resim
Serdar Aziz
Takım:Fenerbahçe
Mevki:Stoper
Yaş:34
Boy:1.83
Uyruk:Türkiye
  • 2104
    büyük takımların ilk on bir planlamalarında zaten iki pasör stoper olmaz. yani oluyorsa da ancak manchester city gibi, psg gibi bütçen vardır ve elindeki oyuncunun her özelliğinin üst düzey olmasını ister ona göre transfer yaparsın ki galatasaray'ın böyle bütçelerinin olmadığını bildiğimize göre iki pasör gibi bir ihtimal ortada yok. ee takımın da gayet net bir pasör stoperi (maicon) olduğuna göre, bu pasör stoper ligteki diğer rakiplerine kıyasla çok daha verimli, çok daha yüksek performanslıyken diğer stoperin yani serdar aziz'in pasörlüğünü tartışmanın anlamı var mı?

    daha önce şöyle bir detaydan bahsetmiştim:

    -skertel
    15. hafta: 2 hücum pas, 0 isabet
    16. hafta: 7 hücum pas, 4 isabet
    18. hafta: 8 hücum pas, 2 isabet

    -roman neustadter
    15. hafta: 9 hücum pas, 7 isabet
    16. hafta: 4 hücum pas, 2 isabet
    18. hafta: 11 hücum pas, 7 isabet
    19. hafta: 6 hücum pas, 2 isabet
    20. hafta: 8 hücum pası, 4 isabet

    -ve maicon
    15. hafta: 9 hücum pas, 6 isabet
    17. hafta: 14 hücum pas, 7 isabet
    19. hafta: 20 hücum pas, 11 isabet
    20. hafta: 14 hücum pas, 8 isabet

    yukarıda da görüldüğü üzere maicon'un hücum pası katkıları zaten gayet iyi seviyede. hatta şöyle ki neredeyse tek başına rakip takımların iki stoperinin toplamından da fazla hücum pası veriyor. dolayısıyla takımımızın hücum pas gibi bir zafiyeti hiçbir zaman olmadı. bizim esas sorunumuz top dolaşımını yeterince uzun tutamamamız neticesinde özellikle deplasmanlarda gelgitli bir oyuna neden olmamız, aksiyon süremizi uzatamamamızdı.

    top dolaşımımızı uzatmanın yolu da serdar'ın pas kalitesinden -hücum pası anlamında değil tercihsel bir kalite- geçiyor. oyunun hazırlık evresinde veyahut seken toplarda merkez yay civarı savunma paslarını doğru dolaştırdığımız taktirde top bizde kalıyor ki 23 şubat 2018 galatasaray bursaspor maçında bunu gerçekten harika yaptık. işte serdar'ın kıstası budur, hücum pası elbette verebiliyorsa verecek ancak esas olarak her şeyden önce bu dolaşıma yardımcı olup toplu süremizi uzatmalı. (bahsettiğim bölge geniş taralı alan: https://i.hizliresim.com/76aa2a.png )

    antrparantez 23 şubat 2018 galatasaray bursaspor maçında top dolaşımını iyi yapmamızın en önemli iki unsuru da şunlardı:

    1) serdar aziz'in yeri geldiğinde dikine yeri geldiğinde geriye olmak üzere çok doğru pas tercihlerinde bulunarak topu kaybetmeden takımımızda kalmasını sağlaması. (serdar bizim takımın en çok topla buluşan isimlerinden biri olduğu için onun pas tercihleri doğal olarak önemli bir etken, buna saha konumunun dolaşımdaki önemi de eklenince ortaya bu çıkıyor)
    2) belhanda- donk- selçuk üçlüsünün yay civarını lateralde iyi parsellemesi.

    yani adam toplu oyuna son derece faydalı oynadı bu karşılaşmada. üstelik çok beğendiğim maicon pas isabetinde kendi adına sezonun en kötü maçlarından birini geçirmişken serdar'ı maicon olamamakla suçlamak, ona hücum pası yeteneği üzerinden galatasaray seviyesinde değil demek mantıklı değil diye düşünüyorum.

    ve takımda gomis, rodrigues ve belhanda ile beraber en çok övülmesi, en çok güven duyulması gereken isimlerden biri olduğu halde serdar'ı savunmak zorunda kalmaktan, şu şu şu nedenle diyerek bir şeyleri göstermeye çalışmaktan da kendi adıma utanıyorum...
  • 2108
    ben iki tür futbolcuyu severim.
    1-geldiği yeri unutmayan, bir zamanlar kendisini sevmiş olanları üzmeyi sevmeyen.*
    2-ekmeğini yediği takımı için canını dişine takan, kanının son damlasına kadar mücadele eden.

    serdar aziz, bu saydıklarımın ikisine de sahiptir ve gerçekten az konuşup çok iş yapar. tıpkı rodriguez gibi. böyle adamlara beğenmeseniz de saygı duymanız gerekmektedir.

    rodriguez'e beyinsiz, kendisine ise galatasaray'da yeri yok denilmesine tahammül edemiyorum.

    iyi yürekli aslan savaşçı.
  • 2113
    sakatlıklar yakasını bir bıraksa, sürekli forma giydikçe performansı artacak, oyun stili oturacak. bence kendisi takdir edilecek canla başla mücadele eden iyi bir stoper. ancak bazı zamanlar araya giren sakatlıklar onu etkiliyor. allah nazardan saklasın. 23 şubat 2018 galatasaray bursaspor maçında attığı gol sonrası sevinmeyerek, kendisine küfür edenleri utandırmıştır.
  • 2114
    sene basindan beri aslan gibi oynayan, eski takimi bursaspor'a attigi gole sevinmeyerek bile benden saygi kazanmis futbolcumuz.

    her seyi gectim, bence galatasaray defansinin lideri olmaya cok yakisiyor. defansin kaptani dedigin adam tekmeye kafa atacak, hava toplarina gecit vermeyecek kalitede olmali. ozellikle maicon gibi modern futbolun gerekliliklerine gore pas dagitimi yapabilen bir stoperimiz varken serdar'in teknik yetenekleri kesinlikle sikinti degil. oyun ahlaki ve korkusuzluguyla takimin atmosferine yaptigi katki cok daha onemli. zaten bakarsaniz yakin zamanin en iyi takimlarinda bile belki topla daha yeteneksiz ama takimin hirsini saglayan topcular vardir, carles puyol, john terry, nemanja vidic gibi.

    uzun sure bizimle kalmasi, tekrar ciddi bir sakatlik gecirmemesi ve uzun vadede kaptanimiz olmasi dilegiyle.
  • 2115
    göçmen şehridir bursa, evinden barkından kopmuş, ana vatana gelenlerin memleket edindikleri mekandır uludağ'ın etekleri. bulgaristan, yunanistan, makedonya, arnavutluk, bosna... osman bey'in torunları zorunlu göçler, mübadeleler, asimilasyonlar sonrası ilk fırsatta dede topraklarında almışlardır soluğu. bu ailelerden biri de 1955 yılında yugoslavya ile yapılan anlaşma sonrası makedonya manastır'dan yeşil bursa'ya göçen aziz ailesidir. tabii, kolay değildir göçmenlik, yer yurt, para pul geride bırakılmıştır da yeni bir hayat kurulacaktır, aile akrabalarının yanına yerleşir zafer mahallesine ama sevmez başkalarına yük olmayı göçmenler, özgürlüğüne de düşkündürler, bir göz oda olsun ama kendi evi olsun isterler ve çoluk çocuk, hanım yenge bir işe girerler vakit kaybetmeden. sadri aziz de aile bütçesine destek olmak için bir fabrikaya girmiştir ama gece düşlerinde manastır'da bıraktığı futbol takımı vardır. mahalleli onları, onlar etrafı tanıdıkça, sadri'nin futbol yeteneği de fark edilir ve genç topçu artık hipodrom sahasının toprak zemininde geçirir pazar izinlerini. gündüzleri fabrikada, hafta sonları top peşinde yorulmaktadır da hiç şikayetçi değildir bu durumdan aziz'lerin çocuğu. günler haftaları, haftalar ayları kovalar, sadri meşin yuvarlaktan sonra bir de yenişehirli nejla'ya gönlünü kaptırır. sözdü, nişandı, düğündü derken, genç çiftin bir oğulları olur. baba sadri, ilk evladını kucağına alır, öpüp, koklar ve her baba gibi kendi hayallerini evladına nasip etmesini diler yaradandan ama sevdiremez futbolu oğluna. ikinci evlat da kız olunca, 23 ekim 1990 günü zübeyde hanım doğum evinde kucağına aldığı serdar'dadır son ümidi: futbolcu olacaktır makedon sadri'nin evladı...

    plastik toplarla mahalle arasında başlayan futbol serüveni, okul yıllarında sınıf ve futbol takımlarına seçilmeyle devam eder. hafta içi ders "işkencesi" hiç çekilmez de, hafta sonu bursa atatürk stadyumunda baba ile gidilen bursaspor maçları her şeyi unutturur. unutmak demişken, inter toto kupasını nasıl unutabilir ki o minik yüreği, nasıl da ağlamıştır babasının kollarında o gece... teksas tribününde kaptan adnan'ları, yalçın'ları, sedat'ları izlerken o formaların içinde kendisini düşler de, futbol okulundaki hocaları onu orta saha oyuncusu yapmak isterler. "boyun kısa oğlum, zayıfsın da, nasıl boğuşacaksın o forvetlerle" derler ve 6 numaralı formayı verirler serdar'a. inatçıdır ya makedonlar, tuttuğunu koparırlar ya, zıplar, koşar, basketbol oynar da, ergenlikle birlikte genlerin de etkisiyle boyu uzar sarışın veledin.
    10 yaşında bursa güvenspor'dan çıkar ilk lisansı, artık stoper oynayacaktır ve hafta sonları gittiği maçlarda egemen'i seyreder titizlikle: topu alışı, oyuna sokuşu, rakibe basışı, hakeme itirazı, forması, tozlukları, kramponları. sadece serdar'ın değil, teksas tribününün de bayrak adamıdır kaptan egemen. iki sene sonra bursapor alt yapısına geçiş yapınca, futbol okuluna da para vermekten kurtulur, belki bir gün futboldan para da kazanacaktır, neden olmayacakmış ki? futbol sevgisi ve hırsı birleşince, alt yapı kategorilerinde sürekli hocaların radarındadır genç serdar ve artık idmanlarını izlediği "abilerinin" arasına karışma vakti gelmiştir. genç oyunculara şans vermesiyle tanınan raşit çetiner, genç milli takımdaki hocalık görevinden ayrılınca bursaspor'un teklifine "evet" demiş ve ilk iş olarak namını çok duyduğu vakıfköy tesislerindeki genç yetenekleri keşfetmeye soyunmuştur. "kim var elinizde?" diye sorduğu hocalar, ağız birliği etmişçesine "serdar" cevabını verince, 16 yaşında liseli serdar da hayallerine kavuşmuştur. artık tribünden izlediği, vakıfköy'de idmanlarını takip ettiği as takım ile antrenmanlara çıkacaktır. lakin, bursaspor zor bir süreçten geçmekte, tarihlerinde ilk defa düştükleri birinci ligten süper lige çıkma çabasındadır tüm camia. başarılı da olur raşit hoca, takımı üst lige çıkarır ama serdar'ın talihsizliği olsa gerek, ona güvenen hocası sağlık sorunları nedeniyle görevi bırakmak zorunda kalır. engin ipekoğlu genç oyuncuyu kadroda tutar da bülent korkmaz'ın bursa'ya gelişiyle serdar aziz'ın adresi üçüncü ligde mücadele eden merinosspor olur. önce hocasına kızmış olsa da genç yetenek, daha sonra şöyle anlatacaktır o günleri: "süper lig'den 3. lig'e gönderilmek insanda ister istemez bir moral bozukluğuna yol açıyor. ama düşününce, süper lig'de kadroya giremiyorsunuz, maç oynayamıyorsunuz. hocalarım da benim iyiliğimi düşündükleri için böyle bir karar veriyor. üstelik merinosspor zaten bursaspor'un takımı. yabancılık çekme gibi bir sorun yoktu. aynı yerde, aynı tesislerde çalışıyorsunuz. merinosspor'da yarım sezon oynadıktan sonra samet aybaba gelince beni yeniden a takıma çıkardı. güvenç kurtar döneminde ise ön libero ve sağ bek oynadım." evet, zorlu üçüncü lig koşulları, serdar'ın futboluna tecrübe katar, artık daha da özgüvenli ve sağlam basar ayakları yere.

    ve istanbul'a şükrü saraçoğlu deplasmanına gidilen bir maçta, soyunma odasında serdar'ın adını yazar samet aybaba taktik tahtasına. iki gün önce kutladığı doğum gününde verilen hediyelerin en değerlisidir samet hocasının ona uzattığı forma. güiza'yı tutacaktır, semih şentürk'e gol attırmayacaklardır partneri ve abim dediği ömer erdoğan'la birlikte. görevlerini yapar yeşil-beyazlı stoperler, fenerbahçe'nin forvetlerine geçit vermezler ama takım oyunudur futbol, maçı 5-2 kaybederler. artık bursasporlu taraftarlar da ismini öğrenmeye başlar serdar aziz'in ve alt yapıdan çıkan bu oyuncuya ayrı bir sempati duyulur tribünlerde. genç savunma oyuncusu da elinden geldiğince mücadele eder, çocukluğunda hayallerini kurduğu yeşil-beyazlı formayı ıslatmadan terk etmez yeşil zemini.

    ilk maç gibi ilk gol de unutulmaz ya, serdar da paf liginde attığı iki golden sonra 2008-2009 sezonunda antalya deplasmanında kafayla kariyerinin ilk golünü de atar. "o maçtan önce yaklaşık 10 haftadır oynamamıştım. stoper mevkiinde sakatlıklar olunca şans buldum. maçtan önce en az 10 kişi bana gol atacağımı söylemişti. oyuna da iyi başladım ve bu başlangıç moralimi yükseltti. hücuma çıktığım bir pozisyonda takıma korner kazandırdım. kornerde de ali ağabeyin iyi ortaladığı topu kafayla ağlara gönderdim. gerçi top birisine de çarptı ama sonuçta benim golümdü. futbol hayatımda unutulmayacak bir anıydı benim açımdan." diye anımsar hala o mutlu günü. güvenç kurtar ile bursaspor taraftarının arası açılınca hoca görevi bırakır ve ertuğrul sağlam, serdar aziz'in yeni hocası olur. ilk sezonda ertuğrul hoca serdar'a forma vermese de, onunla yakından ilgilenir, moral verir ve özgüvenini sağlaması için a2 takımı maçlarına yollar. serdar da diğer takım arkadaşları gibi hocasına inanır ve güvenir, tekrar yeşil-beyazlı forma ile bursa atatürk stadyumuna çıkacağı günleri iple çeker. gerçi mutludur da serdar, oynamasa da bursaspor tarihine ilk şampiyon olarak yazılan kadronun içinde yer almıştır. ertesi sene işin içine şampiyonlar ligi girince rotasyonda kendine çokça yer bulur, süper lig ve ziraat türkiye kupası maçlarında artık ilk onbire onun adını yazar ertuğrul sağlam...

    türkiye futbol kamuoyu serdar aziz ismini yeni yeni öğrenirken, dede topraklarından bir davet gelir genç stopere: "gel bizim ulusal takımımızda oyna" makedonya futbol federasyonu ülke futbolunu ayağa kaldırmak için galli teknik adam john benjamin toschak ile anlaşmış ve kurt hoca avrupa'daki makedon asıllı topçuları tararken bursaspor'lu topçuya da kancayı takar. "makedonya milli takımında oynarsan, seni real madrid'e de götürürüm" diyen toschak'ın teklifini elinin tersiyle iter serdar ve "ben türk'üm, ay-yıldızlı formayı giyeceğim" der. defalarca kez genç milli takımlarda giydiği kırmızı beyazlı formayı, 16 kasım 2014 günü kazakistan maçında sırtına geçirir. pek çok topçuya nasip olmayacak şekilde o maçta bir de gol atar serdar... sadece milli takımlardan değil, her transfer sezonunda istanbullu üç büyüklerden de teklif alır bursalı serdar ama sürekli "ben bursa çocuğuyum, burada büyüdüm ve burada bayrak adam olmak istiyorum." diyerek teklifleri geri çevirir. bir bir kopar bursa'dan takım arkadaşları da o inatla yeşil-beyazlı formaya bağlı kalır, kimse bursa'dan gideceğine ihtimal vermez de, şanssız bir sakatlık yaşar ama tedavi süresince sahipsiz kaldığını düşünür. yerel medyada da kendisi hakkında asılsız söylentiler çıkınca, iyice çöker. hamza hamzaoğlu da galatasaray'dan gelen teklifi cazip bulup, "satılsın" raporu verince, serdar aziz'in futbol kariyerindeki ikinci takımı galatasaray olur...

    "kahramanı olmak istediğim bir masalım var" der ya serdar aziz'in her şarkısını ezbere bildiği sagopa kajmer. işte sana fırsat, yaz bir istanbul masalı, içinde kahraman sen ol.

    https://ultrasmovement.blogspot.com.tr/.../06/serdar-aziz.html
  • 2117
    ligin bitmesine 10 hafta kala 2017-2018 sezonunda transfermarkt verilerine göre kaçırdığı maç sayısı 1 (bir). 12/13 sezonunda 1, 13/14 sezonunda 6, 14/15 sezonunda 8, 15/16 sezonunda 14, 16/17* sezonunda ise tam 30 maç kaçırmıştır. kariyerinin ilk sezonu hariç bu sezon bir aksilik, nazar olmadıkça fiziksel olarak en formda sezonunu geçirmektedir.
    oyunda olduğu sürece sertlik dozajını iyi ayarlayan, hamlelerinin zamanlaması iyi ve hava toplarında fena olmayan bir stoperdir. ayrıca maicon'un bu sezon en önemli partneri konumunda. yalnız arada sırada özellikle büyük maçlarda ilginç işlere imza atabiliyor. önümüzde kadıköy deplasmanı var, inşallah bir sakatlık durumuna veya maç içerisinde ciddi bir hataya sebebiyet vermez. bir süre daha böyle devam ederse milli takımın da değişilmez stoperi olur.
  • 2124
    (bkz: 27 şubat 2018 akhisarspor galatasaray maçı)

    sakatlanmadigi sürece takimimizin defans dörtlüsünün bel kemiğidir.

    genellikle anadolu'dan gelen yerli topculardan pek verim alamayiz ama bu adam yüreği ile oynuyor. hücum seviyesi de en ax savunması kadar üst düzeyde.

    biraz evvel kaleye giden sutun önüne kendini öyle bir atti ki o hamleyi yapmasa top muslera'nin yanından kaleye gidecekti. cok iyi zamanlama ile adeta koca yüreği ile topa hamle yapti.

    fatih terim'in elinde bir baska evrilecek. aman bozma kendini kardesim.
  • 2125
    son yıllarda kaptan olduktan sonra ayarları bozulan ve performansı düşen futbolcular:
    ümit karan
    arda turan
    selçuk inan
    fernando muslera

    kim kaptan olsa bu takımda performansı direk taban yapıyor. ben kesinlikle kaptan olsun istemem. hem genç, hem daha eskiler var. yıllarca asgari sakatlanıp, azami hizmet versin başka bir şey istemem. galatasaay'ın en büyük düşmanı futboldan anlamaz galatasaray taraftarı.

    (bkz: kaptan/@football)
App Store'dan indirin Google Play'den alın