• 851
    maçın başından sonuna berbat oynadık. takımın hiç bir taktiği yoktu, bölgesel amatör lig takımı gibi sürekli iki üç kişi tarafından markaj altında olan forvetimize top şişirmeye çalıştık. şu oyun anlayışıyla ilk 10 dakika sonra kaybedeceğimizi herkes hissetmiştir zaten. en güvendiğimiz iki adam sahanın en kötüsüydü. wilfried zaha ve mauro icardi.

    rakip 10 kişi kaldıktan sonra gellişen cılız ataklarda bile beceriksizliğimizden ve demotivasyondan gol atamadık. uzaktam tek şutumuzu maçın sonlarında çekebildik.

    kimse de kopenhag iyi oynadı demesin. sahada sıfır bir galatasaray vardı. şu kafayla sabaha kadar oynasak gol mol atamazdık. takım danimarkaya avrupa ligine razı gelmiş.

    ayrıca mauro, git tedavi ol gözünü seveyim. takıma zarar veriyorsun.
  • 857
    pozisyon yaratamayan, doldur boşalt dışında hiçbir planı olmadığı görülen bir galatasaray izlediğimiz maç. ayrıca klasik dakika 60 golümüzü yedik, ve ancak sonrasında değişiklik yaptık. gerçi oyun planı aynı devam etti.
    okan burukmuş. şu kadro ile ismail kartal, şenol güneş, bile daha düzgün bir oyun oynatırdı. her maç aynı taktik, her maç bal yapmayan aynı oyuncular kerem, zaha, vb. çocuk bile biliyor bir oyun kurucu ile çıkman gerektiğini şu maça, ama ne mertens ne oliviera oyun kuracak kimsecik yok. çok bilmiş taraftarların beğenmediği fatih terim en azından deneme yanılma yöntemi ile farklı taktikler dönerdi. taktik bile değiştirmeyen teknik direktör.

    ağustostan aralığa bir gram ilerleme olmaz mı? basbayağı bal ile ön eleme turlarını geçtik. bir tane manchester deplasmanı ile kendimizi kandırarak bu güne geldik, ki o gün bile takımın hali ortadaydı.
  • 858
    maalesef hocanin ikinci yariya tete ve zaha ile baslamasi maci verdi. maca kontrollu baslamamizi anlarim ama 0 aksiyon ureten tete ve zaha ile devam etmeyi anlamiyorum. zaha istedigi kadar isim olsun, katki vermiyorsa cikaracaksin. maalesef kerem ile de oyun kurulmuyor ki hocanin da oyun anlayisi bu degil. o meshur presimiz olmayinca takim cok siradanlasiyor. bu yuzden ikinci yariya tete/ziyech zaha/mertens degisiklikleriyle baslayip bir 10 dakika prese yuklenmemiz gerekiyordu ki bir baski olusturalim. uyuya uyuya maci verdik. cok yazik oldu.
  • 861
    öncelikler teşekkürler gala'm.

    maç bitti. kaybettik. manu hala malup ve sanırım yolumuza avrupa ligi'nden devam edeceğiz.

    tek kelime etmem gerekirse, yani.

    yazılanlara son dakikalarda göz gezdirdim biraz. rakibimize biraz kredi açın lütfen. oyun planlarını çok iyi bir şekilde dikta ettiler ve maçı alıp bitirdiler.

    biz ise istediğimiz hiçbir şeyi yapamadık. belki de yaptık tam emin değilim.

    insanlar şunu söylerler. "neden kontrollü oynamayı beceremiyoruz? skor 2-1 zaten" vesaire... bu söyleme hiç katılmadım. sanırım bizim ilk yarı boyunca oynadığımız oyun kontrollü bir oyundu. benim fikrim, ritim çoğu zaman daha önemlidir. kendi oyun sürekliliğinizde oynamanız daha önemlidir. çünkü alışkın olmadığınız bir ritme girdiğinizde kolay kolay çıkamıyorsunuz.

    biz bu maçı garip bir süreklilik ve ritimle oynadık. neredeyse hiç akışkanlığımız yoktu. sahada hiçbir oyuncu iyi oynuyor gibi gözükmedi. o yüzden şunu rahatlıkla söyleyebilirim. sahadaki bireysel performansların çok bir önemi yok.

    neyin yanlış olduğunu birçok kişi anlatır.

    fakat benim naçizane gördüğüm en büyük yanlış, mertens ile başlamamaktı. hafta sonundan ve bugünden gördüğüm benim budur.

    çok güzel bir tecrübeydi. daha yolun başındayız. önce avrupa ligi, sonra tekrar şampiyonlar ligi. tecrübe ede ede.

    son olarak tekrar teşekkürler gala'm.

    şen ola cimbom, şen ola!
  • 864
    hak edilmiş mağlubiyet maalesef. ilk maçta olduğu gibi bu maçta da bir güzel uyutulduk kopenhag tarafından. ilk yarı oyunun hakimi gibi gözüken aslında öyle olmayan, kopenhag'ın topla oynamamıza biraz müsade ettiği ve pozisyonların az olduğu kısır bir oyun vardı. bu sezon en kötü hücum ettiğimiz maçtı. ilk yarı bunu görüp hücumda değişikliklerle başlamak gerekirdi okan hoca yine bildiğini okuyarak gol yemeden buna başvurmadı. yediğimiz gol sonrası da değişikliklerle karmaşık düzenle maçın sonunu getirdik.
    yerleşik savunmalara hücum edememek galatasaray'ın uzun bir süredir en büyük problemi. bu sorun gruplardan çıkamayışımıza neden oldu. kopenhag bu konuda çok iyi bir testti fakat sınıfta kaldık.
  • 866
    kopenhag'a beraberliğin yettiği senaryoda karşısındaki rakip kim olursa olsun en az 1 puanı alacaktır zaten. bakınız, bir önceki maçta 1 puan aldıkları bayern deplasmanı.

    grupta sıfır çekmişiz gibi bir hava hakim. enteresan.

    aslanlar gibi mücadele ettik, seyir zevki ve heyecanı tavan bir şampiyonlar ligi grup aşaması geçtik.

    üstelik manchester ve bayern'li grupta üçüncü olup avrupa'da yolumuza devam bileti aldık.

    tebrikler takım.

    şimdi avrupa ligindeki muhtemel rakiplerimize fokuslanalım.

    zira dans devam ediyor.
  • 868
    angelino son maçına çıktı sanırım. tete de muhtemelen bi kiralık falan verilir gider. kağıt üstünde iyi kadro kuruldu sezon başında ama işte aylarca ziyech ve zaha'yı beklerken sözde hazır gelmişler arasından sadece davinson sanchez'den katkı alabilince böyle oldu olay. ziyech ve zaha aralık ayı ortasında hala uyum sağlayabilmiş değil. diğer gelenlerden angelino, tete, ndombele zaten evlerden ırak topçular. en ofsayt entry'm hala gururla duruyor (angelino hakkında). bunların üstüne bir de mauro icardi'nin 1 aydır sakat sakat oynaması, onun öncesinde de fit olmaması gibi durumlar sebebiyle ondan da yeteri kadar faydalanamadık.

    bu maç özelinde 3 oyuncuya ekstra parantez açmak gerekiyor ama: angelino, tete ve kerem. ikisi çıktı biri 90 dakika kaldı. hiçbir şey yapmadılar. böyle tek oyun planı olan ama onu biraz olsun iyi oynayabilen takımlara karşı aynı fiziksel oyunu oynamıyorsan bireysel olarak önlerine çıkman gerekir. bunu kimse yapamadı oyuna girdikten sonra ziyech haricinde.

    ve ilk kopenhag maçından beri olduğu gibi yine bireysel hatalar silsilesinden gelen saçma sapan bir gol yiyerek 12 milyon euro'dan ve üst tura çıkmaktan olduk. resmen grupta yediğimiz tüm goller bireysel hatalardan geldi. yazık.

    ama tüm bunlara rağmen yangın yapmaya gerek yok. bu sezon da şampiyonuz. önümüzdeki yılın şampiyonlar ligine artık kısmet. bu sezon da daha uefa devam ediyor. bakalım.
  • 870
    okan buruk kopenhag'dan ne bekliyordu? ya da biz ne bekliyorduk? adamların hücum aklı neredeyse sıfır. sadece katı savunma yapıyorlar ve çok koşuyorlar. iki tane açık alan kanadı yani tete ve zaha ile oyuna başlamak, on numara pozisyonunda kaybolan aktürkoğlunu ısrarla orada oynatmak, mertensi oyuna alıp 6-8 numara gibi oynatmak teknik bir hata. bülent uygun gelsin bir de mehmet yıldız bulalım doldurt boşalt oynayalım madem bütün taktiğimiz buysa. doksan dakika ısrarla kanattan orta açıyoruz ve icardi 4 e 1 top
    almasını bekliyoruz. sonra cedric giriyor bu sefer icardi bitik vaziyette yine aynısını deniyoruz. yazık oldu. çok yazık.
  • 871
    kopenhag'a dengimiz gibi davranarak patladığımız maç. hiç tartışmasız okan hocaya yazar. kaç maçtır gol yemeden değişiklik diye yalvardı kendisine herkes, fakat hiçbir şampiyonlar ligi maçından ders almamış kendisi.

    biri bana torreira-kaan ortasaha kuruluşunu anlatsın. karşımızdaki bayern münih de benim mi haberim yok? 75'ten sonra oynadığımız taktiksiz oyunla bile feleği şaştı rakibin.

    yazık, çok yazık.
  • 872
    kapanan takıma karşı yaptığımız iki şey vardı: orta ve ara pası atmaya çalışma. ortayı çalışırken ribauntları almayı da çalışırsın ama yoktu. tek atışlık denemeler şeklindeydi ortaklarımız. top sekince rakibe gitti ya da bize gelse de tehlike geçmişti. ara pasını zaten yapamadık.

    iyi kapanan bir takıma karşı zavallıydık. hiçbir çalışmamız yoktu.

    en üzücü olansa kalecileri grabara'nın bir şut kurtardığını uzatma dakikalarında görebildik. o da adamlar kırmızı kart görmese zordu bence yine. yani isabetli şutumuz yoktu. şutlarımız da ne kadar şut diye kabul edilir o da tartışılır.

    avrupa ligi'nde final hedefliyorsak en azından ortalardan sonra ribauntları almaya çalışmamız gerekiyor. oyuncularımızın yeteneği her şeye var. çalışsak olur ama çalışmıyoruz belli ki. bir orta atıldığında 5 lehimize ihtimal vardır: gol, kendi kalesine gol, penaltı, korner ve topun uzaklaştırıldıktan sonra tehlikeli yerde önümüze düşmesi. lehimize olabilecek 5 ihtimalin hiçbiri gerçekleşmedi.

    bir de çok yavaşız. hızlı bir oyun kurucuya ihtiyacımız var. ve bir sol beke... angelino savunmada zaaf veriyor bari hücumda katkısı olsa. o zaman deriz ki yediriyor ama attırıyor da.

    geçmiş olsun. en azından avrupa ligi'nde devam ediyoruz avrupa'da. buna da şükür. ama emeklerimiz şampiyonlar ligi'nde devam etmeyi hak ediyordu şimdiye kadar.

    tekneyi dalgalardan geçirmeyi başardık ama limana yanaşırken yanaşmayı beceremedik. dalgalara karşı zaferimizin pek bir anlamı kalmadı.
  • 873
    problem ne çıkan ilk 11'de ne taktiksel dizilisteydi. problem mantalite ile alakalıydı. kopenhag gibi düşük bütçe bir takımı yeneceğiz ve avrupa'nın en iyi 16 takımı arasına kalacağız. bu kadar basitti. bayern münih'i yenmek zorunda değildik nihayetinde. ama maçın ilk saniyesinden son anına kadar bir iki kıpırdanma dışında kimsenin umrunda değildi galibiyet. sanki uykularından zorla kaldırılıp maça getirilmiş gibi bir oyuncu grubu vardı sahada. ya kardeşim boey hani es kaza bir tane açtığın orta düzgün bisey olmaz mı? angelino bir kez olsun doğru pozisyon alamaz mısın? zaha freestyle takilacagina bir kez olsun doğru opsiyon görmez misin? kerem sahada başı kesik tavuk gibi gezmeden bir katkıda bulunamaz mısın? hele icardi? yok iğneyle oynuyor yok taraftar için ölüyor yok istese real madrid kapısında yatıyor. arabistan'dan bir kamyon parayı reddetti bilmem ne. kusura bakma da bu halinle seni hiçbir elit takım almaz. yok iğneyle oynuyormuş. sanki marifetmiş gibi. oynuyor da ne yapıyor sanki? maçın başından beri hayalet gibi gezmek dışında ne yaptı? bu mu bizi avrupa'da zirveye çıkaracak ekip? daha 3. sınıf bir kuzey takımının kilidini açamıyoruz. acilen ayaklarımız yere basmalı. süper lig'de iyi gidiyoruz diye kendimizi neredeyse 2000 kadrosu ile kıyaslamaya başladık. 2000 kadrosu olsaydı bugün o kamil denen hıyarı yerden yere yatırıp 5lik eder gönderirdi. hiç boş yere büyük hayaller kurmayalım. bu kafayla avrupa'da çok ilerleyemeyiz. zaten manchester'ın kafasizligi olmasa onu da yapamazdik da. yazık uykumdan feragat edip izlediğim maça. yazık günlerdir umutla bekleyen taraftara. yazık soğukta dona dona gelip son ses destek veren taraftara.
  • 875
    tete, angelino, zaha ilk düdük çaldığı andan itibaren fiyaskoydu. ikinci yarıya değişiklik yaparak başlamak dinamizm getirebilecekken hoca gol yemeyi bekledi ve öyle değişiklik yaptı.
    değişikliklerle baskı kurduk ama yetmedi.
    evimizdeki maçlardan 3 puan alabilseydik farklı şeyler konuşuyor olacaktık.
    şampiyonlar ligi seviyesinde kolay takım veya çok rahat kazanmak diye bir şey yoktur. kuralar çıktığında 3.lük için yarışırız denilen takım bir üst tura çıktı.maçlardan önce ali sami yende 3er puan yazılan maçlardan toplamda 2 puan çıkardık.
    manyak gibi basıp sayısız goller kaçırdığımızı maçlar oldu.
    galatasaray’ın bu absürt son vuruş beceriksizliği takımın her maç özgüvenini çok olumsuz etkiliyor. vurduğu gol olan bir takım hüviyetini alamadığımız her maç gol bulamadıkça üstümüze baskı yapıyoruz.
    bu maç özelinde bakarsak doğru düzgün oynamadık. rakipte oynamadı.
    bizi uyuttu ve beraberliğe oynuyor gibi görünüp
    saçma sapan bir golle turu kaptılar.
    işi buraya maalesef kendimiz bıraktık.
    bitiricilik denen şey zamanında sirayet etmiş olsaydı oyunu milyonlarca euro gelir ve prestij getirecekti.
    galatasaray avrupada bir şekilde olmalıdır.
    uefa avrupa liginde başarılar dileyelim ve en azından orada iz bırakacak işler yapalım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın