• 401
    devlet zeval vermesincilerin yaşadığı ülke. devlet kim lan? devlet ne? devleti oluşturan unsurlar ne?

    sırf makamı tehlikeye girdi diye koskoca ülkeyi savaşa sürüklüyor birisi, diğerleri de çıkmış asarız, keseriz devlet büyük cart curt diyorlar.

    her zaman söylüyorum, biri zamanında çıkmış, arkadaşlarıyla yeni bir ülke kurmuş kimsenin aklında yokken, yani halk mücadele etmeden, tepelerine inmiş demokrasi ve cumhuriyet. haliyle kıymet bilmiyen, kafa tascı, savaş meraklısı insanlarla yaşıyoruz şu ülkede.

    allah ıslah etsin bu halkı ve yöneticilerini.

    edit: galatasaraysempatizani özel msj yoluyla her ne kadar ayni fikirde olmasak da kullandığım anadolu çomarı deyimini kaldirmami rica etti. yaklaşımı ve nezaketi için asla kiramayacagim için bu deyimi kaldirdim.

    anadolu çomarı derken ne belirli bir halk ne de sehit aileleri kastedtim. cuma günü namaz kılıp bismillah nidalari ile insan yakan, 14 yaşındaki kıza tecavüz eden, bu topraklarda daha önce yaşamış veya yasayan diger kimliklere tahammül edemeyen kişileri kastedtim.
  • 404
    dünyanın en güzel coğrafyası, en güzel iklimine sahip güzel ülkem. biraz kuzeye çıksan donarsın, güneye insen yanarsın. tam ortada tam kıvamındayız. fakat bu güzel ülkemi otoriter zihniyetli insanlar kirletiyor. eline gücü geçiren diğerlerine şans tanımıyor. ezmek yok etmek istiyor. hiçbir gurup diğerini beğenmiyor. aynı toprağın aynı kültürün insanları fakat birbirlerinden nefret ediyorlar. sağcısı da otoriter, solcusu da. tv'lere çıkıp birbirlerine tehdit savuruyorlar. ayrımcılık ve nefret suçu alenen her saat işleniyor ve kanıksandığından normal kabul ediliyor.

    aynı durum spor kulüpleri, daha doğrusu futbol kulüplerinde de mevcut. medyası ve taraftarı güçlü olan fener, başta galatasaray olmak üzere diğer kulüplere nefret kusuyor. yorumculara bakın adeta küfrederek konuşuyorlar. yöneticiler bütün hakemler bizim uşağımız olsun, bütün medya bizi övsün, bütün maçları biz kazanalım diye adeta psikolojik savaş veriyor. allah için biraz mantıklı olalım.

    bi durun arkadaşlar, bi durun kardeşler. ezdiğiniz, yok etmek istediğiniz, linç etmek istediğiniz insanlar bizzat sizin kardeşleriniz, akrabalarınız, komşularınız. yapmayın, etmeyin, biraz sakin olun. fikirlerini, düşüncelerini, yaşam tarzlarını, tuttukları takımı beğenmiyor olabilirsiniz ama bu onları linç etmenizi, dışlamanızı, ayrımcılığa tabi tutmanızı, onlara nefret kusmanızı gerektirmez. doğru bildiğinizi biraz daha insanca, biraz daha usulünce ifade ediniz, anlatınız ve sabrediniz. her istediğiniz anında olması mümkün değil.

    iktidarın yaptıkları insanın kanını donduruyor ama toplum her şey normalmiş gibi davranıyor. iktidar olmak istediğini tutuklatıp zindana tıkma hakkını vermez arkadaşlar. hakaret ve küfür tabi ki tasvip ettiğimiz bir şey değil ama her hakaret edeni zindana tıkmak mantıklı mı? belki hakaret ve küfre başvuranı tedavi ettirmek daha doğrudur. çünkü bir insan küfrediyorsa akıl sağlığı bozuk demektir. hastaya kızılmaz arkadaşlar, tedavi yoluna gidilir. tedavi etmek yerine zindana tıkmak ne kadar acımasız bir tutumdur. ayrıca her sert eleştiriyi hakaret kabul edip gazetecileri susturmak için mahkemelerde süründürmek hangi akla hizmettir.

    bütün bunların cereyan ettiği güzel ülkem yalnızlaştıkça yalnızlaşıyor ve bu da bizleri üzüyor. içerde de düşman üretiyor, dışarda da. yapmamız gereken şey çok net. iktidarı ve yönetimi ya da gücü eline geçirenlerin daha sakin, daha hoşgörülü ve daha adaletli olması. egosuyla hareket edip güzel ülkemi kirletmemesi. herkesin birbirine karşı daha bir sevgiyle bakması, daha bir sabırlı olması.

    söylediklerim bugün bu iktidar için geçerli olduğu gibi, yarın iktidara gelecekler için de geçerli. sağcısı için de geçerli, solcusu için de geçerli.

    herkese karşı sevgi, herkese karşı hoşgörü ve koşulsuz saygı diliyorum.
  • 408
    türk veya sünni biri ölmedikçe saygı duruşu yapılamayan ülkem. ölen gavursa, dinsizse bize ne kardeşim ölsün, müslümanlar ölürken onlar üzülüyor mu diye bir kafa yapısı var ciddi ciddi. adamın dinini yaşama şekline bakar mısın. onlar doğru olanı yapmıyorsa sen daha beterini yapmak zorunda mısın? böyle mi dinine, allah'a yakın olunuyor? aynen en çok hıristiyan'a, yahudi'ye, ateist'e kin besleyen cennette en güzel yeri kapıyormuş karşim. bırakın bu gomünüst, hümanüst zırvaları diyorsunuz da bu saçmalıkları görünce bırakamıyor insan işte.
  • 413
    aynı zamanda içki içenlerin dövüldüğü, darp edildiği bir ülkedir*. günden güne içkiyle ilgili yasaklar* artmış, gerekçe olarak toplum sağlığı gibi zırvalar öne sürülmüştür. dikkat edilirse içen değil; "içmeyen", ahlakta zirve yapmış(!), "ya allah bismillah allahüekber" ekolünden yetişme; destekledikleri kişi, grup, örgütün şiddetine haklı sebep bulan güruh bunu yapmaktadır. bu güruhun da birçoğu milli maçlarda stadları doldurmaktadır ki, bilhassa son dönemlerde konya, başakşehir statları da ilahi destek konusunda doktora yapmış çevrelerde kaindirler.

    kendinden başkasını gözü görmeyen bu zihniyetten *büyük oranda uzak kalabildiğim için mutlu ve rahatım. allah bunların muhattaplarına sabır ve selamet versin.
  • 414
    '' ya allah bismillah allahüekber '' tezahüratı yapıldığında birilerine batan güzel ülkem. hoşgörü önemlidir, saygı önemlidir. ama bu ülke filistin, suriye, ırak, doğu türkistan, arakan, myanmar ve bunun gibi milyonlarca islam ülkesinde milyonlarca insan ölürken de hiçbirine saygı duruşu yapmamıştır. hepsine sesini çıkarmış elinden geleni yapmaya çalışmış, dünyayı bu ölümlere karşı dikkat çekmek için kendini parçalamış, gerekirse mavi marmara olayında olduğu gibi bu şerefli görev için şehitler vermiş dünyanın en güzel insanlarının bulunduğu dünyanın en iyi ülkesi. bizmiyiz kendisinden başkasını düşünmeyen.

    o ortadoğuda ölen milyonlarca insan için bir kişi burada bunlar niye birşey yapmıyor yeeeaa yazmayanlar konu fransızlar olunca insanlıkları kabarmış kendi güzel insanlarıma islami değerler üzerinden laf sokmaya fırsat bulmuşlardır.

    çırpınmayın uğraşmayın siz zaten isteseniz de bu güzel insanlara çamur atamazsanız. boşu boşunuza birbirini gazlamayın.

    ayrıca bu güzel ülke fransızlara da taziye de bulunmuştur zamanında. fransa zaten çok güçlü bir ülke olduğu için gösterilen bu destek yeterlidir.

    sizin asıl derdiniz saygı duruşu falan değil onu zaten belli ettim de neyse. beğenmeyen defolup gidebilir. biz hep böyledik değişmeye çalışan sizlersiniz.

    ıslıklama konusunda ise öküzlük etmiştir net. yapılmamalı tabiki.
  • 415
    ben bu ülkeye ve insanlarına her seferinde inanmaya çalıştım. inanın denedim. olmuyor ama. en kötüsü de olmayacak. hiçbir şekilde başaramayacağız. umudum yok.

    kaderine bırakın ülkeyi. öyle su veren itfaiyenin hortumunu sikeyim tipi laflar etmeyeceğim. ama bırakın bu işin peşini artık kardeşler, abiler, ablalar. su akar yatağını bulur. siz o suya baraj da yapsanız bent de cekseniz o su gideceği yere varacak. yormayın nefesinizi. ve o kaçınılmaz gün geldiğinde yaşanacak kıyamette kendinize güvenli bir yer bulun.
  • 416
    aslında bu yazı doğrudan türkiye ile ilgili olmayabilir ama yine de ülkenin barındırdığı bazı insanlar dolasıyla doğru başlığın bu olduğunu düşündüm. 17 kasım 2015 türkiye yunanistan maçında statta doğu tribündeydim (çekim yapan kameranın bulunduğu tribün). maça giderken konuşmuştuk, "saygı duruşunu ıslıklayacaktır bu haysiyetsizler" diye. nitekim öyle oldu. güney tribününde, yani kamera çekimine göre sol tribündeki (aynı zamanda deplasman tribünü) bir grup vardı. %90'ı 20 yaş altı olan bir gruptu ve sayıları 40-50 civarıydı. bütün mevzu bu kalitesiz ve aldığı nefes zarar olan varlıklardan kaynaklanıyor. tabi aynı zamanda yine aynı kale arkasının diğer bir bölümünü de es geçmemek lazım. onlar da bir kaç aptallıkta bulundular. kuzey kale arkasının sesini pek duymadım. onlardan ıslık falan da duymadım. belki de güney tarafına yakın olduğum için bu hıyarların sesi onları bastırmış olabilir.

    şu olayı kısaca anlatayım; yunan milli marşı okunurken çıkan ıslık seslerinin neredeyse tamamı bu bahsettiğim güney kale arkasındaki güruha aitti. arda başta olmak üzere bazı futbolcular "ne yapıyorsunuz yahu" dedi ve zorla susmuş gibi yaptılar. daha sonra saygı duruşunda yine aynı değersiz canlılar ıslığı başlattı. maç esnasında da dönem dönem yapılan o milli maçla alakası olmayan tezahüratları hep bu herifler yaptı. yoksa stadın geri kalanı oturduğu yerden maç izledi. nadiren "kırmızı-beyaz" tezahüratına katıldılar ama stat genelinde katılım oldukça düşüktü. tezahüratları da genellikle kale arkaları kendi aralarında yaptılar. yani stadın %90'ı maça hakikatten milli maç izlemeye gelmişti.

    bugün bu canlılar sayesinde, daha önceleri de düşündüğüm bir şeyi kanıtlamış oldum. o da şu; yukarıda bahsettiğim gibi kafasında beyin diye taşıdıklarının ne olduğunu bilmediğimiz 40-50 kişilik (sayıları tezahürata göre 100-150'yi bulabiliyor) bir canlı grubu futbol maçını tribünden izleyip bağırmak gibi basit ama etkili bir yöntemle, normal hayatta üzerinde hiçbir etki bırakamayacağı bir çok insanın düşüncesini etkiliyor. işte buradaki, twitter'daki, sosyal medyadaki insanların düşüncelerini etkiliyor ve insanların milli takımdan soğumasında çok büyük etken oluyor. aslında bu olay, boktan canlıların yaptığı boktan bir olay. aslında bu canlıların bizim yaşam alanlarımızda, bizim ülkemizde olmamaları gerekiyor. hele bizi hiç mi hiç etkilememeleri gerekiyor. ben eminim ki konya'daki maçta da yine en fazla 100-150 kişilik bir gruptu aynı olayları yapan.

    aslında o kadar değersiz bir canlı grubu ki bu insanlar, o kadar değersiz bir canlı grubu ki dünya üzerindeki hiçbir şeye etki etmeden (edemeden), bonz monz çekip kendi tükürüklerinin arasında yaşamaya mahkumlar. bu insanlar için değil avrupa basını, biz bile burada konuşarak enerji harcamamalıyız. bu insanlarla twitter, arda, fatih terim, bizler falan kimse ilgilenmemeli. görmezden gelinmeli de değil direk görmemeliyiz. çünkü evet o kadar değersizler.

    normalde bu kadar ağır konuşmam ama gidip gördüm ve bunların bulunduğu blok benimkinin hemen yanında olduğu için sinirlendim. ama aslında dediğim gibi sinirlenmemem lazım, çünkü o kadar kalitesiz, o kadar değersizler.

    saygılar.
  • 417
    içerisinde barındırdığı kitlenin çoğunluğu maalesef görgü ve ahlaktan yoksun olan, sürüler halinde hareket eden ülkemiz. bunun uzun uzun açıklanacak hiçbir tarafı yok. bu ülkedeki zihniyet ve at gözlükleri birkaç nesil değişmediği sürece aynı kalacak. ha o nesil değişiminden sonra her şey düzelecek mi? tabi ki hayır. her zaman sığ düşünceye sahip bir kesim var olmaya devam edecek bu ülkede çünkü artık kabul edelim biz bir ortadoğu ülkesiyiz. bu kanıya varmak ise çok basit;

    - ölen bizden* değil mi? o halde gebersin bize ne,

    - peki bu ölenler için saygı duruşu yapmalı mıyız? tabi ki hayır bizden değiller,

    - yapıldı diyelim, bu saygı duruşunu ıslıklamalı mıyız? tabi ki evet çünkü kafirler için saygı duruşunda bulunulmaz,

    - onu geçtim misafir ettiğimiz takım yunanistan mı? evet ordan bir ıslıklama daha yazmanızı rica edeceğim,

    bu böyle uzar gider dostlar. şimdi bunu okuyan arkadaşlarımın aklında direk karşı sav olarak "onlar biz öldüğümüzde neredeydi? bizim için niye saygı duruşu yapmadılar?" gibi sorular soracaklardır. öncelikle böylesine büyük facialarda, kıyımlarda ve katliamlarda kısasa kısas uygulanmaz, bu insanlık dışıdır. o bana üzülmedi ben niye ona üzüleyim? gibisinden cümleler kurmak sadece bazı şeyleri uç noktada yaşamanın sonucudur. ankarada ölen, beyrutta ölen, pariste ölen, kenyada ölen veya dünyanın bir başka yerinde ölen herkes için üzüntü duyulur. bunu ayırmak size bize bölmek de insanlık dışıdır, vicdansızlıktır.

    en çok karşılaştığım bir başka tepki ise "kendi vatanınızda ölenler için paristekiler kadar üzülmediniz bea" oldu şu ana kadar. arkadaşım öncelikle o vatanında ölenler içerisinde ben de olabilirdim.* bu başka hikaye isteyene sonra anlatırım. e be insan, sen nerden bileceksin benim kime üzülüp kime üzülmediğime? sen misin benim veya başkalarının vicdan bekçisi? eskiler güzel söylemiş, iğneyi kendine çuvaldızı başkasına diye. sen bana bu ithamda bulunurken çok mu düşündün orada hayatını kaybedenleri? çok mu için acıdı da gelmiş bana burada insanlık öğretmeye kalkıyorsun? senin ülken o insanlar için "oh olmuş, gebersinler, cehennemin dibine kadar yolları var" derken sen nasıl başka ülkelerden acına ortak olmalarını beklersin? bu ülke ve insanı içerisine saplandığı zihniyetten ne zaman kurtulursa işte o zaman o acılarını beğenmediğin, hor gördüğün insanlar da senin acılarına ortak olur. neyse bu konu çok yere çekilir ve ben sözlüğü seviyorum dolayısıyla pilot olmak istemiyorum.

    özellikle 17 kasım 2015 türkiye yunanistan maçında yaşanan ıslıklama ve tezahürat olayından sonra bu denli doldum, istemeden birilerini kırdıysam affedin. yazmasam ben patlayacaktım çünkü.

    edit: konunun yeri burası olmayabilir ancak yazmaya başlarken bir yerden sonra duramadım. modlardan da bu vesileyle özür diliyorum.
  • 419
    acayip kafalar yaşayan tuhaf ülke. bir tarafta başkanı hapis yatan, mahkeme ve daha birçok kurum kararıyla şike yaptığı sabit olan bir kulübün şike yapmadığına inanılırken diğer tarafta şike şüphesi bile olmayan, mahkemenin önünden bile geçmemiş bir kulübün şike yaptığına inanılıyor. hayır bari ot satışını yasalaştırın da vergi de alırsınız, millet gizli gizli kullanmak zorunda da kalmaz. dünya gündemini o kadar takip ediyorum. bu ülke kadar anormalini daha görmedim.
  • 420
    --- alıntı ---

    istanbul'da bugün bir kişinin sabah saatlerinde boğaziçi köprüsü'nün korkuluklarına çıkarak kendini boşluğa bırakıp hayatına son vermesiyle ilgili olayda şok bir gelişme yaşandı. o sırada otomobille köprüden geçerken, "saatlerce senin yüzünden trafikte bekliyoruz. atlayacaksan atla" diye erol çetin'e bağırıp küfür ettikleri iddia edilen iki kadının "intihara teşvik etmek" suçundan gözaltına alındığı ortaya çıktı.

    --- alıntı ---

    insanları gittikçe zıvanadan çıkan ülke. hiç umudum kalmadı artık.
  • 421
    suudi kral ölünce 3 gün yas ilan edilen, 37 vatandaşı bombalı saldırıya kurban gidince "ferhat göçer dinleyecektik, başka zaman dinleriz." denilen ülke.

    midemi bulandırıyor bu ülke de, insanı da, medyası da.

    peşin ekleme: bir zat-ı muhterem de "bununla yaşamaya alışmalıyız." buyurdu. e alıştık zaten amına koyayım, ülkenin başkentinde 5 ayda 3 kere hem de merkezi yerlerde patlama oldu. biz alıştık da, siz sırça köşklerinizde haberdar mısınız ondan şüpheliyiz.

    bir ekleme daha: milli futbol takımı euro 2016'da olan ülke. ilgi alanımız.
  • 425
    3 tane birbirinden cehennemlik ve lanet camianın* birbirini sikmeye çalıştığı ülkem, vatanım, biriciğim. malazgirt'te alpaslan'dan, pasinler'de çağrı bey'den, afyon ovası'nda ata'mdan kalan yadigarım. gerçek yurtseverlerin sesi bu 3 kımıl zararlısı cemiyet kadar çıksa, çıkabilse keşke. çıkarabilsek keşke. ama böyle giderse, bu halkın canını yakmaya böyle devam ederlerse o günler uzak değil. her diriliş gibi biraz sancılı olur ama olur, allah'ın adaleti er geç yerine gelir. bunu galatasaray öğretmemiş miydi zaten bize?
App Store'dan indirin Google Play'den alın