• 1
    degerli futbolcumuz kerem akturkoglu'nun ifadesi.

    istanbulspor maci sonrasi taraftarla her hafta yasadigi gerilimin sorulmasi uzerine, bitiriciliginin aslinda en kuvvetli ve en guvendigi konu oldugunu ve mental gucunun yuksek oldugunu ifade etti.

    kerem, bu takimin en degerlilerinden birisi. fakat, bu ifade bile kendini bilmekten cok psikolojik bir dil surcmesi. mental sagligi cok ciddi bir tehdit altinda ve muhtemel en yakininda bulunan aile ve arkadas agindan etkileniyor. kendisini sosyal medyadan soyutlayip, doga ve sanatla ilgilense daha mutlu olacaktir.

    (bkz: 25 ocak 2024 galatasaray istanbulspor maçı)

    "ben bazı şeyleri kaldırabiliyorum diye, mentalim kuvvetli diye bazı şeyleri hak ettiğim anlamına gelmiyor."

    https://www.youtube.com/watch?v=c4eN0HG8Sbs
  • 3
    mentali kuvvetli demek vurdumduymaz olmak değil, gece yatarken dişlerini sıkmamak değil, ndombele gibi sahada takılmak değil, kerem gibi pes etmemektir. insani duygulardan kimse arınamaz ama bu duygular yönetilebilir. maç gününe kadar üzüntüsünü belki diplerde yaşayıp, maç saati geldiğinde konsantre olup herşeyi geride bırakıp mücadeleye devam etmektir. insanoğlu sınırları olan varlıktır. kerem’in mentali kuvvetli olsa da taşıyabileceği eleştiri yükünün herkes de olduğu gibi belli bir limiti vardır. kerem’i el birliğiyle bitirmeye and içmiş bir galatasaray taraftar topluluğu var. bunu yapanlar bilmiyorlar ki kendi hayatlarına da zarar veriyorlar. neden ? çünkü , rüzgar eken fırtına biçer, eden bulur. dışarıya verdiğin negatifliğin en büyük zararı karşıdakine değil kendine olur. bence bu saçma eleştiriyi yapan güruhun mental desteğe çok daha fazla ihtiyacı var gibi görünüyor.

    tekrardan söylemek gerekirse evet kerem’in mentali kuvvetli hem de onu acımasızca saçma şekilde eleştiren güruhla kıyaslamayacak kadar.
  • 4
    kerem'im kendi hakkındaki tespiti kısmen doğru. 10 kez düşse 11. seferde hiç bir şey olmamış gibi kalkıp tam gaz hedefe yönelir başka bir şeye odaklanmadan bu bakımdan haklı.

    oyun için tercihler mentalin başka bir kısmı olduğundan aynı seviyede pozitif değerlendirmek mümkün değil.

    bunun yanında uzun süredir sakatlık ceza olmaksızın yüzde olarak en fazla süre alan oyuncu kendisidir -kaleci muslera dışında- muhtemelen. bu da sağlam bir mental gerektirir.
  • 5
    kötü bir sistem ve kültür en güçlü insanı bile büker.
    sadece dayanma, tahammül etme süresi değişir.
    insan bükülünce, keşke daha az tahammül etseydim der.
    kendimden biliyorum. başka bir hikayede.

    o yüzden mentalim kuvvetli diyen kerem aktürkoğlu eğer bu toksik ilişkide değişiklik olmazsa galatasaray'a para kazandırarak yıl sonu ayrılmalı diye düşünüyorum.
  • 7
    (bkz: yerli futbolcuların sürekli mağdur olması)

    normalde kerem'i severim ama ta hakan şükür'den beri hiç bitmeyen bu gelenekten gerçekten sıkıldım. yerli oyuncular ayakları tökezledikleri anda taraftardan şikayet ediyorlar. hakan şükür gitti hakan ünsal başladı, o gitti arda başladı, o gitti selçuk inan başladı. şimdi de aynı geleneği sağolsun kerem sürdürüyor.

    taraftar dediğin insan çocuğunun rızkından kesip bilet alıyor, sıklım tıkış metroya minibüse gelip maça gidiyor, ertesi gün işe gideceğini bile bile tribünde boğaz patlatıyor. taraftar bu kadar irrasyonel işi yaparken herkes pek memnun oluyor ama yerli oyunculardan birini eleştirmeye kalkarsa anında "taraftar değil seyirci olmakla", "cahillikle" suçlanıyor. "taraftar cahil olmasa, soğukkanlı düşünmeyi bilse bu krizde tonla para verip neden tribünleri doldursun" diye nedense bir allahın kulu sormuyor. beklentiler hep tek taraflı kuruluyor.

    taraftar forma alıp tribünde maç izlerken ortadoğulu azgınlığında, oyuncuya tepki verirken ise norveçli naifliğinde olsun isteniyor. 30 milyon taraftarı olan bir camiada asla kötü yorum yapan bir topluluk olmasın deniyor. kimse kusura bakmasın ama bu gerçekçi bir beklenti değil. galatasaray futbolcusuysanız galatasaray futbolcusu gibi eleştirilirsiniz, galatasaray futbolcusu gibi eleştirilmek istemiyorsanız enes ünal gibi şansınızı yurtdışında denersiniz.
  • 8
    kimsede olmayan kuvvet.

    birincide patlamazsınız, ikincide patlamazsınız ama bir yerde patlarsınız. içe atmamak lazım bazı şeyleri. bunun en bariz örneği ırkçılık. birçok futbolcu ırkçılığa maruz kalıyor, birçok maçta aldırmıyorlar da artık ama bazen şiraze kayıyor. kimi zaman sinir olarak, kimi zaman üzüntü olarak patlak veriyor. sahadan ağlayarak çıkan kaç tane topçu tanıyorum, bunlardan bir kısmı aldırmazlıklarıyla ünlüydüler.

    kerem'in de bana göre bu bağlamda mentali kuvvetli; bu konuda haklı. adam geldiğinden beri eleştiri konusu zaten, daha önce de diğer takımlarda yaşadıkları ortada. resmen zorlaya zorlaya buralara geldi / gelmiş. ancak bazı konularda da artık savaşmamak gerek, herkesle / her şeyle tek başına mücadele edemezsin ki yaptığın meslekte de eleştiri normal. geçmişten gelmiş bir birikim olduğunu düşünüyorum, psikolojik yardım alması bu konuda iyi olacaktır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın