bir adam da ayıp yaptigimizi düsünüp hatta tek basına alkış tuttu. demokrasi budur birileri hosuna gitse de gitmese de seve seve buna alisacak.
  • 42
    başbakanı sevmem. ama makamına saygı duyarım. ve bu stadın yapımında emeği geçtiğini bildiğimden dün ismi anons edildiğinde yuhalamadım. alkış da tutmadım.

    ama o toki insanı. sen koskoca galatasaray camiasına dilenci yakıştırması yaptın. açlıktan ağzınız kokuyordu biz size neler yaptık mealinde konuştun. rahmetli canaydın hakkında karşımızda acz içinde duruyordu dedin. galatasarayın stadyum açılışında bakın biz fener'e de ataşehir'de salon yapan çok muhteşem bir idareyiz dedin. işte sen başbakanına yalakalık yapmak isterken rte'yi hedef tahtasına koymuş oldun. benim gibi protesto aklında bulunmayan kişileri bile tepki vermeye zorladın. seneye milletvekili olmayı garantiledin bu ayrı konu tabi.

    adnan polat'a gelince. galatasaray tarihinin en başarısız ve en sevilmeyen başkanı oldu. çok eleştirdiğimiz canaydın dün gece o stadyumu terketmezdi.
  • 44
    şimdi en son açıklamalardan sonra ; türk telekom arena stadı hakkında yapılan bir anlaşma yok; yani dün akşam biz ev sahibi değildik, tokiydi, misafir olarak bize adam resmen bize küfretti.ee şimdi nolacak başkan. bunu kime açıklayacaksın. sahip olduğun arazinin üst kullanım hakkını; diğer araziyi almadan verdin ve şu anda resmen yersiz, yurtsusuz var mı daha ötesi.
  • 45
    tayyip erdoğan'ın stada geldiği anons edildiğinde yükselen ıslıklarla toki başkanı'nın konuşmasına yönelik protestoyu birbirinden ayırmak lazım. konuşmasına "ali sami yen stadı'nın kirasını ödeyemeyen galatasaray yönetimi...." şeklinde başlayan erdoğan bayraktar'ın yuhalanması ne kadar doğruysa başbakanın ismi anons edildiğinde yapılan protesto da o kadar anlamsız ve yersizdi. kimse başbakanı veya onun temsil ettiği siyasi görüşü sevmek zorunda değil, ama stadın yapımında öyle ya da böyle emeği olan, oraya açılışa katılmak üzere bulunan ve galatasaray yönetimi tarafından davet edilmiş bir devlet adamına yapılan muamele, kusura bakmayın ama saygısızlıktır. ha, illa bir şeye kızmak istiyorsan adnan polat'a kız, son 1 aydaki her demecinde 10 defa sayın başbakanımız lafını ettiği için.
  • 47
    bugün; yeni stadın açılışı, fatih terim'e yapılan saygısızlık, takımın orta sahasının dökülmesi, tribünlerde tezahürat eksikliği gibi konuların tartışılması gerekirken oturup tartıştığımız protestodur. sözlüğü siyasi bağnazlıkları yüzünden foruma çeviren arkadaşlara selam olsun öncelikle.

    hayır merak ediyorum, bu stadı bu adamın yaptırdığı en başından biliniyordu. peki o zaman neden organize olamadık? stad bitince mi geldi aklımıza protesto etmek? hepimiz cebimizden para koysaydık ya, real madrid taraftarının yaptığı gibi. kendi stadımızı kendimiz yaptırsaydık ya. islıklayan bütün insanlar o zaman neredeydiler? organize etselerdi ya hepimizi "akp'nin stadını istemiyoruz" diye. başka şeylere organize olmayı çok iyi biliyoruz facebook'tan, tweeter'dan filan buna niye organize olamadık? başlatsalardı bir kampanya, hepimiz destek olsaydık, bernabeu stadı gibi yapılmamış stadın koltuklarını satılığa çıkarıp, tek tek alsaydık da kendi stadımızı yaptırsaydık. o zaman neredeydi bu arkadaşlar merak ediyorum. sen bu stadın yapılmasını en başından engelleyemiyorsan, bu stadı bu adamın yaptıracağına göz göre göre izin veriyorsan, o zaman durup durup stad açılışında patlamaya hakkın yok.

    bir ülke yeri geldiğinde elbette başbakanı protesto etmeli hatta yumruk bile atabilirsin, ama bu protestonun stad açılışında olmamalıydı. sen protestonu büyük bir pankart açarak gösterebilirdin, "bizi muhtaç ettiğin için sağol başkan" diye. ya da hiç bir konuşmayı alkışlamayarak ses bile çıkarmayarak gösterebilirdin protestonu. ama nerde bizimkilerde o mantık? yuhaladın da ne oldu, bugün istediğin kadar çırpın sen kötü duruma düştün. iki tane ekşi sözlük pıtırcığı övdü diye kendini devrim yaptım zannedenler var ne yazık ki.

    ayrıca milleti aksini konuşmasın diye recep tayyip erdoğan'ı haklı bulan galatasaray taraftarı başlığını açarak yaftalamaya çalışanlar da var. bir de daha karşı görüşü sindiremeyip bu başlığı açan adamlar "biz demokratik hakkımızı kuıllandık" diye yapılanları savunup, demokrasiden söz ederler değil mi?
  • 49
    gayet organize bir protestodur. altın fıçı'da biliyorduk. herkes başbakan gelecek, protesto edeceğiz diye konuşuyordu. bu adamları günahım kadar sevmem ama her halttan mazlum edebiyatı çıkarabilen zihniyette oldukları için fırsat verilmiş oldu.

    en önemlisi şu an bütün medyada bizim muhteşem * açılışımız ve iğrenç takımımız konuşulacağına bu mevzu konuşuluyor. 14 yıldır beklediğimiz gün geldi ve biz bunun güzelliğini yaşayamıyorsak bu protesto yüzünden oldu.

    vergiyi biz veriyoruz tabi ki yapacaklar demeyle de olmuyor, çünkü bugüne kadar yapıldı mı, hayır. tamam alkışlama ama 5 dakka sabret adam sittir olup susacak zaten. cevabı sandıkta ver, miting meydanlarında var. ama aslantepe'yi miting alanına çevirme. hea bunu rte'nin kendisi de yapacaktı o ayrı, ama yapsaydı işte o zaman bütün medya ve biz galatasaraylılar olarak ağızlarına salıncak kurup sallana sallana sıçardık.

    türk sporundaki rekabetin büyüklüğü işin içine siyaset girmediğinden güzeldir. galatasaray siyaset üstüdür. bu olayla siyasetin pençesine terk ediliyor.

    yönetim zaten basiretsiz, başbakan aba altından sopa gösterirken * sus pus oturamazlardı. rahmetli özhan başkan olsaydı bu basiretsiz adamlar yalakalıkları için bu kadar çırpınmazlardı.

    son bir laf da erdoğan bayraktar'a: bu bayraktar kraldan çok kralcı olmasıyla tanınır. tıpkı gsgm yunus akgül gibi. yaptığı konuşma tam bir provokasyondu. ses sistemi izin verseydi de söyledikleri anlaşılsaydı olay daha da büyürdü.

    (bkz: galatasaray bütün siyasetlerin üstündedir)
  • 50
    yine sapla saman birbirine karışmaya başladı. kısaca değinmek farz oldu.

    türkiye’deki hiçbir taraftar grubu tek bir fikirde buluşmaz. bu her konuda böyledir. galatasaray taraftarı içinde recep tayyip erdoğan’ı seven de vardır sevmeyen de. bu adamlara ille de şöyle davranacaksın diyemezsiniz.
    ultraslan başka. ua birlikte hareket eden bir grup ve fakat galatasaray tribünlerinin tamamını temsil etmiyor. mesela bana kimse gelip “aman, başbakanı protesto etmiyoruz, alkışlıyoruz” demedi. etrafımdaki hiç kimseye de böyle bir bilgi ulaşmadı. o zaman ben de kafama göre davranırım, kimse engel olamaz.
    ben başbakan geldiğinde tribünde değildim, yuhlayanlar arasında yoktum. ama öğrenince hiç de garipsemedim.çünkü başbakan ne zaman bizim maçımıza gelse yuhalanıyor, yeni bir şey değil ki. bazıları fenerbahçeli olmasıyla ilgisi yok diyor galatasaray tribünlerinde yuhalanmasını. mesela bedri baykam. ama ben kadıköy’de maça gittiğinde yuhalandığını hiç hatırlamıyorum tayyip erdoğan’ın. demek ki, işin içinde fenerbahçeli olması da var.
    fenerbahçeli olmasından bağımsız olarak, sadece siyasi kimliği yüzünden yuhalayanlar da vardır, olabilir. bu da gayet normal. ne var ki bunda.

    ayrıca belirtmek gerekir ki staddaki asıl protesto toki başkanı erdoğan bayraktar’ın konuşmasında yaşandı.
    niye konuşursun ki, bize ders vermek için mi? başbakan’ın ıslıklanması zoruna gittiği için mi? niye stadı galatasaray’a sanki devlet zarar etmişte yine de yapmış gibi gösteriyosun? biz bilmiyor muyuz ali sami yen arazisi kaç para, tt arena kaça mal oldu? herkesi aptal yerine koymayı nasıl düşünebilirsin? niye konuşmanda bir galatasaray başkanı’nı özhan canaydın’ı kapına gelen dilenci gibi gösteriyorsun. ne hakla özhan canaydın’ı aldık eve besledik tarzı bir ifade kullanıyorsun. bu kelimeli elbette kullanmadı ama o anlama geldiğini hepimiz biliyoruz. binlerce galatasaraylı’nın dinlediği bir konuşmada ne amaçla fenerbahçe’ye salon yaptığını anlatıyorsun.
    derdin belli, tahrik etmek. amacına da ulaştın. ama asıl hedefinin seçimlerde milletvekilliği, bakanlık olduğunu anlamamak için salak olmak lazım. seni bir de bakan olursan, vay benim ülkemin başına geleceklere.

    ama asıl önemlisi galatasaray başkanının tavrıdır. nasıl olur da maç bitmeden stadı terk eder? nasıl olur da başbakanın protesto edileceğini öngöremez. ben cuma akşamı hanıma “yarın başbakana büyük protestolar yapılabilir, ortalık fena karışabilir” demişken. ultraslan’dan mı garanti aldı? nasıl olurda bünlerce galatasaray taraftarını ua’nın kontrol edebileceğini zanneder. hiç mi öngörü yok yahu?
    sonra da “proteto edenler galatasaraylı olamaz” nasıl der bir başkan. dikkat ederseniz bunlar aziz yıldırım’dan alıntı. benim bildiğim adnan polat böyle biri değildi. ne oldu başkan, nasıl bu kadar değiştin?

    bir de, “protesto edenler tespit edilip kombineleri iptal edilecek” nasıl dersin? sen ki, ali sami yen’in kapanış gecesinde protestolar yüzünden konuşma yapamadın. bil bakalım bunlar neden oluyor? çok başarısız olduğun için olmasın sakın? takımı paçavraya çevirdiğiniz için olmasın. hani taraftar protestosunda haklıydı, ne oldu da şimdi ceza vermeye kalkıyorsun. bu da aziz yıldırım’ın gfb’yi sindirme taktiği değil de nedir? ama arada şöyle bir fark var. hedef, bir gruba mensup olmayan sıradan taraftarlar. çünkü bu protestolar organize değil tamamen doğaçlamaydı. bunu ayırt etmek gerek. kendiliğinden gelişti.
    nitekim ultraslan tarafında hiçbir protesto yoktu. eğer kombineleri iptal edeceksen o stadın neredeyse tamamını bir daha içeri almaman gerekir.
    hoş bu hukuksal olarak mümkün değil. dava açanlar hem davaları hem de kulüpten tazminat kazanır. kulübe iki kez zarar.

    unutmadan, siz galatasaray taraftarına sürekli “stadı başbakan yaptırdı” diye bir şeyleri dikte etmeye çalışırsanız, tepki böyle olur. bundan kaçamazsınız. en son böyle bir şey “sulu derbide” yaşanmıştı. bütün hafta galatasaray fenerbahçe’yi alkışlasın denmiş ve taraftarın tepkisi sert olmuştu.

    adnan polat’ın başbakandan özür dilemesinde yanlış bir şey yok, gayet normal. ama toki başkanına hiçbir şey söylememesi ve taraftarı suçlu göstermesi çok ayıp, hiç yakışmıyor galatasaray başkanına.

    sayın adnan polat önce taraftardan özür dilemelisiniz. galatasaray taraftarına seyircisiz oynama cezası veren ilk galatasaray başkanı olmak hoş bir durum olmasa gerek.

    şahane bir stadımız oldu, o büyülü yerde hissettiklerimizi yazacağımıza nelerle uğraşıyoruz. ah be ah.
App Store'dan indirin Google Play'den alın