• 877
    angelino son maçına çıktı sanırım. tete de muhtemelen bi kiralık falan verilir gider. kağıt üstünde iyi kadro kuruldu sezon başında ama işte aylarca ziyech ve zaha'yı beklerken sözde hazır gelmişler arasından sadece davinson sanchez'den katkı alabilince böyle oldu olay. ziyech ve zaha aralık ayı ortasında hala uyum sağlayabilmiş değil. diğer gelenlerden angelino, tete, ndombele zaten evlerden ırak topçular. en ofsayt entry'm hala gururla duruyor (angelino hakkında). bunların üstüne bir de mauro icardi'nin 1 aydır sakat sakat oynaması, onun öncesinde de fit olmaması gibi durumlar sebebiyle ondan da yeteri kadar faydalanamadık.

    bu maç özelinde 3 oyuncuya ekstra parantez açmak gerekiyor ama: angelino, tete ve kerem. ikisi çıktı biri 90 dakika kaldı. hiçbir şey yapmadılar. böyle tek oyun planı olan ama onu biraz olsun iyi oynayabilen takımlara karşı aynı fiziksel oyunu oynamıyorsan bireysel olarak önlerine çıkman gerekir. bunu kimse yapamadı oyuna girdikten sonra ziyech haricinde.

    ve ilk kopenhag maçından beri olduğu gibi yine bireysel hatalar silsilesinden gelen saçma sapan bir gol yiyerek 12 milyon euro'dan ve üst tura çıkmaktan olduk. resmen grupta yediğimiz tüm goller bireysel hatalardan geldi. yazık.

    ama tüm bunlara rağmen yangın yapmaya gerek yok. bu sezon da şampiyonuz. önümüzdeki yılın şampiyonlar ligine artık kısmet. bu sezon da daha uefa devam ediyor. bakalım.
  • 879
    okan buruk kopenhag'dan ne bekliyordu? ya da biz ne bekliyorduk? adamların hücum aklı neredeyse sıfır. sadece katı savunma yapıyorlar ve çok koşuyorlar. iki tane açık alan kanadı yani tete ve zaha ile oyuna başlamak, on numara pozisyonunda kaybolan aktürkoğlunu ısrarla orada oynatmak, mertensi oyuna alıp 6-8 numara gibi oynatmak teknik bir hata. bülent uygun gelsin bir de mehmet yıldız bulalım doldurt boşalt oynayalım madem bütün taktiğimiz buysa. doksan dakika ısrarla kanattan orta açıyoruz ve icardi 4 e 1 top
    almasını bekliyoruz. sonra cedric giriyor bu sefer icardi bitik vaziyette yine aynısını deniyoruz. yazık oldu. çok yazık.
  • 880
    kopenhag'a dengimiz gibi davranarak patladığımız maç. hiç tartışmasız okan hocaya yazar. kaç maçtır gol yemeden değişiklik diye yalvardı kendisine herkes, fakat hiçbir şampiyonlar ligi maçından ders almamış kendisi.

    biri bana torreira-kaan ortasaha kuruluşunu anlatsın. karşımızdaki bayern münih de benim mi haberim yok? 75'ten sonra oynadığımız taktiksiz oyunla bile feleği şaştı rakibin.

    yazık, çok yazık.
  • 881
    kapanan takıma karşı yaptığımız iki şey vardı: orta ve ara pası atmaya çalışma. ortayı çalışırken ribauntları almayı da çalışırsın ama yoktu. tek atışlık denemeler şeklindeydi ortaklarımız. top sekince rakibe gitti ya da bize gelse de tehlike geçmişti. ara pasını zaten yapamadık.

    iyi kapanan bir takıma karşı zavallıydık. hiçbir çalışmamız yoktu.

    en üzücü olansa kalecileri grabara'nın bir şut kurtardığını uzatma dakikalarında görebildik. o da adamlar kırmızı kart görmese zordu bence yine. yani isabetli şutumuz yoktu. şutlarımız da ne kadar şut diye kabul edilir o da tartışılır.

    avrupa ligi'nde final hedefliyorsak en azından ortalardan sonra ribauntları almaya çalışmamız gerekiyor. oyuncularımızın yeteneği her şeye var. çalışsak olur ama çalışmıyoruz belli ki. bir orta atıldığında 5 lehimize ihtimal vardır: gol, kendi kalesine gol, penaltı, korner ve topun uzaklaştırıldıktan sonra tehlikeli yerde önümüze düşmesi. lehimize olabilecek 5 ihtimalin hiçbiri gerçekleşmedi.

    bir de çok yavaşız. hızlı bir oyun kurucuya ihtiyacımız var. ve bir sol beke... angelino savunmada zaaf veriyor bari hücumda katkısı olsa. o zaman deriz ki yediriyor ama attırıyor da.

    geçmiş olsun. en azından avrupa ligi'nde devam ediyoruz avrupa'da. buna da şükür. ama emeklerimiz şampiyonlar ligi'nde devam etmeyi hak ediyordu şimdiye kadar.

    tekneyi dalgalardan geçirmeyi başardık ama limana yanaşırken yanaşmayı beceremedik. dalgalara karşı zaferimizin pek bir anlamı kalmadı.
  • 882
    problem ne çıkan ilk 11'de ne taktiksel dizilisteydi. problem mantalite ile alakalıydı. kopenhag gibi düşük bütçe bir takımı yeneceğiz ve avrupa'nın en iyi 16 takımı arasına kalacağız. bu kadar basitti. bayern münih'i yenmek zorunda değildik nihayetinde. ama maçın ilk saniyesinden son anına kadar bir iki kıpırdanma dışında kimsenin umrunda değildi galibiyet. sanki uykularından zorla kaldırılıp maça getirilmiş gibi bir oyuncu grubu vardı sahada. ya kardeşim boey hani es kaza bir tane açtığın orta düzgün bisey olmaz mı? angelino bir kez olsun doğru pozisyon alamaz mısın? zaha freestyle takilacagina bir kez olsun doğru opsiyon görmez misin? kerem sahada başı kesik tavuk gibi gezmeden bir katkıda bulunamaz mısın? hele icardi? yok iğneyle oynuyor yok taraftar için ölüyor yok istese real madrid kapısında yatıyor. arabistan'dan bir kamyon parayı reddetti bilmem ne. kusura bakma da bu halinle seni hiçbir elit takım almaz. yok iğneyle oynuyormuş. sanki marifetmiş gibi. oynuyor da ne yapıyor sanki? maçın başından beri hayalet gibi gezmek dışında ne yaptı? bu mu bizi avrupa'da zirveye çıkaracak ekip? daha 3. sınıf bir kuzey takımının kilidini açamıyoruz. acilen ayaklarımız yere basmalı. süper lig'de iyi gidiyoruz diye kendimizi neredeyse 2000 kadrosu ile kıyaslamaya başladık. 2000 kadrosu olsaydı bugün o kamil denen hıyarı yerden yere yatırıp 5lik eder gönderirdi. hiç boş yere büyük hayaller kurmayalım. bu kafayla avrupa'da çok ilerleyemeyiz. zaten manchester'ın kafasizligi olmasa onu da yapamazdik da. yazık uykumdan feragat edip izlediğim maça. yazık günlerdir umutla bekleyen taraftara. yazık soğukta dona dona gelip son ses destek veren taraftara.
  • 884
    tete, angelino, zaha ilk düdük çaldığı andan itibaren fiyaskoydu. ikinci yarıya değişiklik yaparak başlamak dinamizm getirebilecekken hoca gol yemeyi bekledi ve öyle değişiklik yaptı.
    değişikliklerle baskı kurduk ama yetmedi.
    evimizdeki maçlardan 3 puan alabilseydik farklı şeyler konuşuyor olacaktık.
    şampiyonlar ligi seviyesinde kolay takım veya çok rahat kazanmak diye bir şey yoktur. kuralar çıktığında 3.lük için yarışırız denilen takım bir üst tura çıktı.maçlardan önce ali sami yende 3er puan yazılan maçlardan toplamda 2 puan çıkardık.
    manyak gibi basıp sayısız goller kaçırdığımızı maçlar oldu.
    galatasaray’ın bu absürt son vuruş beceriksizliği takımın her maç özgüvenini çok olumsuz etkiliyor. vurduğu gol olan bir takım hüviyetini alamadığımız her maç gol bulamadıkça üstümüze baskı yapıyoruz.
    bu maç özelinde bakarsak doğru düzgün oynamadık. rakipte oynamadı.
    bizi uyuttu ve beraberliğe oynuyor gibi görünüp
    saçma sapan bir golle turu kaptılar.
    işi buraya maalesef kendimiz bıraktık.
    bitiricilik denen şey zamanında sirayet etmiş olsaydı oyunu milyonlarca euro gelir ve prestij getirecekti.
    galatasaray avrupada bir şekilde olmalıdır.
    uefa avrupa liginde başarılar dileyelim ve en azından orada iz bırakacak işler yapalım.
  • 886
    saglik olsun, kendi adima takima tesekkur ederim.

    bu grupta 5te 5 yapacak performans ile ucuncu olmak basarisizlik degil benim gozumde. garip olan kopenhag'in ardinda ucuncu olmamiz.
    bugun haric her mac haftasi gruptaki diger macin sonucu aleyhimize oldu.

    ıyi tarafindan bakmamiz gerektigini dusunuyorum. en azindan ben oyle yapacagim. mucadele devam ediyor. oyunumuz ve yapacagimizi varsaydigim nokta takviyelerle avrupa liginde basari konusunda umitli olmamak icin bir sebep goremiyorum.

    gunun sonunda bu seneki sampiyonlar ligi maceramiz yillardir olmadigi kadar guzeldi benim icin.
  • 887
    grubun beşinci maçları bittiğinde zaten çoktan kaybetmiş olduğumuz maç.

    beraberlik halinde (diğer maça da bağlı olarak) gruptan çıkabileceğimiz bir ihtimalle bu maça çıksaydık ne kadro tercihleri böyle olurdu ne de oyun planı. rakibin oyun planı da böyle olmazdı. en azından ben buna inanmak istiyorum.

    böyle bir senaryoda görece rahat bir galibiyet alıp bir üst turda yolumuza devam ediyor olurduk. yoksa beraberliğin yettiği bir kopenhag'ı bu hücum planı ile yenmemiz çok zordu ve olmadı. ancak bu kadar etkisiz ve alternatifsiz bir hücum planı ile kötü oynayıp yenilmek daha çok üzdü.

    sağlık olsun. belki de ikinci kupanın kıvılcımı ilk kupanın kalktığı yerde yanmıştır.
  • 888
    maçın herhangi bir anında kazanması gereken bir takım gibi oynamadık. sonuca şaşırmıyorum.
    başta zaha olmak üzere eleştirilebilecek çok oyuncu var. oyuncu değişikliği kesinlikle yine ilk yarı bittiğinde yapılmalıydı. dümdüz bir takıma elendik.
    ancak yine de grup performansına bütünsel bakınca, bu maç hariç, genel anlamda oynanan güçlü oyundan dolayı memnunum.
    hakederek elendiğimiz maçtır.
  • 889
    fiziğin tekniği bir kez daha yendiği maç.
    günümüz futbolunda ne kadar mücadele edersen et fizik gücün çok üst düzey ise yüzde yüz fark yaratıyorsun. maçta oynayan hiç bir topçuma mücadeleden kaçtı diyemem ama teknik kapasiteleri rakibin fizik kapasitesini yenmeye yetmedi.
    eleştirilebilecek tek kişi var ona da bir şey diyemiyorum, gezzal denen ipneye sövüyorum sadece.
  • 891
    tüm şampiyonlar ligi maçlarıyla kıyasladığımızda 6 maç içerisinde en kötü oynadığımız maç olmuştur. üzücü olan şu ki diğer tüm maçlar için "kazanabilirdik" demiştik ve buna rağmen tüm umutların son maça kalmasıdır. öncelikle bu şekilde yanlış planlanmış, kör topal transferlerin yapıldığı bir sezonda yeni ve fakat yanlış kurulmuş bir takım için bu grupta 3. olmak kötü bir sonuç değil. gruplar açıklandığında herkes iyi diyebilirdi bu sonuca ama bu işi buraya bırakmamamız gerekirdi, sonuçta buraya kaldı ve bu takım son şansa kaldığında o baskıyı kaldıramadı. sahada oyuncu grubunun vücut dilinden onu net görebildik.

    okan buruk'un planı ilk yarı itibariyle tuttu aslında ama ikinci yarıya direkt mertens ve ziyech ile başlaması gerekirdi. adana demirspor maçındaki presle başlayıp baskıyla 60'a kadar golü de bulurdu. ama dediğim gibi oyuncu grubunun inanmadığı çok netti.

    oyun tam zaha'nın oyununa dönmüşken zaha'yı çıkarıp sahada gezinen kerem'i sahada tutmak, 65'ten itibaren doldur boşalta dönmek akıl alır gibi değil. hatta ilk yarı için bir planı olduğunu söylediğim okan hoca'nın gol yeme durumunda tek planının doldur boşalt olmasını kaldıramıyorum. büyük hayal kırıklığı.

    icardi ayrı bir hayal kırıklığı. icardi'yi sakat sakat oynatmayı nasıl anlarım biliyor musunuz? takımın makine gibi işliyordur, sen topu icardi'nin ağzının içine kadar getiriyorsundur. o zaman icardi kalsın, altı pas içinde vurur atar derim ama takım ileriye top taşıyamıyor. icardi de sakatlığını zorluyor, belki bu yüzden ilerleyen süreçte icardi'den uzun süre faydalanamayacaksın.

    zaha'nın ne yaptığı belli değil. volta futbolu oynuyor gibi. bunun yanında bir de ne arkasındaki adam sol bek, ne yanına gelen 8 numara var. zaha'dan alacağın verim varsa da tüketiyor bu denklem. rakip golden sonra tam kapanmışken adam geçebilecek tek oyuncu zaha ama biz doldur boşalt kasıyoruz. zaha ikinci yarı bu senaryoda oyuna girebilirdi mesela.

    tete... bu maçta özellikle ilk yarıda buraları kaldıramadığını gösterdi. çıkar abi neyi bekliyorsun. takım kötüyken tete 10 kat kötü.

    kerem aktürkoğlu... kimse kusura bakmasın, kerem'i eleştirmeyen samimiyetsizdir. bi kere övdünüz diye tükürdüğünüzü yalamamak için susmayın. galatasaray'ı şampiyonlar liginde sadece kerem ve icardi'nin biraz daha iyi olmasıyla devam edebilirdi. kerem için mücadelesi, dinamizmi iyi falan diyen de ayrıca kör oğlu kördür. kerem'in topsuz oyunda nasıl avel avel oyunu izlediğini görmek için eagle view açmaya falan gerek yok. bunların hepsi o kerem'e goat diyen at ağızlılar yüzünden.

    kaan ve torreira verilen görevi eksiksiz yaptı. keza davinson sanchez ve abdülkerim de o şekilde.

    angelinho artık siktir olup gidebilir. bunu diyeceğimi hiç düşünmezdim ama kazımcan'a razıyım.

    bakambu girdikten sonra kaleye ilk isabetli şutu atan oyuncu oldu. az önce kerem paragrafında bahsi geçen mücadele, istek ve dinamizm dediğimiz şey için bakambu'yu izleyin ve bi de kerem'e bakın. farkı görünce beni anlayacaksınız.
  • 897
    sağlık olsun dediğim maç. iki sezon önce küme düşme tehlikesi yaşayan bir takımın avrupa'nın en formda ilk 16 takımı arasına girmesi kolay bir şey değildi.

    bu ligde manchester deplasmanında sansasyonel bir galibiyet aldık. bayern deplasmanını çok iyi oynadık. belki o bayern, kopenhag'a fiks tarifeden oynasaydı bugün ilk 16'ya kalacaktık. bu sezon olmadı, gelecek sezon olur. benim açımdan sorun değil.
  • 899
    maçı genel olarak düşündüğümde yeneceğimizi hissedemedim. kötü oynamadık ama kopenhag'ın en büyük silahı fiziksel yapıları ve mücadeleci oyunlarıydı biz ise rakibi yenecek kaliteyi ve eforu sahaya yansıtamadık. bu tarz takımları kaliteli ayaklar yenebilir fakat günümüzde sadece kaliteli olmaları da yetmiyor, aynı oranda koşan mücadele eden takım bütünlüğünüz olmalıydı. şampiyonlar liginde başarılı olan takımlarda artık kaliteli ama koşmayan/mücadeleyi eksik yapan oyuncu sayısı yok denecek kadar azaldı.

    şampiyonlar ligi gruplarında son maçımıza merkezde kaan ayhan ile çıkıyorsak transferde başarısız olmuşuz demektir. kaan ayhan her şeye rağmen elimizdeki en iyi ortasahalardan biri oluyorsa bazı şeyleri gözden geçirmemiz gerekiyor. ndombele, kerem demirbay gibi kağıt üstünde iyi isimler transfer ettik ama artık kağıt üstünde iyi olup acaba tutar mı transferlerini azaltmamız gerekiyor. kopenhag ile eşleştiğimiz gün kimse 3'ten fazla futbolcusunu tanımıyordu ama bugün son 16'dalar ve bizim tüm transfer bütçemizi gruptan çıkarak kazanmış oldular.

    erden timur ve okan hocayı transferler üzerinden doğrudan eleştirmek istemiyorum sonuçta geçen sene yazı tura denilen tüm transferlerden verim aldılar. bu sezon aynı plan tutmadı gerekli dersleri alıp daha akılcı bir kadro planlamaları yapmamız gerekiyor.

    kopenhag maçına dönecek olursam, yenmek zorunda olmamız ve rakibin yenilmemek üzerine daha iyi bir kadrosu olması sebebiyle çok zor olacağı belliydi. gerekli dersleri çıkartıp artık avrupa liginde iyi sonuçlar hedeflemeliyiz.
  • 900
    90 dakikaya dönüp baktığımızda oyunun hakimi gibi göründüğümüz fakat buna karşın net bir gol pozisyonuna da çok giremediğimiz bir maç oldu. sebebi kopenhag'ın kusursuz yaptığı takım savunması ve bizim farklı hücum organizasyonları deneyememiş olmamız. saymadım veya istatistiğimize bakmadım ama minimum 40-45 orta yapmışızdır ve hepsini de kopenhag savunması karşıladı.

    mertens ve ziyech ile daha çok şut denememiz gerekirdi ki zaten böyle 1-2 denememizde tehlike yaratmıştık.

    şu maçı kazanıp üst tura çıkmayı isterdim fakat en azından yolumuza uefa avrupa ligi'nde devam edecek olmak da teselli oldu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın