• 1677
    imfsiz ımf günlerini yaşayan, insanlarının insanlığın temelinden bıhaber olduğu sevgili ülkem. insanlığın temel unsurlarından bazıları hür yaşama isteği, haysiyet ve bencil olmamaktır. ülkemizde hürlük yabancıların tahakkümü altında yaşamamak olsa da birilerini efendi yapan birilerini köle kılan düzende yaşamak istiyorsanız hür olmanın sizin nazarınızda bir yeri yoktur. diyelim ki ülkecek zor günlerden geçiyoruz biz böyle konuşanlar hain siz ise vatanperversiniz. bütün yükü ülkenin fakir halkından taşımasını isteyenlere karşısına dikilip "neden hep yoksullara dokunacak şekilde fiyat artışları yapıp zenginlerin gelir vergilerine hiç dokunmuyor üstüne birde vergi afları ile onları zengin ediyorsunuz" demiyorsanız haysiyet dediğimiz o mukaddes duygu sizi çoktan terk etmiştir. zaten bu sıkıntıları yaşamayan o seçilmiş kesimseniz ve sizin iyiliğiniz başkanlarının kötülüğüne iken kendi kötülüğünüze karşı çıkacak duygulara sahip olamayacak kadar bencilseniz kusura bakmayın insan değilsiniz.
  • 1679
    ekonomisinde açık veren güzel ülkem ama herkes tercihlerine göre yaşar. telefon direk ithalat kalemi her versiyon güncelleyen dış ticaret açığı yaratıyor. mallar benzin ile karayolundan taşınıyor elektrikli tren sistemi kurmaya çaba yok. gübre doğalgaz ile üretiliyor. almanya'dan gurbetçilerimiz bize mark gönderirdi şimdi bizim ülkeden suriyeye paralar gidiyor. futbol desen zaten tamamen karadelik dış ticaret açığı. ingiliz futbolcular daha çok yurtdışında oynuyor bizim futbolculardan. dizi sektörünü korelilere kaptırdılar. kolay işleri bile yurtdışından yatırımcıdan alıyoruz. migros ve carrefour bunlar bile yabancı firmaların süpermarket ağları. adamlar kurmuşlar kar etmişler satıp gitmişler. büyük bakkal girişimlerini bile yabancılara yaptırmışız. kahve sektörü araplarda bir sürü yerli alternatifi var. togg'u bile yaygınlaştıramadık daha. bir vatandaş'ın hayat boyu en büyük gideri ev ve araba. ev hadi gene temel malları dolar kalemi ama işçilik ve karları türklere kalıyor. araba işi desen karadelik. en azından karları ülkemizde kalsa bir nebze. zaten iş adamları da paralarını burda tutmuyor. ekonomik anlamda yolun sonu gözüküyor bu 5 yılda herhangi bir başarı hikayesi olabileceğini düşünmüyorum. çünkü ekonomi bakanı palyatif çözümler peşinde yerel seçimlere kadar duracak sonra gönderilecek.
  • 1680
    herkes ekonomik krizden bahsediyor ama ortada kriz filan yok. ortada herkesin gün geçtikçe fakirlesdigi bir buhran var. gün geçtikçe lübnanlasiyoruz. her anlamda bir de. ben bağcılar'da oturuyorum her akşam meydandaki sinemanin orada dünyanın her ırkından insan günlük işlere gidiyor. bildiğin köle pazari. geçen bir haber gördüm zenci bir fahise hamile kalıyor ve bebeğini doğurmak için hastaneye gidiyor ama ne kaydı var ne başka bir sey... böyle durumlardan başka ülkelerde geçti ancak gerek sosyal yapı gerekse iyi ekonomi politikalari ile toparlandilar. şili, güney kore, polonya, çekya buna örnektir. bugün komünizmin içinden gectigi romanya gibi ülkelerden bile kötü durumdayiz. bu insanların öyle ya da böyle bir sosyal alanı vardi. burada millete o bile çok görülüyor... herkesin ibretle baktığı bir failed state olma yolunda emin adımlarla gidiyouz.
  • 1684
    memur olunması gereken ülke. hatta geçtim memuru kamu kurumunda işçi olmak bile hayat kurtarır.

    çaycı, temizlikçi, öğretmen, avukat, polis, mübaşir, katip, denetmen, uzman vs. vs. herhangi bir şekilde kamu çalışanı olmak mis gibi iş.

    nasıl bir kriz varsa amk millet ayda 20 kira ödeyebiliyor misal, ben hayret ediyorum, herkeste iphone 12. 13 pro max ultra fusion galaxy interstellar falan var.

    lan şu ülkede bir fakir ben miyim amına koyayım vallahi aklımı yitireceğim.

    bakıyorum yaşıtım çocuklar, araba almışlar, ceplerinde 50 binlik telefon, her gün başkasıyla yatıp kalkıyorlar, o kafe senin, bu club benim, o bar ötekinin, mis gibi yaşıyorlar.

    ben de sabah işe git, akşama eve dön, asgarîden bir tık fazla kazan.

    sikeyim böyle düzeni afedersiniz.
  • 1686
    otomotiv sektöründe çalıştığımdan mütevellit çok fazla insan ile muhatap oluyorum. geçenlerde passat cc geldi belçika plakalı. sol yan komple hasarlı. aracı yapma süresi de haliyle uzuyor ağır olunca hasar. gel zaman git zaman araç sahibi ile muhabbeti koyulaştırdık. 21 yaşında oraya gitmiş şimdi 60 yaşındaymış. belçika'nın asgari ücreti ile neler yapıldığını buradaki asgari ücret ile neler yapıldığını tartıştık. en üzücü tarafı ise "ben bu yaşımdayım cebim para gördü" demesiydi. bunun izahını yaptım. burada yaşamanın o kur farkının bu memlekete zarar ziyan olduğunu anlattım ancak adam haklı olarak ben cebimdeki paraya bakarım kardeşim diyor. birim mirim hak getire. sen gel orada havayı bir gör komple kapalı güneş yok diyor. kendi isteği ile yurt dışına gidebilmiş ve oranın şartlarıyla asimile olmuş ancak buranında güzel olduğunu bilerek hikayeden vatanım ayaklarına yatan çok insan tanıyorum.
    bunun zıttında aynı şekilde kendi hür iradesi ile dünyaya açılan ve buraya bir daha gelmemek adına elinden geleni yapıp çok çok mutlu insanlarda tanıyorum.
    bu memleket içindeki insanlarla güzel. ancak içindeki insanların da hayata dair neyin güzel olduğunun farkına varmasının zamanı geldi de geçiyor.
  • 1688
    bir abi vardı, sokak röportajında kendisine asgari ücret ile ilgili soru sorulduğunda: benim durumum iyi bana ne olm ben mi düşüneceğim diyordu.

    ben atatürk ilkeleriyle büyümüş bir türk vatandaşıyım. hayatımın her anında bu ilkelere bağlı kaldım. fakat son seçim ile birlikte halkçılık ilkesini maalesef hayatımdan çıkarma kararı aldım. bu zamana kadar istediğim bütün değişimler, sadece ben değil bütün türk halkı mutlu ve refah içinde yaşasın diyeydi. fakat maalesef politikacılar ve halkın bir kısmı bana gösterdi ki, halkımı onlardan daha fazla düşünmem bana zarar veriyor.

    artık o sokak röportajındaki abi gibi yaşıyorum. ve evet daha mutlu ve rahatım.
  • 1691
    şu anda gidişatı pek iyi gözükmeyen ülkem.
    burada seçim sağ sol muhabbetlerine girmeyeceğim* ki benim azılı muhalif olduğumu eski entrylerimden anlarsınız, genç yaşta* olan bu kardeşinize yatırım tavsiyesi vermenizi isteyeceğim. yaklaşık 6-7 bin tl param vardı bu sabah dolar aldım fakat dolar arttıkça her şeye zam geliyor zaten yani paranın değerini korumuş oluyorum. paradan para kazanma konusunda tavsiye verebilir misiniz biriktirdiğim paraları nereye yatırarak kazanabilirim? 6-7 bin tl para mı derseniz değil tabii de benim gelir kaynağım yok bizde anca bu kadar birikebiliyor maalesef.
  • 1693
    döviz kurunun yükselmeye devam etmesi ve yapılan son maaş artışlarından sonra gıda ve tekstil gibi temel tüketim ürünlerine inanılmaz zamlar gelen, ekonomisi hiç olmadığı kadar çukura sürüklenen ülke.

    öncelikle sabit gelirlilerin daha zamlı maaşlarını almadan satın alma güçleri düştü. çoğu kişi son aylarda temmuz maaş artışlarına göre pozisyon almıştı, gelecek zamlarla biraz olsun nefes alacağını düşünmüştü belki ama iktisadın rasyonelitesi yüzümüze gerçekleri tokat gibi çarptı.

    şirketler, bozulan fiyat algısı ve olmayan denetim mekanizması sayesinde enflasyonu bahane ederek maaş zam oranlarından ve artan vergi oranlarından çok daha fazlasını ürünlere yansıtmaya başladılar. biz "enflasyon var, bu zamlar normal, buna alışacağız" dedikçe de zam yapmaya devam ediyorlar ve servet transferi her geçen gün büyüyor.

    ahlak ve etik açısından iyice zayıflamış bir toplum haline geldiğimiz için; enflasyon ortamında bile satıcı kar marjını büyütecek fiyatı belirleyebiliyor. alıcı ise bırakın tüketim alışkanlıklarından ödün vermeyi, statü için sofrasından azaltıp, kullandığı saçma sapan ürünlere uçuk fiyatlar vermeyi tercih ettiği için talep kesinlikle durmuyor. ha bu arada katiyen tüketim alışkanlıklarımızdan ödün vermemiz gerektiğini savunmuyorum; aksine avrupalı, amerikalı, uzak doğulu insanlar gibi çok daha refah içinde ve mutlu yaşam standartlarımız olması gerektiğini düşünüyorum.

    ayrıca tl'deki değer kaybı ve beklenen enflasyonun yüksek olması sebebiyle talebin öne çekilmesinin enflasyonu daha da azdırması gibi bir kısır döngünün çarpıcı bir örneğini yaşıyoruz ülke olarak.

    irrasyonel ekonomi politikalarından dönüş gerçek anlamda bir plan program ile kararlı şekilde yapılmazsa, biraz olsun denetim ve caydırma mekanizmaları kullanılmazsa ve toplumun dinamiklerinden bağımsız şekilde sadece kalıp müdahaleler kullanılırsa bu kısır döngüden çıkmak çok zor olacak. ekonomi bir döngü işi olduğu için çoğu sektörde fiyat balonları patlayacaktır ve dibe vurduktan sonra toparlama olacaktır ama o zamana kadar çok şey kaybedeceğimiz kesin.
  • 1694
    dışarıda yeme, içme, eğlenme fiyatları avrupa seviyesinde olan ülke. evet şimdi annemlerin evinin yanındaki pideci uygun fiyat ama herhangi bir merkezi yerde bir bar, restaurant vs şu an fiyatları fransa'daki herhangi bir yere endekslese bir şey değişmez.

    bu fiyatlarla devam edilirse herhangi bir turist çekmesi kolay değil. ben hayatımda ilk defa malum tip gurbetçilerin bile şikayet ettiğini gördüm.
  • 1696
    halkin agir vergiler altinda ezildigi ulke. agir ekonomik kosullar tabi spora da yansiyor. ancak android telefonlara kolayca indirilen apklar sayesinde macları bedavaya izleyenler oldugunu da duyuyoruz. acikcasi galatasaray'in vaaddettigi futbol keyfinin medya baronlarinin bizden istedigi miktarlarla alakasiz oldugunu da soylemek lazim. gercekten ortalama seviyelerde futbol izlemek icin bu kadar parayi vermek mantiksiz. dost aci soyler. evet son 1 senedir nispeten izleyene keyif veren bir takimiz, ancak bu kadar parayi hak ediyor muyuz? bilemiyorum altan.
  • 1699
    bulgaristan, macaristan, romanya, hırvatistan, sırbistan hatta norveç ve isveç çatır çatır elit oyuncular çıkarmış/cikariyorken elit seviyeye cikarabildigi tek oyuncu arda turan olan ülke. ki arda da a+ değildi ve barcelona'da tutunamadı. arda güler wonderkid adı altında real yaptı ama tutunacak mi henüz meçhul.

    nüfus, sosyoekonomik durum, altyapi vs. bahane değil. misal hırvatistan'da romanya'da insanlar fakirlikten futbola asiliyor. isveç veya norveç onların aksine refah ülkeleri. nüfus desen var. altyapı tesisleri desen almanya kadar olmasa da romanya bulgaristan gibi ülkelerden kötü de değil.

    öyle veya böyle, elit oyuncu çıkaramayan ülke.
  • 1700
    12 ağustos'u 13 ağustos'a bağlayan gece saat 00.00 ile 04.00 arasında en yoğun hâline bürünecek perseid göktaşı yağmurunu izleme fırsatı verecek ülkemiz. halk dilindeki adıyla saatte 60 ile 100 yıldız kayması gözlemlenebilir.

    yanınızda kap, kaçak, leğen, kova bulundurur, ıssız ve yüksek bir yere çıkarsanız; göktaşı olur, yıldız olur bir şeyler yakalayıp formaya ekletebiliyorsunuz. hiçbir şey yakalanamazsa çıktığınız dağdan kaynak suyu doldurur eve getirirsiniz. bence win win.

    yukarıdaki paragrafta başkalarıyla konuştum dostlar, siz sadece izleseniz kafi.

    ulan şu hayatta bize kaymayan bir yıldızlar kalmıştı, onlar da bireysel değil de toplu bir kaymayı uygun görmüşler. çıplak şeyle izleyebiliyoruz bu kaymayı. hımmm gözle evet çıplak gözle.
App Store'dan indirin Google Play'den alın