• 579
    bu insanların hepsi çok iyi biliyorlar türk futbolu'nda neler döndüğünü. ibrahim seten de biliyor, mehmet arslan da biliyor, serdar ali çeliker de biliyor, hıncal uluç da biliyor. hepsi biliyor futboldaki iğrençlikleri.

    şimdilerde galatasaray'ı da çekmeye çalışıyorlar fenerbahçe'nin pislik çukuruna. ''tamam onlar yaptı ama siz de yaptınız!'' diyerek. ve 1986-87 yılına bakılıyor. 1976 yılına bakılıyor. 1992-93'te 8-0 yenmeseydiniz şampiyon olamazdınız, averajla ankaragücü maçı sayesinde oldunuz derken, gözümüzün içine baka baka yalan söyleyerek. herkes 30 yol öncesinden bahsediyor da kimse 29 mayıs 1983 adana demirspor galatasaray maçı'nda dönen iğrençliklerden bahsetmiyor. 29 yıl öncesini geçtim, kimse 10 yıl öncesinden bahsedemiyor.

    korkaktır türk spor basını. allah gibi korkarlar aziz yıldırım'dan. mafyadır çünkü aziz yıldırım. gazetecilerin, yorumcuların parmaklarını kırdırtır. onun korkusundan 30 yıl öncesinden maçları haber yaparlar, aziz yıldırım'ın denizlili bir amigonun mektubunu delil göstermesine alkış tutarlar. ama hiç 9-10 yıl öncesine dönüp bakmazlar, bakamazlar. yemez çünkü. sinan engin'in beşiktaş'ın 100. yılında aziz yıldırım'dan nasıl destek aldığını anlatmasını haber yapamazlar. ertesi sene türkiye süper ligi 2003-2004 sezonu'nda beşiktaş futbol takımı'nın nasıl bir anda düşüşe geçip, ligi sürklase ederken ''futbolcuların garip davranışları'' ile lig yarışından koptuğunu anlatamazlar. tümer metin'in, fenerbahçe'ye transfer olduğu 2006-2007 sezonunda ''ben aziz yıldırım'ı eskiden beri tanırım'' dediğin pek az kişi hatırlar. yine galatasray'în üst üste 5. şampiyonluğuna koştuğu yılda, okan buruk ve emre belözoğlu'nun 13 mayıs 2001 galatasaray ankaragücü maçı'ndaki ''ilginç'' ve isteksiz oyunlarını haber yapamazlar. galatasaray taraftarı'nın, hiç sevmediği ersun yanal' ın teşvik primini oyuncuların, nasıl aldığını anlattığını haber yapamazlar. ve bugün bile utanmadan, ''doğrudur ersun yanal anlattı'' diyebilmektedirler.

    yine bu insanlar aziz yıldırım destekli bir şekilde 14 mayıs 2006 denizlispor fenerbahçe maçı'nda, galatasaray'ın, zaten küme düşmemeye oynayan denizlispor'a teşvik primi verdiğini, yüzleri kızarmadan haber yapabilmektedirler. eve gittiklerinde nasıl yastıklarına başlarını rahat koyuyorlar merak ediyorum doğrusu. galatasaray'ın alnının akıyla, her şeyiyle hakedilmiş 2005-2006 sezonu şampiyonluğunda pislik aramaktadırlar. o sezonda fenerbahçe'nin nasıl pislikler yaptığını, tesadüfi hakem hatalarıyla nasıl son haftaya kadar ittirildiğini yine korkudan hatırlatıp, haber yapamamaktadırlar. o sezon özgüç türkalp'in nicolas anelka'nın eliyle attığı golü iptal edemeyişini kimseye hatırlatmazlar rigobert song'un makbuzuyla uğraşırken. yine aynı yıl ali sami yen'de kayseri erciyesspor'lu devran'ın topu çizgiden eliyle çıkarttığını hakem zafer önder ipek'in görmeyişi yine tesadüftür. o sezon fenerbahçe'nin gaziantepspor deplasmanında, 5.dakikada kalecinin atılması ve kırmızı kart görmesiyle rahat kazanmasını haber olarak görmemektedirler. çünkü tesadüfi bir hakem hatasıdır.

    daha da yakın tarihe bakalım; 2009-2010 sezonunda fenerbahçe futbol takımı son 10 haftada 1 maç hariç hepsini kazandı yanlış hatırlamıyorsam. minimum 5'inde galtasray maçı dahil kaleci atası vardı. özellikle 9 mayıs 2010 ankaragücü fenerbahçe maçı'nda ayyuka çıkmıştı bu kaleci hatları. serkan kırıntılı 3 tane saçma sapan gol yedi ve her ne hikmetse ertesi sene fenerbahçe'ye transfer oldu. ve 2 sezondur tek bir maç oynamadan çatır çatır parasını alıyor. ve türk spor basını yine buna bir şey diyemiyor. haber değeri olarak görmüyor.

    keşke içlerinden bir tane korkusuz bir adam çıksa da şu yaşanılanları tek tek anlatsa. ama o yürek hiçbirinde yok. bundan sonra da olmaz. çünkü onlar için maaşlarından daha önemli bir şey yok. şeref gibi, onur gibi, ahlak gibi, erdem gibi, en önemlisi dürüstlük gibi...
  • 580
    --- alıntı ---
    dışarıda da pr firması lazım.

    şimdi atatürk'ün sathı müdafaa prensibi tek bir alanı bile düşmana vermeden mutlaka çatışma kuralını içerir. amaç, düşmana sürekli zorluk çıkartmak, maliyetlerini arttırmak, lojistik sistemlerini zorlaştırmak, hareket kabiliyetlerini azaltmaktır. beklenen netice, düşmanın psikolojik olarak yorulması, gerginleşmesi, kaynak ve imkanlarını lojistik hattının güvenliği için sürekli kullanmak zorunda kalması ve nihayetinde hem moral hem de imkan bakımından savaş kabiliyetinin azaltılmasıdır.

    --- alıntı ---

    http://www.sabah.com.tr/...yanin-sirri?paging=5
  • 582
    26 ağustos 2012 beşiktaş galatasaray maçı'nda sonra sosyal medyada yapılan yorumlara baktığımda bjk sanki bizi ezdi. sadece 2. yarıda fatih hoca'nın yaptığı değişiklikler sonrası biraz oyunu ele aldılar ve maçta 3 tane bireysel hatamızla gol attılar. şimdi bakıyorum da bjk çok iyi oynamış gibi yorumlar falan. bırakın uyanmasınlar, he bjk iyi, galatasaray kötü. bu maç gösterdi ki kanırta kanırta bu ligi götürcez.
  • 583
    işine geldiği zaman defalarca tekrarlanmış olayları büyütebilen , istediği konunun üzerini kapatıp istediği konuyu tam tersi şekilde yansıtan basın. sırf bunlar yüzünden ne türk futbolu ileri gidebildi ne basın anlamında bir ilerleme yaşandı. elbette bunun böyle olmasında onlarca sebep vardır fakat en önemli sebebi alakasız insanların bir şekilde o mevkilere getirilmeleri ve çoğunun utanmadan taraflı yorumlar yapmasıdır.
  • 585
    eze eze şampiyon olacağımız2012-2013 sezonuna gölge düşürmeye çalışandır. ama unutmuşlar ki, tarafları oldukları fb ve bjk camiasının yöneticisinden tutun da tercümanına kadar neredeyse her bir ferdi ceza almıştır. önce bu pisliklerini düzgünce örtsünler. daha sonra tuttukları tarafın fb ve bjk camiası değil de galatasaray'ın başka bir uzvu olup olmadığından emin olsunlar.
  • 586
    yarın maçtan çok burak yılmaz'ın pozisyonuna önem verip, böyle pozisyonun fotoğrafını yukarı koyup altına da eski hakem yorumcularının fikirlerini yazacak olan basın, e tabi bide ara sıcak olarak engin baytar'ı verirler '' engin rusyayamı transfer oluyorr ! '' yada '' işte fatih terimin engin hakkındaki kararı '' diye başlıklar atacaktır. hatta 1-2 tanesi aradan çıkıp '' burak yılmaz pfdk'ya sevkedildi '' derse şaşırmam, harbi şaşırmam.
  • 588
    bizim ülkede ahlaklı olmak kolay iş değildir beyler.

    menejerlik ve şike konularında cezalar alan bülent uygun teknik direktörlüğe kaldığı yerden devam ediyor.
    şike cezası almış aziz yıldırım başkanlık koltuğunda, çıkıp anons yapıyor, ses yok. "takımı ateşledi" diyorlar.
    aynı adam türk futboluna kara leke olarak yazılacak "şike yaptıysam kendim için mi yaptım? fenerbahçe için yaptım tabi ki!" laflarını ederken, koskoca bir divan kurulu tarafından alkışlanıyor.
    ilhan ekşioğlu ve şekip mosturoğlu ceza aldılar, dışarı çıktıklarında yönetim kuruluna geri döndüler, yöneticilik yapmaya devam ediyorlar.
    "yorumculuğu bırakırım", "aziz yıldırım çıksın ben yatarım" türü lafların sahibi rıdvan dilmen televizyonda her gün "objektif" yorumculuk yapmaya devam ediyor.
    "fenerbahçe'de teknik direktörlük hedefim yok" diyen, maç öncesi kadro öğrenmek için kalem kağıt arayan, "şike kanıtlansın istifa ederim" diyen aykut kocaman fenerbahçe teknik direktörü.
    "eheheh başkanım nasıl yalan haber yaptırdım ama!?!" diyen sinan engin futbol programlarında insanlara futbolu öğretiyor.
    "kadroyu öğreneyim hemen size paslarım" diyen ömer güvenç halen ligtv'nin en kıdemli muhabirlerinden biri.
    ercan saatçi türkiye'nin en tarihi gazetelerinden birinin spor müdürü.
    beşiktaş'ı batıran, evrak sahtekarlığıyla ceza aldıran adam federasyon başkanlığına terfi etmiş.
    şike cezası almak için 11 futbolcuya canlı yayında fiş keserek para vermek gerekmesine denk gelen bir madde talimatnameye yangından mal kaçırırcasına gece yarısı eklenmiş.
    bir önceki federasyon başkanı aziz yıldırım'ın fino köpeği olmuş, görevden kaçmış, şike olayı olalı beri ortada yok.
    "fenerbahçe uefa'ya 30 milyon euro rüşvet verdi" haberlerinin üzerinden 1 ay geçmeden istanbul'da billboardlarda boy boy "yapı kredi şampiyonlar ligi'nin yeni sponsoru" ilanlarının olması türk ekonomisinin büyük başarısı, yanlış anlamayın sakın.

    ***

    konu bunlar değil beyler, konu başka. yanlış şeylere odaklanıyorsunuz. bir boktan anlamıyorsunuz.

    konu burak yılmaz'ın büyük hırsız olması, kendini yere atan ilk futbolcu olması dünyadaki, ve sakatlanıp veya geberip gitmesi artık başımızdan. kirlettin bizi burak, bizim ahlakımızı bozdun.
    konu galatasaray'ın stadını insani yolla temaslar kurup değil de, zorla ve "devletin stadı değil mi kardeşim girer oynarız" tavrıyla ele geçirmeye çalışan beşiktaş'ı reddetmesi ve büyük terbiyesizlik yapması. o adnan öztürk yok mu o!
    konu galatasaray'ın transfer döneminde nizami biçimde oyuncu transfer edip "şike yapması", ama transfer şikesiyle hapis cezası alan kulüplerin masum olması.
    konu fenerbahçe ve beşiktaş kötü hazırlanmış bir iddianameyle yaftalanmışken, suçları kanıtlanana kadar masumken, türkiye'ye şikeyi bu konuda yargıda davası dahi olmayan galatasaray'ın getirmiş olması.
    konu akli dengesi bozuk bir amigonun mektubunun galatasaray'ın şikesini kanıtlarken, binlerce sayfalık telefon görüşmelerinin fenerbahçe şikesini kanıtlayamaması.
    konu galatasaray'ın 1-0 kazanarak şampiyon olabileceği bir maçta, rakip kalecinin beşiktaş'tan teşvik aldığını itiraf ettiği bir maçta, gelenin geçenin 6-7 attığı rakibe karşı 8-0 galip geldiği için otomatik olarak şike yapmış kabul edilmesi.
    konu galatasaray'ı hep hakemlerin koruması, konu dünya devi haluk ulusoy'un her yeri ele geçirmesi, ve galatasaray'ın haksız 4 sene üstüste şampiyonluğunun yanında uefa kupasını dahi alması.
    konu galatasaray'lı fatih terim'in 10 yıl önce mehmet ağar'ı ziyaret etmesi beyler, demirören'in başbakanın kuklası olması, fenerbahçe yönetiminin cemaat dolması, hapisten çıkanların ağarın elini öpmeye gitmesi değil.
    konu türk futbolunun neredeyse tüm kalburüstü başarılarının sahibi fatih terim'in küfürbaz, kıro, maganda olması, ama türk futboluna çağ atlatan kişinin mafyöz, kabadayı, diktatör ve şikeci aziz yıldırım olması.
    konu tt arena'nın galatasaray'a peşkeş çekilmesi, konu devlet'in 237 milyon tl kazanıp zarara uğratılması, konu fenerbahçe ülker arena'nın ne kadar da güzel olması!
    konu bjk'nin kazanamadığı her gs maçı sonrası istisnasız biçimde o maçın hakemi her kimse itin götüne sokulması, türkiye'deki tüm hakemlerin galatasaray'ı tutup beşiktaş'a karşı olması.
    konu galatasaray'ın cemaatin takımı olması beyler. akp cephesinin baş düşmanı inan kıraç, tt arena yuhalaması, ünal aysal'ın başbakan tarafından hep reddedilmesi filan önemsiz. fenerbahçe yönetiminin küçük bir akp hükümeti olması, fikret ormanın başbakan yalakalıkları, demirören'in akp isteğiyle federasyon başkanı olması değil konu. galatasaray cemaat.
    konu anelka'nın eli değil, alex'in kendini yere atması değil, nobre'nin penaltıları değil, fenerbahçe'li oyuncuların iptal edilen cezaları, silinen ve değiştirilen hakem raporları değil. konu arif'in yere düşmesi beyler.

    ***

    geçin bunları. konu şu.

    beşiktaş boku yedi. herkes görüyor durumu sahada, şans golleri sayesinde maça tutundular. en iyi oyuncuları gitmek istiyor, bir diğeri kadro dışı, kadronun geri kalanı da tırt.
    yönetim yeni. istifaya zorlayamıyorlar. teknik direktör yeni. zorla kovduramazlar.
    diğer yandan galatasaray ülkenin en komple kadrosunu kurmuş. ülkenin en iyi teknik direktörü var. tüm bunlara ek bir de emre çolak, semih kaya gibi iki genç çıkmış takır takır oynuyorlar.
    herkes ikinci hegemonyayı bekliyor. stad gelirleri akmaya başlamış. 40 bin kombineli seyirci var.

    bu şartlarda beşiktaş taraftarının her zaman olduğu gibi galatasaray düşmanlığı kusmaya ihtiyacı var. ve dün 23:30'dan beri bunu yapıyorlar.
    aksi olsa, tüm pislik küfürler galatasaray'a değil, terim'e değil, burak'a değil; yanlış penaltıyı çalan hakeme olurdu. o hakemi oraya koyan federasyona olurdu.

    hani beşiktaş'ı icraya düşüren, tazminat ve menejer ücreti manyağı yapan, çarşıyı maaşa bağlayan, şike yapılmasına göz yuman ve evrakta sahtecilikle beşiktaş'ın men cezası almasına yol açan federasyon başkanı var ya... o işte atadı galatasaray'ı koruyan hakemleri.

    ***

    tek cümleyle, satılmış olanlarınıza, beyni örümcek dolmuş olanlarınıza çok yazık; zehrinizi şu ülkenin gençliğine akıttınız.
  • 589
    türk spor basını maalesef para hortum düzeninin en önemli saç ayağıdır.

    galatasaray sözlük, sanal alemde klasik bir spor basını sayılmasa da dolaylı olarak türk spor basınının geniş çemberi içinde yer alabilir düşüncesindeyim.

    bu şekilde giriş yaptıktan sonra galatasaray sözlüğün yazarlarının sıcak gündem hakkında yorumlarındaki büyük çelişkiyi aşağıda açıklamak isterim.

    galatasaray aleyhinde hatalı hakem kararları hakkında sözlük yazarları objektif görüşlerini açıklamakta. bu bir vaka.

    ancak 25 ağustos 2012 fenerbahçe gaziantepspor maçında attığı gol öncesi elle oynayan bir oyuncu var; mehmet topal. 26 ağustos 2012 beşiktaş galatasaray maçında burak yılmaz'ı itin şeyine sokan değerli yazarların aynı şekilde mehmet topal başlığında da coşmalarını beklemekteyim. objektiflik kantarını adaletli dağıtalım. orada da coşalım ve edebiyat yapıp adaleti sağlayalım. yoksa galatasaray sözlüğün gittikçe eleştirdiğimiz türk spor basınına benzeme tehlikesi olacaktır.
  • 591
    şaha kalmış ve koşturan galatasaray'ı engellemek için müthiş bir organizasyon içine girmiş basındır. emre belezoğlu'nun hemen hemen her maç yaptığı hareketi engin baytar yapınca tarihin en büyük linç kampanyası başlatmıştır. çoğu futbolcunun yaptığı darbeyi abartmak olayından burak yılmaz'ın menfaat sağlaması karşılığında yine büyük bir linç kampanyası başlatılmıştır.
  • 593
    çok fazla orospu çocuğunu barındırmaktadır. üstüne alınan beni dava edebilir, böylece kendilerini de deşifre ederler. fenerbahçe'nin son üç maçında elle atılan gollere gelince utanmazlar, burak yılmaz'ın arkadan müdahale sonucu kendini yere bırakması sebebiyle burak yılmaz'ın futbolcu olmasından utanırlar. bu ne amk? sanırsın türkiye'de ilk kez hatalı penaltı veriliyor.
  • 595
    türkiye'nin aynası...

    türkiye'de çok az kişi hakettiği için bir yerlere gelebilmiştir. en önemli koltukları, birilerinin yakınları işgal eder. en önemli ihaleleri, birilerinin çıkar odakları kazanır. en önemli köşeleri, birilerinin pohpohlayıcıları tutar.

    türkiye'deki her yapı gibi, türk spor basını da satılık kalemlerin en önemli yerleri işgal ettikleri, en yüksek mertebelere ulaştıkları bir bölge sadece...

    hal böyleyken, galatasaray olarak bu kalede çok fazla adamımız yokmuş gibi görünüyor. olmasın da zaten. kalemi satılmamışların görüşleri bizler için yeterli. ama bu durum, rakiplerle yapılan mücadeleye ek olarak, bir de psikolojik bir mücadele gerektiriyor.

    peki biz taraftarlar, bu mücadeleye hazır mıyız? iki gündür burak yılmaz'a yapılmayan kalmadı. en önemli rakibimiz ilk hafta centilmenlik dışı, iğrenç bir golle puanı kurtarmış, bir hafta sonra elle gol atmışken, burak'ın tartışmalı pozisyonunun bu kadar büyük bir fırtına koparıyor olması, her şeyi gayet güzel özetliyor. desteğimizi hissettirebildik mi mesela burak'a?
  • 600
    yine gülmekten sandalyeden düşürmüş kolpacı yuvası:

    http://www.sabah.com.tr/...arasi-fbahceye-gitti

    asfhlgkşlhkgşl! ahahahaha... olum tamam lan! bu sonuçla galatasaray aslında fenerbahçe'nin değil, trabzonspor ve bursaspor'un parasını cukkalamış oldu, tamam... ahahaahah... lan hiç güleceğim yoktu yeminle. bu ne fener sevgisidir a be kızancıklar? saygı duydum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın