67
süper lig 2019-2020 sezonu‘nun 30’ncu hafta maçı. sanıyorum sene başından beri 4-3-3 şeklinde dizilmeden çıktığımız ilk maçtı. 4-1-2-1-2 gibi oynadık ki devre arası verilen ortalama pozisyonlardan da bu belli oluyor. dünyada artık neredeyse hiç kullanılmayan bir diziliş. fatih hocam sanırım baklava milan’ı yad ediyor ama o zamanlar çok eskide kaldı.
iyi bir sınav verdiğimizi söylemek çok güç. ilk yarı çok az pozisyona girdik, ki bunların 2 tanesi yedlin’in yüksek kenar ortalarıyla geldi, diğeri de falcao’nun bireysel becerisi ki o top da savunmaya çarpmasa sanki gol olmazdı gibi. kayserispor yedlin’in ortalarını savunamadı belki ama günümüz futbolunda bu tip ortaları savuşturmak artık çocuk oyuncağı. varın siz düşünün süper ligde oynayan takımların stoperlerinin halini. yani öyle inanılmaz hızlı verkaçlarla çizgiye inerek veya ortadan delerek geldiğimiz pozisyon falan yok.
ikinci yarıya nispeten daha iyi başladık, akbaba’nın bir vurduğu bir vuramadığı iki pozisyon, yine akbaba’nın falcao’ya pas verebilse karşı karşıya kalabileceği bir pozisyon ile saracchi’nin ortasına mostafa mohamed’in penaltı noktasıyla 6 pas arasında vuramadığı bomboş bir kafa vuruşu var. ama oyun olarak geriye dönüşlerde zorlandığımız, basit oynayamadığımız ve en önemlisi hiç güven vermeyen bir durumumuz vardı. onyekuru, kerem ve soso değişiklikleriyle gerçek dizilişimiz 4-3-3’e döndükten sonra 2 temiz golle fişi çekip rahatladık ama o ana kadar hep tedirgindik.
fatih hoca maç öncesi camiayı birleştirici güzel bir konuşma yaptı, takımdan da emindi. haftaiçi antrenmanlarda bu sisteme oyuncuların iyi geri dönüşler verdiğini söyledi ama o sahaya pek yansımadı ya da ben göremedim. ama maç sonunda yine harika oynadığımızı falan anlattı. hoca sanıyorum bunu kötü oynadığımızı kendi de bildiğinden oyuncuları korumak adına bilerek yapıyor, ya da ben öyle düşünüyorum ama oyunumuzda malesef hiçbir ilerleme yok.
ligin bitmesine 11 hafta kala, hiçbir şampiyonluk adayı sistemini dizilişini falan değiştirmez. değiştirse de en fazla 5-10 dakikalığına alternatif arayışından bunu yapmaya çalışırsın ama ta maçın başından hem de 2 forvet, 4 baklava orta saha falan yapmazsın, baya ekstrem değişiklikler bunlar. alışkanlık gerektiren dizilimler. umarım bu durum bu maçla sınırlı kalır ama benim bildiğim fatih terim, hele de harika oynadığını gerçekten düşündüyse, bu dizilişten devam edecek ve bu durum başımıza sayılı hafta kala iş açacak.
falcao’nun formu ve mostafa’nın kalitesi, hocada ikili oynama isteği uyandırıyor olabilir, eyvallah ama furbolun da gerçekleri var. ne falcao artık 28-29 yaşında ve fit, ne de mostafa’nın servis oyunu bu dizilişe uygun değil. dolayısıyla hoca striker’larımızın birinden vazgeçip sene başından beri oynattığı 4-3-3’e geri dönüp onu tekrar işler hale getirmenin yolunu bulmalı. şampiyonluk yolundaki en büyük rakibimiz beşiktaş’ın sistemi de dizilişi de hatta çıkaracağı 11 de tamamen belliyken ve eze eze gidiyorlarken, bizim köprüyü geçerken at değiştirmemiz canımızı yakabilir.
iyi bir sınav verdiğimizi söylemek çok güç. ilk yarı çok az pozisyona girdik, ki bunların 2 tanesi yedlin’in yüksek kenar ortalarıyla geldi, diğeri de falcao’nun bireysel becerisi ki o top da savunmaya çarpmasa sanki gol olmazdı gibi. kayserispor yedlin’in ortalarını savunamadı belki ama günümüz futbolunda bu tip ortaları savuşturmak artık çocuk oyuncağı. varın siz düşünün süper ligde oynayan takımların stoperlerinin halini. yani öyle inanılmaz hızlı verkaçlarla çizgiye inerek veya ortadan delerek geldiğimiz pozisyon falan yok.
ikinci yarıya nispeten daha iyi başladık, akbaba’nın bir vurduğu bir vuramadığı iki pozisyon, yine akbaba’nın falcao’ya pas verebilse karşı karşıya kalabileceği bir pozisyon ile saracchi’nin ortasına mostafa mohamed’in penaltı noktasıyla 6 pas arasında vuramadığı bomboş bir kafa vuruşu var. ama oyun olarak geriye dönüşlerde zorlandığımız, basit oynayamadığımız ve en önemlisi hiç güven vermeyen bir durumumuz vardı. onyekuru, kerem ve soso değişiklikleriyle gerçek dizilişimiz 4-3-3’e döndükten sonra 2 temiz golle fişi çekip rahatladık ama o ana kadar hep tedirgindik.
fatih hoca maç öncesi camiayı birleştirici güzel bir konuşma yaptı, takımdan da emindi. haftaiçi antrenmanlarda bu sisteme oyuncuların iyi geri dönüşler verdiğini söyledi ama o sahaya pek yansımadı ya da ben göremedim. ama maç sonunda yine harika oynadığımızı falan anlattı. hoca sanıyorum bunu kötü oynadığımızı kendi de bildiğinden oyuncuları korumak adına bilerek yapıyor, ya da ben öyle düşünüyorum ama oyunumuzda malesef hiçbir ilerleme yok.
ligin bitmesine 11 hafta kala, hiçbir şampiyonluk adayı sistemini dizilişini falan değiştirmez. değiştirse de en fazla 5-10 dakikalığına alternatif arayışından bunu yapmaya çalışırsın ama ta maçın başından hem de 2 forvet, 4 baklava orta saha falan yapmazsın, baya ekstrem değişiklikler bunlar. alışkanlık gerektiren dizilimler. umarım bu durum bu maçla sınırlı kalır ama benim bildiğim fatih terim, hele de harika oynadığını gerçekten düşündüyse, bu dizilişten devam edecek ve bu durum başımıza sayılı hafta kala iş açacak.
falcao’nun formu ve mostafa’nın kalitesi, hocada ikili oynama isteği uyandırıyor olabilir, eyvallah ama furbolun da gerçekleri var. ne falcao artık 28-29 yaşında ve fit, ne de mostafa’nın servis oyunu bu dizilişe uygun değil. dolayısıyla hoca striker’larımızın birinden vazgeçip sene başından beri oynattığı 4-3-3’e geri dönüp onu tekrar işler hale getirmenin yolunu bulmalı. şampiyonluk yolundaki en büyük rakibimiz beşiktaş’ın sistemi de dizilişi de hatta çıkaracağı 11 de tamamen belliyken ve eze eze gidiyorlarken, bizim köprüyü geçerken at değiştirmemiz canımızı yakabilir.