• 53
    galatasaray'ımızın gayet iyi oynayarak net bir skorla kazandığı maç.

    istatistikler şu şekilde: https://twitter.com/.../1370829516931796992
    https://www.whoscored.com/...serispor-Galatasaray

    şut: kayserispor 7-18 galatasaray
    isabetli şut: kayserispor 1-7 galatasaray
    xg: kayserispor 0.5 - 2.4 galatasaray
    topla oynama yüzdeleri: kayserispor 37-63 galatasaray
    akan oyunda isabetli orta/orta: kayserispor 3/11 - 9/19 galatasaray
    pas yüzdeleri: kayserispor 82-89 galatasaray
    rakip ceza sahasında topla buluşma: kayserispor 8-32 galatasaray

    istatistikler her şeyi anlatıyor zaten, üstün değil çok üstündük.

    öncelikle gole kadarki oyunumuz oldukça tatmin ediciydi. formda bir kayserispor'a karşı deplasmanda oynanabilecek en iyi 0-0 oyunlarından birini oynadık. merkezi çok ciddi bir şekilde kapatan takıma karşı beklerimizi çok iyi boşa çıkarttık, onlar da sağ olsun harika ortalar ve paslarla forvetlerimizi çok iyi beslediler. bu sayede beklediğimiz üretkenliği bulduk. bu üretkenliğin 45 dakikada 7-8 pozisyon olamayacağı çok açıktı, 6-3-1'e karşı öyle bir dominasyon pek mümkün değil zaten. ama irili ufaklı birçok tehlike yarattık ve ilk yarıyı 11 gibi çok iyi bir şut sayısıyla tamamlamış olduk. ilk yarıda işin savunma kısmında da yaptığımız 2 ciddi hata haricinde gayet iyiydik. ama o 2 hata işleri çok kötü bir duruma sokabilecek kadar ciddiydi. özellikle christian luyindama'nın hatası pahalıya mal olabilirdi. bu konuda mutlaka uyarılmalı, şampiyonluk yarışı bu hataları kaldırmaz.

    ikinci yarı ise iki taraf açısından her anlamda kopuk bir yarıydı. orta sahalar çabuk geçildi, basit top kayıpları yaşandı ve takım boyları ciddi ölçüde arttı. üretkenlik açısından yine sorun yaşamadık; özellikle emre akbaba'nın ıskaladığı top, kornerdeki kafası ve kalecinin çıkardığı şutu olmak üzere 3 tane pozisyonu vardı. buna mostafa mohamed'in iyi vuramadığı bomboş kafa da eklenince gol için 80'li dakikalara kadar beklemek zorunda kaldık. çok şükür bu sürede bir kaza yaşamadık ve 80 sonrası henry onyekuru ve sofiane feghouli maçı bitirdi. savunma kısmına geçecek olursak 2. yarı maalesef ciddi kopukluklar yaşadık. kaybettiğimiz toplarla 2. bölgemizi hızlı bir şekilde geçmelerine net bir çözüm bulamadık. özellikle aaron lennon savunmamıza ciddi sıkıntılar yaşattı. duran toplarda rakibe 2 kere vurdurmuş olmamız da bir eksiydi ama yine de 2. yarıyı net pozisyon vermeden tamamlayabildik ki bu çok ciddi bir artı.

    netice olarak oh dedirten bir galibiyet aldık ve oyunumuzla rakiplere de mesaj vermiş olduk. rakiplerimizin futbolunu da göz önünde bulundurursak şu oyunla şampiyon olamamamız beni açıkçası çok üzer. hele de futboluyla ciddi şekilde övülen beşiktaş'ın son 4 haftada oynadığı şeyi düşünecek olursak. bu arada aynı beşiktaş'ın bundan çok daha kötü bir kayserispor ile deplasmanda oynadığı 3 ocak 2021 kayserispor beşiktaş maçı'nda kazandığı 2 salakça penaltı (savunma oyuncusu açısından) haricinde neredeyse pozisyona bile giremeden tamamladığını hatırlatmak isterim. aslında istemem de rakipler kötü oynarken bile rakipleri övüp duran, biz ağzımızla kuş tutsak bile oyunumuz hakkında sürekli negatif konuşan taraftarlarımıza bunları maalesef sürekli hatırlatmak gerekiyor.

    ilaç gibi bir galibiyeti zevk veren bir oyunla almış olmamız beni çok mutlu etti. oyunumuz avrupa standartlarının birçok açıdan altında ama ligin en iyi oyunu. bunu sürdürmek de şampiyonluk kupasını bir kulbundan tutmak demek zaten. umarım bu oyunun altına tekrar düşmeyiz. kritik eksikler olmadığı bu konuda çok endişem yok açıkçası. hatta taylan-feghouli-gedson ya da taylan-feghouli-kılınç merkezini kurduktan sonra ligde mahvedemeyeceğimiz rakip yok diye düşünüyorum. sofiane feghouli'nin merkezdeki varlığının etkisi bugün bile ciddi şekilde hissedildi, ilk 11'e dönünce oyunumuzu çok daha yukarı taşıyacaktır diye düşünüyorum.

    e haliyle (bkz: hedef 23).
  • 55
    maçın özeti güzel futbol ve 3 gol.
    13 mart 2021 kayserispor galatasaray maçı özelinde mustafa'nın etkisiz kaldığını gözlemlediğim maç. bunun en önemli sebeplerinden birinini akbaba'nın gerekli servisi yapmaması olduğunu düşünüyorum. maçta en gözüme çarpan oyuncu yedlin'di. sadece ileri geri çıkışları değil yaptığı hamleler, estetik çalımları ve sarrachi'den farklı olarak çok güçlü olması bu maçta iyice ön plandaydı. luyindama hep bildiğimiz gibi savunmada çok iyi top bizdeyken el bombası olarak devam etmekte. taylan ise enteresan şekilde top kontrolünde ömer bayram'a bağladım top kontrol edemedi bildiğin. nazar boncuğu olsun.
  • 56
    maçı çok fazla dikkatli izlemedim ama mustafa'nın kariyerindeki ilk 4-4-2 oynadığı maç olabilir izlenimi verdi bakabildiğim kadarıyla. ama açıp baktım mabadımdan uydurmayayım diye, bir tane maçını buldum.

    https://www.transfermarkt.com/...spielbericht/3267201

    yine de bu formasyona alışık olmadığı çok belli. performansını gayet normal buldum ondan ve hatta buna kıyasla iyi bile denilebilir. falcao kadar topla buluşmuş istatistiklere göre.
  • 57
    maalesef yine tüm kontrolün bizde olmadığı ve baskın olamadığımız bir maç oldu. ilk yarıdaki çift forvet diziliminde kanat beklerinin katkısı sınırlı oldu çünkü orta 3'lüdeki emre ve gedson sudan çıkmış balık gibiydi; kanatlara hiç yardım etmediler ve yedlin ile saracchi'ye yol açamadılar. sezon bitmek üzere ve bizim henüz 11'imiz belli değil. belli ki 2020- 2021 sezonunun geri kalan maçları da böyle gel-git şeklinde geçecek. ne kadar idare ederiz bilmiyorum ama ankaragücü ve sivas maçlarındaki kayıplar takımın kendine olan güvenini sarsmış.

    bireysel yetenekler ile gitmeye devam edersek ilerleyen haftalarda sıkıntı yaşarız. inşallah bu maç bir dönüm noktası olur ve 2011- 2012 sezonunda 7 aralık 2011 galatasaray fenerbahçe maçı ile başlayan iyi futbol serüveni başlar.
  • 58
    işte bir falcao, soso ve onyekuru nun oyuna nasıl hamle olacağını örnekle gördüğümüz maç. sen maç farketmeksizin erken bir gol bul gerisini bunlara bırak. türkiye de 3 şu oyuncuyu herhangi bir anadolu kulübüne ver şampiyon olurlar ancak bizde işler farklı. öne geçtiğimiz maçlarda farklı galibiyet almak bu kadar kolay. ha ben olsam 55. dakika akbaba-soso, falcao-onyekuru değişikliğini yapıp daha tatlı bir maç izletmek isterdim. bireysel hata yapmadan pozisyon vermeyen bir takım, gol atabilen bir takım ancak hala istenilen momentumu yakalayamayan bir takım. işte bu maç o momentum için çok önemliydi. ayağınıza sağlık.
  • 59
    4-3-1-2'nin de, en azından bu oyuncu grubuyla, olmayacağını gördüğümüz maç oldu.

    hala orta sahada bir aklımızın olmadığını gördük öncelikle. emre akbaba o meziyetlerden uzak. 10 numara dediğin yeri gelir orta sahada topu alıp hiç kimsenin göremeyeceği adamı görüp asist / asistin asistini yapar. ne bileyim oyunu yönlendirir. yeri gelir gol atar vs. emre ise daha çok gole yakın, false 9 dedikleri tipe yakın bir oyuncu. oyun kurulumuyla çok ilgilenmemesi orta sahanın akıl seviyesini aşağı çekiyor. bu eksikliğinin yanında kıvrak vs. bir oyuncu değil. iki ciddi sakatlık onu çok geriye götürdü. şu aşamada takımın herhangi bir bölgesinde ilk 11 düşünülmesi zor. bu sebeplerle ortadan gelmek yerine bek ortalarına mahkum kaldık. ileri üçlü ilk defa birlikte oynadıklarından ceza sahası içinde de doğru bir yerleşim yapamadık. o ortalar da genelde boşa gitti ki orta kalitemizin de iyi olduğunu söylemek zor. radamel falcao garcia tamamen kişisel yeteneği ile golü attı. yani illa bu dizilişte oynayacaksak emre çıkmalı kadrodan. inşallah yine kazanan kadro bozulmaz saçmalığı ile önümüzdeki maçta da aynı isimleri görmeyiz.

    gedson carvalho fernandes'in de hücum atraksiyonlarında elimizi güçlendirecek bir oyun tipi var ama bir türlü ona alışamadık. adam çok iyi 2'ye 1 atıyor. pası veriyor ve çok güzel yere koşu atıyor. dikkat edin bunu çokça da denedi. ancak gelin görün ki hiçbir zaman istediği pası geri alamadı. şu oyununa bir alışabilsek hücum repertuarımızda bir silah daha olacak. adam pası veriyor güzel de koşu atıyor, geri pası verin işte. gevelemeye gerek yok.

    ayrıca pas takımıyız deyip deyip duruyoruz da bu kadar yavaş pas yaparak top geveleyen bir takım pas takımı olamaz. çok daha hızlı olmamız lazım. futbol artık buraya evrildi. yavaşsan yoksun, net. ya topu hızlı dolandıracaksın ya da sen hızlı olacaksın. ikisi de olamazsan yenilgiye mahkumsun. türkiye'de herhangi bir maçı kazanmak hatta şampiyonluk bile benim nazarımda büyük başarılar değil. ben avrupa'yı düşünüyorum. şu oyun çok yetersiz, bu seneki 3-5 maç dışındaki herhangi bir oyunumuz da yetersiz.
  • 60
    tam anlamıyla ulan şimdi caner erkin olacaktı kaos bombalama ortalarıyla golü bulacaktık dediğim maçta sonunda sarrachi orta açmayı akıl edebildi ve gol atabildik.

    sistem iş yapar ama her maç yapmaz bir zaman sonra sezon başı eleştirdiğimiz fenerbahçe oyununa dönmüş oluruz. sistemi geliştirmek lazım sadece kenar ortalarıyla değil ortadan paslarla rakip savunmayı delerek opsiyonları çoğaltmamız gerekiyor.

    biz dün orta sahada yan yana paslaşıp ne oyunu ortadan delebilen ne de oyunu kanatlara açabilen ve açtığımız az sayıda anlarda bile orta yapmayı unutan bir takımdık. maçta şunu hatırlıyorum yedlin'e bir top geldi önü bomboş ve içeride 2-3 kişi vardı. orta açmak yerine geriye pas olarak döndü bunun sebebi antremanlarda sürekli pas çalışması yapılmasından kaynaklı ve orta çalışması çok yapılmadığından sezon başından beri oyun mantelitemiz bu olmadığından sebep olduğunu düşünüyorum.

    ikinci olarak sarrachi orta kalitesi çok iyi değil yaptığı asist iyiydi ama çok karavana orta açma potansiyeli var çünkü sarrachi de orta oyunuyla devamlı bir bek değil pas kalitesiyle oynayan bir bek oyuncusu. hatırlayın çoğu maçta yerden ceza sahası dışına doğru pas orta karşımı toplar atıyordu bunlarda bazen gol bazen de tehlikeli pozisyon olarak bize dönüş sağlıyordu. bundan sebep biz bu oyunu benimsiyeceksek beklerimize özel pozisyon hazırlayıp antremanlarda bol orta çalıştırmalıyız.

    emre akbaba artık tercih edilmemeli diye düşünüyorum. akbaba yerine feghouli veya arda değişerek sezon sonuna kadar orayı götürebilir.
    en çok sevindiğim nokta ise değişiklikler sonrası oyunu çözebildik. bu şunu gösteriyor rakibini yaptığın değişiklikler ile oyun anlamında bozabiliyorsun. ilk golü biz atıp biraz üstüne yatabilirsek maçın sonlarına doğru rakip gol atmak için açılacağı için onyekuru ve kerem ile skora gidebilme imkanı doğurdu. bizim normalde son 10-20 dakikalarda çok puan verdiğimiz maç hatırlıyorum. ama bu maç özelinde bunu tersine çevirmek iyi oldu çünkü önümüzde oynayacağımız zor maçlarda ilk golü atıp oyunu biraz tutabilirsek 65-70 sonrası rakip üstümüze saldırdığında evet şimdi onyekuru girer orayı çözeriz kerem girer orayı bir silkeleriz rahatlığı oluşacaktır.

    takım luabali oynuyor sözlerim yine beni haklı çıkardı, az kalsın iki tane gol yiyorduk. konsantrasyon kaybı ve laubalik bize 5 puan kaybettirdi onun öncesinde de bireysel performanslar olmasa daha çok puan kaybederdik. yine söylüyorum hoca takım üzerinde hava bozulmasın diye o serbestliği tanıyor ama buralarda bu hatalar kaldırılamaz acil sert uyarılar gerekiyor.
    (bkz: #3123817)

    son olarak noldu sosyal medyada hoca çok kızgın futbolcular sabote edecek gibi imalar yapan insanlar nerde? bu konuyla ilgili 3 tane girdiğim entry'de ve gelen dm'lerde söyledim burası galatasaray kulübü sahne arkasında etkilenebilirsin ama bunu sahne önünde hele ki şampiyonluk mücadelesinde göstermeye kimsenin hakkı olmaz. bunu yapan da en ağır şekilde cezalandırılır.
    zaten fatih hocam maç öncesi gayet net bu mesajı verdi o yüzden şu yangıncılara lütfen prim vermeyiniz ve taraftarı olduğumuz kulübün "galatasaray" olduğunu bu ismin ağırlığının farkına varabilelim.
    efsaneler hariç isimler gelip geçicidir aslolan galatasaraydır.
    (bkz: #3124153)
  • 61
    ''adalet isteyenleri tüm türkiye gördü, adaletlerini buldular'' demiş, kayserispor başkanı berna gözbaşı.

    taylan antalyalı'lı topa müdahale etmiş, rakip alakasız ayağını koymuş devamına. sonra taylan yanlışlıkla azcık basıyor. hayır adam gole gidiyordu da, net gol pozisyonu mu engelledi taylan, yoksa adamı mı sakatladı. bunun hakkı kırmızı mı? sarı kartı verdiler, tehlikeli frikiği de kullandın. daha ne istiyorsun be arsız. 90 dakika oynadığınız futbol galatasaray takımından kötü, bu neyin pişkinliği, arsızlığı?

    be güzel kardeşim sen zaten geçen sene küme düşmüştün, haksız bir şekilde bu sezon süper lig'te oynuyorsun bedavadan. sende hiç mi utanma yok?
  • 64
    açıkçası beklentim futbol olarak istekli ve üzerine koyduğumuz bir maç izlemekti. oyun iştahı ve mücadele anlamında nispeten yeterli olsak da bu kadar kritik bir maçta oyun anlamında çok daha net bir takım görmek isterdim. 0-3 aldatıcı olmamalı. 81'e kadar maç 0-1 ve kayseri hala maça ortaktı. yani kronik sorunlar bir şekilde devam etti. olmadık bir pozisyonda kalemizde golü görsek ortalık yine yangın yeri olacaktı. neyse ki onyekuru'nun golü geldi ve sonra kayseri maçtan tamamen düştü. biz işte bunu, rakibin gardını düşürmeyi, çok daha erken yapıyor olmalıyız. şampiyonluk kovalayan bir takımın yapması gereken de budur.

    şunun şurasında ligin bitimine az bir hafta kala, biz bu maçta hala oyun ve formasyon arıyor gibi göründük. artık bir şablon ve oyunda istikrar sağlamak vakti geldi de geçiyor.
  • 66
    bu maçın sözlüğün bakım zamanına denk gelişi çok iyi oldu. sözlük açık olsaydı çok gergin ve ateşli bir ortam bizi bekliyor olacaktı.

    öncelikle yeterli bir futbol ortaya koyduğumuzu düşünmüyorum. kayserispor ligin en kötü takımlarından birisi ve biz kilidi açmakta çok zorlandık. falcao'nun kilidi açan golü ilk yarının son dakikalarında(44. dakika) geldi ve bireysel bir goldü. galatasaray'da yetenek göstergesi olarak attığı nadir gollerden birisiydi. o gol gelmeyebilirdi de. gelmeseydi 2. yarı çok daha zor olacak, belki de puan kaybedecektik. büyük ihtimalle maç bu kadar kolay kopmayacağı için onyekuru'nun gollerini ve farklı skoru da göremeyecektik.

    hayal kırıklığına uğradığım şey maçtaki oyunumuz olmadı. zaten uzun bir süredir ortaya iyi bir performans koyamıyoruz. hatta ligin ilk yarısındaki kısıtlı kadromuzla ikinci devreden(şu ana kadarkinden) daha güçlü bir oyun performansı ortaya koymuştuk.
    beni hayal kırıklığına iten şey hocamızın açıklamaları. galatasaray'ın iyi bir oyun oynadığını söylüyor ama oynamıyoruz. 2. ve 3. bölgede çok kırılganız. 1. bölgedeki oyuncularımızın bireysel performansı ligin en iyilerinden olduğu için çok sıkıntı yaşamıyoruz. 2. devrede attığımız gollerin çok büyük bir kısmı bireysel performans. ligin ilk yarısında çok daha fazla verkaç yapıyor, üçgenler kuruyorduk. ben takımın daha çok oturacağını düşünürken tam tersi olmuş durumda. gittikçe takım oyunu dediğimiz olguyu kaybetmeye başladık. ligin son haftalarına ilerlerken bu hiç de iyi değil.

    evet, ligin son haftalarında parolalar değişir. motivasyon, istek ve soğukkanlılık ön plana çıkar ama iyi oyun oynayabilmek de ciddi bir artıdır. oyun alışkanlıklarınız maçı kazanmaya yetmezse sıkıntı yaşarsınız. her maça ne yazık ki aynı motivasyonla çıkamıyoruz, çıkamayız. o yüzden daha güçlü bir oyun kurgusuyla oynayabilmemizi isterdim. açıkçası takıma çok da güvenemiyorum çünkü her an kopacakmış gibi bir görüntü çiziyor. yeterince güven vermiyor. çok sallantıda ilerliyoruz.

    umalım ki kalan her maçımıza yeterince motive çıkabilelim, oyun anlamında çok da bir beklentim yok. henüz erken ama iplerin bizim elimizde olmadığı da bir gerçek. beşiktaş'ın evinde bizi 2-0 yenmesi çok büyük bir avantaj oldu kendileri adına. diagne'nin haksız yere atılıp biçilmemiz, skor farkını 2'ye çıkarmıştı. o maçta yine yenilebilirdik, kötü bir oyun ortaya koymuştuk ama hakem farkla yenilmemize sebep oldu. ligin son haftalarındaki maçımıza beşiktaş'ın 3 puan önde gelmesi onlar adına ciddi bir avantaj olacak. bizim 2 farklı yenilgimiz dolayısıyla farklı kazanmamızın gerekmesi, takım üzerinde psikolojik bir baskı oluşturacaktır. tek farklı yenilgi ile iki farklı yenilgiler çok farklı durumlar ortaya koyuyor. umarım o zamana kadar beşiktaş ile aramızda 3'ten az puan farkı olur(aleyhimize bir durum oluşacaksa eğer).
  • 67
    süper lig 2019-2020 sezonu‘nun 30’ncu hafta maçı. sanıyorum sene başından beri 4-3-3 şeklinde dizilmeden çıktığımız ilk maçtı. 4-1-2-1-2 gibi oynadık ki devre arası verilen ortalama pozisyonlardan da bu belli oluyor. dünyada artık neredeyse hiç kullanılmayan bir diziliş. fatih hocam sanırım baklava milan’ı yad ediyor ama o zamanlar çok eskide kaldı.

    iyi bir sınav verdiğimizi söylemek çok güç. ilk yarı çok az pozisyona girdik, ki bunların 2 tanesi yedlin’in yüksek kenar ortalarıyla geldi, diğeri de falcao’nun bireysel becerisi ki o top da savunmaya çarpmasa sanki gol olmazdı gibi. kayserispor yedlin’in ortalarını savunamadı belki ama günümüz futbolunda bu tip ortaları savuşturmak artık çocuk oyuncağı. varın siz düşünün süper ligde oynayan takımların stoperlerinin halini. yani öyle inanılmaz hızlı verkaçlarla çizgiye inerek veya ortadan delerek geldiğimiz pozisyon falan yok.

    ikinci yarıya nispeten daha iyi başladık, akbaba’nın bir vurduğu bir vuramadığı iki pozisyon, yine akbaba’nın falcao’ya pas verebilse karşı karşıya kalabileceği bir pozisyon ile saracchi’nin ortasına mostafa mohamed’in penaltı noktasıyla 6 pas arasında vuramadığı bomboş bir kafa vuruşu var. ama oyun olarak geriye dönüşlerde zorlandığımız, basit oynayamadığımız ve en önemlisi hiç güven vermeyen bir durumumuz vardı. onyekuru, kerem ve soso değişiklikleriyle gerçek dizilişimiz 4-3-3’e döndükten sonra 2 temiz golle fişi çekip rahatladık ama o ana kadar hep tedirgindik.

    fatih hoca maç öncesi camiayı birleştirici güzel bir konuşma yaptı, takımdan da emindi. haftaiçi antrenmanlarda bu sisteme oyuncuların iyi geri dönüşler verdiğini söyledi ama o sahaya pek yansımadı ya da ben göremedim. ama maç sonunda yine harika oynadığımızı falan anlattı. hoca sanıyorum bunu kötü oynadığımızı kendi de bildiğinden oyuncuları korumak adına bilerek yapıyor, ya da ben öyle düşünüyorum ama oyunumuzda malesef hiçbir ilerleme yok.

    ligin bitmesine 11 hafta kala, hiçbir şampiyonluk adayı sistemini dizilişini falan değiştirmez. değiştirse de en fazla 5-10 dakikalığına alternatif arayışından bunu yapmaya çalışırsın ama ta maçın başından hem de 2 forvet, 4 baklava orta saha falan yapmazsın, baya ekstrem değişiklikler bunlar. alışkanlık gerektiren dizilimler. umarım bu durum bu maçla sınırlı kalır ama benim bildiğim fatih terim, hele de harika oynadığını gerçekten düşündüyse, bu dizilişten devam edecek ve bu durum başımıza sayılı hafta kala iş açacak.

    falcao’nun formu ve mostafa’nın kalitesi, hocada ikili oynama isteği uyandırıyor olabilir, eyvallah ama furbolun da gerçekleri var. ne falcao artık 28-29 yaşında ve fit, ne de mostafa’nın servis oyunu bu dizilişe uygun değil. dolayısıyla hoca striker’larımızın birinden vazgeçip sene başından beri oynattığı 4-3-3’e geri dönüp onu tekrar işler hale getirmenin yolunu bulmalı. şampiyonluk yolundaki en büyük rakibimiz beşiktaş’ın sistemi de dizilişi de hatta çıkaracağı 11 de tamamen belliyken ve eze eze gidiyorlarken, bizim köprüyü geçerken at değiştirmemiz canımızı yakabilir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın