oldukça antipatik ve beceriksiz bir yönetime sahip kulüp.
yıllardır kendi takımlarımda oynayan, sözleşmesinin biteceği gün ve saat belli olan en iyi oyuncuları
selçuk inan'la anlaşamazlar. ve boştaki bu oyuncuyu alan galatasaray'ın etik davranmadığını söylerler. aynısı
ceyhun gülselam için de geçerli.
kendi takımlarında hiçbir fayda sağlayamayan "sorunlu futbolcu"
engin baytar'ı seve seve galatasaray'a verirler, ancak engin'in başarılı olduğu sezondan sonra "en önemli oyuncularımızı vermeseydik" ile başlayan cümleler kurarlar.
umut bulut gibi faydalı bir oyuncuyu taraftar baskısından dolayı iyi de bir meblaya satarlar. sonra bu oyuncu galatasaray'a geldiğinde "bizim oyuncumuz" edebiyatı yaparlar. siz değil miydiniz onu kovar gibi gönderen?
ve yıllar önce
burak yılmaz'la sözleşme imzalarken kabul ettikleri "5 milyon euro'ya serbest kalır." maddesini hiçe sayıp galatasaray'dan 7 milyon euro isterler. yabancı kulüplere gitmek istemeyen burak'ı "söz hakları olmamasına rağmen"
** rusya'ya yönlendirmeye çalışırlar. sonra alttan alıp 6 milyon euro'ya kadar çıkan galatasaray'ın sabrı taşar, burak'ın da gelmek istemesiyle beraber yasal bir hak olan sözleşmedeki maddeyi kullanıp 5 milyon euro'ya transfer eder yönetimimiz. baştan kabul ettikleri maddeyi kullanan takım lazio değil galatasaray olunca "etik değil." olur.
birilerinin bu insanlara sözleşmenin nasıl bir hukuki olay olduğunu, futbolcuların profesyonel olduğunu ve etik kavramının anlamını açıklaması gerekiyor.