• 170
    halihazırda bir sözlük yazarı olarak benim de bazı yazarları sevme-sevmeme hakkım var. ayrıca bu öznel duygularımı moderasyona yansıtmadığım sürece bunu ulu orta da açıklayabilirim.

    işte bu t a a r a b t* nickli arkadaşı da pek sevdiğim söylenemez. zira kendisi gerçekten bir şey anlatma derdinde değildir bana göre. öyle olsa bile anlattığı şeye ihanet eder çoğu zaman. çünkü bir şeyi anlatırken kulladığı üslup anlattığı şeyin üzerine çıkar. bunun yüzünden girdiği ikili tartışmalar vıcık vıcık olur.

    söz misal, türk telekom arena güney tribününü eleştirecek, ora için dünyanın en kötü yeri tanımını yapar. mesela yine ona göre cana dünyanın en kötü futbolcusudur. mesela kewell'ı onu sevenlerin seviş şekilleri üzerinden eleştirir. bu yüzden de çoğu kişi tarafından ciddiye alınmaz. böyle olduğu için de, "dikkat çekmeye çalışıyor" şeklinde yaftalanır.

    oysa genelin aksine olan düşüncelerini usturuplu bir üslupla anlatmaya çalışa hem bu kadar tepki çekmez, hem de yazdıkları bir çok kişi tarafından ciddiye alınır diye düşünüyorum.

    neyse konumuza gelelim. şimdi bu arkadaş 17 kasım 2011 galatasaray fc barcelona regal basketbol maçı sonrası yazdığı entry'den (o müthiş ambiyansı solumayan taraftar ölsün bence) dolayı eleştiriliyor. ilgili entry'i dün gece maçtan geldikten sonra okudum ve hiç de öyle salonda olmayanlara ölsün diye beddua ettiği gibi bir anlam çıkartmadım. belli ki arkadaş salonun muhteşem atmosferinden dem vurmuş, aldığı hazzı anlatmaya çalışmış ve salonda olmayanların çok büyük şeyler kaçırdığını ifade etmiş. kusura bakmayın ama "bu adam salonda olmayanlara ölsün diye beddua etti" diye bu adamı eleştirmek çok sığca. atıyorum bu cümleyi t a a r a b t değil bir başka yazar kursa o kadar tepki çekmezdi ama ilgili kişi t a a r a b t olunca işin rengi değişiyor. hayır bir de, "kendim de maçtaydım, lafın ucu nasılsa bana dokunmuyor" rahatlığıyla da değerlendirmiyorum konuyu. açık açık ortamı övüyor adam, gelmeyenlere laf sokmuyor ki.
App Store'dan indirin Google Play'den alın