futbolcuları bireysel olarak eleştirmeyi sevmem ama servet konusu hat safhaya ulaştı.
ilk geldiği zaman, neredeyse her galatasaraylı çok ısınmıştı servet'e. yalan yok, ben de seviyordum. azimi, mücadelesi vs. ile gönlümüze girmeyi başarmıştı. ama artık o sevgiden ufacık bir anı bile kalmadı. istersen şampiyonluğu getiren golü at, umrumda değil artık 76 numara!
servet hep bu servetti, o da doğru. her sene en az 2-3 maçı yakıyordu takımı ama artık hataları olsun, açıklamaları olsun, tavırları olsun galatasaray ile her hangi bir bağı kalmamalı, hak etmiyor bunu. rijkaard zamanında yaptığı: "hocanın son şansı" "barcelona'da olsam, önümde xavi ile inesta olsa ben de yıldız olurum" "terry çok mu pas yapıyor" "bana güvenilmeyen yerde oynayamam" gibi abuk sabuk, takım arkadaşlarını ve teknik direktörü hedef alan açıklamaları ile aştı artık. bir de her açıklamasında "avrupa'da avrupa" demesi var tabi. bunların da üstüne yaptığı hatalar tuzu biberi oldu artık. tez zamanda kulüple ilişkisi kesilmeli gerekiyor.
rijkaard ne kadar haklıymış di mi servet'i oynatmamakta, servet'e güvenmemekte. ama rijkaard gitti, servet hala burada. suç servet'te de değil ki aslında, onu bu takımda tutanda.
dün duydun tribünleri sen de servet, kalmazsın artık bu takımda, umarım.
sadece teknik vs. yetmiyor o formayı taşımak için, karakter her şeyden önemlidir. git bu takımdan 76 numara, o hayalini kurduğun avrupa'ya tez zamanda!
http://jaimelesport.blogspot.com/...rdugun-avrupaya.html