240
gs'ın kazanacağını ve şampiyonluğunu ilan edeceği maç.
böyle düşünmem için bir çok done var. öncelikle fb'nin finalleri iyi oynamadığını artık herkes biliyor kendi taraftarı da farkında. 2005'de olimpiyata galatasaray'a karşı (türkiye kupası maçı 5-1) 2006'da denizli'de denizlispora karşı ve 2010'da saraçoğlu'nda trabzonspor'a karşı final maçlarını hep kaybetti.
ben pozitif enerjiye inanan bir insanım. bir stadda herkes aynı şekilde düşünürse o düşüncenin olacağını düşünürüm. misal 2010'da oynadığımız hamburg maçında 2-0 öne geçmiş olmamıza rağmen tüm stad stresliydi (o maçta stadda olanlar bilirr) ama 2001'de ali sami yen'de real madrid'e karşı 0-2 yenik duruma düşmemize rağmen stad inliyordu inanç vardı. aynı şekilde konuştuğum herkes aynı fikirde son saraçoğlu'ndaki 2-2 biten maçta maç 2-0 olmasına rağmen kimse yenileceğimizi düşünmüyordu. inanmak bu yüzden kazanmanın yarısıdır.
bunları neden anlatıyorum. çünkü fenerbahçe taraftarı senelerdir galatasaray maçlarına çıktığında direk kazanacağız kesinlikle kazanacağız rahatlığıyla çıkıyordu ve aynı rahatlık ve pozitif enerji, takıma yansıyordu. bzim "fb balı" diye adlandırdığımız olay da o enerjinin ürünüdür. bir gün alex olur başka gün pesiç veya kayhan olur 35 metreden vurur o top kaleyi buluyordu.
işte onların hepsi terse döndü artık. öncelikle an itibarı ile fb galatasaray'ı saraçoğlu'nda 927 gündür yenemiyor. yani gs'ı hep yeniyoruz dedikleri bir platform olmaktan çıktı saraçoğlu. 2,5 seneye yakın bir zamandır bunu görmüyorlar. bunların hepsinin üstüne fb camiasında taraftarında futbolcusunda teknik kadrosunda ve yönetiminde final maçlarını kaybetmelerinin stresi hakim. galatasaray futbol takımı maça kotrollü bir oyunla başlarsa ilk 20 dakika gol yemezse o baskıyı tüm fb'liler taraftarından oyuncusuna üzerlerinde hissetmeye başlayacaklar. bu baskı onları oldukça yoracak. ikinci yarı skor ne olursa olsun ilk yarı aşırı efor sareden fb'li oyuncuların fiziksel çöküntü yaşamaya başladığı dakikalar olacak. ki maç berabere veya bizim üstünlüğümüzle geciyorsa bunun üstüne mental çöküntü de devreye girecek.
takımın hiç bir tahriğe kapılmadan sadece topunu oynaması durumunda 60. dakikadan sonra tamamı ile galatasaray üstünlüğünde geçen bir maç olacağını düşünüyorum. maçın hakeminin cüneyt çakır olması da bu anlamda bizim şansımızdır. zira cüneyt çakır, tarz olarak oyunda tempoyu arttıran değil oyunu sık sık durduran bir hakem. temponun yükselmemesi bizim gibi hücumlarını yavaş yapmaya alışık olan ve savunması oturduğunda pozisyon vermeyen bir takım için lehte bir durum.
başta da dediğim gibi tüm galatasaray'lıların takımına inanması o pozitif enerjiyi tv başından da dahil olmak üzere takımına göndermesi gerekiyor. fatih hoca aşırı motivasyonu engelleyecek ama tam konsantrasyon sağlayacak bilgiye ve donanıma sahip. bu takıma inanıyoruz. bize şampiyonluğu da fb galibiyetini de borçlular!
sonuç: şampiyonluk yakın! kadıköy'ü yakın!
böyle düşünmem için bir çok done var. öncelikle fb'nin finalleri iyi oynamadığını artık herkes biliyor kendi taraftarı da farkında. 2005'de olimpiyata galatasaray'a karşı (türkiye kupası maçı 5-1) 2006'da denizli'de denizlispora karşı ve 2010'da saraçoğlu'nda trabzonspor'a karşı final maçlarını hep kaybetti.
ben pozitif enerjiye inanan bir insanım. bir stadda herkes aynı şekilde düşünürse o düşüncenin olacağını düşünürüm. misal 2010'da oynadığımız hamburg maçında 2-0 öne geçmiş olmamıza rağmen tüm stad stresliydi (o maçta stadda olanlar bilirr) ama 2001'de ali sami yen'de real madrid'e karşı 0-2 yenik duruma düşmemize rağmen stad inliyordu inanç vardı. aynı şekilde konuştuğum herkes aynı fikirde son saraçoğlu'ndaki 2-2 biten maçta maç 2-0 olmasına rağmen kimse yenileceğimizi düşünmüyordu. inanmak bu yüzden kazanmanın yarısıdır.
bunları neden anlatıyorum. çünkü fenerbahçe taraftarı senelerdir galatasaray maçlarına çıktığında direk kazanacağız kesinlikle kazanacağız rahatlığıyla çıkıyordu ve aynı rahatlık ve pozitif enerji, takıma yansıyordu. bzim "fb balı" diye adlandırdığımız olay da o enerjinin ürünüdür. bir gün alex olur başka gün pesiç veya kayhan olur 35 metreden vurur o top kaleyi buluyordu.
işte onların hepsi terse döndü artık. öncelikle an itibarı ile fb galatasaray'ı saraçoğlu'nda 927 gündür yenemiyor. yani gs'ı hep yeniyoruz dedikleri bir platform olmaktan çıktı saraçoğlu. 2,5 seneye yakın bir zamandır bunu görmüyorlar. bunların hepsinin üstüne fb camiasında taraftarında futbolcusunda teknik kadrosunda ve yönetiminde final maçlarını kaybetmelerinin stresi hakim. galatasaray futbol takımı maça kotrollü bir oyunla başlarsa ilk 20 dakika gol yemezse o baskıyı tüm fb'liler taraftarından oyuncusuna üzerlerinde hissetmeye başlayacaklar. bu baskı onları oldukça yoracak. ikinci yarı skor ne olursa olsun ilk yarı aşırı efor sareden fb'li oyuncuların fiziksel çöküntü yaşamaya başladığı dakikalar olacak. ki maç berabere veya bizim üstünlüğümüzle geciyorsa bunun üstüne mental çöküntü de devreye girecek.
takımın hiç bir tahriğe kapılmadan sadece topunu oynaması durumunda 60. dakikadan sonra tamamı ile galatasaray üstünlüğünde geçen bir maç olacağını düşünüyorum. maçın hakeminin cüneyt çakır olması da bu anlamda bizim şansımızdır. zira cüneyt çakır, tarz olarak oyunda tempoyu arttıran değil oyunu sık sık durduran bir hakem. temponun yükselmemesi bizim gibi hücumlarını yavaş yapmaya alışık olan ve savunması oturduğunda pozisyon vermeyen bir takım için lehte bir durum.
başta da dediğim gibi tüm galatasaray'lıların takımına inanması o pozitif enerjiyi tv başından da dahil olmak üzere takımına göndermesi gerekiyor. fatih hoca aşırı motivasyonu engelleyecek ama tam konsantrasyon sağlayacak bilgiye ve donanıma sahip. bu takıma inanıyoruz. bize şampiyonluğu da fb galibiyetini de borçlular!
sonuç: şampiyonluk yakın! kadıköy'ü yakın!