• 23
    normalde ifade özgürlüğünü kısıtladığını düşündüğüm için bu kurala karşıyım ama madem var böyle bir kural, benim birkaç sorum var hakkında:

    1 - galatasaray'ın başarısız olmasını dilemek, istemek bu kurala uygun mu?

    2 - entrylerde bela okumak, beddua etmek bu kurala uygun mu?

    3 - galatasaray çalışanlarına onursuz demek, bunu ima etmek bu kurala uygun mu?

    4 - ortaya laf söylermiş gibi yapıp üstü kapalı şekilde insanları hedef alarak hakaretamiz ifadeler kullanmak bu kurala uygun mu?
  • 14
    --- alıntı ---

    ------------------------------------------
    mesajı gönderen: zoom505:clink:1778191
    bi de cemaat olarak müthiş bir dayanışmaları var. bu erol tayfasının. iki kişi konuşurken‚ 3. devreye giriyor.. küçük enişte..
    ------------------------------------------

    kendi forumuna gitsene sen
    hadi bakim ft hocan bekliyor
    sana kemik atacakmis
    terini silecekmis kos ft hocana

    --- alıntı ---

    bi yerde denk geldim. antu'dan bir post.
    işte sözlüğün bu hale gelmesi moderasyonun göstereceği tek bir tutum farkına bakar.

    tartışmadaki ilk mesajın örneğini bu sözlükte çok görüyorum. mesela daha geçenlerde bir yazar beni ve başka bir yazarı laci sözlük'e kovalamıştı. yani antu seviyesine sadece bir yanıt uzağız bazen.

    bu yanıtın gelmesini engelleyecek iki şey var. biri moderasyon. o zaten görevini yapıyor. diğer otokontrol.

    madem otokontrol bu yanıtın gelmesini engelleyebiliyor, o halde bu otokontrolü ikinci mesaj için değil daha ilk mesaj için göstermek lazım. o ilk mesajı atmasak, insanlara fikirlerinden dolayı saldırmasak çok mu şey kaybederiz? meseleyi kişiselleştirince, mahalle baskısına dönüştürünce sadece ilkelleşiyoruz. ilkelliği sözlüğün orta yerine bırakmanın kimseye faydası yok.

    herkesin dilindedir saygılı olmak. ama fikri bize uymayan insanın ifade hakkını sınırlamaya çalışmanın hiç bir yerinde saygı göremiyorum.

    mesela yine bir süre önce mustafa cengiz yönetimi başlığında bir entrye denk geldim. giriş cümlesi dikkatimi çekti.

    --- alıntı ---

    her zaman savunanı çıkan yönetim.

    --- alıntı ---

    yazarın kızdığı şeye bakar mısınız? burdaki tahammülsüzlük niye? yani savunanı çıkmamalı mı bu yönetimin? dünyada bu konuda tek fikir mi olmalı.

    seneler geçiyor, gündemler değişiyor. yakın dönemi hatırlayalım; ünay aysal, belhanda, fatih terim, selçuk inan, gomis, onyekuru... sözlük irili ufaklısıyla hep belli meseleler üzerinde yoğunlaşıyor dönem dönem. bu gün fikrini beğenmediğin insanla yarın aynı şeyi savunursun. bu gün ona birlikte mahalle baskısı yaptığın insan yarın başkalarıyla birlikte size mahalle baskısı yapar. çünkü kolay bir methoddur ve desteği baştan alırsın. kapılması çok pratiktir. ama malesef yıkıcı ve zararlı. taş üstüne taş koymak değil de koyulmuş taşı devirme odaklı.

    burada tezi, antitezi okuyup senteze ulaşmak varken bu yolu seçmemek gerek. bu sözlük zamanla bunu bana öğretti, benimsetti. evet moderasyon görevini yapıyor ama herkese de otokontrol öneriyorum. sözlük adabına aykırı entry bu otokontrolün kurala dökülmüş hali. moderasyon belli bir sınırda uygular. ama tahammülsüzlüğün önüne geçemez. yazarlar kendilerine bu kuralı ne kadar geniş kapsamlı uygularsa antu olmaktan o kadar uzaklaşırız.
  • 11
    kıymetli sözlüğümüzde dikkat edilmesi gereken kural. fikrine ortak olunmayan kisi ya da kişilere hakaretamiz kelimeler savruluyor bazen. sözüm ona yuvarlak konuşularak da hedef gösterilmiyor. kime söylenirse söylensin, burasi galatasaray sozluk ve buranin bir kalitesi var. üsluptur böyle bir ortamda kisinin saygınlığını belirleyen en önemli değer benim kanaatimce. biraz sakin ve saygılı olmak kimseye zarar vermez. aksine değer katar.
  • 18
    yeterince anlaşılamadığını ya da galatasaray sözlük moderasyonu olarak yeterince duru şekilde açıklayamadığımızı düşünüyorum.

    bu kuralı getirme amacımız temelde sözlük içinde yazarların birbirlerine yönelik ayrıştırıcı, kışkırtıcı ifadelerinin önüne geçmekti zira o dönemki faal kurallar içerisinde buna imkan tanıyan bir mekanizma yoktu. belki "diğer" silme gerekçesiyle bu yapılabilirdi, hatta yaptığımız da oldu fakat ortada yazılı olmayan bir işleyiş söz konusu olduğundan ötürü haliyle "keyfi iş" gibi görülebiliyordu alınan aksiyon(lar).

    kural esasen 1. madde üzerinden yürüyor.

    --- alıntı ---

    1) ad hominem yasağı: fikrin teati edilmesi değil de fikri üretenin sindirilmesi üzerine geliştirilmiş metottur. fikir paylaşımını arttırmak amacıyla kurulmuş sözlüğümüzde doğrudan veya dolaylı olarak fikir üretenin varlığına saldırı niteliğindeki bu tarz entry'ler sözlük temel hedef ve amaçlarıyla da bağdaşmaması sebebiyle silinecektir.

    --- alıntı ---

    özellikle rumuz altına yazılan entry'lerde bunu olduğu şekliyle uygulayabilmek son derece kolay. rumuz altındaki eleştirel entry'de ilgili bir entry refere edilmediyse hadise kendiliğinden "fikre değil kişiye yönelik" oluveriyor. öte yandan özellikle düşünce ayrışmasının oldukça fazla olduğu konularda (fatih terim, mustafa cengiz vb.) temel aldığımız bir detay mevcut, nedir bu; entry'de galatasaray sözlük duruşuna yakışmayan ötekileştirici, "fikir(ler)e değil de kişilere yönelik" bir itham var mı?

    belhanda sevicileri
    fatih terim biatçıları, fanboyları
    mustafa cengiz haterları

    fanboy, hater, sevici, trollük... temel gaye bu yakışıksız dili sözlük ortamından olabildiğince uzak tutmak. ayrıca açık yüreklilikle belirtmem lazım ki, bu dili kullanan yazar sayısı son zamanlarda epey azaldı. hala kullananlar da bana kalırsa biraz anın duygu yoğunluğuyla yapıyorlar bunu. tolere edilebilir bir şey bu, en fazla entry silinir o kadar. son bir şey daha; yazarın ifadesi direkt bir ithamdan bağımsız da tek başına mana içeriyorsa o entry silinmeyecektir. ne demek istedim:

    "sözlükteki x biatçılarının hedefindeki yazar." - silinir
    "entry'leriyle kimseye biat etmediğini gösteren yazar." - silinmez: şeklen zıt fikre yönelik doğrudan bir itham olmadığı gibi entry tek başına anlamlı.

    ----- ----- ----- ----- ----- ----- ----- ----- ----- -----

    kuralla alakalı bir diğer dikkat ettiğimiz nokta ise kaidenin 3. maddesi:

    --- alıntı ---

    3) tahkir kastı: bir entry'nin amacı muhattabını tahkirse küfür, hakaret veya hukuka aykırılık içermese dahi o entry bu sebeple silinecektir.

    --- alıntı ---

    tahkir: onura dokunma, onur kırma, aşağılama

    özellikle mustafa cengiz başlığında sözlük adabına aykırı entry kuralından ötürü silinen entry'lerin silinme sebebi genel olarak bu nüans ile alakalı. son dönemde başkan ve yönetim özelinde birçok nahoş durum yaşandı, haliyle birçok hatta hemen her galatasaray taraftarı bu durumdan rahatsız, ben dahil; ancak eleştiriyi yaparken galatasaray kulübü başkanına yönelik birtakım aşağılayıcı, onuruna dil uzatıcı ifadelere bulununca olmuyor. bu noktada araya sıkıştırmam gereken bir şey var zira bir yazarımız bu kısım üzerinden eleştirilerini yöneltmişti.

    "dursun aydın özbek başlığında çok daha ağırları varken neden x başlığında yazılanlar siliniyor da oradakiler silinmiyor, o da galatasaray başkanı değil miydi..."

    temelde son derece haklı bir serzeniş, katılıyorum fakat sözlük adabı ile alakalı bir işleyiş detayımız var:

    --- alıntı ---

    bu kural geçmişe yürümez. 27.09.2020 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiştir.

    --- alıntı ---

    son derece açık. dolayısıyla lütfen bize fi tarihinde yazılan entry'leri örnek göstermeyin bu konuda. eğer çi tarihindeki bir entry sözlük adabı kuralından silinmişse de hatalı gerekçe ile silme söz konusudur, iletin bize.

    ----- ----- ----- ----- ----- ----- ----- ----- ----- -----

    galatasaray sözlük'te seviyenin düştüğünden bahsediliyor ara ara ki hiç katılmıyorum, hatta tam zıttı bir gidişat var. bilhassa boş olduğum zamanlarda eski entry'lere sıkça göz gezdiriyorum. şunu rahatlıkla ifade edebilirim ki, sözlük adabına aykırı entry kuralı geçmişe yürüyen bir kural olsa idi özellikle 2008-2015 arasını kapsayan dönemdeki entry'lerin en azından yarısı giderdi. galatasaray sözlük'ün üslup yönünden ne derece olumlu bir evrim hatta devrim geçirdiğinin bir anlamda kanıtı bu, bence. zaten tam olarak bundan dolayı zaman zaman eski yazarlarla birtakım anlaşmazlıklar yaşıyoruz. eskiden aktif olan, daha sonra bir süre için yazmayı bırakan fakat son 6 ay, 1 yıl içinde tekrar sözlüğe dönüş yapan bazı eski yazarlarımız bu değişime "doğal olarak" adapte olamayabiliyorlar ilk etapta ve haliyle de tepki gösterebiliyorlar "kardeşim ben eskiden nasıl yazıyorsam şimdi de aynı şekilde yazıyorum, önceden entry'lerim silinmiyordu şimdi siliniyor" diye. haklılar kendi açılarından ama yapabileceğimiz çok da fazla bir şey yok, bazı şeylere ne kadar erken adapte olunursa o kadar iyi.

    son zamanlarda komplo teorisi kıvamlı entry sayısında bir artış var gibi, bence sözlüğün eleştirilmesi gereken öncül yanı bu ama bence elbette, subjektif bir bakış açısı bu. yine bence sözlük son zamanlarda olabildiğince rafine bir hal almış durumda lakin daha da iyi olabiliriz. tahmin edilenin ve "bilinenin" oldukça ötesinde bir popülariteye sahibiz internet ortamında. yalnızca taraftar nezdinde de değil; yurtiçindeki ve yurtdışındaki iş insanları, medya mensupları, siyasiler... dolayısıyla bu ortamda yazan her bir yazarın ciddi de sorumluluğu var. lütfen nerede yazdığımızın farkında olalım.

    sözlük adabına aykırı entry gerekçesiyle entry'lerin silinmediği günler bizimle olsun. *
  • 1
    yeni bir entry silinme sebebi.

    açıklaması şöyledir;

    sözlük adabı: kaynağını galatasaray sözlük temel amaç ve hedeflerinden alan kuraldır.
    "galatasaray sözlük'ün temel amacı bir galatasaray bilgi kaynağı olmaktır. yazarları, ismini aldığı galatasaray'a, ilkelerine, ahlakına ve kültürüne yakışır bir biçimde tamamen kendi hür iradeleriyle bu bilgi kaynağına katkıda bulunurlar. galatasaray sözlük, yazarları vesilesiyle galatasaray'a ve galatasaraylı'ya artı değer katmayı hedefler. bu amaca uygun davranmak; galatasaraylı olmanın gerektirdiği şeref, onur ve haysiyete layık bir biçimde galatasaray sözlük'ü kullanmak her yazarın görevi ve ödevidir."

    bu görev ve ödev doğrultusunda aşağıdaki aykırılıklar entry silme sebebi kabul edilmiştir.

    1) ad hominem yasağı: fikrin teati edilmesi değil de fikri üretenin sindirilmesi üzerine geliştirilmiş metottur. fikir paylaşımını arttırmak amacıyla kurulmuş sözlüğümüzde doğrudan veya dolaylı olarak fikir üretenin varlığına saldırı niteliğindeki bu tarz entryler sözlük temel hedef ve amaçlarıyla da bağdaşmaması sebebiyle silinecektir.

    2) saygısız üslup: rakiplere, basın yayın organlarına, sosyal medyaya veya camiamızdaki özel ya da tüzel kişilere küfür, hakaret veya hukuka aykırılık içermese de galatasaray örf ve adetlerine aykırı ifadeler barındıran entryler bu sebeple silinecektir.

    3) tahkir kastı: bir entrynin amacı muhattabını tahkirse küfür, hakaret veya hukuka aykırılık içermese dahi o entry bu sebeple silinecektir.

    bir entrynin sözlük adabına aykırılıktan silinmesi ihlalin ağırlığına bağlı olarak moderasyonun takdirindedir. bu kural geçmişe yürümez. 27.09.2020 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiştir.
  • 10
    "forvet oyuncusu kaleciyle karşı karşıya kaldığında futbol topuna yabancılaştığı için vuruşa odaklanamadı", "teknik direktörün bu değişikliğinden varoluşsal sorgulamalar içinde olduğunu anlıyoruz", "bu sezonki kadro planlamamız yönetimin adam smith'in ekonomik modelini benimsediğini gösteriyor", "hakemin bu kararını freud'cu bir yaklaşımla değerlendirdiğimizde kendisinin çocukluğunda annesiyle ilgili sorunlar yaşadığını görebiliriz" gibi ifadelerle örneklenebilecek entry türü.
  • 3
    uygulanmasına yetecek ifadelerin varlığını takdir sözlük yönetimindedir. nitekim sözlük yönetiminin bir çok kuralın uygulanmasında takdir yetkisi vardır. işin normali de budur. garip olan yönetim yetkisinin takdir yetkisini içermemesini beklemektir.

    mesela suç olmayan küfürlü bir ifadenin sözlükte yer alıp alamayacağına sözlük yönetimi karar veriyor. hatta bir ifadenin suç unsuru içerip içermediğine, içermese bile yazarı veya sözlüğü davalarla muhattap edip etmeyeceği ihtimaline de sözlük yönetimi karar veriyor, risk değerlendirmesini yapıyor, buna gore insiyatif kullanıyor. ya da formata hakim olsa da sözlük temel hedef ve amaçlarına aykırı üslup sahibi bir takım yazarların hesaplarının kapanmasını da bu güne kadar sözlük yönetimi takdir etti.

    bir adım daha gidelim, buraya üye olurken okuyup kabul ettiğiniz ve uymayı vaadettiğiniz kurallar, onların koyulmasını ve devamını da sözlük yönetimi takdir ediyor.

    bu arada yazarların şunu kabul etmesi gerekiyor. malesef yasama, yürütme, yargı gibi erkleri ayırabilecek bir sisteme sahip değiliz. erklerin hepsi sözlük yönetiminin yetkisi altında toplanmış. yine de keyfiyetten uzak, tutarlı ve demokratik olduğumuzu düşünüyorum. nitekim kullanım koşullarımız oldukça objektif. gerektiğinde bir moderatöre ceza verebilecek kadar da uygulanmasına dikkat ediliyor.

    onun dışında kural yapma tekniğini irdelersek sağlıklı bir kurallar bütünü oluşturulurken bir normlar hiyerarşisi gözetilir. mesela hukuk sisteminde normlar hiyerarşisinin en tepesinde uluslararası sözleşmeler, modern hukukun yazılı olsun-olmasin temel kuralları ve tabi ki anayasa yer alır. bir özgürlüğün ihlalinin nasıl ve hangi esaslar doğrultusunda yapılacağı bu normlar sayesinde tespit edilir. sonra da alt normlara inildikçe konu detaylanır. kanun koyucunun bir amacı vardır ve yasalar, yönetmelikler sayesinde bu amaca ulaşılmaya çalışılır.

    ya da bir sözleşme hazirlanırken konusu ve amacı mutlaka belirtilir. bir maddenin iki farklı yorumu varsa bu konu ve amaca uygun olan tercih edilir yani sözleşmenin yorumu için bir kriter oluşturulur.

    galatasaray örf ve adetleri gibi kimi bazı idealist kavramlar da bizim sözlüğün ana normu ve temel amacı. sözlük formatı ve sosyal medya dinamikleri ile temel normlarımız arasında bir denge kurmaya çalışıyoruz. işte bu ideallerden yola çıkarak da sözlük adabı uygulamamızı toparlayıp yazılı hale getirdik. bu kural henüz yeni. uygulaması esnasında değişiklikler yapabiliriz. ya da aynı mahkeme içtihatları gibi yerleşik bir takım kararlarla kuralın yorum tarzını somutlaştırabiliriz. keşke işi kimi kurallar gibi tamamen şekli hale getirebilsek. bu en çok moderatörleri rahatlatır. ancak keyfi hareket etmiyoruz. takdir yetkisi kullanımı gerçekten çaba gerektiriyor. entry entry konuşup bir standart oluşturmaya gayret ediyoruz. bunun için vakit harcıyoruz. amacımız galatasaray taraftarına layık bir bilgi kaynağı ortaya koymak ve devamlılığını sağlamak. sanıyorum ki bunu da başarıyoruz. muhtemelen sosyal medyada hele spor gibi adrenalini son derece yüksek bir temayı işlememize rağmen bizim kadar kaliteli içerik üreten bir başka platform yok.

    hiç bir zaman bu temel normları %100 sağlayamayabiliriz. zaten hiç bir devlet veya kurum da ulaşamıyor. zaten bu temel normlar esasen ideallerdir. ama ulaşmak için çabalıyoruz ve bu çaba bizi iyi yapıyor.

    galatasaray örf ve adetlerini bilmeye mi ihtiyacınız var? bol bol okuyup araştırın. böyle dinamik, kendini yenileyen ve teorik bir kavramı sözlük yönetimi öğretemez, bu işi de üzerine alamaz. bence tüm galatasaraylılar 3 aşağı 5 yukarı konuya hakimdir. mesela bir uygulamamız galatasaray örf ve adetlerine uymuyor mu? bunu tartışabiliriz. ancak unutmayın burası sosyal medya ve bir sözlük. galatasaray divanı, genel kurul, kütüphane, kraliyet ailesi veya stadyum değil. yani bir tarafta dinamiklerimiz, diğer tarafta da ideallerimizin oluşturduğu denge var. yani bizden işin niteliğine aykırı garip garip argümanları dikkate almamızı ya da anormal memnuniyetsizlikleri gidermemizi yada önyargılarınıza önem vermemizi beklemeyin.
  • 15
    sozluk adabini oncelikle tam olarak netlestirmemiz gerektigini dusundugum entry silme sebebi.

    simdi ben burada kazanilan bir fenerbahce maci sonrasi "kuslari siktik" yazsam, muhtemelen sozuk adabina aykiri entry gerekcesiyle silinir ve hatta ceza alabilirim. e ama sozlukte birdfucker nickli adam var,o nasil olacak? nick olarak adaba uygun da cumle icinde kullaninca mi uygun degil mesela?

    mesela su an belhanda basligina "topa ibne gibi vuruyor" yazsam , hem adaba aykiri entry , hem nefret soylemi, kombo yaparlar benim ustumde mod arkadaslar. ama arama kismina "ibne" yazinca bakin kac baslik cikiyor.

    gecmise yonelik uygulanmamasi daha da sacma mesela. yani gecmiste hakaret soylemelerini hos goren, sokuslu mokuslu nickler alabildigimiz garip bir yerdik, simdi simdi terbiyemizi takinmaya calisiyoruz demek gibi bir sey bu.

    velhasil kelam, ortada bir mantiksizlik donuyor. hakkimizda hayirlisi.
  • 7
    silinmesinde bir tutarlilik olamayacak entrylerdir.

    sözlük adabı cok ucu acik, subjektif kriterlere dayanan bir kavramdır. yani kalkip benim normal hayatta edepsizligim cevrem tarafindan normal karsilanabilirken, farkli bir ortama girdigimde ayiplanabilirim.*

    acikcasi bu kural pek olmadi. cunku bakiyorum eski entrylere adam ciddi anlamda birak sozlugu toplum adabina aykiri bir sekilde ama hakaret etmeden ve kufretmeden bir enty dosemis. sonra bakıyorsun, o olaylar o entry baska turlu girilse hicbir sekilde o tadi vermez. ama simdi adam ayni entry'i girse silinecek. aradim ama bulamadim. bulursam editleyecegim.

    bence hatalı bir karar. bundan donmek lazim. zira entrynin icerigine kadar karisilacak duruma geldi. bu sekilde devam ederse hakikaten tdk sözlüğe döneriz.

    zamanin otesinden gelen edit: ekleme

    artik entry'nin icerigine kadar karisiliyor. mesela fatih terim'in galatasaray'a verdigi zararlari anlatan bir entry girerseniz silinir.

    besiktas jimnastik kulubu ismine sahip takima jimnastikciler derseniz entry silinir. lan adamlarin adi bu neresi hakaret oluyor?

    gedson'a vitaminsiz derseniz silinir.

    neyse, silen arkadasa hayatinda duydugu tum kufurleri hediye eyliyorum.
  • 16
    sözlük, sadece yönetim aleyhinde yazılar yazmak için kullanılmadığı takdirde bu kuralla ilgili olan mevzu açık şekilde ilk entry'de görülebilir.

    --- alıntı ---

    bir entrynin sözlük adabına aykırılıktan silinmesi ihlalin ağırlığına bağlı olarak moderasyonun takdirindedir. bu kural geçmişe yürümez. 27.09.2020 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiştir.

    --- alıntı ---
  • 17
    insanın duygularının en tepede olduğu anda girdiği entryler de silinmesine sebep olur.
    o duygu birikim ile daha fazlasını yazmak istiyorsunuz ama olmuyor en sonunda tamamen silip ctrl w çekip gidiyorsunuz.

    sözlük kurallarını anlıyorum ve katılıyorum şu an en okunabilir spor sözlüğü olabilmişse bu kurallar sayesinde ancak bu kural içlerinde hiç alışamadığım.

    sinirlendiğiniz de karşınıza geçip "sessiz konuş" diyen kural.
App Store'dan indirin Google Play'den alın