• 134
    maçı 3-0 bitirebildiğimiz için çok şanslıyız... hırvatistan çıktı oynadı daha da fazla atabilirdi ve istediğini aldı gitti... bugün ortaya çıkan gerçek milli takıma yerli hocanın gerektiği ama bu yerli hoca ne oğuz çetin ne de rıdvan dilmen... benim görüşüm abdullah avcı ve yanına getirilecek iyi bir teknik ekiple başarı yakalanabilir...
  • 137
    hırvat milli takımının bizi tam anlamıyla sürklase ettiği maç olmuştur. adamlar 3-0 öndeyken bile bize yarı alanımızda baskı yapıp, topu kazanıp, pozisyona girebilmekteydiler. çok disiplinli çok rahat oynadılar, bizden daha çok hak ettiklerini gösterdiler euro 2012'de bulunmayı.

    çuvalla para ödeyip dünyanın en iyi teknik direktörleri arasında gösterilen guus hiddink'i getiriyoruz a milli futbol takımının başına. ya kardeşim, biri bana anlatsın; hamit-selçuk-emre-sabri-arda ile orta saha kuruyorsun, sabri'yi göbekte, hamit'i kanatta neden oynatıyorsun ? nedir sabri'den orta sahanın ortasında verim alabileceğini düşünmen ? böyle düşününce mi büyük teknik adam oluyosun ? anlayamıyorum. sabri'yi eleştirdiğimden değil, yine canla başla oynadı ama adam yapamaz orda, yapacak bişe yok. madem mehmet topal'ı yanında oturtacaksın, bari hamit'i göbekte kullan.

    volkan'dan da emre'den de hiç haz etmem, ama ıslıklanmalarına da karşıyım. sen taraftar olarak, kendi sahanda oynarken kendi ülkenin bayrağını taşıyan bir futbolcuyu ıslıklayıp, başka bir bayrağı taşıyan oyuncuyu alkışlayamazsın. bu kadar önemli bir maça gidip taraftar olarak takıma destek verme görevini üstleniyorsan, takımı destekleyeceksin. daha millet olarak tek yürek olamamışız, euro 2012'ye gitsek ne yazar. ha volkan'da da çok büyük eşşeklik var. kaç senelik profesyonel oyuncusun, kaç senedir milli takım kalecisisin, sen hangi kafayla taraftara artislik yapıyosun. sen kimsin kendi taraftarını saha içinde protesto ediyosun. sen de işine bakıcaksın.

    bir çift lafım da arda'ya gelsin. eğer o topa bilerek vurup, isteyerek sarı kart görmek istediysen ve eğer bunu hırvatistan'a gitmemek için yaptıysan sana yazıklar olsun. sen her ne kadar hak etmesen de galatasaray futbol takımının kaptanlığını yapmış bir oyuncusun. sen her şeyden önce galatasaraylı arda'sın. kendini öyle tanımlıyosun. eğer yaptığının amacı buysa, sen milli takıma, formaya, bayrağa ihanet ettin arda, sana yazıklar olsun.

    bu kadar kötü bir gecede görmekten mutlu olduğum tek şey, gökhan töre gibi bir oyuncuya sahip olduğumuzu görmemdi. girdikten sonra çok olumlu işler yaptı bence, istikrarla oynarsa takımın değişmezleri arasında olur. tabi bir de nuri şahin var.

    yine büyük bir turnuvada milli takımımızı izleyemeyeceğiz, yaz planlarımızı ona göre yapalım.
  • 138
    hezimettir. hırvatistan'a yenilmemiz sürpriz olmadı ama en azından türkiye'de, türk telekom arena'da bir gayret gösterirdik diyordum. o da olmadı. şeref golü bile atmaktan aciz durumdaydık bugün. milli takımda iyi oynadı diyebileceğim bir futbolcu dahi yok. ama şu da bir gerçek, kaptanı durmadan kendi seyircisinden küfür yiyen bir takım zaten euro 2012'ye gitmeyi haketmiyor demektir. emre belözoğlu durmadan küfür yemesine rağmen, maçlarda el, kol ve boğaz kesme hareketleri yapmasına rağmen utanmadan o pazubandını taşıdı. volkan keza öyle. şike soruşturmasından beri bıraktığı sakalla şarapçılara dönmüş. guus hiddink aragones'ten halliceydi. tribün desen, kulüp taraftarlığı artık milli takım dayanışmasına açık ara fark atmış.
    herkesin desteklediği bir takım var elbette. ama milli maçlarda yapmayın şu pislikleri be kardeşim. fenerbahçe'ye, futbolcularına zaten lig maçlarında gereken tepkiyi veriyoruz. boğazlarına kadar şikeye, çirkefliğe batmış durumdalar. ama milli maçlarda biraz irade, sağduyu. 2010 dünya kupası'na katılamadık. euro 2012'de artık yalan oldu. yeter.
  • 139
    ne bekleniyordu da 3-0 mağlubiyete şaşırdık anlamıyorum. bu takım değil mi kazakistanı,azerbaycanı kendi sahasında yenene kadar göbeği çatlayan,almanya karşısında iki maçta da rezil olan. aynı takım aynı oyun işte. hatta haklarını yemeyelim milli aslanlarımızın, bugün çok daha rezil oynadılar. maç sonunda toplam üç şutumuz vardı ve bunların hiç biri kalenin yakınlarından geçmemişti. eminim bu gece hırvatistanın karşısındaki rakip lüksemburg, azerbaycan, makedonya, ermenistan,malta gibi en alt torbanın bir üstündeki takımlardan biri olsaydı çok daha iyi istatistiklerle maçı bitirmiş olurlardı. hem de bizden daha karakterli futbol oynayarak. avrupa'nın en karaktersiz milli takımına sahibiz şu an ve bu mağlubiyet bize az bile. azerbaycan, almanya maçlarında akıllanmadık,bir de hırvat tokatı geldi. inşallah bununla beraber toparlanmaya başlarız diyecem ama hiç sanmıyorum.
  • 140
    türkiye – hırvatistan : 0-3 yazık

    hakikaten yazık. ben ki 0-8 ingiltere, 0-6 macaristan maçlarını tribünde izlemiş adamım, bu kadar rezil hissetmemiştim kendimi. o zamanlar normaldi çünkü.

    grup maçlarından sallanarak, almanya’nın belçika’yı yenmesi sayesinde çıkan milli takım kendi sahasında hiçbir şey oynayamadan hırvatistan’a yenildi, buraya kadar herkes biliyor zaten ama bir giriş de yapmam lazımdı yahu, idare edin.

    hiddink geldiğinden beri kadro seçimi eleştiriliyor. kadroyu oğuz çetin’in belirlediği konuşuluyor. bu iddianın haklı çıkması için bir dolu gerekçe var. örneğin hiddink’in lig maçlarını izlememesi gibi.
    bugünkü kadro için de eleştirilerimiz var elbette. gökhan gönül, galatasaraylıların büyük çoğunluğundan ters şekilde türkiye’nin en iyi sağbeki olduğunu düşünüyorum. ama. ama mı? ne aması abi diyenler olacaktır, demeyin, dinleyin. ama gökhan gönül son maçlarda o kadar formsuz ki, o kadar olur. oysa sabri sarıoğlu ne zaman sağ bek oynasa müthiş oynuyor son maçlarda.
    diğer bir konu selçuk inan-emre belözoğlu ikilisi. usta bu adamların kimin önde kimin arkada oynayacağını kim karar verdi? selçuk stoperlerden top alan, emre oyunu forvete taşıyan adamdı. net söylüyorum, eşyanın tabiatına aykırı, tersi olmalıydı. rıdvan efendi de bunu söyler gibi yaptı, tam söylemedi.
    stoper seçimi. çok bir şey söyleyemem giray ve egemen hakkında, galatasaray maçları dışında maç izlemiyorum ligde. ama önümüze şöyle bir tablo çıkıyor stoperler açısından. tüm türk vatandaşı futbolcular arasında elimizdeki isimler: servet çetin(sakatlıktan yeni çıktı falan filan), gökhan zan(sakat), ersan gülüm (sakat)(bizi seçti di mi), serdar kesimal(sakat), egemen korkmaz, giray kaçar. son ikisi bu gece oynadı zaten. bu mudur yani, stoper seçimimiz bunlardan mı ibaret olmalı. mesela kayserili eren güngör, bursalı serdar aziz neredeler? servet’in girdiği aday kadroya neden alınmazlar. bu soruların muhatabı hiddink ve oğuz çetin elbette, cevap verirler mi? hiç sanmam. lan bana cevap vermelerinden bahsetmiyorum, bu soruları mutlaka başkaları da soruyordur. yoksa kendimizi bi şey sandığımız yok. bir avuç dost için yazıyoruz şurda, haddimizi biliyoruz çok şükür.

    erkenden golü yedik, bir planımız varsa da uygulama imkanı kalmadı. bence bir planımız falan da yoktu. memlekete gelen yabancı hocaların bir çoğu, ya bize bir şey öğretemeyeceklerini anladıklarından ya da kolaylarına geldiği için bizim coşkumuzdan faydalanmaya çalışıyorlar. normaldir ekmek parası. elalem senin 100 yıldır kuramadığın futbol ekolünü kurmak için niye uğraşsın. (bu konuya en sonda tekrar değiniyorum)
    hem zaten onlar da biliyorlar, eğer türkler futbolu bir sistemle oynamaya başlarsa kimse tutamaz, bilerek öğretmiyorlar. (oha, bu kadar komplo teorisini en azılı faşist bile düşünememiştir herhalde). uyanık olun, sazan olmayın.

    futbolda her şey olur tabii de, böylesi olmaz. euro 2012’ye ancak turist olarak gideriz. bu bizim veda maçımızdı. “ukrayna genel ev değildir” diye pankart açan femen’in istediği oldu.

    gelelim bir diğer konuya. rıdvan dilmen, volkan demirel, emre belözoğlu. ortak özellikleri fenerbahçeli olmaları.
    rıdvan dilmen bu ülkenin en çok takip ettiği hatta maruz kaldığı diyelim, yorumcu. saha içini, idmanı, soyunma odasını onun kadar iyi bilen bir diğer adam erman toroğlu. bu bilgileri müthiş. amma velakin gözünden asla fenerbahçe gözlüğünü çıkarmıyor. eyyam diye bir şey var ya, hah. eyyamın kralını yapan adam rıdvan dilmen. mesela, aykut kocaman, rıza çalımbay ve takımları hakkında kötü bir şey söylediğini duymazsınız. aynı şekilde fenerbahçe için.
    bu geceki maçta, staddaki taraftarın volkan’ı protesto etmesiyle ilgili öyle laflar etti ki, zannedersin kendisi markus merk. türkiye’ye yeni gelmiş bir yabancı, hiç böyle bir şey görmemiş. ne bekliyordun rıdvan efendi, rezil bir şekilde 3 gol yemiş bir takımın kalecisini alkışlayacak mıydı taraftar? tabii bu bahsettiklerim saflar için açıklamalar. yoksa, işi birazcık bilenler, rıdvan efendinin aslında galatasaray taraftarını hedef aldığını biliyor. hani o zamanında 50 milyon lira fazla verse formasını giyeceği galatasaray.

    yeni yeni uyanıyorum. biz nontvspor kampanyası yaptığımızda ntvspor tayfası bize”nontvspor yanlış” deyip duruyordu. doğrusunu söyleyemiyorlardı anlaşılan. yapmamız gereken kampanya #noridvandilmen olmalıydı belki de.
    zamanında fenerbahçe-everton maçında bir taraftar silahla yaralandığında, stüdyoda kafasını önünden kaldırmamış, böyle bir olayı görmezden gelmişti rıdvan.
    fenerbahçe şampiyonlar ligine alınmayınca yorumculuğunu bırakacağını söylemiş, bırakmamıştı. almanya maçında mikrofonu fırlatıp gitmiş, 3 gün sonra geri gelip özür dilemişti. hayatım boyunca gidipte dönenleri, gidicem deyip de gitmeyenleri sevemedim. hep samimiyetsiz geldiler bana. rıdvan dilmen bunların önde gideni konumunda şu anda.
    bir an evvel türk futbolundan uzaklaşması gerek.

    volkan demirel. ne lan bu havalar. ben mi yedim o golleri. ben mi üstümden geçen topu seyrettim, kaleye giden topa elimi uzatmadım ha? ya da ben mi şikeci başkanım için o sakalı uzatıyorum. ben mi topu götümle istop ettim, terbiyesiz adam. sonra seni protesto etmek için alkışlayan taraftara küfür et. onlar galatasaraylı mı, emin misin? sen nasıl orada türk milli takımı forması giyiyorsan, onlar da milli takım için oradalar. haa, sırf fenerli olduğun için küfür ediliyor diye düşünüyorsan, saraçoğlu’nda takım arkadaşların sırf galatasaraylı oldukları için küfür yerken sahip çıkmadığın için sana da patlamış olabilir. hak ettin o zaman. her türlü hak ettin zaten.
    emre belözoğlu. ne olduğunu biliyoruz zaten, daha yazmaya değmez.
    sonra da rıdvan efendi “böyle rezalet olmaz” diye mikrofondan bağırır. sen getirdin rıdvan efendi bu milleti bu duruma.

    ey fenerbahçe, düş türk futbolunun yakasından. yeter artık rezil ettiğiniz. bu ülkede futbolun ipleri galatasaray’ın ellerindeyken ne başarılar kazandığını biliyoruz. ne zaman ki aziz yıldırım efendi ipleri eline aldı, bu kaçıncı rezalet be. görün bunları görün. dünyanın merkezi de, türkiye’nin merkezi de fenerbahçe değil.

    neyse ya.

    hiddink konusuna gelelim. aynı rijkaard’ın durumu gibi. hiddink’in ne kabahati var, ülke futbolunun düzeyi çok kötü diyenler var. normaldir böyle söylemeleri ve doğrudur da ayrıca. gel gör ki, madem hiddink’in elinden bir şey gelmiyor niye takımın başında kalması gerekiyor, açıklayan yok. siktirsin gitsincilerden ayrı bir kategori benimki, fark ettiniz mi? uzun süre fark edilmedi de, hatırlatayım dedim.

    önümüzdeki yıllara bakıcaz. eğer bu ülkede kalıcı bir futbol devrimi olacaksa altyapıdan başlamak zorunda. yoksa, bu ülke 2 kez üst yapıda devrim yaptı. biri 1989’da, diğeri 2000’de. takımlarını mourinho, ferguson, wenger, capello gibi üst düzey 17 teknik direktör çalıştırsa bile bir şey olmaz.

    gerisi laf-ı güzaf.

    **
  • 141
    fatih terim-hiddink değişikliği ile türk futbolu’nun bir makine edasıyla işleyeceğini, türk futbolu’nda bazı şeylerin değişeceğini düşünenler 11.11.11. tarihinde yanıldıklarını ciddi biçimde anladılar.

    fatih terim’in milli takımdan aldığı parayı meclise taşıyanlar, bugün hiddink onlarca milyon doları cebine indirip, türkiye’nin bir avrupa şampiyonası’nı daha evde geçirmesine sebep olurken neredeler? aslında o kişiler buradalar ve 2008 yılında, o çok eleştirdikleri fatih terim’in milli takımını özlemle anıyorlar.

    türkiye’nin yetiştirmiş olduğu ender hocalar var. mustafa denizli var, şenol güneş var. ama en önemlisi fatih terim var. bu ülke futbolunun kazanmış olduğu en önemli başarılarda bu üç teknik direktörün ismi var.

    şenol güneş türkiye’yi dünya üçüncüsü yaptı bir sonraki avrupa şampiyonası’na sokamadı diye yollandı. fatih terim, türkiye’yi avrupa’da yarı final oynattı ama dünya kupası’na sokamadı diye yollandı.

    fatih terim’e ”tek artısı motivatör oluşu” diye eleştiride bulundular bu ülkede. ama onun ne denli büyük bir taktisyen olduğunu göremediler, görmek istemediler. ve onun ayrılışından sonra dönemin federasyon başkanı mahmut özgener, 10 ay türk milli takımı’nı teknik direktörsüz bırakmak uğruna hiddink’i bekledi ve onu takımın başına geçirdi. başka birini geçirme şansı yoktu, çünkü getireceği isim fatih terim’in yerine gelecekti.

    yukarıda saydığım isimler gelip geçti ama bir kişi oradan hiç ayrılmadı, oğuz çetin. hiddink, türkiye’ye gelmeye dahi tenezzül etmeyip, hollanda’da içkisini yudumlarken, demirbaş oğuz, milli takım aday kadrosunu belirledi. ne kadar formsuz adam varsa, hepsini milli takıma doluşturdu. hiddink’te bu adamlara 4-3-3 oynatmaya çalıştı.

    bizim ülke sınırlarımız içerisinde bu futbol oynanmıyor. bunu anlamamız için daha neyin olması gerekiyor gerçekten merak ediyorum. rijkaard’ta denemeye çalıştı fakat olmadı.

    takım mağlup duruma düşüyor, sistem değişmiyor. takımın için gerekirse sistemini değiştirmeyi bileceksin, risk alacaksın. biz bu riskleri alabilen insanlar ile büyüdük. fatih terim’i gördük, mustafa denizli’yi gördük. ama hiddink bunu yapamadı ve üstüne üstlük bizi duygusal olmakla suçladı. birisinin hiddink’e hatırlatması lazım, burası milli takım, kulüp takımı değil. bu takım hırvatistan’ı, isviçre’yi, çek cumhuriyeti’ni geriden gelerek yenerken, sistemden, disiplinden çok duygularıyla hareket ederek yendi. ben realistim diyerek, futbolcuların insan olduğunu, onların duygu sahibi kişilikler olduğunu yok sayamazsın. eğer sayarsan, bugün 52.000 kişilik stadyumda istifa tezahüratını yersin.

    bu ülke zor zamanlar geçiriyor. depremler oluyor, şehitler veriliyor oluyor da oluyor. bu insanların biraz olsun teselli bulabileceği yegane nokta futboldu, ancak bunu bile çok gördüler. birisinin bizim futbolcularımıza sahada konuşmak ile futbol oynamanın farklı şeyler olduğunu da hatırlatması lazım. kamera karşısında milliyetçilik yapmak ile avrupa şampiyonası’na gidilmiyor malesef. fatih terim, söylemlerini eylemlere dökebildiği için türkiye’nin en büyük antrenörlerinden biri oldu.

    yabancı düşmanı, yerli sempatizanı diye keskin ayrımlarda bulunan bir insan değilim. rijkaard’ı ne kadar çok sevdiysem, skibbe’yi de o kadar çok eleştirmiş bir türk vatandaşıyım. ve böyle bir insan olarak diyorum ki, türk milli takımı’nın başına yerli bir teknik adam getirin. hoş, şöyle bir ortamda milli takımı yeniden ayağa kaldıracak isim fatih terim ya da mustafa denizli’den başkası olamaz. ancak, gerek fatih hoca’nın galatasaray’ın başında olması gerekse de mustafa denizli’yi federasyonun düşüneceğini sanmamam, bizi farklı alternatiflere götürüyor. tabi yerli teknik adam getireceğim diye de, yanlış tercihlere gitmenin alemi yok. ertuğrul sağlam ismi geçiyor ki aman diyeyim.

    futbol bu, türk milli takımı gidip hırvatistan’a 4 tane atıp, eleyebilirde ama bu, gerçekleri konuşmamızı engellememeli. bunca zamandır hatalarımızdan ders çıkaramadık, belki bu sefer çıkarırız. ne dersiniz?
  • 142
    maçı tvden izlediğim kadarıyla yapıcam yorumları hatam varsa affola...

    1- ilk olarak bu maçta sadece volkan ıslıklanmadı. volkan'ın top kurtarıp taraftara dönüp küfürle alkışı aklı sıra protesto etmesine kadar ıslıkların başladığı sürece benim ıslıklandığını gördüğüm diğer oyuncular: arda turan, hamit altintop, hakan balta ve burak yılmaz ... ayrıca sabri sarıoğlu 'da 80. dakika gibi yaptığı orta auta gidince alkışlanarak protesto edildi, sabri'nin buna tepkisi kafayı eğip sadece burak'tan özür dilemek oldu..

    2- volkan'a o taraftara dönüp küfredinceye kadar küfredilmedi.. ki taraftar o kadar volkan'a odaklandı ki sonrasında emre'nin küfürünü görmeyip onu es geçtiler...

    3- taraftarın ıslıklaması ve küfürü yanlış diyen bir grup var etrafta. arkadaş o taraftar oraya sponsor biletiyle gelmedi, parasını verip ulaşması ve dönmesi ayrı bir eziyet olan stada gitti, bunu en iyi biz biliyoruz. hepimizin hatta sadece bizim değil hırvatların bile beklediği hırslı bir milli takımdı. ilk dakikada saçma sapan bir golle yenik duruma düşünce zaten bitmiş halde sahaya çıkan bizim takım maçı iyice bıraktı. 2-0 olunca umudunu bitirdi, 3-0 olunca deplasmana gitmemek için kart cezalısı durumuna düşmeye başladılar. böyle bir milli takım izledik hepimiz.. şimdi ölüm kalım maçında böyle ruhsuz oynayan takımı ıslıklamayacaksın da napacaksın. kaldı ki taraftar 70. dakikaya kadar protesto etmeden bekledi çünkü belli ki milli takım bizi muhteşem geri dönüşlerine alıştırmıştı bir kere .. ama 70.dakikada bile haleye çekilen şut sayısı 1 ya da 2ydi.. ee o zaman bu ruhsuz adamları protesto etmeyip ne yapacaksın, aferin koçuma çok doğru yapıyorsun mu diyeceksin?

    4- tüm olayları raydan çıkaran tabii ki volkan'dı. arkadaş sen kimsin ki seni sadece oh be sonunda top tuttu diye tiye alıp alkışlayan taraftara küfür ediyorsun? bu mudur milli takım oyuncusu? başka bir statta olsayı bu olay sen dönüp gene küfür eder miydin? tabii ki etmezdin, düşüncenle o stat bizim stadımız olduğundan tribündekilerin hepsi galatasaraylı olmalı ve sen bunlara küfür ediyorsun di mi?

    5- milli takım teknik heyeti baştan sonra hatalar silselesi yaptı zaten.. ilk olarak aday kadro açıklandığında neden kadroda olmadığını ( serdar aziz, hasan ali kaldırım, mehmet topuz, olcan adin, ibrahim toraman ve hatta muhammed demir ) ve neden kadroya alındığını (selçuk şahin, caner erkin -eğer 2 maç form tuttu diye alınıyorsa bir adam kadroya vay halimize-, servet çetin) anlamadığım oyuncular vardı. ayrıca fenerli oyuncuların mental olarak bu maça hazırlanamadıkları çok belliydi, adamların aklı açıklanacak iddianamede kalmiş ve bu gayet doğaldır bence. takımının küme düşecek mi düşmeyecek mi dolayısıyla kendi geleceğin belli değil.. gökhan gönül bunu sezon başından beri çekiyor, volkan belli etmeyeye çalışıyordu ama sakalıyla doğru orantılı büyüyen göbeği girdiği depresyonu gösteriyor. gökhan yerine sağ bek bu maçta kesinlikle sabri başlamalıydı bu çok açık. volkan yerine tolga zengin ya da sinan bolat tercihi bile bence anlayışla karşılanabilirdi.

    6- mehmet topal'ı oynatmayıp defansif ortasahaya forvetini en iyi besleyecek adamını selçuk inan'ı koyarsan durum pozisyonsuz bir maça döner..

    7- biliç bile bize bizden çok inanıyor ve maçtan sonra hala temkinli konuşuyor, futbol bu diyerek... biliç buradan sana sesleniyorum bu milli takımla euro 2008 milli takımı arasında dağlar kadar fark var, korkma bizden bir cacık olmaz baksana takımın en iyi oyuncusu dediğimiz arda turan bilerek cezalı duruma düşüyor... euro 2012 size hayırlı olsun

    8- federasyon yetkilileri size de bir çift sözüm var: oynatmayın bir daha milli maçları bizim sahada.. hem ruhsuz takımı protesto edince küfürü taraftar yiyor, buna küfürle karşılık verince suçlu nedense galatasaray taraftarı oluyor hem de çimleri mahfediyorsunuz bize 350bin euroya mal oluyor... gidin nerede oynarsanız oynayın..

    9- rıdvan dilmen sen ne büyük bir ..... boşluğu istediğiniz gibi doldurun
  • 144
    maçtan önce yazdığım #815729 entrysinde dediğim çıkmıştır maalesef, burada defansif anlamda çok eksik olduğumuz çok belirlidir.
    bu defansif zaafiyeti sadece egemen-giray ikilisine yüklemek yanlıştır, çünkü pek çok pozisyonda dikkat ettim top rakipteyken orta sahamız adam almamaktaydılar, mesela hamit-sabri ortada boş boş yürürlerken hırvatlar topu rahat rahat göndermiştir istedikleri yere.

    kadro seçimine çok fazla değinmek istemiyorum ancak, formu bu aralar pek iyi olmayan ve özellikle milli maçlarda nerdeyse hiç oynamayan gökhan gönülün oynaması bence hataydı, o mevkii için en iyi isim sabriyken gökhan formsuz olduğunda abesle iştigaldi, nitekim gökhan ayakta duramadığı için ilk golü yedik.

    egemen tamam eldeki yerli stoperlerin içinde iyilerden bir tanesi olsa da pozisyon bilgisi zayıftır, bazen rakibini taç çizgisine kadar bile kovaladığı olmuştur, bu durumda defansın dengesini varın siz düşünün

    giray deseniz o da patlamaya hazır ayrı bomba, ne yapacağı belli değil sağı solu belli olmuyor

    20-30. dakikalar arasındaki ayağa kısa paslarla oynadığımız o 10 dakikada adeta mest olmuştum, ortada selçuk bekliyor sağdan gökhan geliyor alıyor topu, baktı orta açamıyor sol kanada hakan baltaya yolluyor gene olmayınca içeri dönmeye çalışıyor falan çok iyiydi, hele ki nerdeyse hepsi uzun adamlardan oluşan 11 kişi defansa çekilmiş hırvatistan'a karşı oynanabilecek en iyi tarzlardan birisiyken 30dan sonra baskı ve pres yiyince bu oyun yerini her zamanki klasik gereksiz pas hatalarına geriye çekilmeye başlamamıza neden oldu.evet belki euro 2012 ye gidemeyeceğiz ama en azından önümüzde uzun bir süre ve süreç var 2014 dünya kupasına ve elemelerine kadar umarım bu süreci olumlu bir şekilde atlatırız.

    hakem için söylenebilecek belki fazla şey var, maçın kontrolü bence elinden kaçtı.çünkü en başta bize vermesi gereken 2 net sarı kartı göstermedi ve bu nedenle hırvatların lehine daha fazla düdük çalmaya başladı, bu da bizim sinirlenmemize daha da kontrolden çıkmamıza neden olmuştur.

    maç için söyleyebileceklerim bu kadar.

    not:3. golden sonra umutlar tamamen tükendiğinde bizdeki ruhsuzluğu da görünce 55. dakikadan sonrasını izlemeye gönlüm elvermedi maalesef.yazdığım tüm bu entry 55. dakikaya kadar gördüklerim için geçerlidir.bu nedenle emre'nin küfür durumuyla ilgili tek bir yorum yapmıyorum.

    iyi geceler
  • 145
    rezil olduğumuz 11.11.11 maçının ardından söylenecek çok şey var aslında. ama oynamayı bile beceremediğimiz futbol ve o net skor en başta değil. başrolleri yine her zaman ki gibi sarı-lacivert renkler alıyor.

    -----------------------------

    volkan demirel

    ne anasına bacısına küfredilmiş, ne ıslıkla rencide edilmiş. sadece izleyerek yediği bir golün ardından kurtardığı tek toptan sonra alkışlanarak en profesyonel tarzda protesto edilince taraftarın ne gelmişinı bırakmıştır ne de geçmişini. olayı kişisel algılayıp ajitasyon yapmakta da üstüne yok arkadaşın ve destekçilerinin. tanımasak kendisini, bilmesek kendi taraftarına bile zamanında küfrettiğini, samimiyetine inanacağız yani. önce derbilerde kasıklarını tut rakip taraftarlara dönerek, poponu topa değdirme çabası içine gir, milli maçta bariz hatalı olduğun golleri ye, sonra taraftardan çiçek bekle. yok ya. nerede yaşıyorsun aslanım ? taraftar sahadaki profesyonel futbolcuya tepki gösterince şerefsiz oluyor, ama futbolcu orada parasıyla götü donan taraftara küfredince kimseden çıt yok. hakkaten bitmişiz ülke olarak. sapla saman o kadar güzel karışmış ki, allah yardımcımız olsun. mourinho'nun ünlü bi sözü vardı bunla ilgili, önce volkan'a sonra da bu über milliyetçi fener taraftarına göstermek lazım. unutulmasın, saygı beklenmez; kazanılır. bence volkan'a budur nokta.

    rıdvan dilmen

    bi de milletin götünün donarak parasıyla gidip rezil olduğu maçta, futbol adına hiçbirşeyi verememiş olan ruhsuz ve bitik bir milli takımın maçında, rejiden taraftara sallayan modern ve tarafsız palyaçoluğun kitabını yazan insan var. 'taraftarın derdi vardı volkan'la, emre'yle, 70 dakika neden bekledi bu insanlar' diye sormazlar mı adama ? ulan çiçek mi yollanacaktı harbiden o sahadaki ruhsuzlara ? küfür yok, ıslık yok sade alkış var, ama rıdvan efendiye futbolculardan daha çok koymuş nedense. öyle ki, milli maçta bile içinde bulundurduğu galatasaray hazımsızlığını dışa vurup yalakalıkta sınır tanımadan siyasete bodoslama giriş yaptı. volkan için oluşturduğu o ağlamaklı ses tonuyla milyonları etkilemiştir kesin, canım benim. futbol bilgisi desen sıfır, bi de zamanının en iyi topçularından biriymiş. ulan insanda azıcık kafa ve mantık olmadıktan sonra neye yarar o aldığı nefes ? halen sormaya devam etsin rakip futbolcuların isimlerini. ulema rıdvan, ulema. halen "tarafsız" diye herkes tarafından bilinmeye devam etsin bu metris tetikçisi.

    emre belözoğlu

    milli takımı bıraktığını açıklamış çubuklu tosun. milli maçlarda taraftara kol geçirmesine alışmıştık da, hani alenen anaya küfredişine tanık olmamıştık. ama sorsan, ondan delikanlısı, ondan yüreklisi yok. kaptanlık pazubandı da çok yakışmıştı koluna. anca bu milli takımın kaptanı olursun zaten milyon dolarlık bebek. ne yapsan mübah, şaşırmıyoruz. kendisine 'katil emre' diye bağırıp pankart açanların yalakalığına devam etsin, çocukluktan fenerli emre.

    guus hiddink

    hırvatistan'ı ispanya ya da italya gibi anlatan bu arkadaş dünyanın en iyi teknik direktörlerinden biri ünvanını taşıyor. teknik ya da taktik bilgisine saygı duyarım ancak adamlık çok farklı birşey. pişkin pişkin 'ne bekliyorduk ki? türkiye ve hırvatistan arasındaki fark çok fazla.' açıklaması yapabildi maçtan sonra. gereksiz duygusalmışız beyefendinin gözünde, ama 2. maçta onurumuzu ortaya koymamız gerekliymiş. paradoksun babası var burada açıkça görülebileninden hem de. ama sorumluluğu da alıyormuş ha, küllen kaçmadı olaydan. canım ya, kıyamam.

    ------------------------

    söylenecek pek birşey yok. bir yerde fenerbahçe'den iz varsa, orada eğlence vardır. çirkeflik bu kulüpte kültür, mantıksızlık ise taraftarında karakter olmuş bir camia. yukarıdakiler vücut bulmuş hali, canlı kanıtlar. guus hiddink dahil, evet 1990 yılından bahsediyorum.

    -------------------------

    gel gelelim sana;

    arda turan

    tur gitmiş, deplasmana gitmemek için kart görme çabası. milli formaya direkt saygısızlık ve ihanet. küçüldüğünü görmüştük ama bu kadarını beklememiştik. gerçekten büyük yeteneksin. uğrama buralara arda, görünme bizlere. samimiyetten bahsetme. atletico'da başarılar, git arda, gelme arda.

    -------------------------

    yazık. rabbim daha kötü günler göstermesin.
  • 146
    skoru sebebiyle değil oynadığımız oyun sebebiyle utanç duyulan bir maç olarak tarihe geçmiştir.

    gökhan gönül, emre ve kaleci volkan'ın maç içindeki performansları diğer topçularımızdan çok daha dikkat çekiciydi. başka bir gündemleri ve amaçları var denecek seviyede kötü oynadılar. gökhan gönül'ün 2. dakikada yediği çalımı ve defansı bozmasını kelimeler anlatamaz. ben böyle bir milli takımı 20 senedir görmedim. yenildik mi? çok yenildik ama hep çabalar dururduk. utanç gecesidir bu gece oynamadığımız oyunun adı.

    maç öncesi fatih hoca ve ekibi ile yaşadıklarımızı da fatih terim başlığında yazdım. (bkz: #816909)

    stad %98 doluydu ve coşkuluydu. 0-2 ve hatta 0-3 ve sonrası 5 dakikaya kadar seyirci destek olmaya çalıştı. ancak sonra ipler koptu istifa sesleri, kaleci volkan'ın rezalet hareketi, emre'nin garip davranışı hepimizi çileden çıkardı.

    arda ve burak'la çekirge gibi sıçrayan milli takım bu sefer adeta harakiri yaptı. bu hocaya yılda 5 milyon euro'yu digitürk abonesi olan enayiler olarak bizler ödüyoruz (federasyonun ihaledeki %10'luk payı sebebiyle). adam yılda 28 gün gelmekte. fatih hocanın aylık maaşını sorgulayan bilmişlerin kulakları çınlasın.
  • 148
    maçla ilgili yazacaklarımızı daha önce defalarca yazdık. pisliğinde boncuk bulunan hiddink, geldi, dolandırdı gidiyor. bakın göreceksiniz, o da diğer 8 hoca gibi son maçını 76 numaralı sümüklüyle oynayacak.

    ben aslında milli maçları sevmem, seyretmem. hele ki maç istanbul'da ise mümkün olduğunca uzak dururum. elemelerde tesadüfen fenerbahçe stadının önünden geçerken avusturya maçı var dediler girmiştim. nuri-hamit-mehmet ekici- selçuk inan- arda turan orta sahasını, ve en geride serdar kesimal'ı, en ilerde tay burak'ı seyretmiş hayran kalmıştım. bir kere de dünkü maçı o da restoranda kafa çekerek yarım yamalak seyrettim. yazı falan yazmayacaktım da, volkan ile emre'nin seyirciyle girdiği diyoloğu yalaka fener medyası yanlış aktaracak diye yazma gereği duydum.

    iddia edildiği gibi arena'da milli maça gidenlerin çoğu galatasaraylı değildir. galatasaraylı, kombinesi olduğu halde bile kendi maçına bile ulaşım sorunları yüzünden gitmemektedir. kaldı ki ulusal takımda galatasaraylıyı maça götürecek tek bir futbolcu bulunmamaktadır. kalecisinden, kaptanından oynasa, stoperinden nefret eder. arda turan'a bile sempatisi kalmamıştır. oynayan galatasaraylılardan sabri ve hakan balta çoğu galatasaraylı tarafından kendi maçlarında bile küfür yer. kimi seyredecek de maça gidecek. gitse bizim çocuklar gider, galatasaray o stadyumda antrenman maçı yapsa bile maça gidenler, 10 lira verip milli takım'ın kader maçına gitmemişlerdir.

    benim iddiam da şudur ki, arena'da maça milli maçlara gidenler, olsa olsa pegasus tribününe başka takım taraftarı oturmasın diye, maça gitmese en fazla kahvede okey oynayacak olan bizim çapulcular gider. onlar da zaten maçtan falan anlamazlar, tezahürat yaparlar. futbolcuların çoğunu tanımazlar, hele küfür hiç etmezler. volkan'a sataşanlar ise milli maçtan ziyade, arena'da maç seyredeyim bari diyen, 10 lira verebilen milli duyguları kabarık insanlar. yıkıntıların altından 100 lerce ölüsü çıkmış bir milletin, ay yıldızı yan yana gördüğü her yere göğsünü kabartarak gideceği bir parçası olabilmek için arena'da yerini almış, bir umudun, bir cebelleşmenin, debelenmenin şahidi olabilmek için bağıran, çağıran gerektiğinde de sapına kadar haklı olarak oynadıklarını sanan kansız futbolculara küfür eden onurlu bir parçasıdır.

    ne diyecekler lan size? daha millet yerine oturmadan, depremden sağ kurtulanlar sıcak bir mekanda sizlerden bir moral beklerken, çoğunuzun ayağı topa değmeden, yalama medyanın üflediği balonla şişirilmiş aklı sıra protesto için sakal bırakmış sağ bekiniz maymuna dönecek, diğer protestocu sakallı kaleciniz eliyle topu adamın önüne bırakacak, gol yiyeceksiniz. çıkartmak için savaşacağınıza, sakallıların maçtan başka her şeyi düşündüğü bir pozisyonda ikinciyi bulup, ikinci maçtan arazi olmak için çareler arayacaksınız. nitekim sarı kartları peş peşe alıp 2. maçtan dolayısıyla bu milletin küfüründen kurtulacaksınız, ve bu ülkenin milli futbolcusuyum, maçlarda yenmek de var yenilemek de deyip sıyrılacaksınız.

    hadi eskiden kaleci yoktu da, mecburen bu mağara adamı oynuyordu. sinan bolat varken, ligin en formda kalecisi tolga iken, ve yine volkan en berbat sezonunu geçirirken tapulu mal mı kale ki yine bu adam kalede? fenerbahçe'den alınacak tek adam o da maziyi hatırlatmak, maç sıkışırsa eyvah dedirtmek için son 10 dakikada oyuna sokulmak üzere semih şentürk'tü. galip gelmemiz gereken bir maçta ligin en formda oyuncusu burak'ı tek başına hırvatların içine salmak için hocan hiddink olacak, 5. dakikada çıkması gerekeni iş işten geçtikten sonra çıkaracak, soktuğu adam takımın en iyi futbolcusuymuş meğer diyeceğimiz bir takımımız var.

    bizi 3-0 yenen hırvatlardan dün en iyi oynayan futbolcu galatasaray'a gelse istemem. dünya üzerine dağılmış, türk pasaportu taşıyan futboculardan bu 11 çıkıyorsa biz boşuna maçlara gidiyoruz, bizde boşuna futbol diye bir spor, bir yarışma var. her hangi bir anadolu kabasından her hangi bir çobanı alıp getirsen alacağın netice en kötüsü budur. kaptan, arda, sabri, balta sarı kart alarak ikinci maçtan kaçmışlardır. kaçamayanlar ve kaçmayacaklar la beraber hazırlanalım. 15 kasım gecesi zagreb radyosundan lili marlen türküsü'nü dinleyelim. bu dönemi savalım, maçtan kaçan arda turan dahil, burak'ın haricindeki tüm takımı emekli edelim, dost söyler karanfilim, marş söylemeden ölmek bize yakışmaz.
  • 149
    "maç bitiminde soyunma odasında galatasaraylı taraftarlara yönelik küfürlü tepkisini gösteren volkan'a, galatasaraylı futbolcular hakan balta, sabri ve selçuk'un sert çıktığı ve yıldız kalecinin üstüne yürüdüğü iddia edildi. kısa süreli gerginlik yaşamasının ardından takım arkadaşlarının araya girdi ve olayın büyümeden yatıştırıldığı söyleniyor. volkan'ın sinirden soyunma odasında dolaplara tekme attığı da gelen bilgiler arasında.."

    küfürbaz,karaktersiz yarmaya taraftardan sonra haddini futbolcularda bildirmiş. helal olsun hakan,sabri,selçuk'a...
App Store'dan indirin Google Play'den alın