• 541
    sevilip sevilmemesi ayrı konu ama, ironi özelliğini iki yüz yıl önce kaybetmiş ":(" hareketi zaten taklittir: http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=20328544

    kendi sorup kendi cevap verme olayı ahmet çakar'da bile var yahu, yok yani bu hareketlerin ikisi de gereksiz ötesi ama yarın öbürgün yaparsam taarabt taklidi olarak anılmak istemiyorum.

    bir de nereden çıktığı meçhul "net" diye cümle bitirme hastalığı var, onu yapan kişi için süleyman demirel taklidi dense yeridir zaten.

    edit: bi şöyle baktım da, takıldığımız konuya gel arkadaş.
  • 262
    valla bu söylediklerimden pişmanlık duyamayacağım. bunun gibi adamlar yüzünden bize dediler yıllarca " sen tarımla ilgilen, sanayi toplumu olamazsın" o yüzden biz yıllarca sadece ihracat olarak sadece tarım ürünlerini gösterdik. niye çünkü biz sanayi ile uğraşacak bi toplum değiliz. biz tarım yaparız. ekeriz biçeriz.

    benfica felan değilmişiz. allah allah. benfica direk sanırım cardozo'un felan üstüne kuruldu da, cardozo benfica ayarındayken, muslera galatasaray ayarında değil. valla mı?

    yok dışarıda öyle görüyorlarmış. açk gidip ikinci sınıf topçularla oynarsan öyle görürler. gidip birinci sınıf topçularla oynarsan başka türlü görürler. galatasaray kötü yönetildi vs ama hala herkesin aklındadır gala ne demek.

    bu takımda 15 sene önce hagi oynamış, popescu oynamış, taffarel oynamış. dünyanın en başarılı hocalarından birisi başında. dünyanın en modern stadyumlarından birine sahip. taraftarı avrupa'da ses getirmeye başladı. schalke kim? everton kim? tottenham kim? napoli kim? udinese kim?

    benfica kim la? portekiz'in nüfusu 10 milyon taş çatlasa. 10 milyonu da benficalı olsa kaç yazar a.k? sırf galatasaray taraftarı üç tane portekiz kurar.

    ha şimdi diyeceksin ki niye benfica değil şu anda o zaman? hah o da işte senin gibi özgüvensiz adamlar yüzünden. yıllarca bu zihniyetteki adamlar bu ülkenin önünü kapadı. şimdi siktirip gidin çekilin önümüzden. bizim vizyonumuz da var, vizyon sahibi yöneticilerimiz de.

    git sor bakayım fatih hocaya, ünal aysal'a ne diyecekler sana. bizim rakibimiz milan, barcelona, real madrid diyecekler.

    aslında ben takılmam bu adamın yazdıklarına. ama olay sadece galatasaray ile ilgili değil. şu siz tarım toplumusunuz zihniyeti yok mu. ona ben nerede rastlarsam o adamın kafasını duvara vura vura öldüresim gelir. isterseniz siz siktirip gidin, tarımınızı yapın. yeter ki bizim ayağımızın altından çekilin. çünkü biz büyüyeceğiz! sizin küçük dünyalarınıza mahkum değiliz.

    ayrıca ben bu adamın iyi niyetinden de şüphe ediyorum. iyi niyetli adam der ki varsa muslra'dan da iyisi gelsin takımıma. bu e z i k diyor galatasaray'ın üstünde oyuncu. ben nasıl inanayım bu adamın iyi niyetine?
  • 957
    sözlükte gezinirken başlığına denk geldiğim, son entrysini 2013 kasım ayında girdiğini görünce çok şaşırdığım yazar.

    hagi, daniel tozser, soldan soldan yardır riera, hktwoo, haldunustunelinsactokasi ve anlık aklıma gelmeyen diğerleri ile beraber sözlüğe dair hatırladığım en eski yazarlardan biri kendisi.

    kendisinin bir şekilde dikkat çektiğini hatırlıyordum ama bu kadar çok tartışıldığını hatırlamıyordum açıkçası.

    sözlüğü tarayıcıdan aratınca, zamanın quakerboy’u ya da şuanın gurrpegi’si gibi sözlük butonunun altında ismi çıkıyordu sanki.
  • 819
    eleştirdiği kewell fanboylarının hayata, galatasaray'a bakış açısını mı eleştirirdi yoksa kewell'ı sevme tarzını mı bilmem ama kendisi galatasaray'dan ziyade fatih terim fanboy'u gibi davranmaya başladı.

    kewell altındaki cıvık entrylerden şimdi o fatih terim'e yazıyor iyi hoş, çok da sevimli ama fatih terim'i savunurken an itibarı ile gol krallığında kafada olan drogba'ya fenerin 2 forvetinden de* fazla gol atan sniejder'e* giydirmeye kalkarsan ayıp olur hacı. dost acı söyler ama fatih terim gitti, alışmak gerek. hem fatih terim yokken de galatasaray'ı seviyorduk. kapısına kilit vurulan ankaragücü'nden evimizde 4 yerken de seviyorduk, 100 liraya eski açık bileti alıyorduk. şimdi de seviyoruz.

    taşşağını yediğim selçuk inan'ı da eleştiricen yeri gelirse, fatih terim'i de. eleştirilemez diye bir şey yok. geçen sene eleştirsen mal mısın derler ama bu sene selçuk ve burak'ın durumu belli, geçen sene sniejder'i eleştirdin haklıydın ama bu sene? drogba'ya hiç bir şey deme zaten, ver kimliği bana ikimizinkini de paket yaptırıp yollayayım evlatlık alsın.
  • 468
    (bkz: #998149)

    (bkz: #1090197)

    kendisi beni 'hijyen manyağı, şişko ev kadınından; 'modern tesettürlü, evde kocasına açılan kadın'a evirmiş. bir dahaki sefere ne olacağım çok merak ediyorum. :)

    yazarımızın benimle niye uğraştığını bilmemekle birlikte, şahsıma yönelik olmasına rağmen iki entry'de de hakaret unsuru bulamıyorum. eğer bizler net aleminde, yani sanal bir ortamda nicklerimiz ile birliktee duruyorsak, bir şeyler yazıp çiziyorsak, bu tarz ti'ye alan, taşlama içerikli yorumları da göze almamız gerekir diye düşünüyorum. yani ortada bariz bir hakaret yok, kadına benzetilmeyi de hakaret olarak kabul etmem. kendime yönelik olanlarını başarılı bir tasvir çalışması olarak görüyorum.

    öte yandan arkadaşımızın zaman zaman cinsiyet ayrımcılığı ve karşı cinsi aşağılayıcı entryleri olmuştur ki, kendisi de farkına vardı bunların sanıyorum. ayrımcılık ve nefret suçları sadece dil, din, ırk gibi unsurları değil 'cinsiyet'i de kapsar bunu kendisine tekrar hatırlatırım ki sonradan bazı yaptırımlarla karşı karşıya kalmasın. bir de nickaltı yazarlığından bu kadar şikayetçi olurken, kendisinin kat be katını yapması pek yakışık almıyor. insanları kadın, yaşlı, şişko diye kategorilere ayırması da tam bir felaket.

    not: şimdi bazıları çıkıp benden torpilli olduğunu söyleyeceklerdir ki yalan. fikirlerimiz yüzde yüz zıt ve hiçbir konuda anlaşamıyoruz. hiçbir yerde de tanışmışlığım etmişliğim yoktur.

    edit: entry no
  • 456
    halim abi ile ilgili dile getirdiği düşüncelerde eleştiri ve somut tenkitlerde bulunmayıp o yaşlı falan diyip hakarete başvuran, baros takıntısını öne çıkarıp galatasaraylılığının çoktan önüne geçmiş olan fatih terim fetişizmini ifşa ederek ağır bir üslup sorunundan muzdarip olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiş en basit tabirle terbiye yoksunu yazar.
  • 555
    yeni barosunu bulmustur. hadi hayirli olsun:

    (bkz: #1194000)

    entryde soyledigi kadro muhendisligi konusunda sıkıntı yaratma durumunda hem fikirim. ama asıl tehlikeli olan su soyledigi: 'surat yapıp oynamaz. yıldız ya paşamız.'

    wesleynin daha ben hicbir macta 'ben yildizim abii' triplerini gormedim. adam elinden geldigince mucadele ediyor. gerekirse yerlerde kayip top almaya calisiyor. hatta birak yıldız tribini adamda altyapıdan yeni cikmis gibi bir tevazu var. bircok duran topun basina gecemiyor bile.

    t a a r a b t takar simdi bu adama. muritleri de dogru yanlis gider pesinden. bakın fazla degil 2 hafta sonra sneijderin basligindaki yorum degisimlerini hep beraber goruruz.
  • 338
    lorik cana tartismalarindan beri dikkatimi ceken ve genel olarak (bazen uslubunu yanlis bulsam da) begendigim yazardir. fan boy diye tabir ettigi insanlarla mucadelelerinde genel olarak haklidir. bilhassa cana muhabbetinde yerden goge kadar katiliyordum kendisine.

    ancak kewell ve barosla ilgili bu kadar sert olmasi artik tamamen restleşme amaci tasiyor gibime geliyor digerleriyle. kabul ediyorum. kewell gecen yil gitmeliydi. yine kabul ediyorum baros da bu yil gitmeli. ama bu adamlar takimimiza hicbirsey vermedi, kotu oyunculardi demek fazlaca haksizlik. mucadele desen vardi, profesyonellik desen vardi (barosun boku cikan itirazlari da olsa), gol-asist sayisi desen vardi adamlarda. bunun yaninda peslerini birakmayan bir sakatlik laneti de vardi. kabul ediyorum. yas kemale de erdi. onu da kabul ediyorum. zaten gitmesinler de demiyorum. digerleri gibi 'hicbirsey oynamasa da sırf x icin kalsin.' diyenlerden degilim. asiri romantiklige gerek yok.

    velhasil baros da gitsin artik. ancak ankaragucu macinda takımını satanlara ragmen, sakatliktan yeni cikmis olmasina ragmen topu ısıracak kadar hirsli olan, 2 gol atan, attigi golden sonra topu kaleden cikarip santraya goturen bu adamin surekli olumsuz yonlerinden bahsetmek de biraz haksızlık sanki. digerleri ile laf dalasina girmek adina barosa bu kadar yuklenmek de cok mantikli gorunmuyor.
  • 824
    linç falan değil niyetim, ne zamandır aklımda ancak yazmak istememiştim, hazır buralardayken yazayım dedim..

    hemen hemen her entrysinde, magazin programlarından fırlama isimler olduğu, futbolcu eskilerini ilginç ilginç kıyaslamalara soktuğu, ve bunun artık bayağı hale geldiği aşikar.
    olur olmadık konuları demet akbağ'larla, mahmut tekdemir'lerle kaynaştırması şahsen beni etkilemiyor.

    ayrıca yine çoğu entrysinde beliren " :( " üzgün surat da, yine sıradanlaşıp etkisini yitirdi kendisi sayesinde.

    bir de insan düşünüyor, aslolan galatasaray'dır diyen adamı her şeyin üzerinde tutuyorsun; ama kendin o söz yerine söyleyeni "aslolan" yapıyorsun.

    yolun açık olsun, yazsan da, yazmasan da...
  • 170
    halihazırda bir sözlük yazarı olarak benim de bazı yazarları sevme-sevmeme hakkım var. ayrıca bu öznel duygularımı moderasyona yansıtmadığım sürece bunu ulu orta da açıklayabilirim.

    işte bu t a a r a b t* nickli arkadaşı da pek sevdiğim söylenemez. zira kendisi gerçekten bir şey anlatma derdinde değildir bana göre. öyle olsa bile anlattığı şeye ihanet eder çoğu zaman. çünkü bir şeyi anlatırken kulladığı üslup anlattığı şeyin üzerine çıkar. bunun yüzünden girdiği ikili tartışmalar vıcık vıcık olur.

    söz misal, türk telekom arena güney tribününü eleştirecek, ora için dünyanın en kötü yeri tanımını yapar. mesela yine ona göre cana dünyanın en kötü futbolcusudur. mesela kewell'ı onu sevenlerin seviş şekilleri üzerinden eleştirir. bu yüzden de çoğu kişi tarafından ciddiye alınmaz. böyle olduğu için de, "dikkat çekmeye çalışıyor" şeklinde yaftalanır.

    oysa genelin aksine olan düşüncelerini usturuplu bir üslupla anlatmaya çalışa hem bu kadar tepki çekmez, hem de yazdıkları bir çok kişi tarafından ciddiye alınır diye düşünüyorum.

    neyse konumuza gelelim. şimdi bu arkadaş 17 kasım 2011 galatasaray fc barcelona regal basketbol maçı sonrası yazdığı entry'den (o müthiş ambiyansı solumayan taraftar ölsün bence) dolayı eleştiriliyor. ilgili entry'i dün gece maçtan geldikten sonra okudum ve hiç de öyle salonda olmayanlara ölsün diye beddua ettiği gibi bir anlam çıkartmadım. belli ki arkadaş salonun muhteşem atmosferinden dem vurmuş, aldığı hazzı anlatmaya çalışmış ve salonda olmayanların çok büyük şeyler kaçırdığını ifade etmiş. kusura bakmayın ama "bu adam salonda olmayanlara ölsün diye beddua etti" diye bu adamı eleştirmek çok sığca. atıyorum bu cümleyi t a a r a b t değil bir başka yazar kursa o kadar tepki çekmezdi ama ilgili kişi t a a r a b t olunca işin rengi değişiyor. hayır bir de, "kendim de maçtaydım, lafın ucu nasılsa bana dokunmuyor" rahatlığıyla da değerlendirmiyorum konuyu. açık açık ortamı övüyor adam, gelmeyenlere laf sokmuyor ki.
App Store'dan indirin Google Play'den alın