• 1928
    bein sports kanallarında yaklaşık bir haftadır tam da gelmemesi konusunda hemen her programda yorum yapılıyordu. olay artık fransa lig özetlerinden mehmet demirkol’un spor medyasını yorumladığı programlara kadar sirayet etmişti. aklın yolu bir. bein sports’un da kurulmasıyla futbol sektörü pozitif bir yükselişte. çağ dışılığa gerek olmadığını umarım idrak etmişlerdir.
  • 1930
    uğur meleke de durumla ilgili çok güzel bir yazı yazmış.

    http://www.hurriyet.com.tr/...egil-candir-41156403

    --- alıntı ---

    yani futbolcu john’un global bir değeri var, bu isviçre’de de, malezya’da da, türkiye’de de aşağı yukarı aynı. john, belçika’da da 1000 alıyor, türkiye’de de... ama futbolcu can’ın globalde değeri 100’ken, sırf burada yabancı sınırını olduğu için 1000 alıyor kulübünden. hollanda’ya gitse 100 alacak adama burada 1000 vermektir kulüpleri batıran. yabancı değil, yerlidir bu 10 milyar liralık borcun sebebi... mesleğe başladığım günden beri savaşını verdiğim tezleri tekrarlayarak başınızı ağrıtmak istemiyorum. yabancı sınırlamasının sonucu mehmet topuz, tarık çamdal ve alper potuk gibilerin astronomik paralar ettiği suni pazardır. yabancı serbestiyetinin sonucu ise ozan kabak’tır, merih’tir, cenk’tir. sebebi de basit: siz kendi kulübünüzde rekabet edip geçemediğiniz yabancıyı, uluslararası maçta nasıl geçeceksiniz ki?

    --- alıntı ---

    edit: ekleme,

    güntekin de destekler nitelikte twit atmış.

    https://twitter.com/.../1108691454677999618

    umarım bu saçmalığa karşı olan aklı selim her insan ve medya insanı fikirlerini açıkça ifade etmeye devam eder.
    direne direne kazanamamız lazım.
  • 1931
    kulüplerin mali yetmezliklerini ve yetersizliklerini başka bahanelere katmasının üzerine milliyetçilik sosu eklenerek gündeme getirilmiş bir mevzudur. federasyon gerçekten bir düzenleme yapacaksa kulüp ekonomileri üzerinden yapmalıdır. öncelikle 28 kişilik a listesine ve kesin olarak altyapı ve türkiye'de yetişmiş şartı konmalıdır. daha sonra ise kulüplerin mali olarak transfer ehliyeti almaları sağlanmalıdır. bir sezon boyunca elde ettiği gelirin en fazla %10 aşılması şartı gelmelidir. bu rakam aşılırsa yabancı uyruklu transfer yasağı ve kadro kısıtı getirilmesi, %20 aşılması halinde ise 1 yıl transfer yasağı gibi yaptırımlar ve aşımın daha da yükseldiği durumlarda ise men cezasının artırılması uygulanacak en doğru sistemdir. uefa lisansı alamayan kulüplere falan direkt transfer yasağı hatta.

    bu düzenlemeyi yapabiliyorsanız buyurun hodri meydan.
  • 1937
    aslında asıl sorun yabancı kuralı falan değil.8 altyapı oyuncusu da zorunlu olsa çoğu takımda torpilli 8 futbolcu mis gibi kaymağını yer bu işin. 2002 de biz dünyanın en iyi 3. ülkesiyiz diye gezerken, almanya da ''dünya kupasında 2. olduk ama dünyanın en iyi 2. takımı değiliz, gelişmemiz gerekiyor.'' diye açıklama yapmışlardı. * sorun zihniyet meselesi sadece futbolda değil tüm alanlarda çok çok gerideyiz ve bunun bir çok nedeni var ama biz ülke olarak her zaman bir noktaya suçu yükleyip kafaya göre, plansız programsız, sonrasını düşünmeden, günü kurtarmak için hamleler yapıyoruz ardından bu durum döngüye giriyor tekrar,tekrar,tekrar. mesela eğitimi düşünün gerçekten kötü bir durumda ülkemizde. şöyle bir baksak öğrenciler,sınav sistemi,öğretmenler,müfredat,veliler,yöneticiler gibi gibi bir çok neden sayabiliriz. biz gidip sınav sistemini değiştiriyoruz ama onunla etkileşim içinde olan hiç bir şeye dokunmuyoruz yada müfredatı değiştirip onunla alakalı bir şeye dokunmuyoruz. sonuçta bir şey değişmiyor ilerleme kaydedemiyoruz. neyse fazla uzadı sadece futbol da değil her şeyde böyleyiz. umarım en kısa sürede bir şeylerin değişmeye başladığını görürüz.
  • 1938
    yasaklamalardan çok teşvik maddeleri içeren kurallarla belirlenmesi gereken sayıdır. şu şekilde veya benzeri bir şekilde yapılması gayet hoş olurdu.

    minimum kadro kaydı sınırı 22, maksimum ise 30.

    21 yaş altı oyuncular(yerli ve yabancı) için sınırsız kadro kaydı.

    ilk 18lik kadroda en az 4 tane 21 yaş altı oyuncu bulundurma zorunluluğu yerli veya yabancı farketmeksizin.

    ilk 18lik kadroda kendi kulibünde yetişmiş 21 yaş altı en az 2 oyuncu bulundurma zorunlulugu

    kadro kaydında en az 6 tane oyuncu 19 yaş altı ve en az 10 tane oyuncu ise 21 yaş altı olmak zorunda.

    23 yaş üstü yabancı futbolcuların çalışma izni alması için son 2 yılda bulundukları ülkenin milli maç organizasyonlarının en az %30 unda seçilmiş olması(açıklanan kadro listesinde) zorunluluğu.

    30 yaş ve üzeri yabancı futbolcuların sözleşmesinde bulunan net yıllık ücretlerinin %25'u kadar para tff tarafından kurulan "yerli oyuncu teşvik fonu"na aktarılacaktır. bu fonda biriken gelir sezon sonu kadrosunda en az 6 yerli futbolcu(maça ilk 11'de başlaması esas alınacaktır) oynatan kulüplere pay edilecektir.

    18 kişilik kadrosunda sezon sonu kadrosunda en çok 21 yaş altı oyuncu bulunduran takıma para ödülü olarak 7.000.000 euro verilecektir.

    18 kişilik kadrosunda sezon sonu kadrosunda en çok yerli futbolcu oynatan külübe para ödülü olarak 5.000.000 euro verilecektir.

    kısaca amaç yasaklamalar değil teşvikler olmalıdır. burda kendi kafamdan belirlemiş olduğum rakamları,sayıları sallamış bulunmaktayım asıl amaç bu veya buna benzer şekilde maddeler içermesidir.

    ayrıca yine böyle bir durumda da yine en iyi bundan yararlanacak olan kulüp galatasaraydır zira altyapımız rakiplerimize göre çok daha iyi durumdadır.
  • 1939
    --- alıntı ---
    6+2+2'ye isyan eden kulüplerin sesine tff kulak verdi. yeni bir taslak hazırlandı. buna göre takımlar geniş kadroya 14, maç kadrosuna 12 yabancı yazabilecek. ancak sahada en fazla 8 yabancı oynayacak. 3 türk oyuncu 11'de olmak zorunda..

    sabah yazarı gürcan bilgiç'in 14 mart tarihli haberiyle gündeme oturan yeni yabancı sayısı kuralı, tüm türkiye'de tartışılmış, kulüpler birliği toplantısında yabancı sayısının azaltılmasına oy çokluğuyla karşı çıkılmıştı. trabzonspor, erzurum, göztepe, bursaspor, rizespor gibi kulüpler ise sınırsız yabancı kararının gözden geçirilmesini istemişlerdi. yabancı sayısının değişmemesi ancak içeriğinde yeniliğe gidilmesi yönünde fikir yoğunluğu oluştu. tff'nin şu an üzerinde çalıştığı taslak halinde olan yeni kurala göre, kulüpler geniş kadroya yine 14 yabancı oyuncu yazdırabilecek. ancak sahada aynı anda en fazla 8 yabancı bulunabilecek. kulüpler birliği'nin mart'ta yaptığı toplantıda 5 kulübün "sahadaki yabancı azaltılsın" şeklinde görüş bildirdiğini ifade eden tff yetkilileri, 8+4+2 şeklinde revize edilen kurala çoğunluğun olumlu bakacağını düşünüyor. süper lig'de dönem dönem gündeme gelen yabancı sayısında yaşanılacak olası bir düşüş en çok başakşehir'i, en az sivasspor ile kayserispor'u etkileyecek.
    --- alıntı ---
    https://www.aspor.com.tr/...rk-zorunlu-olacak/14

    illa bir şekilde oynayacaklar yani. değil 3, 1 tane bile zorunlu olmamalı. tekrar etmekte fayda var, şimdiki kuralda da en az 14 türk futbolcu olmak zorunda. sen ister 20 yaparsın bunu, ister 22, ister 25. sahaya da 11 türk oyuncu ile çıkmak serbest.
  • 1947
    bir süredir ses seda çıkmayan gereksiz kural.

    umarım sene sonu "2019-2020 için kural değiştirdik" denmez zira tüm takımlar şimdiden transfer görüşmelerine başlamış belki de tamamlamış. sene sonu "azalttık" derlerse yine bir demokrasi örneği ile karşı karşıya kalacağız.

    diğer yandan kimler için gündeme getirildiğini hatırlatmak için;

    fb: "fener ol"dan bir cacık olmayacak ve muhtemelen transfer sınırı getirilecek. keza harun, hasan ali, mehmet topal, sadık, serdar gibi 11'de çıkarabilecekleri 3 adam rahatlıkla bulurlar lig için. avrupa'da zaten yoklar.

    bjk: caner, gökhan, dorukhan ve burak yılmaz ile onlar da gündemdeki sınıra takılmıyorlar. eskisi gibi pepe, negredo gibi yüksek bütçeli transferler yapamayacaklarından onları da etkilemeyecek.

    ts: alt yapıdan çıkan oyuncular bile yeter 3-4 yerli bulmaya. onlarda da transfer yasağı devam edebilir, yine etkilenmiyorlar.

    galatasaray: şampiyon olması halinde seneye hem takımı gençleştirmek hem de eksik bölgeleri daha iyileri ile kapatmak için mutlak transfer operasyonu yapacağı belli, takımda da bir nebze emre akbaba hariç oynayabilecek yerli oyuncu yok. sezon öncesi kampını iyi geçirirse belki emre taşdemir. şuan bu sınır ile en çok etkilenecek takım net galatasaray.

    (bkz: türkiye'de futbol galatasaray'a karşı oynanan bir oyundur)
  • 1948
    dün gece sahurda a spor'da yayınlanan bir programı izledim. çok alakalı değilim, bir şeyler yerken gürültü olsun diye açtım. serdar sarıdağ ve savaş çorlu vardı galiba programda. orada mevcut yabancı oyuncu sayısının takımlara ne getirdiği, ne getirmediğinden konuşuyorlardı. tabi iktidar destekli bir programda elbette yabancı sınırı savunulur, bunu biliyorum. orada herkesin tek örneği, galatasaray uefa kupası kazanırken takımda as oynayan yabancıları saydılar ve hagi, taffarel ve popescu haricinde geri kalanın hep türk olduğunu, istenirse türklerle de başarı elde edilebileceğinden bahsettiler.

    iyi ki türklerle bir uefa kupası kazanmışız he. kimse o jenerasyonun 100 senede bir denk gelip de aynı çatıda buluştuğunu söylemiyor. sınırdan dolayı artan fahiş bonservis bedellerine dokunmuyor. sözde liberal ve demokrat yapıda olan bir zihniyetin, böylesi korumacı ve aslında rekabeti köreltici etkisini söylemiyor. sporda yarışma esastır, kulüpler kendileri için maksimum ve marjinal faydayı en üst seviyede tutacağı kuralları isterler. sırf pasaportundan dolayı daha pahalı bir ürünü (sporcu) kimse istemez, mecbur tutulmadıkça. galatasaray, marcao ve luyindama gibi oyuncuları yurt içinden alsa ne kadara patlardı, bir düşünsenize... kaldı ki ikisi için bile pahalı ücretler olduğu telaffuz edildi ilk transfer edildiklerinde. ancak potansiyelleri ve yarın öbür gün olası transferleri halinde kazandıracakları bonservis bedelleri bunun çok daha üstü. böyle bir şeyi türk oyuncularda elde etmeniz şimdilik çok zor, giden oyunculara bakın, hepsi çok daha genç yaşta ve yaşıtları diğer yabancılara nazaran daha ucuz. zaten 22-23 yaş ve üstü türk oyuncuları tatmin edici bonservis ile satmanız da çok zor. o yaşa kadar çoktan transfer edilmiş oluyorlar zaten.

    cenk ve arda dışında avrupa'ya gidip de hatırı sayılır bir bonservis getiren bir oyuncu da yok o yaşta. ancak yabancı oyuncular için bu yaş mevzusu çok da sorun değil, 30'u geçmediği sürece. zaten 30 yaşındaki bir oyuncuya hangi ülkeden olursa olsun kim ne kadar verir ki?
  • 1950
    hiç kimse yürürlükte olan mevcut kuralı, kulüpler uzun dönem planları yapmışken, belirli bir süre öncesinden haber vermeden kafasına göre değiştiremez. o kadar da değil! yeni seçilecek olan tff yönetimi, ileri bir tarihten itibaren kural şu diye zırvalamak ister mi bilmem. o zaman da imparatorun dediği gibi birileri çıkıp "mevcut kuralda yerli sınırı yok zaten" diyerek itiraz etmelidir. artık yetti birilerinin bu kuralı oyuncak haline getirdiği! galatasaray avrupa kupalarında büyük hedefler peşindeyse, artık her şahlandığında çeşitli yollardan önünü kesmek isteyenlere dur demelidir. bu ise tek başına yönetimin görevi değildir. genel kurul, taraftar, tüm camia gereken tepkiyi ortaya koymalıdır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın