• 877
    saglik olsun, kendi adima takima tesekkur ederim.

    bu grupta 5te 5 yapacak performans ile ucuncu olmak basarisizlik degil benim gozumde. garip olan kopenhag'in ardinda ucuncu olmamiz.
    bugun haric her mac haftasi gruptaki diger macin sonucu aleyhimize oldu.

    ıyi tarafindan bakmamiz gerektigini dusunuyorum. en azindan ben oyle yapacagim. mucadele devam ediyor. oyunumuz ve yapacagimizi varsaydigim nokta takviyelerle avrupa liginde basari konusunda umitli olmamak icin bir sebep goremiyorum.

    gunun sonunda bu seneki sampiyonlar ligi maceramiz yillardir olmadigi kadar guzeldi benim icin.
  • 878
    grubun beşinci maçları bittiğinde zaten çoktan kaybetmiş olduğumuz maç.

    beraberlik halinde (diğer maça da bağlı olarak) gruptan çıkabileceğimiz bir ihtimalle bu maça çıksaydık ne kadro tercihleri böyle olurdu ne de oyun planı. rakibin oyun planı da böyle olmazdı. en azından ben buna inanmak istiyorum.

    böyle bir senaryoda görece rahat bir galibiyet alıp bir üst turda yolumuza devam ediyor olurduk. yoksa beraberliğin yettiği bir kopenhag'ı bu hücum planı ile yenmemiz çok zordu ve olmadı. ancak bu kadar etkisiz ve alternatifsiz bir hücum planı ile kötü oynayıp yenilmek daha çok üzdü.

    sağlık olsun. belki de ikinci kupanın kıvılcımı ilk kupanın kalktığı yerde yanmıştır.
  • 879
    maçın herhangi bir anında kazanması gereken bir takım gibi oynamadık. sonuca şaşırmıyorum.
    başta zaha olmak üzere eleştirilebilecek çok oyuncu var. oyuncu değişikliği kesinlikle yine ilk yarı bittiğinde yapılmalıydı. dümdüz bir takıma elendik.
    ancak yine de grup performansına bütünsel bakınca, bu maç hariç, genel anlamda oynanan güçlü oyundan dolayı memnunum.
    hakederek elendiğimiz maçtır.
  • 880
    fiziğin tekniği bir kez daha yendiği maç.
    günümüz futbolunda ne kadar mücadele edersen et fizik gücün çok üst düzey ise yüzde yüz fark yaratıyorsun. maçta oynayan hiç bir topçuma mücadeleden kaçtı diyemem ama teknik kapasiteleri rakibin fizik kapasitesini yenmeye yetmedi.
    eleştirilebilecek tek kişi var ona da bir şey diyemiyorum, gezzal denen ipneye sövüyorum sadece.
  • 882
    tüm şampiyonlar ligi maçlarıyla kıyasladığımızda 6 maç içerisinde en kötü oynadığımız maç olmuştur. üzücü olan şu ki diğer tüm maçlar için "kazanabilirdik" demiştik ve buna rağmen tüm umutların son maça kalmasıdır. öncelikle bu şekilde yanlış planlanmış, kör topal transferlerin yapıldığı bir sezonda yeni ve fakat yanlış kurulmuş bir takım için bu grupta 3. olmak kötü bir sonuç değil. gruplar açıklandığında herkes iyi diyebilirdi bu sonuca ama bu işi buraya bırakmamamız gerekirdi, sonuçta buraya kaldı ve bu takım son şansa kaldığında o baskıyı kaldıramadı. sahada oyuncu grubunun vücut dilinden onu net görebildik.

    okan buruk'un planı ilk yarı itibariyle tuttu aslında ama ikinci yarıya direkt mertens ve ziyech ile başlaması gerekirdi. adana demirspor maçındaki presle başlayıp baskıyla 60'a kadar golü de bulurdu. ama dediğim gibi oyuncu grubunun inanmadığı çok netti.

    oyun tam zaha'nın oyununa dönmüşken zaha'yı çıkarıp sahada gezinen kerem'i sahada tutmak, 65'ten itibaren doldur boşalta dönmek akıl alır gibi değil. hatta ilk yarı için bir planı olduğunu söylediğim okan hoca'nın gol yeme durumunda tek planının doldur boşalt olmasını kaldıramıyorum. büyük hayal kırıklığı.

    icardi ayrı bir hayal kırıklığı. icardi'yi sakat sakat oynatmayı nasıl anlarım biliyor musunuz? takımın makine gibi işliyordur, sen topu icardi'nin ağzının içine kadar getiriyorsundur. o zaman icardi kalsın, altı pas içinde vurur atar derim ama takım ileriye top taşıyamıyor. icardi de sakatlığını zorluyor, belki bu yüzden ilerleyen süreçte icardi'den uzun süre faydalanamayacaksın.

    zaha'nın ne yaptığı belli değil. volta futbolu oynuyor gibi. bunun yanında bir de ne arkasındaki adam sol bek, ne yanına gelen 8 numara var. zaha'dan alacağın verim varsa da tüketiyor bu denklem. rakip golden sonra tam kapanmışken adam geçebilecek tek oyuncu zaha ama biz doldur boşalt kasıyoruz. zaha ikinci yarı bu senaryoda oyuna girebilirdi mesela.

    tete... bu maçta özellikle ilk yarıda buraları kaldıramadığını gösterdi. çıkar abi neyi bekliyorsun. takım kötüyken tete 10 kat kötü.

    kerem aktürkoğlu... kimse kusura bakmasın, kerem'i eleştirmeyen samimiyetsizdir. bi kere övdünüz diye tükürdüğünüzü yalamamak için susmayın. galatasaray'ı şampiyonlar liginde sadece kerem ve icardi'nin biraz daha iyi olmasıyla devam edebilirdi. kerem için mücadelesi, dinamizmi iyi falan diyen de ayrıca kör oğlu kördür. kerem'in topsuz oyunda nasıl avel avel oyunu izlediğini görmek için eagle view açmaya falan gerek yok. bunların hepsi o kerem'e goat diyen at ağızlılar yüzünden.

    kaan ve torreira verilen görevi eksiksiz yaptı. keza davinson sanchez ve abdülkerim de o şekilde.

    angelinho artık siktir olup gidebilir. bunu diyeceğimi hiç düşünmezdim ama kazımcan'a razıyım.

    bakambu girdikten sonra kaleye ilk isabetli şutu atan oyuncu oldu. az önce kerem paragrafında bahsi geçen mücadele, istek ve dinamizm dediğimiz şey için bakambu'yu izleyin ve bi de kerem'e bakın. farkı görünce beni anlayacaksınız.
  • 887
    sağlık olsun dediğim maç. iki sezon önce küme düşme tehlikesi yaşayan bir takımın avrupa'nın en formda ilk 16 takımı arasına girmesi kolay bir şey değildi.

    bu ligde manchester deplasmanında sansasyonel bir galibiyet aldık. bayern deplasmanını çok iyi oynadık. belki o bayern, kopenhag'a fiks tarifeden oynasaydı bugün ilk 16'ya kalacaktık. bu sezon olmadı, gelecek sezon olur. benim açımdan sorun değil.
  • 889
    maçı genel olarak düşündüğümde yeneceğimizi hissedemedim. kötü oynamadık ama kopenhag'ın en büyük silahı fiziksel yapıları ve mücadeleci oyunlarıydı biz ise rakibi yenecek kaliteyi ve eforu sahaya yansıtamadık. bu tarz takımları kaliteli ayaklar yenebilir fakat günümüzde sadece kaliteli olmaları da yetmiyor, aynı oranda koşan mücadele eden takım bütünlüğünüz olmalıydı. şampiyonlar liginde başarılı olan takımlarda artık kaliteli ama koşmayan/mücadeleyi eksik yapan oyuncu sayısı yok denecek kadar azaldı.

    şampiyonlar ligi gruplarında son maçımıza merkezde kaan ayhan ile çıkıyorsak transferde başarısız olmuşuz demektir. kaan ayhan her şeye rağmen elimizdeki en iyi ortasahalardan biri oluyorsa bazı şeyleri gözden geçirmemiz gerekiyor. ndombele, kerem demirbay gibi kağıt üstünde iyi isimler transfer ettik ama artık kağıt üstünde iyi olup acaba tutar mı transferlerini azaltmamız gerekiyor. kopenhag ile eşleştiğimiz gün kimse 3'ten fazla futbolcusunu tanımıyordu ama bugün son 16'dalar ve bizim tüm transfer bütçemizi gruptan çıkarak kazanmış oldular.

    erden timur ve okan hocayı transferler üzerinden doğrudan eleştirmek istemiyorum sonuçta geçen sene yazı tura denilen tüm transferlerden verim aldılar. bu sezon aynı plan tutmadı gerekli dersleri alıp daha akılcı bir kadro planlamaları yapmamız gerekiyor.

    kopenhag maçına dönecek olursam, yenmek zorunda olmamız ve rakibin yenilmemek üzerine daha iyi bir kadrosu olması sebebiyle çok zor olacağı belliydi. gerekli dersleri çıkartıp artık avrupa liginde iyi sonuçlar hedeflemeliyiz.
  • 890
    90 dakikaya dönüp baktığımızda oyunun hakimi gibi göründüğümüz fakat buna karşın net bir gol pozisyonuna da çok giremediğimiz bir maç oldu. sebebi kopenhag'ın kusursuz yaptığı takım savunması ve bizim farklı hücum organizasyonları deneyememiş olmamız. saymadım veya istatistiğimize bakmadım ama minimum 40-45 orta yapmışızdır ve hepsini de kopenhag savunması karşıladı.

    mertens ve ziyech ile daha çok şut denememiz gerekirdi ki zaten böyle 1-2 denememizde tehlike yaratmıştık.

    şu maçı kazanıp üst tura çıkmayı isterdim fakat en azından yolumuza uefa avrupa ligi'nde devam edecek olmak da teselli oldu.
  • 892
    bir önceki akşam gururumuz galatasaray'ın ait olduğu ligde bir hakem alenen linç edilmiş, ağzı burnu kırılmış, bunu yapanın ne ceza alacağı bile kesinleşmemiş ve siz futbolcusunuz + kariyer olarak bu utanç verici ortamda yer alıyorsunuz. hadi motive edin bakalim icardi'yi, zaha'yi, tete'yi şimdi?
    bu oyuncular düşünmezler mi şimdi "ya türkiye'deki maçlarda bana da saldiri olursa?" "devre arası sakatlik falan yaşamadan başka bir lige geçeyim" falan diye? ben olsam canımı, ailemi, ço uklarimin geleceğini falan düşünür ve bu iğrenç türkiye ortamından kaçıp gitmenin kararını veririm. şampiyonlar ligi motivasyonu falan başka, can pahası başka. halil meler'in linç edildiği bir futbol ortamından kimse şampiyonlar ligi, avrupa macerası falan beklemese bence daha iyi olur. sahadakiler kanlı canlı insanlar. ellerinde dünyanın parası ve büyük kariyerler var. buraya kimse muhtaç değil maalesef.
    ben maçı kaybetmemizi bu elim olaya bağlıyorum. umarim yapanlar ve azmettirenler ömrü billah cezalardan kafalarini kaldiramazlar.
  • 894
    aradaki en büyük farkı koşu mesafelerinin oluşturduğu maç. bizden 1 gün az dinlenmelerine, üstelik son 10 günde 3. maçlarına çıkmalarına rağmen bizden 10 km fazla koştular.

    kırmızı kart yemeselerdi ve biraz da zamana oynamasalardı yine 130’a yaklaşacaklardı. 126 km ile maçı bitrimişler. biz de 117 km koşmuşuz.

    bu durumda 10 maç yapsak 9 tanesini kaybederiz. bu maç da 9 dan birisi oldu.
  • 895
    kopenhag'ın oyun yapısı gereksiz eleştiriliyor. fransa milli takımı da katı defansla oynuyor, biz de 2021-22 sezonu avrupa liginden namağlup çıkarken katı defansla çıkmıştık, chelsea de 20-21 sezonunda şampçyonlar ligi şampiyonluğunu bu şekilde kazandı. turnuvalarda bu da bir taktik ve bir şekilde kilidin açılması gerekiyor. biz bunu yapamadık, çalışmalarımızı bu yönde yapmamız gerekiyor. bundan sonra da kopenhag, rangers, psv gibi takımları küçümsememiz gerekiyor. çünkü çoğunluğunun bizden arupa liglerinde daha deneyimli ve oturmuş kadroları var. bazı işleri bizden daha iyi yapmaları olağan.
  • 900
    birçok taraftarımız gibi muhtemelen okan buruk da son 2 maç öncesindeki tabloda 2 puan ile çıkacağımızı düşünüyordu. çünkü herkes bayern münih'in 18 puan alacağını düşünüyordu. bunlar futbolda en sevmediğim hesaplar. maalesef evdeki hesap çarşıya uymadı.

    biz bu maçta doğru olarak temkinli başladık. yenilen golün telafisi zordu. ancak bazı şeyler iş işten geçtikten sonra akla geliyor. bizi biz yapan ön alan presimiz, baskımız, golcü kimliğimizdi. manchester united'a 2 maçta 6 gol atan, bayern münih'i bunaltan takım gruptaki son 2 maçta ön alan baskısından vazgeçip temkinli oyuna dönünce başarısız oldu.

    geçen sezon ligin son haftalarında da benzer bir kimliğe bürünmüştük. zar zor tek farklı galibiyetler alarak şampiyonluğa ulaştık.

    geçen gün rıdvan dilmen okan buruk için çok güzel bir şey söyledi. ben onun oynattığı oyun gibisini görmedim dedi. rakip kim olursa olsun oyunundan taviz vermiyor gibilerinden açıkkama yapmıştı. old trafford'da dahi ön alan baskısı yaptı demişti.
    https://www.youtube.com/watch?v=ZYk90uPgeqM

    avrupa liginde rakip kim olursa olsun sistemden taviz vermeden kendi oyunumuzu oynayalım. ne zaman temkinli oyuna geçsek futbol keyfi kaçtığı gibi sonuç da alamıyoruz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın