226
maçta şüphe duyduğum 2 oyuncumuz var birisi felipe melo diğeri engin baytar. ikisinin de elinden geleni yapacağından hiç şüphem yok ancak bazı durumlarda yetersiz kalıyorlar sanki.
felipe melo, fenerbahçe maçlarında alex'i durdurmakla görevlendiriliyor ancak anladığım kadarıyla melo öyle tek kişiye kitlenip onun peşinde dolaşmayı pek benimseyecek bir tarzda değil. maça alex'e markaj yaparak başlıyor ancak 15-20 dk. sonra oyun dengelenip alex'e fazla top gelmemeye başlayınca onu bi unutuyor maçın sonuna kadar. alex'in melo'ya emanet olduğunu düşünen diğer orta saha oyuncularının son anda alacağı önlemler biraz eksik kalıyor ki bu sene bize karşı kendisi 2 gol 1 asistle oynadı. * eğer bu maçta * da (oynarsa tabi) alex'i kaçırır ve gol/ler yememize sebep olursa işler zorlaşabilir. gerçi hücuma yapacağı katkıyla gol ve goller attırırsa bunların hiç biri konuşulmaz. kendisinden ricam önce o alex'i maç boyu sahadan silsin sonra hızlı ve seri paslaşmalarla her maç yaptığı gibi pozisyonlar üretsin.
engin baytar'a gelince kendisinin 90 dk.da yılmadan savaşması herkesin malumu, pres ve top çalma işini iyi yapıyor ama çaldığı topların çoğunu bireysel kullanıp ya yiyor ya da doğru kullanamıyor. zaten böyle stresi yüksek maçlarda 2-3 pozisyona girip atamayınca karşı tarafın güveni yerine geliyo, bizim takımda da atamama endişesi başlıyor bunu play-offdaki ilk maçta * bizzat gördük maalesef. eğer kendisi çaldığı toplarla güzel ataklar başlatır veya çalıma girmeden hemen en müsait isme atıp oyun kurmasına yardımcı olursa orta sahamız çok rahatlayacaktır.
bu iki oyuncu maç boyu yüksek konsantrasyonla oynayarak dediklerimi yaparlarsa eğer rahat kazanır gibi geliyor bana. en azından 2 yese 3 atacak durumda oluruz.
son olarak hakem konusuna da captano abimin sözüyle değinmek istiyorum, maça değil cüneyt çakır'ı, belki aziz yıldırım'ı hakem olarak atasalar galatasaray o sahaya lider girip şampiyon çıkacaktır, kendilerine güvenimiz sonsuz.
felipe melo, fenerbahçe maçlarında alex'i durdurmakla görevlendiriliyor ancak anladığım kadarıyla melo öyle tek kişiye kitlenip onun peşinde dolaşmayı pek benimseyecek bir tarzda değil. maça alex'e markaj yaparak başlıyor ancak 15-20 dk. sonra oyun dengelenip alex'e fazla top gelmemeye başlayınca onu bi unutuyor maçın sonuna kadar. alex'in melo'ya emanet olduğunu düşünen diğer orta saha oyuncularının son anda alacağı önlemler biraz eksik kalıyor ki bu sene bize karşı kendisi 2 gol 1 asistle oynadı. * eğer bu maçta * da (oynarsa tabi) alex'i kaçırır ve gol/ler yememize sebep olursa işler zorlaşabilir. gerçi hücuma yapacağı katkıyla gol ve goller attırırsa bunların hiç biri konuşulmaz. kendisinden ricam önce o alex'i maç boyu sahadan silsin sonra hızlı ve seri paslaşmalarla her maç yaptığı gibi pozisyonlar üretsin.
engin baytar'a gelince kendisinin 90 dk.da yılmadan savaşması herkesin malumu, pres ve top çalma işini iyi yapıyor ama çaldığı topların çoğunu bireysel kullanıp ya yiyor ya da doğru kullanamıyor. zaten böyle stresi yüksek maçlarda 2-3 pozisyona girip atamayınca karşı tarafın güveni yerine geliyo, bizim takımda da atamama endişesi başlıyor bunu play-offdaki ilk maçta * bizzat gördük maalesef. eğer kendisi çaldığı toplarla güzel ataklar başlatır veya çalıma girmeden hemen en müsait isme atıp oyun kurmasına yardımcı olursa orta sahamız çok rahatlayacaktır.
bu iki oyuncu maç boyu yüksek konsantrasyonla oynayarak dediklerimi yaparlarsa eğer rahat kazanır gibi geliyor bana. en azından 2 yese 3 atacak durumda oluruz.
son olarak hakem konusuna da captano abimin sözüyle değinmek istiyorum, maça değil cüneyt çakır'ı, belki aziz yıldırım'ı hakem olarak atasalar galatasaray o sahaya lider girip şampiyon çıkacaktır, kendilerine güvenimiz sonsuz.