resim
Mustafa Denizli
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:75
Uyruk:Türkiye
  • 1777
    ligin en cok gol atan takimini tam bir pozisyon fakirine donusturen yasli kurt. eskiden cok yesek de atiyorduk, simdi daha subatin ortasinda sezonu kapatmis gibi bir havamiz var.

    edit: masallah valla su entry'yi yazdim takim acildi* aman siz oynayin yerim ben lafimi sorun degil*

    bir sekilde kazandik belki ama bu kafalarla zor bundan sonrasi hoca. ilk teknik direktor degisikliginden sonra bile zerre kipirdanmadi hatta geri gitti takim. umarim yanilirim ama senle de olmayacak gibi.
  • 1779
    galatasaray tarihinde daha fazla nefret ettiğim bir teknik adam olmadı.

    eyyamcı
    inatçı
    komisyoncu
    sinsi
    yetersiz
    paragöz
    tembel
    bencil
    çağ dışı
    art niyetli
    ...

    bir teknik adam için olabilecek hangi kötü özellik varsa taşıyor. keşke prekazili, tanjulu kadrodan sonra bir daha galatasaray'a dönmeseydi.

    ayrıca ümit aktan'ı da alıp umut'la grup yapasıca!
  • 1785
    bu senenin sonunda büyük ihtimalle sağlık sorunlarını bahane ederek,yönetimle uygun bir tazminat karşılığında anlaşacaktır.seneye birlikte yola çıkacağımız düşük maliyetli ve potansiyelli oyuncuların ne keşfinde ne de geliştirilmesinde ciddi bir katkı sağlayamayacağı açık.ya da bu senenin başında hamza'yla yaşadıklarımızı yaşamamamız için ideal senaryo bu en azından.yoksa mustafa denizli-dursun özbek ikilisiyle çıkılacak bir haziran seferinin sonu,tayyip erdoğan-ahmet davutoğlu'yla çıkılan ortadoğu seferine benzeyebilir..
  • 1787
    kendisini yıpratmasına hiç gerek olmayan teknik direktör.

    onun bu haldeki bir takımda kimse şampiyon olmasını da beklemiyor, uefa kupasını almasını da.

    tek yapması gereken yaş ortalaması yüksek, şişirilmiş maaşlı futbolcularla dolu bu takımı, olabildiğince sabri ve umut gibi hem bizi kanser eden yeteneksizlikte hem yaşlı oyunculardan ziyade daha genç, gelecek vadeden oyuncularla sahaya sürmesi.

    neyi yapamadıklarını yıllaca izlediğimiz, gelişme imkanı ve arzusu olmayan adamlar yerine, merak ve heyecan uyandıran en ufak özveri gösterdiğinde taraftarın bağrına basacağı iştahlı ve dar boğazdan geçmeye devam edeceğimiz önümüzdeki zor yıllarda takıma değer katacak oyuncular görmek istememiz bence kendisinin psikolojisini yıpratacak bir istek de değildir.

    he bu isteği de yerine getirmemekte ısrar edecekse her yeri yıpranabilir hiç ağlamasın.
  • 1788
    şimdiden sezon sonu gitmenin yerini yapmaya başlamış hoca. bu kadar söylenmene gerek yok hocam, sen bu sene kupayı da alsan biz zaten seninle olmayacağını düşündüğümüz için senin her şekilde istifa etmeni istiyoruz. öyle psikolojim bozuldu, kalbim var ayaklarına hiç gerek yok. sezonu bitir güzelce istifa et. birçok taraftar zaten bu konuda kararını destekler.
  • 1790
    bu saatten sonra özellikle lig maçlarında takımı sahaya aşağıdaki gibi bir kadroyla çıkarmasını istediğim teknik direktörümüz.

    kale - muslera

    defans göbek - chedjhou - denayer

    sağ bek - linnes
    sol bek - carole

    orta saha - sneijder donk emre çolak

    sol açık - podolski
    sağ açık - rodriguez

    forvet - alt yapıdan bir genç oyuncu

    yedeklere de doldur abicim mevkisine göre alt yapıdan gençleri. inanın yedekten oyuna hangi genç girecekse taraftarda yaratacağı heyecan mevcut durumdan on kat fazla olmazsa ne olayım.

    yeter abi bıktık artık, selçuk'undan, sabri'sinden, umut'undan. bunların ağa babaları burak'tan kurtulduk gibi. şu üçünden de kurtulalım başka bir şey istemiyorum.
  • 1791
    hagi, terim, hamzaoglu, prandelli gibi butun orneklerde teknik direktorun tarafini tutmus, destek olunmasi ve zaman verilmesini gerektigini dusunmus bir taraftar olarak geldigi gunden beri destegimi kazanamamis teknik direktor.

    sen gel, 4.5 milyon dolari cukkala, gelir gelmez "kariyerimi riske atacagim kulup" gibi kendini yuceltip takimi yeren aciklamalari yap. atletico madrid macina cikma. 5 puan geride aldigin takimi ligde 15 puan geriye dusur, taninmayacak hale gelsin. hakan balta'yi sol bek dene, jose'yi colak'i merkezde deneyip puanlar kaybet. 6 ay sonra sozlesmesi bitecek ryan donk icin 2.5 milyon euro harca, karsiliginda elden cikarabilecegin bir umut bulut varken elde tut.

    geleli 4 ay olsun, tek bir yardimci antrenor dahi katma takima. rezalete bak! mert cetin taktik veriyor podolski'ye, sneijder'e, selcuk'a... en boktan, en batik kuluplerin dahi bir teknik ekibi olur. denizli ise yardimci almak yerine cenk ergun'u florya'dan uzaklastirmaya takmis kafayi. simdi de "birakmiyorsam tek sebebi galatasaray olmasi" turunden aciklamalar ustu kapali olarak basina yansiyor. tek kelimeyle komik.

    geri donun bakin- 2008 kalli, 2009 skibbe ve korkmaz, 2010 rijkaard, 2011 rijkaard ve hagi, 2012 terim, 2013 terim ve mancini, 2014 prandelli ve hamzaoglu, 2015 hamzaoglu ve denizli.

    10 tane teknik adam. en vasati skibbe'yle bile uefa performansimiz ortada. rijkaard'la isler kotuye gitti ama ilk yarim sezon ust duzey futbol oynandi. prandelli kotuydu ama ligden kopmadi, takimi fizik olarak iyi tuttu. bu 10 adamin icinde denizli kadar takima tek kelimeyle hicbir sey katmayip aksine geri goturen ikinci bir teknik direktor yok.

    umarim dursun ozbek yonetimiyle birlikte hizla galatasaray'in yakasindan duser. kendisinden tek istegim ise su: yonetimin foyalarini meydana doksun. bunu ne kadar erken yaparsa galatasaray'in onunu o kadar erken acar. galatasaray icin sadece bunu yapmasi yeterli.
  • 1792
    umut'u donk transferinde takımda tuttuğunda kariyeri zaten bitti benim için. umut'u gönderseydi bugün en kötü spalvis kadrodaydı. adam umut ve burak'a güvenip kanada oyuncu baktırdı. oysa bence zaten kanatlarda sıkıntı az. zaten gol yükünü kanat oyuncuları çekti ya sen forvete bakacaktın hoca. strateji burada yanlıştı zaten. top duvara çarpıp geldiği için orta saha da baakı oluyor, defans çatırdıyor. şunu görseydin şimdi farklı olurdu her şey.
  • 1794
    galatasaraya'a gelmesinin tek olumlu noktası, teknik direktör arayışlarında artık galatasaray için isminin geçmeyecek olması. ersun yanal'ı teşvik aldığı için değil, o parayı dağıttı diye istemedik ama bu şahısta yorumcu iken patronun sesi olmuş fenerbahçe ağzı ile galatasaray aleyhine konuşmuştu. ben ikisi arasında bir fark görmüyorum. ikisi de etik davranışlar değil. benim uefa kupası için umudum vardı ama denizli yüzünden bu umudum da kalmadı. kadromuz yaşlı, eksik , beceriksiz ve kondisyonsuz olsa bile bir şekilde ben o takıma güveniyor ve birşeyler başaracağını düşünüyordum ama hoca benim bu düşüncelerimi değiştirdi.
  • 1795
    donk'un gelişiyle ben kafamda bitirmiştim kendisini, olmayacağına inanmıştım yani. açıkçası benim "kafamda bitirmem" komik bir şey. çünkü kendisi yazın teknik direktörlüğü bıraktığı anda a spor olsun, ntvspor olsun, trt spor olsun, lig tv olsun, hatta sports tv olsun, kaçkar tv'de uche ile yapılan program olsun, buralarda çalışacak, hem de çoğumuzun 25-40 yıl arası kuruşuna dokunmadan biriktirmeye çalışsa başaramayacağı bir paraya yıllık çalışacak. o yüzden ben kafamda onu bitirmişim falan, komik şeyler bunlar.

    yalnız hakikaten umut'u ve burak'ı takımda tutarak, donk'u alarak bu takımın şampiyon olabileceğine inandı mı ? bu benim için çok önemli bir soru. sanırım inandı, ya da ortada artık konuşmaktan bıktığımız, şüphelenmekten yorulduğumuz "pis" işler var. iki türlüsü de kötü. ben galatasarayın yarınlarında pis işler şüphesi olmasın istiyorum. yarın galatasaray zor durumda kalırsa, tek bilek tek yürek organizasyonu şeffaf bir ortamda yapılsın, bir aylık kyk'yı basayım o ay ev-okul arası takılıp başka bir şey yapmayayım istiyorum. ama hep bir şüphe çoğumuzda. hep bir şüphe. haklı bir şüphe.

    ikincisi de, umut ve burak'ın kalacağı, donk'un geleceği bir takımın şampiyonluğunun, gençlerin ısındırıldığı bir sezondan daha değerli görülüp görülmemesi meselesi. kendisi umut'lu, burak'lı, donk'lu takımın 21. şampiyonluğunu mali tablosu ufaktan düzelmeye başlamış, muslera-carole-koray-denayer-linnes-jose-selçuk-çolak-sneijder-sinan-podolski ilk 11'li galatasaray'dan önemli olduğunu düşünüyorsa, biz yanlış hocayla işe başlamışız.

    galatasaray 21. kez de şampiyon olacak. hatta belki de 21. şampiyonluğumuzu cihan haspolatlı tarzı adamlarla alacağız. almadık mı ? aldık. galatasaray hep şampiyon oldu, hep şampiyon olacak. ama bu taraftar bunu değil, mali tablonun düzelmesini, sneijder ve muslera gibi iki karakterli, mükemmel futbolcunun etrafının genç, ekonomik, yararlı adamlarla doldurulmasını istiyor.

    bu bağlamda denizli doğru hoca mı ?
    değil gibi gözüküyor.
    işin acı tarafı, kendisine yüklü de bir para verdik.
  • 1796
    galatasaray kariyerine 25 kasım 2015 atletico madrid galatasaray maçına çıkmayarak başlamıştır. o gün az çok anlamalıydık aslında durumu fakat kötüye yormak istemedik. zamanında basında mancini için deplasmadaki juventus maçından sonra maçlara çıkacak dendi fakat adam çıktı amrabat'a rağmen 1 puan alarak döndü. akabinde de gruptan çıkmayı başarmıştık.

    şimdi mancini'nin ekibi vardı hazırdı gelip yönettiler denmesin çünkü mustafa denizli'nin kaç ay geçmesine rağmen hala bir ekibi, bir yardımcısı bile yok. o zaman lig maçlarına da çıkmamalı. malum lazio maçları var karizması çizilebilir. o maçlar riskli hocam aman diyim.

    bir de mümkünse her maç umut bulut'u oynatmaya devam edelim. belki 33 yaşından sonra bir patlama yapabilir.
  • 1797
    radyospor'a göre akhisar maçı öncesi yönetime istifasını sunmuş fakat başkan tarafından ikna edilmiş teknik adam.

    http://www.radyospor.com/...ay-da-istifa-depremi

    cek ergün ile ilgili kısım da şöyle:

    --- alıntı ---

    başkan dursun özbek ve yöneticilerin çabaları vazgeçirdi. işine hiçbir şekilde karışılmamasını isteyen denizli, göreve devam etmeyi kabul etti. raporu doğrultusunda da futbol direktörü cenk ergün, florya’dan tt arena’ya çekildi.

    --- alıntı ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın