• 469
    alper potuk transferinden sonra kaldırmak için fenerbahçe'ye karşı ufak bir kozu kaybettiğimiz kural.. transfer gerçekleşseydi fener iyice köşeye sıkışacak ve tıpış tıpış federasyona gidecekti kural değişikliği için.. şimdi alper'le beraber (bkz: umut fakirin ekmeği) durumu yaşayıp önümüzü kesmeye çalışabilirler. beşiktaş zaten yeni futbol direktörü önder özen'den dolayı serbestiyeti savunacaktır..

    siyasi kanadın ise stat mevzusu için hem fenere hem bize karşı koz olarak kullanacağını düşünüyorum yabancı kuralını.. bakalım önümüzdeki günler ne gösterecek..

    biz kural adına önerilerimizi ve düşüncelerimizi dile getirmeye devam edelim;

    juppderwall tarzı yabancı oyuncu kuralı : (upgraded)

    her insan gibi her ülke de kendine özel. dolayısıyla farklı ülkelerdeki uygulamalar örnek alınsa da, aynen kopyalayıp uygulamak doğru değil.. nacizane süper ligimizin en üst düzeye çıkabilmesi adına önerilerim ve sorunlara dair çözümlerim:

    öncelikle var olan örnekleri incelemekle başlayalım:

    avrupa'nın en iyi 6 ligine sahip ülkeler:

    ingiltere, almanya, fransa, ispanya, italya ve portekiz..

    şüphesiz herkesin izlemekten en çok keyif aldığı, futbol dünyasının 'nba'i olarak tanımlayabileceğimiz lig; premier league.. dolayısıyla bu ligi kaliteli yapan vasıfları kendi ligimize aktarmaya çalışmamız lazım.. kurallara göz atarsak:

    - ab dışı transferlerde, oyuncu için son 2 yılda milli takımı ile maçların %75'ine çıkmış olma şartı.(work permit)
    - kadroda en az 8 tane 21 yaşından önce, 3 sene ingiltere'de geçirmiş oyuncu olacak.(ab oyuncularına karşı önlem)
    - en fazla 25 yabancı oyuncu
    - maç kadrosunda kısıtlama yok.

    şüphesiz en çok dikkat çeken kural milli olma şartı..

    http://img593.imageshack.us/...lioyuncuyzdeleri.jpg

    en yüksek milli oyuncu yüzdesine sahip lig: premier league. büyük çıkışta olan bundesliga'nın 2. sırada oluşuna dikkatinizi çekiyorum. istisnalar hariç genellikle liglerin kalitesi milli oyuncu yüzdeleriyle doğru orantılı.

    ligin kalitesini arttıran unsur, dünya'nın her köşesinden, daha önce profesyoneller tarafından maçları defalarca izlenip, değerlendirilip seçilmiş oyuncuların tekrar bir rekabete girip ilk 11'de düzenli şans bulabilenlerini, takımların transfer etmesi.. milli takımında düzenli oynayabilen oyuncunun fos çıkması çok düşük bir olasılık. dolayısıyla premier league'den örnek alınması gereken -olmazsa olmaz- kural:

    yabancı futbolcular için çalışma izni. milli olma şartı, yani sadece kalifiye futbolcuları lige kabul etmek. peki bunun ölçüsü ne olacak? premier league ve championship kulüplerinin maddi imkanlarının çok yüksek olduğunu ve liglerinin prestij açısından çok avantajlı olduğunu düşünürsek, kuralı aynen kopyalamak mantıklı olmayacaktır.

    -kural: oyuncunun son 2 yılda milli takımında maçların %x'ine çıkması şartı.

    (yüzdenin ingiltere'den düşük olması herkesçe mantıklı bulunsa da rakam konusunda kesin konuşmak için bir istatistik çalışmasının gerekli olduğunu düşündüğümden kesin bir rakam belirtmiyorum. daha önce %70 olmasını savunsam da bunun biraz ağır kaçacağını düşünmeye başladım. artık şahsi fikrim %50 olmasıdır. ligimizin futbol seviyesini düşünürsek milli takımların rotasyon oyuncularının da transferi lige kalite katacaktır)

    kulüplerimizin maddi şartlarını düşünürsek ciddi futbolcu ihracatı yapan brezilya, arjantin gibi ülkelerden oyuncu transferi çok zorlaşacaktır. dolayısıyla milli takımlar sıralamasını göze alarak üst sıralardaki ülkelerden transferlere bir serbestiyet tanımak uygun olacaktır. ayrıca milli takımı bırakmış ama yine de ülke futboluna ciddi katkıda bulunabilecek tecrübeli oyuncuların önünü açmak adına 40+ kez milli olmuş oyunculara izin vermek lige olumlu katkı yapacaktır. (bkz: theofanis gekas) dolayısıyla;

    kural: oyuncunun son 2 yılda milli takımında maçların %x'ine çıkması şartı + 40+ milli oyunculara çalışma izni + ülkeler sıralamasındaki ilk 8 ülke için kural istisnası. (brezilya'nın durumuna bakınca puan değil de toplam değer sıralamasını kaale almak daha mantıklı gibi.. bu konu hakkında değerli görüşlerinizi bekliyorum)

    güncel ülke sıralaması için:

    http://www.transfermarkt.com.tr/...nalmannschaften.html

    ülkeye kaliteli yabancı ithalatı adına önlemleri aldık.

    premier league'in zayıf özelliklerine bakarsak;

    -tam bir öğütme makinesi, dışarıya oyuncu satışı yok. ancak oyuncuların posalarını alabilirsiniz.
    -alt yapıdan çıkan oyuncuların da yurt dışına çıkışı alışageldik bir durum değil.
    -ayrıca dünyanın en kaliteli ligine sahip olmalarına rağmen milli takımlarının beklenen başarıları yakalayamaması da başka bir sorun.

    gelecek örneklerde çözüm bulmamız gereken konular bunlar.. devam edelim.

    almanya: yabancı sınırlaması yok.

    herkesçe son yıllarda büyük çıkışta olduğu kabul gören ve bu sene 2 takımı şampiyonlar ligi finalinde karşılaşacak bundesliga'nın bu gelişimindeki en önemli unsurlardan biri 2006'da yabancı sınırlamasının kaldırılmasıdır. zaten sağlam bir altyapıya sahip almanya futbolu, kural değişikliğiyle beraber zincirlerini kırmış ve daha da büyümüştür.

    ispanya:

    - max 3 tane avrupa birliği dışı oyuncu
    - max 3 kaleci
    - max 25 oyuncu
    - avrupa birliği dışı olmasına rağmen avrupa birliği kapsamında sayılan ülkeler: rusya, türkiye, cotonou
    - maç kadrosunda kısıtlama yok

    ispanya örneğinde ise ab dışı oyuncu sınırlaması var. altyapısı nispeten sağlam fakat lig, 2 kulübün tekelinde. 2 kulüp dünyanın en iyi kulüplerinden de olsa güçleri, ligi premier league seviyesine taşımaya yetmiyor. ligin örnek alınabilecek tek özelliği serbest dolaşım hakkıyla ab oyuncularının serbest olması ve ab dışı oyuncu sınırlaması. şu anda buna benzer bir sınırlamaya hepimiz razı olsak da daha iyisine çalışalım. devam..

    italya:

    italya'da ise her sezon en fazla 2 avrupa birliği dışından transfere izin var. italya futbolu düşüşte olsa da yine dünden razı olacağımız bir kurala sahip. ab dışı oyuncu kuralını da ispanya'nınkinden daha mantıklı bulduğumu söylemeliyim. fakat bunun dışında örnek alınacak bir özelliği yok.

    fransa:

    - max. 4 tane avrupa birliği dışından oyuncu
    - avrupa birliği kapsamında değerlendirilen ülkeler: ozbekistan, kırgızistan, mısır haricinde tüm afrika ülkeleri, yeni zelanda haricinde tüm okyanusya ülkeleri,
    bosna sırbıstan ve karadağ haricinde tüm avrupa ülkeleri, mısır haricinde cotonou ülkeleri*
    - maç kadrosunda sınırlama yok.

    gelelim fransa'ya. altyapı ve ihracat ülkesi. ama altyapıları fransızlardan ziyade uluslararası bir nitelik taşıyor. neredeyse afrika'nın tamamı ab üyesi sayılmış (şimdi yemeyin bizi). bildiğiniz sömürgecilik devam ediyor. eğer bizde de ab oyuncuları serbest olacaksa buna nispet edercesine türki cumhuriyetlerin tamamına, hatta orta doğu ülkelerine de kolaylık tanınabilir. takımları avrupa'da, belli yıllar hariç yarıştığı ülkelerin takımları kadar başarılı olamayan fransa'nın, ihracat ülkesi olmasına yol açan bu kolaylık dışında örnek alınacak bir özelliği yok. (son 20 yılda tek bir cl finalleri var, o da 1992/93 sezonu marseille'nın şikeyle -fener usülü- aldığı kupa)

    portekiz:

    - kadroda en az 8 tane 21 yaşından önce, 3 sene portekiz'de geçirmiş oyuncu olacak.
    - max. 50 oyuncu (alt yapı takımları dahil)
    - maç kadrosunda kısıtlama yok.

    portekiz ligi ulaşmak istediğimiz noktada olmasa da, arzuladığımız önemli bir özelliğe sahip; avrupa'nın ham madde tedarikçisi konumunda ve ham maddeleri işleyip büyük liglere servis ediyorlar. en azından anadolu kulüplerimizin sahip olmasını istediğimiz meleke bu..

    ingiltere'de de, almanya'da da, portekiz'de de yabancı kısıtlaması yok ancak kendi ülke vatandaşlarını veya alttan gelen oyuncuları koruyan tedbirleri var. futbolcuların 25 yaşına gelene kadar adam yerine konmadığı, gelişimlerini çok geç tamamladığı (bkz: burak yılmaz) ülkemizde kesinlikle örnek almamız gereken uygulamalar bunlar..

    18 kişilik kadrolara zorunlu kılınacak alt yapıdan yetişmiş, ya da genç yaşta transfer edilmiş oyuncular bu soruna çözüm olacaktır. peki rakam kaç olmalı? zamanında kadroda 2 alt yapıdan yetiştirilmiş oyuncu zorunluluğu bulunan ligimizde kuralın nasıl su-i istimal edildiğini hatırlıyoruz.. trabzonspor'un kuralın cezasını peşin ödeyip yine de yedekte bile oyunculara yer vermediğini hala hatırlarım.. mesela sayının 2 olması durumunda bunun fazlaca şans bulamayan yedek kaleci ve yedek stoper mevkilerinde kullanılarak su-i istimal edileceğini öngörebiliriz. 18/4 şeklinde uygulanırsa takımlar her bölge için oyuncu yetiştirmek zorunda kalacak ve sakatlıkları da hesap ederek en azından 7 kişilik bir genç gurubu hazır tutacaktır. bizim millet ancak böyle katı kurallardan anlar o yüzden çekinmeden kuralı dayatmak lazım. kural için bu ülkeler örnek alınarak (az sonra yazacağım 23 yaşaltı kuralıyla beraber düşünerek) '21 yaşından önce, 3 sene türkiye'de çalışmış oyuncu' şeklinde kriter belirlenebilir.

    -yine de kulüplere esneklik, genç oyunculara daha fazla şans tanınması adına, ve kulüplerin bu sürece uyumunu kolaylaştırmak açısından italya'yı örnek alı(maç kadroları 23 oldu) maç kadroları sayısı 20’ye, bulundurulması gereken altyapıdan yetişmiş oyuncu sayısı 5’e çıkarılabilir. yine aynı mantıkla en az 9 oyuncuyu hazır tutmayı gerektirir.-

    -kural: 18 kişilik maç kadrosunda en az 4 tane 21 yaşından önce, 3 sene türkiye'de çalışmış oyuncu bulundurmak.

    -uyulmaması halinde önce ağır para, sonra puan cezası verilmesi kuralın - özellikle bizim ülke için - olmazsa olmazı..

    böylece yabancı sınırlaması var diye, almanya’dan , hollanda’dan yapılan türk oyuncu ithalatının bir önemi kalmayacak ve bu oyuncular genç oyuncuların önünü kesemeyeceklerdir. zaten kendi kulüplerinde şans bulan oyuncular gerekirse o ülkelerden de milli takıma seçilebilirler..

    yine bu kural, ülkede fiyatları aşırı şişmiş türk oyuncuların piyasasını da normal seviyelere çekecek ve takımları daha çok oyuncu yetiştirmeye teşvik edecektir.

    http://img20.imageshack.us/...ndalkeleregretra.jpg

    klüp bazında ülkelere göre senelik yeni transferlere bakarsak, avrupa futbolunu domine eden hiçbir ülkenin üst sıralarda olmadığı dikkatimizi çekiyor. fransa sürekli yetiştirip ihraç etmesine rağmen bir istikrar yakalamış durumda.. keza ispanya'da öyle.. çöküşte olan italya futbolu ise 4.sırada.. sürekli ihraç eden istikrar abidesi portekiz ise atlanmamalı. transfer sirkülasyonundan olsa gerek portekiz de 6.sırada. yine de portekiz ulaşmak istediğimiz noktada değil, maddi olarak ligimizin gerisinde bu yüzden portekiz'i bu açıdan değerlendirmiyoruz.

    zaten yabancı oyuncuların transferine milli olma şartı koyarak bu sorunun önüne geçtik sayabiliriz. mesele nasıl fransa, portekiz gibi ihracat yapacağımız. milli olmuş oyuncuları transfer etmek kaliteyi arttırsa da, dışarıya oyuncu satışına büyük katkıda bulunmuyor ingiltere örneğinde olduğu gibi.. kulüplerimizin fransa ve portekiz örneklerinde olduğu gibi bir serbestiyete ihtiyaçları var ülkeye genç oyuncuları getirip, parlatıp, satabilmek için.. bu istidadı ortaya çıkarmanın yolu belli bir yaş altında yabancı transferini serbest bırakmak. bir iktisatçı olarak normalde katılmasam da bu sefer adam smith'in dediği gibi: laissez faire, laissez passer. (bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler).

    kural: 23 yaş altı yabancı oyuncu transferinin kriter olmaksızın serbest bırakılması.

    büyük takımlar kadar kaliteli yabancı almakta zorlanacak anadolu kulüpleri için oyuncu yetiştirip ihraç etmeleri için bir fırsattır bu kural. 2. ligde benzer bir kural uygulanmış ve emenike gibi bir oyuncu bu sayede 2.lige gelmişti unutmamak lazım. demek ki isteyince oluyor. bırakalım yaşı müsait olduğu sürece istedikleri kadar adam alsınlar.. en fazla 22 yaşındaki oyuncu kariyer peşindedir, çalışır çabalar. yeteneği yetersiz bile olsa asla yatmaya gelmeyeceğinden zarar etmek zordur.. genç oyuncular düşük maaş aldıklarından kulüplerden çıkan para az, oyuncunun katkısı veya transferiyle gelecek para nispeten daha fazla olacaktır.

    >>türk kulüpleri, portekiz kulüplerinin brezilya’ya, fransız kulüplerinin afrika’ya açıldığı gibi, başta azerbeycan olmak üzere orta doğu ve orta asya ülkelerine açılarak genç oyuncu keşfinde bulunabilirler.

    senelik yayın gelirlerinden neredeyse super lig şampiyonu kadar ingiliz kulüpleriyle anadolu kulüplerini bir tutup, transfer için sadece milli olma şartı koymak asla yeterli olmaz.. genç yabancıların önünün açılması çok önemli..

    gerekli uygulamalar yapıldığı takdirde, uzun vadede ligimizin marka değerinin avrupa'da ilk 4'e girmesi mümkün.. futbol kalitesi olarak olmasa da, şu anda ligin maddi değeri avrupa'da 6. konumda.. (nüfusun da yardımıyla tabi)

    http://img405.imageshack.us/...lleaguesbrandval.jpg

    (neden hollanda'yı listeye almadın diye soranlara cevabım; hollanda'nın ihraç etmekten ve kaliteli oyuncuları ülkeye getirememekten dolayı avrupa'da istikrar sağlayamaması ve afonso alves gibi vasat topçuların çılgın atabildiği sıradan bir lige sahip olmaları.. portekizlilerle avrupa'da kıyas kabul etmiyor..)

    tüm bunlara ilaveten federasyonun kulüplerin alt yapıya yaptıkları yatırımları denetlemesi, belli düzenlemeler getirmesi, bunları aksatan kulüplerin yayın gelirlerine el koyması gerektiğini not düşelim.

    bu entry beğenildiği, desteklendiği sürece güncellenecek ve tekrar gündeme taşınacaktır. daha burada bitmedi.. *

    5 heceli 11 harfli hayat 'a tablolar için teşekkürler.

    kendisinin çok daha sağlam çalışması>> bakmadan geçmeyin: (bkz: yabancı oyuncu sayısı/#1166708)
  • 2412
    bunu daha önce de yazmıştım, hangi başlığa tam olarak hatırlamıyorum ama gündeme gelmişken tekrardan belirteyim: alınan kısıtlama kararı tamamen ekonominin kendi içimizde, kendi evlatlarımızla dönmesiyle alakalı olan bir karardır. artık milyon euro'ların dışarı saçılması istenmiyor.

    ayrıca birkaç tane menajerin bastırması ve yerli oyuncuların yalvarması süreci hızlandırmıştır.

    bu bilgi nettir.
  • 2477
    velev ki 8 yabancı kararının ardından tahkimden de red gelince x bir kulüp mukaveleli yabancı oyuncu sayısını azaltma adına iyi bir yabancı oyuncusunu ederinin altında satmak zorunda kaldı, ya da aynı x kulüp o süreçte sınır geleceği için 1 liralık bir yerli oyuncuyu 3 liraya transfer etmek durumunda kaldı, yahu siz kamuyla da, oyuyla da, vatandaşla da, kulüplerle de alenen ve açıkça bildiğin testis geçiyosunuz.
    hemen her facia kararının ardından hep diyorum bundan daha kötü bir idare olabilir mi diye ama sağolsun tff aldığı her yeni kararda egale ediyor kendini ve rezilliğini...
  • 1689
    bunu düşürmek için uğraşan türkiye futbol federasyonu dün euro 2024 tanıtım filminde, sneijder’in fenere attığı golü, quaresma’nın fenerbahçe’ye attığı golü ve van persie’nin galatasaray’a attığı golü sırayla koydu. türk oyunculara ise sadece videonun sonunda kısaca suratlarını yakın çekim yaptırdı. ülkemize gelen yabancılar üzerinden prim yaparken yabancı sınırını düşürmek istiyorlar.
    edit: yanlış yazmışım, uyarı için @wesleyfuckingsneijder teşekkürler.
  • 1079
    türkiye'de 14 sınırlaması olduğundan beri, türk futbolcuların avrupa liglerinde boy göstermeye başladığına şahit oluyoruz. uzun vadede türk futbolu adına fayda sağlayacaktır. olaya, "istiklal marşı söyleyecek oyuncu kalmadı" çiğliğinde yaklaşmak, her yönüyle değerlendirme yapamamaktır. ayrıca ligimizin kalitesi de ufak ufak artmaya başladı. e o zaman, endişelerin ne olduğuna bakalım.

    olay milli takımsa, türk futbolcuların avrupa liglerinde forma giymeleri daha iyi değil mi? sıkıntı kulüplerse, durum her geçen yıl daha iyiye gitmiyor mu? ligimize gelen yabancı oyuncular sayesinde, dışarıdan takip edilirliğimiz artmıyor mu?
    haa bu duruma karşı çıkılmasının temelinde ırkçılık yatıyorsa, onu ben bilemem.
  • 2435
    yabancı sınırı yok demek türk oynatamazsın demek değildir, altyapıdan oyuncu sahaya sürmek yasak değildir.

    bütün kulüpler salak mı kardeşim bilmiyor mu tonlarca para verip oyuncu almak yerine altyapı topçusunu bedavaya yakın paraya oynatmayı. son zamanlarda bunu yapan kulüp trabzonspor o da mecburiyetten tabi.

    35 yaşına gelmiş yabancı diye tabir edilen futbolcu maçtan sonra gidip antrenman yapıyor bizim gençler nargile fifa kafasında takılıyor. takılmasın demiyorum takılsın hayatını yaşasın orası beni ilgilendirmez. şöyle bir gerçekte var tesisler çok yetersiz. altyapıda yetişmeye çalışan adam kardeşim imkanları görüyorsun bir de avrupaya bak derse bir şey deme hakkım yok.

    ahmet mehmet 1 saat çalışıyorsa sen 2 saat çalış kendini geliştir gayret et formayı kap. emin gibi oyuncuların çok çalışıp formayı almak için kendini geliştirmesinin önü kesiliyor. baba zaten mecburi beni oynatacaklar altyapıda başka adam yok düşüncesine girse bu topçular ki zamanında gördük yan gel yat osman parayı cebe indirecekler. anadolu takımlarında gezip kazandıkları parayı yatırıma dökerlerse hayatları kurtulur. niye çalışsın bu adam.

    kulüpler yabancı oyuncular ile mevcut anlaşmaları var geçen sene adam kadrosunu ayarlamıs anlaşmalar yapılmış hooop yabancı sınırı. kardeşim kusura bakma seni oynatamayacağız çünkü yabancısın mı diyecez kullanıp verim alacağımız topçuları satmaya mı çalışacağız.

    ben niye tarık çamdal gibi topçulara 5 milyon euro'ya yakın para veriyorum mal mıyım ben.
  • 1405
    enes ünal; kitap ve filmleri seviyor, gerçekten seviyor. yabancı sınırı olmaması gerektiğini savunuyor.

    umut nayır; ankara hukuk öğrencisi ki hala(hala diyorum çünkü akp her şeyi bitirdi) bu ülkenin en prestijli ilk 3 hukuk bölümünden biridir burası. yabancı sayısından şikayet etmiyor.

    ali ece, uğur meleke, mehmet demirkol, bilgin gökberk gibi iyi eğitimli insanların hepsi yabancı serbestliğini savunuyor. ama nerede eğitimsiz, konuşmayı beceremeyen hayatında 2 kitap açıp okumamış oyuncu, yorumcu var yabancıya sınır getirilsin diyor.
  • 2345
    sen 40 sene maaşlı işte çalışıp ancak arka sokaktaki bir dairenin taksitini ödeyebiliyorsun. yabancı 3 yıllık maaşı ile gelip deniz kenarındaki en güzel daireyi alıyor ve senede 1 kez geliyor ya da gelmiyor, buna bir sınırlama yok. bir avuç sporcu kalite kattığı zaman, yerli ve milli olsun deniyor. araplara üç kuruşa satılan hektarlarca arsa vatan toprağı değil, vatan uğruna feda edilen de şehit değil sanki. ben bugün filisitin'e acımıyorum çünkü yahudilere topraklarını para ile sata sata ülkelerini kaybettiler ve belki de hak ettiler. herkesin adaleti şaşar, allah'ın adaleti şaşmaz. sadece bir avuç kaliteli futbolcu geleceği zaman milliyetçi olmamak lazım. eflatun der ki ''küçük şeylere gereğinden çok önem verenler, elinden büyük iş gelmeyenlerdir.''
  • 2607
    senelerdir rant için peşkeş çekilen sayı. merak etmeyin arkadaşlar bu kararı alanlarım hepsi piyasayı biliyor. mantıklı olanı biliyor.

    aga bu iş kimin fiyatını yukarı çekiyor ? yerli futbolcunun. bu adamları kim satıyor ? menajer. ee adamın değeri yükselirse menajer komisyonu da yükseliyor. yahu ortada zengin etmek istedikleri tek kesim var onlar da menajerler. zaten bu işi yapan adamların hepsi birbiriyle kanka.

    biz burada boşuna mantık kasıyoruz, istatistik sunuyoruz. boğazınızı yormayın. herkes her şeyin farkında. mesele rant. bitti.
App Store'dan indirin Google Play'den alın