resim
Ünal Aysal
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:84
Uyruk:Türkiye
  • 8714
    galatasaray son 6 sezondur kaleci derdine dusmuyorsa kendisi sayesindedir. bu sezon rakipleri gotunu avuclarken galatasaray uc onemli transfer yapabiliyorsa kendisinin aldigi bruma'yi 15 milyona satabildigimiz icindir. belhanda'yi begenmeyebiliyorsak kendisinin sneijder'i transfer etmesi yuzundendir. telles'e gelebilecek olasi transfer tekliflerini dusunup ah vah ediyorsak yine kendisi sayesindedir. ama hajrovic ve ontivero'ya toplamda 6 milyon yuro odemistir, allaj belasini versindir degil mi? size dursun bile fazla amk.
  • 9300
    3 senedir şampiyon olamayan, mevcut sezonda 8. olmuş galatasaray'ımızın başkanlığına aday olmasına rağmen elini taşın altına koymamakla suçlanan başkan.

    stadın isim hakkından gelen para bitirilmis, loca gelirleri yenilmiş şekilde 400m$ net borç ile aldığı kulübü 375m$ ile bırakmasına rağmen galatasaray'ımızı batırdığı söylenen başkan.

    mevcut sezonda da görebileceğiniz gibi fatih terim'i takımın başına getirmekle kalmayan, hocanın istediği oyuncuları alan, takımın 3 forveti varken üstüne drogba'yı getiren başkan.

    4 sene üst üste şampiyonlar ligi gruplarına kalan, 4 senede 3 kere şampiyon olan ve kulüp kasasına en az 300m$(net başarı ücreti) para girmesine vesile olan takımı kuran başkan.

    sadece futbola değil basketbola da altın çağını yaşatan, yıllar sonra türkiye ligi şampiyonluğunu müzeye getiren başkan.

    her türlü kurum ve kuruluşun başındaki yöneticinin yapabileceği gibi hataları olan, ancak hatası faydasının zekatına eşit olan başkan.

    suyun öteki tarafına "canım,cicim" demek yerine "şike hükümlüsü" diye seslenen, "düdük asacaklar" gibi içi boş sözler yerine 17 haziran duruşuyla eylem nasıl yapılır gösteren, twitter türkiye'de yasaklanınca bunu korkmadan protesto eden ve cnn international'da canlı yayına bağlanabilcek vizyondaki başkan.

    fatih terim ile yolların ayrılması sürecinde kendisi kadar hocanın da suçlu olmasına rağmen, "ego" ile suçlanması trajikomik başkan.

    büyüksün başkan.
  • 8824
    yapılan ontivero transferi bir yatırımdı, tutmadı. oyuncunun denendiği kulüpler de defalarca yazıldı. denedik, olmadı. almasan da niye genç almıyoruz denecek.

    tarık çamdal büyük kazıktır. ancak bunun sorumlusu sadece ünal aysal değildir. yabancı sınırı var arkadaşım. 2 metreye pas atabilen türk futbolcunun bonservisi 3 milyon euro'dan başlıyordu o dönem.

    albert riera transferi iyi transferdir. beklediğimiz gibi olmasa da farklı şekilde gayet iyi faydalandık. panik transferiydi, sol kanatta değil ama sol bekte tuttu.

    sercan yıldırım transferi yine yabancı sınırı kazığıdır.

    hamit altıntop sakat olmadığı sürece verimli olmuştur ve yabancı sınırı döneminde gelmiştir. yabancı sınırı yazmaktan yoruldum ama yapacak bir şey yok.

    burdisso ve hajrovic kazıklarını konuşalım ama. bak işte bunlar iki güzel, büyük kazıktır. burdisso küçük kazık, hajrovic büyük kazık. ünal aysal'a yakışmayan iki transferdir bunlar.

    burak ve selçuk ile yapılan sözleşmeler de yabancı sınırından dolayı yapılmıştır.

    benim sevdiğim başkanlardandır. hataları da vardır, hatasız insan mı var?
  • 6723
    galatasaray kültüründe boyun eğmek, itaat etmek yoktur. ünal aysal döneminde gerek gezi olayları gerek şike davası gerek twitter'ın engellenmesi vb. olayda ünal aysal iktidara karşı dik durabilmiştir. galatasaray kültürü bunu gerektirir. ben burada başarıya/başarısızlığa girmeyeceğim, söyleyeceğim tek şey;

    tüm takımı aksaray'a götüren duygun yarsuvat'la ekonomisi iyi bir galatasaray görmektense,
    boyun eğmeyen, haksızlığa karşı çıkan ünal aysal'lı borç batağında bir galatasaray'ı görmeyi tercih ederim.

    dzt: imla.
  • 6846
    aziz yıldırım için söylediği "ben bu adamı muhatap almıyorum" sözü hayatımda duyduğum en güzel yoruma sahip büyük başkan. kulübü tek başına extradan 100 milyon euro borca soksa umurumda değil. bu sözü duyduktan sonra ben elimde olsa kulübü aysalın üzerine yapardım. yazmaya başlamışken terim-aysal olayına da gireyim. sözün özü şöyle olmuştur.
    aysalı bitirmek isteyen fenerbahçeli basın ve federasyon terimin üzerine oynamıştır. çünkü terimin adanalı deli yürek, deli fişek olduğunu herkes bilir. terimin dengesini bozmak çok kolay. gazetede iki yalan manşet at, terim zıvanadan çıkar. çıktı da. aysal ile arasını açtılar. terim de her zamanki gibi galatasaray yerine, hırs ve öfkesini tercih etmiştir. aysalın suçu yok mu. var tabi. en büyük suçu bu alemin adamı olmaması. onun için muhatap almıyorum demiştir zaten.
  • 9810
    - bach ve mozart dinler knut hamsun ve çehov okurdu.
    - adaletsiz bir ortam gördüğünde anında gstv canlı yayını yapar ve bu ateş üfleyerek sönmez diyerekten milleti çıldırtırdı.
    - özellikle sneijder gibi bir adamı inter başkanıyla bir yemekte transfer etti.

    özetle janti bir abimizdi. türk futbolundaki varoşluğa daha fazla sinirleri dayanmadı ve istifa etti. kendisini hep çok güzel hatırlayacağım.
  • 9678
    https://www.milliyet.com.tr/...li-bombaladi-2075956

    --- alıntı ---

    "o günlerde vizyoner biriyle; galatasaray başkanı ünal aysal ile tanıştım. 'siz benim projem için doğru insansınız' dedi. ben de 'projelere inanmam' dedim. 'benim projeme inanacaksınız çünkü, bir italyan, bir alman, bir ingiliz, bir de belçika'dan kulüp alıyorum. içinde bin 600 gencin bulunduğu 4 kulüp. siz bir yıl antrenörlük yapacaksınız, sonrasında bu dördünden sorumlu olacaksınız' dedi. buna inanamayacağımı söyledim.

    --- alıntı ---

    vizyoner fikirleri kadar tuhaf fikirleri de vardı başkanın*. ne olursa olsun hayalleri dünyadan büyük bir adamdı. fatih terim ile saçmasapan bir savaşa girmese şimdi kendi topumuzu tankımızı üretiyorduk. sonrası maalesef hem kendisi için hem takımımız için yokuş aşağı oldu.
  • 9662
    o dönem katıldığı mehmet ali birand ile olan programında, 25 milyon galatasaraylı var bunların çoğu akp'ye oy veriyor diyerek, üst tarafları üstü kapalı çok iyi tehdit etmişti.
    siz hala fatih terim kavga mavga diye bakın olaya, o konuşmadan sonra şirketlerine her gün mali müşavirler gidiyordu, bir şekilde el çektirildi galatasaray'dan.
    sonra ki gelenlerin amacı da kulübü mü yönetmekti, ankara'nın gönlünü mü hoş mu etmekti anlamadık bile.
  • 9368
    öyle koç ailesi gibi, sabancı ailesi gibi veya eczacıbaşı gibi, yaratılmış ve yitirilmiş bir burjuvazi ürünü değil; kendi olanaklarıyla sıfırdan kurduğu imparatorluğun başında oturan bir adamdır kendisi.
    “aman şirketlerden uzak dursun da ne yaparsa yapsın” diye gönderilen yalı bebesine veya koca kafalıya benzemez mesela.
    patır patır çek yazdıran “sıyın cımhırbışkınım” fikoya da benzemez mesela.
    ailesinin şirketlerinin neredeyse hiçbirinde imza yetkisi olmayan yağlıya da benzemez.
    mesela nato müteahhidi “son kale” aziz’le de benzeşmez.

    bu başlıkta çok anlattım ama şunu tekrar etmemiz şart;

    - iran’da beş santrali olan, sıfırdan milyarlarca dolar değerinde bir imparatorluk kurmuş bu adama değil aile şirketlerinde imza yetkisi bulunmayan daö’ye verilen yetkiler ve aysal’a muhalefet edip daö’yü destekleyenler araştırılmalı,

    - bağımsız denetleme kuruluşlarına hazırlattığı raporların devamında, net bir şekilde “açıklanamayan giderler” kalemlerine -yanlış hatırlamıyorsam o yılların birinde 15 birinde 12 milyon euro gibi rakamlar çıkmıştı ki bilançolarda da vardır- savaş açtıktan sonra kendisini hedef alan kitle ve bu kitleyle birlikte, sırf o günkü çıkarları örtüşüyor diye galatasaray’ın zarar görmesi pahasına o kitleyle işbirliği yapanlar araştırılmalı ve kamuoyu ile paylaşılmalı.

    ben pek transfer mevzularına girmek istemiyorum açıkçası çünkü ne drogbaları tek başına getirdi ne de ontiveroları. bu kararlar ekip kararları, bu operasyonlar ekip operasyonlarıdır.

    ancak şuna sanırım kimsenin itirazı olmaz; ne öncesinde ne de sonrasında, galatasaray marka değerini hakettiği yere getirebilen ve bu değeri bu denli etkili kullanabilen bir başkan gelebilmiştir.
  • 2316
    kendisi hakkında öyle bir hava oluşmaya başladı ki, bu adamı en ufak eleştirmek bile caiz değil, zinhar haram.

    hele yaptıkları öyle bir anlatılıyor ki adam şimdiden en efsane başkanımız oldu. biz iki başkanı davul çalıp gönderdik, birisi canaydın öteki adnan polat. şimdi ünal aysalı en kötü başkanlarımız arasında yer alan adnan polatla karşılaştıralım:

    - mali açıdan:

    adnan polat gelir gelmez uefa mali kriterler diye bir şey söylemeye başladı. dedi ki bakın 2012'de mali kriterleri yeterli olmayan kulüpleri avrupa kupalarına almayacaklar. bizim buna göre yapılanmamız ve hazırlanmamız lazım. kimse sallamadı polatı doğal olarak. ne de olsa o dediğine daha 3-4 yıl vardı ve gözümüzün önünde olmayan şey bizi korkutmuyordu.

    adnan polat bu doğrultuda ekibiyle birlikte ilkönce futbol a.ş. ve sportif a.ş.'yi birleştirmek için yıllarını harcadı. çünkü kulübün en büyük maddi külfetlerinden birisiydi bu. bankaların kredi vermediği, floryanın bile hazicli olduğu bir dönemde bunu başardı.

    stadın tamamlanması için başta ışın çelebi olmak üzere inanılmaz bir efor sarfedildi. her ne kadar bence ali sami yenden çıkmak kulüp tarihinin en büyük hatası da olsa bu stadın bitirilmesi ile kulüp stad gelirlerini 4-5 katına çıkardı.

    riva denen bir arazi vardı. genel kurul arazinin satışına onay vermesine rağmen, polat araziyi değerlendirmek amacıyla doğru zamanı bekledi ve toplamda alınan 500 küsur imzayla araziye inşaat yapılması için ruhsat alındı ve kulübe yaklaşık 200-300 milyon dolar gelir getirecek bir gelir kapısı ortaya çıkarıldı.

    kısa vadede gelirleri arttırmak amacıyla gs bonus, gs mobile, gs bilyoner, gs hdi sigorta gibi projeler üretti. buralardan kulüp şu anda çok ciddi gelirler elde ediyor. daha fazla gelir elde edilmemesi sadece taraftarın ilgi göstermemesindendir.

    bankalarla olan borçları yeniden yapılandırdı ve borçların üzerindeki çok ağır faiz giderlerini azalttı.

    bunun haricinde aklıma daha sonra gelen şeyler olursa editlerim.

    ünal aysal neler yaptı bir senede dersek, galatasaray hisse senetlerinin yaklaşık %20'sini sattı. kulüp satabileceği maksimum hisse senedini sattı ve şu anda %55 gibi bir oranımız var. kulübe maddi kaynak yaratmış oldu ve bu kaynakla borçları azalttı. yani yeni bir proje üretmektense elimizde olan değerleri satma yoluna gitti.

    daha sonra beklenen hamle geldi ve sermaye arttırımına gitti. bununla elinde hisse senedi olan yatırımcıların kulübe nakit girdi yapması sağlanacak. galatasaray da kendi üstüne düşen kısmı loca ve vip gelirlerini 5 yıl boyunca ipotek ederek sağladı. yani gelecekteki gelirlerimizden feragat etti.

    en kötü başkanla en iyi başkanı karşılaştırdığımızda ne yazık ki mali açıdan ünal aysal beklentileri karşılayamamış ve yeni bir proje üretememiştir.

    -idari açıdan:

    adnan polat profesyonelleşme fikrini hayata geçirdi. kulübün gerçek profesyoneller tarafından idare edilmesini, seçilmişlerin ise bu idareyi kontrol etmesini savundu. bunun altyapısını oluşturdu. ama özellikle futbolda bu ismin adnan sezgin olması ve gelen onca başarısızlıklara, fiyaskolara rağmen koruması hatta haldun üstünel gibi adamları yemesi en büyük zaafiyeti oldu.

    stadyum açılışındaki yaşanan fiyasko, gereksiz insanlar galatasarayı suçladığında taraftarı satması, haklarımızı savunamaması sonunu getirdi.

    ama en önemlisi bütün ülkenin şike ile sallandığı günlerde bile kulübümüzü bu pislikte uzak tutarak başımız dik gezmemizi sağlamıştır.

    ünal aysal bütün camianın desteği ile geldi. kısa orta ve uzun vadedeki hedefleri ve sorunlara karşı çözüm önerileri yerindeydi. gerek bağımsız kuruluşlara kulübü audit ettirmesi gerekse idari disiplin ve kadrolaşmada başarı sağladı. idari açıdan kulübün doğru adımlar attığı bir gerçektir.

    bununla birlikte bülent tulun gibi geçmiş başkanı savcılığa şikayet etmiş, mustafa sarp varken orta sahaya adam almaya gerek yok diyecek kadar futboldan anlamayan birisini sportif a.ş. genel koordinatörü yapması ve her fırsatta onu savunması kabul edilemez bir hata.

    ayrıca ömer güvenç, ntvspor, telegol, hürriyet gibi oluşumlara sürekli röportajlar vermesi taraftarı yaraladı. ne de olsa bu oluşumların tek amacı galatasaraya zarar verebilmek. bunlarla savaşacağına bunlara prim verdi.

    ayrıca şike sürecinin başında harika bir yol izlerken sona doğru hedeften sapmış ve en son aziz yıldırıma mektup yazmasıyla bizleri üzmüştür.

    ikisini karşılaştırırsak ünal aysalın daha iyi bir performans çizdiğini ama beklenenin altında olduğunu görebiliriz.

    -sportif açıdan:

    adnan polatın futbolda bir şampiyonluğu olması yaptığı yanlış tercihlerin sonucu oldu. futbolun başında adnan sezgin gibi bir adamın olması başarızlığın en büyük sebebiydi. bir yılda üç teknik direktör değiştirerek bu konuda galatasaray rekorunu kırdılar.

    baskette, engelli aslanlarımızın dünyanın en iyisi olması ve bayan basketçilerimizin avrupa şampiyonu olması polat döneminin başarılarıdır.

    ünal aysal gelir gelmez ali dürüst ve albayrak'ın sayesinde terim ile anlaştı. her ne kadar başlarda yönetimin içinde terime karşı olan husumet büyük sorunlar yaşatsa da terimin bu savaştan galip çıkması bize şampiyonluğu getirdi. şu anda futbolu tamamen terime bırakmış durumda ki bu da doğru bir hamledir.

    baskette yaşanan oktay mahmudi fiyaskosu, baskette ve voleybolda hiç bir başarı gelmemesi eksi puan olup bir senede amatör branşlarda çok büyük başarıların gelmesi çok mümkün olmadığı için bir nebze de olsa kabul edilebilir. bu sene en azından birinde şampiyonluk gelmesi gerekiyor ki başkanın söylediği başarı başarı başarı gerçek olsun.

    sonuç olarak ortaya çıkan tablo şunu gösteriyor ki eğer ünal aysal şu anda bu kadar başarılı gözüküyorsa bu adnan polatın yoğun mali ve idari çalışmalarından kaynaklanmaktadır. ünal aysal henüz ortaya kendine ait bir proje koymamış, ortaya konulan projeleri doğru yürütmüştür. bu süreçte acemilikleri çok açıkca gözükmüş, daha düzeltmesi gereken çok konu olduğu ortaya çıkmıştır. daha az röportaj vermesi, söylediği şeyleri yerine getirmesi ve yeni projelerle galatasarayın geleceğini sağlama alması ilk planda ortaya çıkan beklentilerdir.

    ünal aysal hemen hemen herkesin desteklediği, iyi ki başkanımız oldu dediği bir isimdir. uzun yılları başımızda kalması ve hedeflerini hayata geçirmesi hepimizin isteğidir. ama bu süreçte yapılan hataların ve karşılanamayan beklentilerin söylendiği zaman, söyleyen kişiye vatan haini muamelesi yapmak ancak faşizmle yönetilen bir yerde olur ki ünal aysal buna karşı çıkan isimlerin başında yer alırdı herhalde.

    sizinle büyük başarılar kazanacağımıza inancım tam başkanım, allah yardımcınız olsun.
  • 5609
    arkasında aziz yıldırım'ın aldığı medya, federasyon, hükümet desteği olsa mourinho'yu takıma yardımcı antranör yapar.

    adam o kadar kötü bir dönemde, o kadar kötü şartlarda başkanlık yapıyor ki inanılmaz.
    taraftar tamamen başarı endeksli.
    camia yönetime köstek olmak için elinden geleni yapıyor.
    medya galatasaray başarısız olsun diye karısını satacak adamlardan kurulu.
    hükümette galatasaray'ı nasıl oy kaybetmeden ince ince kıyarız diye plan yapan sırf bu işle görevli özel bir ekip olduğuna eminim.
    federasyon direkt galatasaray düşmanlığını hobisi haline getirmiş isimlerden kurulu. her türlü kural ve düzenleme galatasaray'a nasıl zarar verir avantajlarını nasıl törpüleriz diye düşünülerek hazırlanıyor.
    uefa görülmemiş mali kriterler uyguluyor ve hedefi avrupa'da başarı olan tek takım galatasaray.
    ülke sporu ırkçılıktan şikeye akla gelebilecek her türlü boka bulanmış vaziyette ve her türlü kurum ve kuruluş tarafından destek görüyor bu davranışlar. türk sporu tarihin en itibarsız dönemini yaşıyor bana göre. evet 8-0'lık mağlubiyetler aldığımız yıllar da buna dahil. kimse lüxenburg'dan daha itibarlı olduğumuzu düşünmesin, sadece daha başarılıyız, daha paralıyız.
    tüm bu pislik içerisinde elini kirletmeden mücadele etmeye çalışan tek camia galatasaray. ünal aysal bunca haksız rekabete rağmen camiayı en önde koşturmaya gayret ediyor.

    ... ve bu sıraladığım unsurlara bakınca aklınıza sadece futbol gelebilir ancak her spor branşında geçerli.

    benim desteğim tam kendisine.
  • 9094
    koyu sevenlerindenim. ve bu kritik dönemde bir beklentim var ünal aysal'dan.

    demişti ki galatasaray taraftarı ne isterse o olacak. taraftarın %99'u mustafa cengiz'in başkan olarak devam etmesini arzu ediyor.

    ünal aysal'a sevgi duyan çok taraftar var.

    kendisinden destek açıklaması yapmasını ve aktif olarak destek vermesini bekliyorum. galatasaray taraftarı ne isterse olsun diye elinden geleni yapmaya devam etmeli.

    çünkü o eski galatasaray başkanı. taraftara verdiği sözler devam ediyor. böyle bir borcu var.
  • 9819
    kendisini yakından görme imkanım olmuştu. bulunduğumuz yere bentley marka arabasıyla gelmişti. duruşu,konuşması başkan gibidir. yaptığı transferler, hareketler ,fatih terim ile olan olayları bir yere koyarsanız galatasaray makamına yakışan biriydi. bir kendisi bir de faruk süren başkan gibi havası vardı. adama bir kere bakınca zengin diyorsunuz. hani sonradan olan zenginlerden değil. belli ki adam bir şeyler görmüş. kültürü,oturması,kalkması filan hepsinde bir klas var.

    zamanında fransa cumhurbaşkanı francois hollande geldiğinde kendisi ile muhabbet bile etmişti.
    nereden nereye, düşünün kendisi de başkandı dursun özbekte.
App Store'dan indirin Google Play'den alın